Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2021/732 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/206
KARAR NO : 2021/732

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilin, … plakalı aracın kusurunun bulunmadığını, 18.09.2020 tarihinde meydana gelen kazada aracının çarpışma sonucu maddi hasara uğradığını, davalı sigorta şirketinden teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı aracın … nolu trafik poliçesinden … nolu dosya açıldığını, davalı tarafından gönderilen sigorta eksperi raporunda tespiti yaptığı 5.119,64 TL yedek parça tutarına %50’den fazla iskonto ile 1.825,00 TL ve işçilik 2.100,00 TL ile toplamda KDV dahil 4.631,50 TL tespit yaptığı fakat gerek yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilmediği, gerekse işçiliklerin yetersiz olduğunun, aracın özel servisi olan …. … … …/….Sok.No:… …/İZMİR de onarıldığını, davalının 23.10.2020 tarihinde 3.925,00 TL ödeme yaptığını, fakat bu ödemenin yetersiz olduğunu, servis ile yapılan görüşmede parça veya işçilik hakkında ıskonto kabul edildiği gibi bir beyanları olmadığı bilgisini öğrendiklerini, kaldı ki sigortacı servis ile anlaşsa dahi mağdur olan 3.kişi konumundaki müvekkilini bağlamadığını, söz konusu uyuşmazlığın müvekkilin hasar tespitine karşı oluştuğunu, bu ücretler ve eksik tespit ile aracını yapmasının mümkün olmadığının, bunun üzerine alınan uzman görüşü raporuna göre hasar tutarının KDV dahil 8.230,03 TL olarak hesaplandığını, bu hizmet için 375,00 TL.. fatura düzenlendiğini, rapora göre incelendiğinde yedek parça tutarının 4.874,60 TL, işçiliğin 2.100,00 TL, KDV dahil 8.230,03 TL olduğunun, davalının yaptığı 3.925,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye olarak 4.305,03 TL daha ödemeyi 03.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; … A.Ş yönünden; eksik ödenen hasar tazminatı farkı olarak şimdilik 10,00 TL nin 03/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, … A.Ş yönünden; değer kaybı tazminatı olarak şimdilik 10,00 TLnin Yargıtay kararlarına göre 03/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin de davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/07/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile hasar bedeli tazminat istemini 4.305,03 TL’ye, değer kaybı tazminat istemini 2.158,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusunun tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen, davayı belirsiz alacak davası olarak açmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığından, davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 41.000,00-TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, değer kaybı talebi yönünden işbu davadan önce, davacı yana 23.03.2021 tarihinde 842,00-TL değer kaybı tazminatı ödendiğini, hesaplamanın, tamamen doğru verilere göre yapıldığını ve müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu durumda davanın doğrudan reddine, aksi halde, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin toplam tazminattan ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte mahsup edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına, bu ödemeye ek olarak karşı yan aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için karşı yana 23.10.2020 tarihinde 3.925,00-TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, bu nedenle de delil niteliğinde olan eksper raporu kapsamında ödemelerini gerçekleştiren sigorta şirketinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini beyan ederek, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; hasar raporu, ödeme dekontu, uzman görüşü hasar ve değer kaybı tespit raporu ve faturası, servis e faturası, başvuru evrakı, kaza tespit tutanağı, ruhsat, sigorta poliçesi, onarım fotoğrafı ve sair delilere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, bilirkişi, yemin, tanık ve yasal her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben, 18/09/2020 tarihinde, davacıya ait araç ile, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı araçların karıştığı trafik kazasının oluşumunda hangi tarafın ne oranda kusurlu olduğu, kaza sebebiyle davacı aracında bakiye hasar bedeli ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktarda oluştuğu, oluşan iş bu zararın kazayla uyumlu olup olmadığı ve ZMSS poliçe limiti ve kapsamı dahilinde kalıp kalmadığının tespiti hususunda dava dosyası Makine Mühendisi Bilirkişi … ile Trafik Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda dosyaya sunulan 29/06/2021 tarihli raporda; … plakalı kamyonet sürücüsü … aracını uygun şekilde yüklememiştir. ” … plakalı otomobil sürücüsü … atfı kabil kural ihlali yapmamış ise de kusur dağılımı konusunda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemenindir. … plakalı otomobil sürücüsü …’a bir kusur affedilmediği dikkate alınarak; … plaka sayılı… 2003 model otomobilin onarımı için gerçek zararı KDV dahil 8.230,03 TL. olarak belirlenmiştir. Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %100) 8.230,03 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedeli ile Yargıtay içtihatlarına göre 3.000,00 TL olarak belirlenen reel değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, “Ancak, davalı sigorta şirketi hasar onarım bedeli için 23.10.2020 tarihinde 3.925,00 TL ödemiş olmakla 8.230,03 TL, – 3.925,00 TL.= 4.305,03 TL. bakiye hasar bedelinden ve 23.03.2021 tarihinde 842,00 TL. değer kaybı bedeli ödemiş olmakla 3.000,00 TL-842,00 TL=2.158,00 TL. bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere KDV dahil 375,00 TL ekspertiz hizmet bedeli ücretinden davalı Sigorta Şirketi’nin sorumlu olduğu, “Kaza nedeniyle oluşan zararın ödenmesi için dava dilekçesi ekinde davalı sigorta şirketinin …/hs02.kep.tr kep adresine 19.02.2021 tarihinde başvuru yapıldığı görülmekle olayın ihbar edilmiş olduğunun kabulü ile ihbardan itibaren 8 iş gününün hitamı olan 04.03.2021 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybı bedeli maddi tazminat istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını savunmuş ise de, HMK’nun 107. maddesine göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabileceği, somut olayda dava konusu maddi tazminat miktarının Mahkemece yapılacak yargılama neticesinde belirli hale geleceğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
18.09.2020 günü saat:10.00 sıralarında davacının kendisine ait … plakalı otomobili ile seyir halinde iken İzmir ili … ilçesi … … Otoyolu istihkâm mevkiine geldiğinde aracın ön kaput tarafına kendisi ile aynı yönde sağ şeritte ilerleyen dava dışı sürücü … idaresindeki davalıya ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı kamyonetin kasasından düşen malzemenin çarpması ile maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalıya sigortalı dava dışı araç sürücüsünün aracın kasasında taşıdığı yükü uygun şekilde malzemelerin düşmeyecek veya aracın dengesini bozmayacak şekilde taşımakla mükellef olduğu, davalıya sigortalı dava dışı sürücünün taşıdığı yükü usulüne uygun şekilde düşmeyecek şekilde kapatmadığı ve parçaların araçtan düştüğü ve kaplama içinde seyreden davacıya ait aracın üzerine düşerek hasar verdiğinden 2918 sayılı KTK 65 maddesine aykırı hareket ettiği, davacının ise üç şeritli yolun orta şeridinde ilerlerken önündeki sağ şeritte ilerleyen aracın kasasından düşen parçanın aracının ön kaput kısmına çarptığından davacı sürücünün nizami ilerlediği yolda araç üzerinden aniden düşen parçanın düşmesini öngörmesi ve kazadan aktif kaçınma davranışı beklenemeyeceğinden kazanın oluşumunda kural ihlali yapmadığının belirtildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği,bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacıya ait … plakalı araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil 8.230,03 TL’lik hasar meydana geldiği, Yargıtay’ın kazalı aracın kazadan önceki hasarsız 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark formülasyonuna göre trafik kazası sonucu sözkonusu 3.000,00 TL değer kaybı zararının oluştuğu, davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracı …-…-…-… numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile 27.04.2020 — 27.04.2021 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde araç başına 41.000 TL limitle sigortaladığından KTK.nun 85-91.maddeleri gereğince sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davacının dava açılmadan önce davalıya araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin ödenmesi için başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 23.10.2020 tarihinde hasar bedeli olarak 3.925,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme sonrasında davacıya ait araçta bakiye hasar miktarının 8.230,03 TL -3.925,00TL =4.305,03 TL olduğu, davalı tarafından davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle 23.03.2021 tarihinde 842,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme sonrası davacıya ait araçta bakiye değer kaybı miktarının 3.000,00 TL- 842,00 TL=2.158,00 TL olduğu, davacının bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedelini 4.305,03 TL’ye, değer kaybı bedelini ise 2.158,00 TL’ye yükselttiği, buna göre davalının kısmi ödeme tarihi olan 23.10.2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalıya sigortalı aracın ticari araç olduğundan avans faizi talep edilebileceği anlaşılmakla, davanın kabulü ile 4.305,03 TL hasar bedeli ile 2.158,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 6.463,03 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı tarafça ekspertiz raporu için sarf edilen 375,00TL bedelli ekspertiz ücreti ödeme belgesinin dosyaya sunulduğu, ekspertiz ücretinin 6102 sayılı yasanın 1426 maddesi uyarınca sigortacı tarafından karşılanması gerektiği anlaşılmakla ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
4.305,03 TL hasar bedeli ile 2.158,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 6.463,03 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
2-Alınması gereken 441,48-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 170,30 TL’nin (peşin+bedel arttırım) mahsubu ile bakiye 271,18TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 111,00 TL tamamlama harcı, 1.259,80-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti, 375,00 TL ekspertiz ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 1.080,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.952,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.080,00 TL-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.