Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/195 E. 2022/1165 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/195
KARAR NO : 2022/1165
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkili ile davalı arasında 28.01.2020 tarihli bir yıllık hizmet birliği sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yazılı olmadığı, tarafların bu hususta e-mail kanalı ile anlaştığı ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu şekilde başladığını, tarafların arasındaki sözleşmeye göre müvekkilinin davalı firmanın sosyal medya yönetimi, dijital ve offline tasarım hizmetlerini üstlendiğini, sözleşmenin 9.maddesine göre müvekkili şirketin sözleşme kapsamında davalı için yaptığı işlerden aylık olarak alacağı ücretin 4.250,00 TL+KDV olduğunu, 14.08.2020 tarihinde davalı şirketin satın alma işlerinden sorumlu … tarafından pandemi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak e-mail yolu ile fesih edildiğini, davalının müvekkili ile aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak fesih işlemi yaptığını, hizmet işbirliği sözleşmesinin 15.maddesinde cezai şart bulunduğu, davalının aralarındaki sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşme süresi sonuna kadar KDV dahil 5 aylık hizmet bedeli ile sözleşme gereği müvekkili firmaya ödenmesi gereken KDV dahil 5 aylık hizmet bedeli sözleşme gereği müvekkili firmaya ödenmesi gereken KDV dahil 1 yıllık hizmet bedeli olarak mutabık kalınan cezai şartın toplam bedeli olan 85.255-TL’nin tahsili amacıyla İzmir 21.İcra Müdürlüğünün
… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı firmanın faaliyet alanının şirket sözleşmesine göre; elektrik, elektronik ve mekanik iş kolu kapsamında her türlü ticari faaliyette bulunmak olduğunu, davalı firmanın 24.03.2020 tarihli Resmi Gazetede Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının yayımladığı genelgeye göre mücbir sebep halinde sayılacak faaliyet kolunda olan faaliyet gösteren mükelleflerden olmadığı, bu durumda davalının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, belirterek davanın kabulü ile davalının İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin alacağın varlığının tespiti suretiyle itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında sosyal medya içerik üretimi, grafik ve tasarım hizmetlerine ilişkin hizmet satın alımı için e-mail yoluyla görüşmelere başlandığını, görüşmelerde sosyal medya içerik üretilmesi, offline ve online mecralar için grafik tasarımlarının gerçekleştirilmesi, (web bannerları ve katalog çalışması) basılı evraklar için advertorial çalışmaları), fuar stant tasarımları, kurum içi etkinliklerde kullanılacak materyaller için grafik tasarımlarının gerçekleştirilmesi, firma sunumunun revize edilmesi kurumsal kimliğin revize edilmesi için 4.250-TL+KDV bedelin fatura tarihinden itibaren 30 gün içinde ödenmesi şeklinde mail yoluyla mutabakat sağlanarak hizmet alımına başlandığı, söz konusu hizmetin davalı müvekkili şirket tarafından 7 ay süreyle satın alındığı ve ilgili aylara ilişkin hizmet bedelinin davacı şirkete eksiksiz bir şekilde ödendiğini, ancak müvekkilinin 11.03.2020 tarihinde ilan edilen Covid-19 virüsü pandemisi sebebiyle faaliyet gösterdiği bazı hizmetlerini geçici süre için askıya almak durumunda kaldığını ve müvekkili şirketin 14.08.2020 tarihli mail ile durumu davacı şirkete bildirdiğini, davacı şirketten Ağustos 2020 faturasının düzenlenmemesinin rica edildiğini, davacı tarafça Ağustos 2020 ayına ilişkin faturanın düzenlenmesini takiben müvekkili şirketin bu faturayı da ödediğini, bu defa hizmet ilişkisinin sonlandırıldığını karşı tarafa bildirdiğini, hizmet ilişkisinin sonlandırılması akabinde davacı tarafça müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde imzalanmamış/onaylanmamış olan bir sözleşme metnine dayanılarak kötü niyetli olarak İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden “sözleşme süresi sonuna kadar ödenmesi gereken KDV dahil bir yıllık hizmet bedeli” açıklaması ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmaması ve davacı şirketin icra takibine konu edilen alacaklara hak kazanmasının hukuken mümkün olmaması gibi sebeplerle anılan icra takibine itiraz edildiğini, müvekkili şirket yetkilisi 24.01.2020 tarihli e-postası ile teklife konu hizmete karşılık 4.250-TL bedel ödeneceği hususunda anlaşma sağlandığının karşı tarafa bildirildiğini, tarafların yalnızca hizmetin kapsamı ve bedeli üzerinden görüşme yürüttüklerini, ilgili hususlarda mutabakat sağlanmasını takiben hizmet ilişkisinin kurulduğu, hizmet alımına ilişkin yazışmalardan da açıkça görüleceği üzere taraflar arasındaki hizmetin süresi, cezai şart vb başkaca hiçbir hususun müzakerelere konu edilmediğini, davacının müvekkili şirkete göndermiş olduğu sözleşme metninin taraflar arasında hizmet ilişkisinin kurulduğu 24.01.2020 tarihinden 13 gün sonra gönderildiğini, taraflar arasında hizmetin kapsamı ve bedel üzerinden anlaşmaya varılarak 24.01.2020 tarihinde hizmet ilişkisi kurulduğunu, davacının anlaşma sağlanmasını takiben bir süre sonra müvekkili şirkete tamamiyle kendi lehlerine yorumlanacak şekilde yeni bir sözleşmeyi değerlendirmeye sunarak yeni bir öneride bulunmuş olup müvekkil şirket tarafından hiçbir şekilde kabul edilmeyen sözleşmeye istinaden icra takibi başlatılmasının ise dürüstlük kurallarına aykırı ve kabul edilemez bir davranış teşkil etmekte olduğunun açık olduğunu, her ne kadar davacı şirketin hukuka aykırı olarak takibe konu ettiği sözleşme metni müvekkili şirket açısından bağlayıcı değilse de davalının müvekkili şirketin ulaşım sektöründe faaliyet gösteren bir tüzel kişilik olması, Covid-19 pandemisinden doğrudan etkilenmesi nedeniyle sözleşmeyi mücbir sebebe dayanarak feshetmesinin mümkün olduğunu, davacının dava dilekçesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın mücbir sebep halinde sayılan faaliyet kollarını yayınladığı genelgeye yer vermesi, müvekkil şirketin faaliyetlerinin anılan kollar arasında sayılmadığı şeklinde savunma yaparcasına beyanda bulunmasının taraflarınca anlaşılamadığı, keza davacının taraflar arasındaki hukuki ilişkinin geçerliliğini koruduğu 7 aylık dönem içerisinde gerçekleştirdiği hizmetlerin; Busworld Fuar Banner çalışması ve yabancı dil uyarlamaları, Aus Zirvesi Fuat Stant Tasarımı, Busworld Fuar Stant Tasarımı, Güney Afrika web sitesi Covid 19 Banner, … Güney Afrika Cover Çalışması, Mobile Booklet Çalışması, South Afrika Linkedin Cover Çalışması, South Afrika Sosyal Medya Planı, UITP Kampanya Tasarım ve Uyarlamaları olduğunu, davalı müvekkilinin ulaşım sektörü alanında faaliyet gösteren ulaşım firmalarına elektronik bilet ve kart üreten tüzel bir kişilik olduğunu, müvekkil şirketin ulaşım firmalarına elektronik bilet ve kart ürettiği ve ulaşım sektöründe yaşanan aksaklıklardan doğrudan etkilendiği göz önüne alındığında; müvekkili şirketin davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi, Covid-19 Pandemisinin ulaşım sektörünü ekonomik açıdan kalıcı bir şekilde daraltması sebepleriyle mücbir hale ve TBKm.138’e dayanarak sonlandırmasının mümkün olduğunu belirterek, davaya konu icra takibinin usulüne uygun şekilde başlatılmadığı ve yine davanın yetkili Mahkeme’de ikame edilmediği gözetilerek davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; icra takip dosyası, 28/01/2020 tarihli Hizmet İşbirliği sureti, taraflar arasındaki mail yazışmalarının sureti, tarafların ticari defter ve kayıtları, Bakanlık genelgeleri, bilirkişi incelemesi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; mail yazışmaları ekran görüntüsü, 7 aylık faaliyet raporu, ulaşım sektöründe faaliyet gösterildiğine dair belge, bilirkişi, tanık, yemin , ikrar delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Reklamcılık Organizasyon Danışmanlık San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından davalı … Elektronik San.Tic.A.Ş. aleyine “Sözleşme süresi sonuna kadar ödenmesi gereken KDV dahil 5 aylık hizmet bedeli ile sözleşme gereği ödenmesi gereken KDV dahil bir yıllık hizmet bedeline dayalı olarak 85.255-TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı , ödeme emrinin borçluya 28.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu 29.09.2020 tarihli itiraz dilekçesinde alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığından icra takibine, icra dairesinin yetkisine, ödeme emrine, borca, faize ve bütün ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2020 yılı Mart ayı itibariyle davalının ana faaliyet kodu/faaliyet alanlarının ne olduğu hususunun sorulduğu verilen cevabi yazıda; davalı şirketin faaliyet alanlarının bilgisayar programlama faaliyetleri (sistem, veri tabanı, network, web sayfası vb. yazılımları ile müşteriye özel yazılımların kodlanması vb)620201 – bilgisayar danışmanlık faaliyetleri (donanım gereksinimleri gibi donanımla ilgili bilişim konularında uzman görüşü sağlanması, bilgisayar gereksinimlerinin belirlenmesi, bilgisayar sistemlerinin planlanması ve tasarlanması vb.) elektrikli sinyalizasyon, güvenlik veya trafik kontrol ekipmanlarının imalatı (demir yolları, kara yolları, iç su yolları, taşıt park alanları, limanlar ve hava meydanları için) (trafik ışıkları ve sinyal donanımları dahil) bilgisayar ve bilgisayar çevre birimleri imalatı , bilgisayar, bilgisayar çevre birimleri ve yazılımlarının toptan ticareti (bilgisayar donanımları, pos cihazları, atm cihazları vb. Dahil) bina ve binadışı yapıların(ulaşım için aydınltm. ve sinyalzsyn sis. Hariç)elelktrik tesisatı, kablolu tv ve blg.sayar ağı tesisatı ile konut tipi ant. (uydu ant. dahil), elkt.li güneş enrj. kollektörü, elkt.sayacı,yangın ve hırsız.alarm sist.vb. Kurulumu, doğal bilimler ve mühendislikle ilgili diğer araştırma ve deneysel geliştirme faaliyetleri (tarımsal araştırmalar dahil) olduğu belirtilmiştir.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde, davalıya ait ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yaptırılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı,davacı ile arasında ticari ilişki olup olmadığı davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan ödeme bulunup bulunmadığı hususlarında dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda İstanbul’a talimat yazıldığı, talimat mahkemesince dosya SMMM uzmanı … ‘a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 19/09/2021 tarihli düzenlenen raporda ;Dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler, ile tarafların ticari defterlerinin incelenmesi nihayetinde tarafıma verilen görev ile sınırlı olmak üzere; DAVACI ALACAĞI: Verilen yetki ile tacir olan davalının kayıtları incelenmiş, defter açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğruladığını, davacı ile arasında ticari ilişkinin 28.01.2020 tarihinde yapılan hizmet sözleşmesi ile oluştuğu, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı olmadığı, işbu rapor tarihine kadar davalı yanca ödeme yapıldığına dair evrak sunulmadığının tespit edildiği rapor edilmiştir.
Davacıya ait ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yaptırılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, davalı ile arasında ticari ilişki olup olmadığı davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan ödeme bulunup bulunmadığı, davalı ticari defterleri üzerinde yapılan, bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapordaki hususlar da değerlendirilmek suretiyle dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 24/01/2022 tarihli düzenlenen raporda ; Davacı … Reklamcılık Organizasyon Danışmanlık San.Tic.Ltd.Şti.’nin 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu, davacının 2021 yılına ait yasal defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının 30.09.2021 tarihine kadar yasal defterlere intikal ettirilmiş olduğu, dönem işlemlerinin devam ettiği, kapanış onay süresinin henüz gelmediği, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu, davacı … Reklamcılık Organizasyon Danışmanlık San ve Tic.Ltd.Şti. ile davalı … Elektronik San.ve Tic.A.Ş. arasında Sosyal Medya İçerik Üretimi ve Grafik Tasarım Hizmeti işi ile ilgili ticari bir ilişki kurulduğu, taraflar arasındaki işbu ticari ilişkinin davacı yanca düzenlenen 28.02.2020 tarih GIB2020000000006 no.lu 5.015-TL tutarındaki fatura ile başladığı, davalı yanca 11.09.2020 tarihinde banka aracılığı ile yapılan 5.015-TL tutarındaki ödeme ile sona erdiği, İşbu ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından 2020 yılında çeşitli tarihlerde KDV dahil 35.105-TL tutarında toplam yedi adet fatura düzenlendiği, işbu faturaların tamamının davalı yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, bu faturalara istinaden davalı Kent Kart Ege Elektronik San.Tic.A.Ş. tarafından 2020 yılında çeşitli tarihlerde banka aracılığı ile 35.105-TL tutarında ödeme yapıldığı, işbu ödemelerin tamamının davacı yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, tarafların yasal defterlerine göre, davacının 23.09.2020 icra takip tarihi ve 18.03.2021 dava tarihi itibari ile herhangi bir borç yada alacak bakiyesi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin 2019-14/08/2020 tarihi itibariyle gelir ve KDV beyannamelerinin, BA/BS formlarının dosyaya getirtilmesinden sonra, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davalı şirketin Covid 19 pandemisinin yaşanması sebebiyle sözleşmenin ifasını kendisinden beklenemeyecek derecede aşırı ölçüde güçleştirip güçleştiremediği, davalı şirkete ait bilanço, vergi kayıtları, alım satımlar dikkate alınarak pandemi sebebiyle cirosunda düşme olup olmadığı, ekonomik açıdan kalıcı şekilde daralmaya sebep olup olmadığı, sözleşmenin ifasının davalı şirketin kendisinden beklenemeyecek şekilde durumunu güçleştirip güçleştirmediği, sözleşmeyi fesihte davalı şirketin haklı olup olmadığı hususlarında denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor alınması hususunda dosya önceki talimat mahkemesi olan İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesine tekrar gönderilerek talimat yoluyla dosya önceki SMMM bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/09/2022 tarihli ek raporda; Davalı şirketin Covid 19 pandemisinin yaşanması sebebiyle sözleşmenin ifasını kendisinden beklenemeyecek derecede güçleştirmediği, davalı şirkete ait bilanço, vergi kayıtları, alım satımlarında pandemi sebebiyle cirosunda %17 oranında azalma olmasına rağmen, dönem karının %13,45 oranında arttığı, ekonomik açıdan kalıcı şekilde daralmaya sebep olmadığı, sözleşmenin ifasının davalı şirketin kendisinden beklenmeyecek şekilde durumunu güçleştirmediğinin tespit edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de davacının tanık deliline dayanmaması ve davalının da tanık dinletilmesine muvafakat etmediğinden davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de ispatı istenen husus ve dava değeri dikkate alındığında davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; sözleşmeye dayalı hizmet bedeli ve cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Taraflar arasında “Hizmet İşbirliği Sözleşmesi” isimli sözleşmenin düzenlenip düzenlenmediği, sözleşme düzenlenmiş ise davalı tarafça sözleşmenin haksız olarak feshedilip feshedilmediği, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle davalıdan 5 aylık hizmet bedeli ve cezai şart alacağının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 28.01.2020 tarihli 17.madde 5.sahifeden ibaret Hizmet İşbirliği Sözleşmesi’nin elektronik posta ile 05.02.2020 tarihinde davalıya gönderildiği, sözleşmenin 9.1 maddesine göre davalının davacıya sözleşme konusu hizmetlerin karşılığı olarak aylık 4.250TL+KDV ödeyeceğinin belirtildiği, davalı tarafça daha sonra 14.08.2020 tarihinde davacıya gönderilen e-mail ile COVİD-19 pandemisi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafça düzenlenen 28.02.2020-11.09.2020 tarihleri arasında 7 adet fatura bedeli olan( aylık fatura bedeli 4.250TL+KDV=5.015,00 TL) toplam 35.105,00 TL’nin davalı tarafça ödendiği dikkate alındığında taraflar arasında “Hizmet İşbirliği Sözleşmesi” isimli sözleşmenin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından icra takibine yapılan itirazda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, yetkili icra dairesinin neresi olduğunun belirtilmediğinden İİK 50 ve HMK 19/2 maddeleri uyarınca davalının icra dairesinin yetkisine itirazı dikkate alınmamıştır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; taraflar arasında yapılan “Hizmet İşbirliği Sözleşmesi” isimli sözleşmede HMK’nın 17. maddesi uyarınca kararlaştırılan yetki şartı ile İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırıldığından davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının COVİD -19 pandemisinin davalının faaliyet gösterdiği bazı hizmetleri geçici süre için askıya aldığı, ulaşım sektöründe faaliyet gösteren davalının COVİD -19 pandemisinden doğrudan etkilenmesi nedeniyle sözleşmenin mücbir sebeple feshedildiğini belirttiği görülmüştür.
TBK’nın 138 maddesine göre, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.
Davalı şirketin 2019-14/08/2020 tarihi itibariyle gelir ve KDV beyannamelerinin, BA/BS formlarının dosyaya getirtilmesinden sonra, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davalı şirketin Covid 19 pandemisinin yaşanması sebebiyle sözleşmenin ifasını kendisinden beklenemeyecek derecede aşırı ölçüde güçleştirip güçleştiremediği, davalı şirkete ait bilanço, vergi kayıtları, alım satımlar dikkate alınarak pandemi sebebiyle cirosunda düşme olup olmadığı, ekonomik açıdan kalıcı şekilde daralmaya sebep olup olmadığı, sözleşmenin ifasının davalı şirketin kendisinden beklenemeyecek şekilde durumunu güçleştirip güçleştirmediği, sözleşmeyi fesihte davalı şirketin haklı olup olmadığı hususlarının tespiti için SMMM bilirkişisi …’dan ek rapor aldırılmış, düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli 06/09/2022 tarihli ek raporda davalı şirketin Covid 19 pandemisinin yaşanması sebebiyle sözleşmenin ifasını kendisinden beklenemeyecek derecede güçleştirmediği, davalı şirkete ait bilanço, vergi kayıtları, alım satımlarında pandemi sebebiyle cirosunda %17 oranında azalma olmasına rağmen, dönem karının %13,45 oranında arttığı, ekonomik açıdan kalıcı şekilde daralmaya sebep olmadığı, sözleşmenin ifasının davalı şirketin kendisinden beklenmeyecek şekilde durumunu güçleştirmediğinin tespit edildiği, buna göre tüm dosya kapsamından davalı şirketin TBK’nın 138.maddesine göre Covid 19 pandemisinin yaşanması sebebiyle kendisinden sözleşmenin ifasının istenmesinin dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede aleyhine değiştirmediği gibi sözleşmenin ifasının davalı şirketin kendisinden beklenemeyecek şekilde durumunu güçleştirmediği böylece davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle 5 aylık hizmet bedeli ve taraflar arsında yapılan sözleşmenin 15. Maddesine göre cezai şart istemiyle takip başlatılmış ise de, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle kalan 5 aylık süreye ilişkin sunmadığından 5×5.015,00TL=25.075,00TL hizmet bedeli talep edemeyeceğinden bu kısım yönünden davacı isteği reddilmiş, ancak davacının sözleşmenin 15.maddesine göre sözleşmeyi haksız olarak fesheden davalıdan 1 yıllık hizmet bedeli olan 12x 5.015,00 TL=60.180,00TL cezai şart talep edebileceğinden bu miktar yönünden davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 60.180,00-TL asıl alacağa itirazının iptaline,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip feshedilmediğinin yargılamayı gerektirdiği bu nedenle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalının, İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 60.180,00-TL asıl alacağa itirazının iptaline, takibin takip talebinde istenen şartlarda ve bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 4.110,89-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 1.029,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.081,22‬-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 2.524,50-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere 2.533,0‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.787,79 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 59,30 TL başvurma harcı, 1.029,67 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.876,76‬ TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafça yapılan posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 631,00TL yargılama giderinden davanın red oranı nazara alınarak 185,64 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, davalı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, 931,65 TL ‘sinin davalıdan, kalan 388,35 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.628,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
06/12/2022

Katip

Hakim

Bu evrak 5070 Sayılı Yasa gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.