Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2022/1198 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/226
KARAR NO : 2022/1198
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkili adına kayıtlı ve davalı sigortaya … Kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 19.11.2020 tarihinde Buca’da gerçekleşen trafik kazası neticesinde maddi hasara uğradığını, davalı sigortaya başvuru yapıldığını, davalının gerçek zararın altında bir ödeme yapmak istediğini, teklif edilen zararın gerçek zararı karşılamadığını, davalının sorumluluğunun iskontosuz kdv dahil bedel olduğunu, aracın hasarı yüksek olduğundan Pert-Total değerlendirme durumu da olduğunu, süreçte uzlaşma sağlanamadığını, davanın açıldığını, sigortanın gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, belirterek, açıklanan gerekçelerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile ödenmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 27/09/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talebini 119.033,37 TL’ye yükselterek 28/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Davacı tarafın sigorta şirketine ihbarda bulunurken doğru beyanda bulunma yükümlülüğünü ihlal ettiğinden tazminat talebinin reddedildiğini, davanın belirsiz dava olarak açılamayacağını, davacı tarafının başvuru sebebinin, iddia ettiği gibi” hasarın gerçek zarar altında ödeme teklif edildiği” hususu olmadığını, red sebebinin beyan-hasar uyumsuzluğu olduğunu, hasar sonrası ekspertiz atandığını, rapor alındığını, dosya tetkikindeki şüpheli durumlar nedeniyle araştırma şirketi görevlendirildiğini, raporda “görüşme esnasında sürücünün şüpheli tavırları, etrafta kimsenin kazayı görmemesi, polisin 19 dk sonra aranması vs, telefon görüşmelerindeki şüpheli durumlar sebepleriyle gerçek sürücünün alkollü olabileceği ve sürücü değişikliği yapıldığının değerlendirildiğini, 35.000 TL tazminat talep edildiğini, az bulunduğundan dosyanın olumsuz kapatıldığını, polisin araçta yaptığı incelemede yolcu emniyet kemerinin takılmadığını tespit ettiğini, şüphelendiğini, ispat yükümlülüğünün karşı tarafa geçtiğini, araştırmadaki olumsuzlukların sürücü değişikliği yapıldığını işaret ettiğini, aracın diagnoz testi ve beyin kaydı olduğunu, dosyadaki beyanlarla bu kayıtların uyumsuz olduğunu, kazada çelişkiler olduğunu, onarım ile ilgili hiç resim ortaya konmadığını, kaza ve hasarın uyup uymadığının tespiti gerektiğini, yapılan eksper incelemesinde toplam 100.358,70 TL hasar hesaplandığını, aracın kaza tarihindeki rayicinin 274.000 TL olduğunu, eksper raporunda “aracın onarım kabul etmez hale geldiği” hususunda bir tespit olmadığını, araç onarıldı ise pert total ihtimali kalmadığını, pert değeri uygulanacaksa eksper raporundaki rayiç değerin esas alınması gerektiğini, poliçenin 3. Sayfasında “Pert Araç Klozu” olduğunu, eksperce belirlenecek 2.ci el rayiç değerde %35 tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini, araç pert edilirse klozdaki %35 muafiyetin aracın 2.ci el değerinde uygulanarak ödeme yapılması gerektiğini, sigortalının bilgilendirme yükümlülüğünü öne sürerek bu klozu inkar edemeyeceğini, 14 gün içinde poliçeye itiraz etmediğini, dosyaya eksper tayin etmesi durumunda eksperin belirlediği hasar tutarına göre onarımın yapılması gerektiğini, poliçeye göre anlaşmalı olmayan servislerde yapılacak onarımlarda parça tedarikinin sigortacı tarafından yapılacağı, servis tarafından tedarik edilmesinin sigortacının onayına bağlı olduğunu, eksper tarafın tespit edilen hasarın bağlayıcılığı olduğunu, iskonto uygulanması gerektiğini, faiz türüne itirazları olduğunu, belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; araç ruhsat sureti, alkol raporu, kaza tutanağı, kasko poliçesi, hasar dosyası, tanık, bilirkişi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; hasar dosyası, araştırma şirketi raporu, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, ehliyet, ruhsat, piyasa araştırmaları, beyan formu, telefon kayıtları, ekran görüntüleri, diagnoz kayıtları, fotoğraflar, tanık, bilirkişi, keşif delillerine dayandığı görülmüştür.
Daavlı vekilinin keşif yapılması talebi üzerine 13/05/2022 tarihinde Mahkememizce Otomotiv Uzmanı Bilirkişi … refakatinde davacıya ait … plakalı araç üzerinde keşif yapıldığı, ardından dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı bulunan davacıya ait araçta tek taraflı trafik kazası sonucu hasar meydana gelip gelmediği, hasar meydana gelmiş ise zararın miktarı, zararın poliçe teminatı içinde kalıp kalmadığı ve davalı sigorta şirketi tarafından zararın karşılanıp karşılanmadığının tespiti hususlarında rapor aldırıldığı, Otomotiv Hasar Uzmanı … ile Aktüerya Bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan 20/09/2022 tarihli raporda; 1- Tazminata konu … plakalı SEAT LEON 1,5 ECO TSI ACT 150 DSG S FR marka 2020 model aracın orijinal parçalarla (yetkili serviste) gerçek hasar onarım bedelinin, 95.766,89 TL yedek parça, 5.108,85 TL işçilik olmak üzere toplam 100.875,74 TL +kdv, kdv dahil 119.033,37 TL olduğu, 2- Kaza Tespit Tutanağı, Kasko Ekspertiz Raporu ve Vosmer Yetkili Servis İş Emri Servis Ön Teklif Formu incelenip değerlendirildiğinde, Davaya konu aracın yolda ortada bulunan refüje çıkması neticesinde kazanın meydana geldiği, aracın bu şekilde refüje çıkması ile; ön tampon, ön panel, klima ve motor radyatörü, motor ve şanzıman takozu, şanzıman, şase taşıyıcısı, aks, davlumbaz, salıncak gibi parçaların zarar görebileceği, yolcu koltuğunda yolcu olmasa da açma ihtimalinin olduğu, Eksper Raporu tespiti ile Yetkili Servis Tespitlerinin (iş emri ve teklif formu) tespitlerinin kaza ve oluş şekli ile uyumlu olduğu, 3- Aracın onarım bedeli ile rayiç değeri kıyaslandığında onarım bedeli rayiç değerin %50’sini aşmadığından Pert-Total işlemine gerek olmadığı, 4-Davaya konu kazanın tarih ve saatinin, resmi ekiplerin düzenlediği kaza tespit tutanağına göre 19.11.2020 tarihi saat 00.10 olduğu, (Diagnostik test sonucuna ve aracın Elektronik Kontrol ünitesinden alınan bilgilere göre) Emniyet kemeri ve hava yastıklarının tetiklenme zamanının (kaza zamanının aracın elektronik kontrol ünitesi kaydında) 4.670 km’de 18.11.2020 tarihinde saat 23.21.43 olduğu, kaza tutanağına yazılı zamandan yaklaşık 38 dk. önce olduğu, kaza tutanağını hazırlayan ekiplerin geldikleri saati yazdıkları yada kaza yapanın bu saatte yaptığını beyan etmiş olabileceği, Davalı sigorta şirketinin iddia ettiği gibi aradaki yaklaşık 38 dk’da (Polis ekipleri gelinceye kadar) sürücü değişikliğinin olup olmadığının tarafımızca bilinmesi ve tespit edilmesinin mümkün olmadığı, bu hususun tespitinin sayın mahkemenin yargılamada belirleyebileceği, hukuki bir durum olduğu, kaza anını gösteren bir kamera kaydı, görgü tanığı ifadesinin dosya içeriğinde olmadığı, 5- Davacı davasında haklı görüldüğü taktirde yukarıda hesaplanan davacı zararının poliçe özel ve genel şartları ile uyumlu bulunduğu, dosya kapsamına göre sigortacının en erken 28.12.2020 ve en geç 03.01.2021 tarihinde temerrüde düşmüş kabul edilebileceği şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; kasko sigorta poliçesine dayalı sigortalı araçtaki hasarın tazmini talebinden ibarettir.
HMK’nun 107. maddesine göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabileceği, somut olayda dava konusu maddi tazminat miktarının Mahkemece yapılacak yargılama neticesinde belirli hale geleceğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceğinden bu husustaki davalı sigorta vekilinin itirazı yerinde görülmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
19.11.2020 tarihinde saat 00.10 sıralarında davacıya ait …(…) plakalı aracın dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresinde iken … bulvarı No:… Buca/İzmir adresine geldiğinde aracının alt kısımları ile orta refüje çıkmak suretiyle
tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacıya ait … (…) plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 16.09.2020– 16.09.2021 tarihleri arasında genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı ve uyuşmazlık konusu araç için kaza anındaki piyasa rayiç değerine kadar teminat verildiği, 19.11.2020 tarihinde meydana gelen kazanın poliçe döneminde gerçekleştiği, davacı tarafından olaydan sonra 19.11.2020 tarihinde davalı sigortacıya başvuru yapıldığı, davalı sigortacı tarafından davacı sigortalı tarafından “riziko gerçekleştikten sonra doğru beyanda bulunma yükümlülüğünün ihlal edildiği ve hasar ile beyan uyumsuzluğu” nedeni ile herhangi bir hasar ödemesinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Kasko Sigortası bir mal sigortası türü olup bu sigorta ile sigortacı, sigortalının karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlardan, romörk veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin ettiği, buna göre araç sürücüsünün kusuru ile sigortalı aracın zarara uğraması hali de kasko sigortası teminatı kapsamında olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın yolda ortada bulunan refüje çıkması neticesinde kazanın meydana geldiği, aracın bu şekilde refüje çıkması ile; ön tampon, ön panel, klima ve motor radyatörü, motor ve şanzıman takozu, şanzıman, şase taşıyıcısı, aks, davlumbaz, salıncak gibi parçaların zarar görebileceği, yolcu koltuğunda yolcu olmasa da açma ihtimalinin olduğu, eksper raporu tespiti ile yetkili servis tespitlerinin (iş emri ve teklif formu) tespitlerinin kaza ve oluş şekli ile uyumlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen kaza nedeniyle aracın orjinal parçalarla yetkili serviste gerçek onarım bedelinin KDV dahil 119.033,37 TL olduğu, hasarın kazayla uyumlu olduğu, aracın onarım bedelinin rayiç değerin %50 ‘sini aşmadığından pert-total işlemine gerek olmadığının belirtildiği, kaza tespit tutanağının kolluk kuvvetleri tarafından düzenlendiği, olay yeri ve hasarlı kısımlar bakımından fotoğrafların çekildiği, araç sürücünün alkol ölçümleri yapılarak, alkolsüz olduğunun saptandığı, davacının kaza tarihinden itibaren 5 iş günü içinde hasar ihbarında bulunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından “sürücü değişikliği” nedeni ile hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını savunulmuş ise de, mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir. Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409/1. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Bu bağlamda davalı tarafın sürücü değişikliğine dair savunmalarını ispata yarar somut delil getiremediği, davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerektiği, dosya kapsamına göre kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığının inandırıcı delil ile ispat edilemediği, davalı sigorta şirketinin araçta meydana gelen hasar bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmış, davacının davalıya hasara ilişkin belgeler ile birlikte ihbarda bulunulan tarih 19.11.2020 olduğu, ekspertiz raporunun 14.12.2020 de düzenlendiği, eksper raporunun tesliminden sonraki 10 iş gününün sonu ise 28.12.2020 temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 119.033,37 TL hasar bedeli maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 28.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, her ne kadar davalı vekili tarafından bedel arttırım dilekçesiyle arttırılan kısma yönelik zamanaşımı savunmasında bulunulmuş ise de,belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davada Yargıtay 17. H.D’nin 05.08.2018 tarih 2015/6613 E. – 2018/556 K. Ve 05.05.2015 tarih 2013/18198 E. -2015/6500 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere dava açılmakla alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı kesildiği için artırılan kısma yönelik zamanaşımı savunması yerinde görülmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
119.033,37 TL hasar bedeli maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 28.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.131,16-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 2.032,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 6.039,86-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç,8,50 TL vekalet harcı,1.371,60-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.498,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 18.855,01-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip

Hakim

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.