Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/207 E. 2022/682 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/207 Esas
KARAR NO : 2022/682

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin İzmir 18 İş Mahkemesi’nin …. Esas …….Karar sayılı dosyasına sunduğu 18/09/2019 tarihli dava dilekçesi ile; Davacının davalı şirkette çalışmaya 15 Ocak 2018 ‘de başladığını, davacının özellikle ihracat alanında yılların tecrübesine sahip olduğunu, uluslararası piyasaya hakim ve bağlantıları olan bir endüstri mühendisi ve uzman olduğunu, davalı şirket ile müvekkili, davalı şirketin ihracat potansiyelini arttırmak ve ihracat anlaşmaları bağlayarak şirketin hedeflerine ulaşılmasını sağlamak amacıyla iş ilişkisi kurduğunu, davalı şirket yöneticisi davacının ihracatta yeni ve daha profesyonel bir bakış açısı yakalamak istediklerini belirttiğini ve davacıdan beklentilerini bu şekilde açıkladığını davacının da sunduğu bazı şartlar ile anlaşmayı kabul ederek işe başladığını, davacı ile işveren aylık 3.000,00 TL maaş ve aylık 1000,00 TL sabit ulaşım ücreti ve buna ek ekstra ulaşım ve konaklama ücretleri (Yurt içi ve yurt dışı konaklama ve uçak biletleri ile sair gider) ile yapılan tüm ihracatın %5’i komisyon karşılığı anlaştıklarını, davacının işe başladıktan sonra aile şirketi olarak tanımlanabilecek bir şirket olan davalı şirket ile yazılı bir sözleşme yapma yoluna gitmediğini ve işverenin samimiyetine inandığını, davalı şirketin davacıya ayrıca münhasır bir ihracat departmanı kurulacağı, davacının bu departmanı bağımsız olarak yöneteceği ve şirketin en azından ihracat alanında aile şirketi yönetim anlayışını aşarak daha kurumsal bir yapıya bürüneceği sözünü verdiğini, davacının davalı şirkette işte bu vaatlere inanarak işe başladığını, davacının çalışmaya başladıktan sonra kendisine vaad edilen hiç bir sözün tutulmadığını, Şirket kurumsal yapıdan uzak keyfi denebilecek ve tabiri caiz ise günü kurtarmaya yönelik kararlar ile yönetildiğini, Bu durumdan rahatsız olan davacının defalarca uyarılarda bulunduğunu ancak sonuç alamadığını, kendisine vaad edilen komisyonu da ödenmeyen davacının bu nedenler ile işten ayrıldığını, daha sonra davacıyı defalarca ilgili komisyonun hesaplanarak tarafına ödenmesi için yazışmalar yaptığını, davalı şirket yetkilisi bu yazışmalarda ılımlı olmakla birlikte komisyon hesaplanıp davacıya ödenmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 7.000,00 TL komisyon alacağının doğduğu tarihten itibaren yasal faiz ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 16/10/2019 tarihli yanıt dilekçesi ile; Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkil şirketten %5 üzerinden hesaplanmak üzere komisyon alacağı olduğunu, söz konusu tutarın kendilerine ödenmesi gerektiğini ileri sürdüğünü ancak davacı tarafın söz konusu talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi mantık sınırları ile de kesinlikle uyuşmadığını, davacı taraf ile davalı şirket arasında davacının talebine dayanak teşkil eden herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının ihracat bedelleri üzerinden %5 komisyon talebi mantık sınırları dahilinde de olmadığını, davalı şirketin 28 yıllık bir şirket olduğunu, davacı ile çalışmaya başlamadan önce de ihracat yapan ve belli ihracat hedeflerini her sene tutturan bir şirket olduğunu, Yıllardır uğraşılarak bir aşamaya getirilen ve yıllık ortalama ihracat ciroları belli olan bir firmanın yaklaşık 9 ay danışmanlık hizmeti vermiş kişiye 28 yıldır devam eden ihracat rakamları üzerinden %5 komisyon vermek üzere anlaşması hayatın ve ticaretin olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirket ile davacı aylık belli bir danışmanlık bedelinin(maaş) haricinde yıllık ihracat cirosunun 600.000(Altı Yüz Bin) Euro’ya ulaşması halinde başarı primi olarak %5 ödenmesi konusunda konuştuklarını, davalı şirketin ısrarla bu hususların sözleşmeye dökülmesini talep etmesine rağmen davacı tarafın davalı şirketi sürekli oyaladığını ve sözleşme imzalanmadığını, davacı taraf masrafları davalı şirket tarafından karşılanan yurt dışı fuarlarına katıldığını ancak bu fuarlarda aynı zamanda diğer müşterileri içinde bağlantılar kurmaya çalıştığını, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle arada iş ilişkisi olmaması nedeni ile görevden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
İzmir 18 İş Mahkemesi’nin …… Esas …… Karar sayılı kararı ile ” Taraflar arasındaki yazışmalardan, davacının ücretinin ödenme şekli, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabında belirtildiği üzere, davacı adına kayıtlı şirket oluşu, davacının kendisine ait bir organizasyonu bulunduğu ve dış ticaret alanında hâlihazırda faaliyet gösterdiği göz önünde bulundurularak taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığından bahisle görevsizlik kararı ile görevli Mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna ” yönünde karar verildiği görülmüştür.
İzmir 18 İş Mahkemesi’nin …… Esas ……. Karar sayılı görevsizlik kararı Mahkememize tevzi edilen dosyanın Mahkememizin …… Esas numarasına kaydedildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava şartı Arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı son tutanağın düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı ile davalı şirket arasında komisyon ilişkisi olduğu gerekçesi ile açılan ve komisyon sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı ile davalı arasında varılan anlaşmaya göre davalı şirketin ihracat hacminin arttırılması amacı ile hareket edileceği hususunun kararlaştırıldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ödenmesi gerektiği iddia edilen ihracat komisyonlarının ödenmesi isteminde bulunulmuş, davalı tarafça bu husus kabul edilmemiş ve davanın reddi istenmiştir. Davacı tarafça davalının 3.000,00 TL maaş + 1.000,00 TL sabit ulaşım gideri + yapılan tüm ihracatın %5’i oranında komisyon ödeyeceğini taahhüt ettiği iddia edilmiştir. Bu konuda davalı tarafından davacı hesabına gönderilen havalede komisyon bedelinin yazılı olduğu da tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişkinin Mahkememizce de komisyon ilişkisinden kaynaklandığı kabul edilmiş ve buna göre araştırma yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterleri, davacının çalıştığını beyan ettiği dönem itibari ile bu dönemde yapılan ihracatlara ilişkin tüm kayıtlar, davacının çalışmaya başladığı dönem itibari ile o tarihten itibaren yapılan ihracatların hangi bağlantılar ile yapıldığı, hususlarını gösterir kayıtlar ile davacının bulunduğu beyan edilen dönem ile bu dönem öncesinden geriye doğru iki yıllık ihracat rakamlarını gösterir tüm kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bir Dış ticaret uzmanı ve bir SMMM bilirkişisine tevdine karar verildiği, bilirkişilerce 20/10/2021 tarihli raporun düzenlenerek dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; Davalı tarafından ibraz edilen 2016/2017/2018 hesap dönemine ait sunulu ticari defterlerin zorunlu Noter Açılış ve Kapanış Tasdiklerinin vapılı olduğu tespit edildiği, davacı tarafın çalıştığı 2018 vılı ihracatlarının Toplamının 1.770.106.29 TL olduğu Hesaplandığı, 2018 yılında gerçekleşen ihraç kayıtlı satışlardan 7 yabancı şirketin davalı tarafın 20.03.2018 öncesinde müşterisi olduğu anlaşılmış olup iş bu firmaların davacının hesaplanan komisyon alacağından mahsup edilmesi Sayın Mahkemenizce uygun görmesi halinde: 421.148.65 * 5 — 21.057,43 TL olarak hesaplandığı ve 5.360.00 TL kamisyon ödemesinin mahsup edilmesi durumunda 15.697,43 TL alacaklı olarak hesaplandığı, Mahkememizin Davacı tarafın çalışma süreleri esas alınırsa davalı firmanın 812.423,51 TL ihraç kayıtlı satış yaptığı ve tarafların sözlü olarak anlaştıkları 45 komisyon tutarının 40.621,78 TL olarak hesaplandığı ve 5.360,00 TL komisyon ödemesinin mahsup edilmesi durumunda 35.261,78 TL alacaklı olarak hesaplandığı yönünde kanaatini bildirir raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin rapora karşı itiraz ve beyan dilekçeleri doğrultusunda yeniden rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 02/03/2022 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda yapılan incelemede kök rapordaki kanaatin değişmediği, davalı tarafından ibraz edilen 2016/2017/2018 hesap dönemine ait sunulu ticari defterlerin zorunlu Noter Açılış ve Kapanış Tasdiklerinin vapılı olduğu tespit edildiği. Davacı tarafın çalıştığı 2018 vılı ihracatlarının Toplamının 1.770.106.29 TL olduğu Hesaplandığı, 2018 yılında gerçekleşen ihraç kayıtlı satışlardan 7 yabancı şirketin davalı tarafın 20.03.2018 öncesinde müşterisi olduğu anlaşılmış olup iş bu firmaların davacının hesaplanan komisyon alacağından mahsup edilmesi Sayın Mahkemenizce uygun görmesi halinde: 421.148.65 * 5 — 21.057,43 TL olarak hesaplandığı ve 5.360.00 TL kamisyon ödemesinin mahsup edilmesi durumunda 15.697,43 TL alacaklı olarak hesaplandığı, Sayın Mahkemenizin Davacı tarafın çalışma süreleri esas alınırsa davalı firmanın 812.423,51 TL ihraç kayıtlı satış yaptığı ve tarafların sözlü olarak anlaştıkları 45 komisyon tutarının 40.621,78 TL olarak hesaplandığı ve 5.360,00 TL komisyon ödemesinin mahsup edilmesi durumunda 35.261,78 TL alacaklı olarak hesaplandığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 05/05/2022 tarihli dilekçe ile ıslah beyanında bulunulmuş, dava değerinin 35.261,78 TL olarak belirlendiği, dava açılırken talep edilen 7.000,00 TL’lik kısma dava tarihinden bakiye kısma ise ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi istendiği görülmüş, harcın tamamlandığı ve dilekçenin davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; Davacı ile davalı arasında davalı şirketin ihracat hacminin arttırılması amaçlı olarak komisyon sözleşmesi olarak adlandırılabilecek anlaşma yapıldığı ve bu anlaşma uyarınca davacıya maaş ve yol gideri haricinde yapılan ihracatın %5’i oranında komisyon ödeneceğinin kararlaştırıldığı Mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişiler tarafından yapılan incelemeye göre davacı tarafın 2018 yılından itibarin davalı şirket ile çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin 2018 yılı öncesinde de ihracat ilişkisi devam eden şirketler yönünden davacının ayrıca bir komisyon hakkının doğduğu isteminin kabulünü gerektirir herhangi bir husus tespit edilememiştir. Zira davalı şirketin davacı ile anlaşmadan önce dahi bu şirketler ile ihracatının devam ettiği ve bu ihracat hacminin değiştiğini gösterir herhangi bir kaydın da tespit edilemediği görülmüştür. Davacı tarafından davalı şirkette ihracat hacminin arttırılması yönünde çalışmalar yapıldığı Mahkememizce de kabul edilmiştir. Buna göre davalı şirketin davacı ile çalıştıkları dönem itibari ile 812.423,51 TL ihracat kayıtlı satış yaptığı tespit edilmiştir. Ancak davalının 2018 yılından önceki müşterileri ile gerçekleştirdiği ihracat tutarı mahsup edildikten sonra kalan kısmın 421.148,65 TL olduğu belirlenmiş, bu bedel üzerinden yapılan hesaplamaya göre %5 komisyon tutarının 21.057,43 TL olduğu ve bu bedelden davalı tarafından ödenen 5,360,00 TL tutarın mahsubu sonrasında 15.697,43 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği görülmüştür. Bu konuda düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Sonuç itibari ile davacı ile davalı şirket arasında varlığı kabul edilen sözleşme uyarınca davacıya ödenmesi gereken komisyon bedelinin 15.697,43 TL olduğu görülmekle, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
15.697,43 TL alacağın, 7.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren 8.697,43 TL’lik kısmına ıslah tarihinden (05.05.2022) itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.072,30 TL harçtan, peşin alınan 602,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 469,75 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 170,35 TL başvuru harcı, 483,00 TL ıslah harcı, 1.200,00 TL Bilirkişi ücreti, 237,10 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.090,45 TL yargılama giderinden kabul red oranı dikkate alınarak 930,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinden bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/06/2022

Yazman …
e-imza

Yargıç…
e-imza