Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/165 E. 2021/656 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165
KARAR NO : 2021/656

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı …Sigorta A.Ş’ ın trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca 28/09/2020 tarihinde müvekkilinin aracına çarptığını, kaza sonrası müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı tazminatının Yargıtay kararlarına göre hesaplanıp ödenmesi gerektiğini, müvekkili tarafından uzman görüşü raporu alındığını, bu rapora göre değer kaybının 15.000,00 TL olduğunu, bu hizmet için 700,00 TL fatura düzenlendiğini, aracın davalı sigorta şirketinde … nolu trafik poliçesinden … dosya no ile onarıldığını ancak değer kaybının 25/12/2020 tarihinde 2.061,00 TL ödendiğini bunun yetersiz olduğunu, davalı sigorta şirketinin 11/10/2020 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile hasar ve değer kaybı hesaplaması gerektiğini, müvekkilinin aracını onarım süresince kullanamadığını, dava şartı arabuluculuk görüşmesinin anlaşmama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere değer kaybı hasar tazminatının davalı …Sigorta A.Ş. den Yargıtay kararlarına göre kazadan önceki değeri ile kaza sonrası hesabı ile şimdilik 10,00 TL’nin 11/10/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline diğer davalı … yönünden ise araçtan mahrum kalma tazminatı olarak şimdilik 10,00 TL’ nin haksız fiil tarihi 28/09/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline,TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli olan 700,00 TL’nin ve diğer yapılacak olan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Mahkememizin iş bu dosyasında 27/05/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında verilen ara karar uyarınca; davalı … aleyhine kazanç kaybı bedeli yönünden açılan davanın tefrikine karar verilerek mahkememizin …/… esasına kaydı yapılmış, Mahkememizin 27/05/2021 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile davalı … yönünden açılan davada Mahkememizin görevli olmadığı görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 28/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, 6100 sayılı HMK’nın 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada 10,00 TL hasar tazminatının 4.929,00TL arttırarak 4.939,00 TL ‘ye çıkardığı görülmüştür.
CEVAP : Davalı …Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin müvekkil sigorta şirketinin yerleşim yeri olan İstanbul olması sebebiyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından, davacı tarafa dava konusu kaza nedeniyle uğradığı zararlara yönelik tespit edilen 2.061,00-TL değer kaybı bedeli 25.12.2020 tarihinde bizzat davacı vekiline ödendiğini, bu nedenle değer kaybı ödemesi nedeniyle zararının karşılanmış olduğu fazlaya dair taleplerinin reddini talep ettiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına yönelik iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, ZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışının bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını talep ettiklerini, müvekkili tarafından 25.12.2020 tarihinde davacı tarafa ödeme yapıldığını bu nedenle temerrüde düşmediğini, faiz taleplerinin reddini talep ettiklerini,
ayrıca söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu, müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğini, bu nedenle başvuranın avans faiz talebinin reddine karar verilmesini, yine müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alındığında yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, açıklanan nedenlerle müvekkili sigorta şirketi tarafından davacının taleplerine konu değer kaybı bedeli ödenmiş olduğundan başvurunun reddine, her durumda belirlenecek değer kaybı bedelinin ZMSS Genel Şartlarına uygun şekilde hesaplanmasına, sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına, başvuranın faize ilişkin taleplerinin reddine, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; değer kaybı tazminatı uzman görüşü raporumuz ve faturası, davalının yetersiz olan 25/12/2020 de 2.061,00 TL değer kaybı ödeme dekontu, …Sigorta A.Ş. den … nolu trafik poliçesinden … dosyası, anlaşmalı maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, ruhsat, davalı tarafından düzenlenen karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi,onarım fotoğrafları, değer kaybı ve temerrüt tarihi hakkında emsal Yargıtay kararları ve ikamesi mümkün yasal ve takdiri her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; 04.04.2020-04.04.2021 vadeli, … numaralı nolu KTK ZMS Poliçesi, ödeme dekontu, değer kaybı ekspertiz raporu, kazaya dair tutanaklar, gerektiğinde bilirkişi incelemesi vesair her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, kazanın meydana geliş şekli, dosyadaki bilgi ve belgeler, olaya ilişkin fotoğraflar değerlendirilmek suretiyle kazada sürücülerin yüzdelik kusur oranları, davacı taraf aracında kazadan dolayı değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı,davacının dava tarihinden önce sigorta şirketine zararın tazmini hususunda müracaatta bulunup bulunmadığı, var ise bu müracaattan dolayı davacıya yapılan ödeme miktarı ve tarihi, davacı ve davalı tarafın iddia ve savunmaları dikkate alınarak dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda hasar uzmanı İbrahim Kurşun ile kusur uzmanı …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 07/07/2021 tarihli düzenlenen raporda ; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, dava konusu kazanın oluşumunda: davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 32/h ve 54/c maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, davacı taraf sürücü… kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve kural ihlali görülmediği, kazanın oluşumunda etken olmadığı, somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (heyetimiz trafik uzmanı tarafından … plaka sayılı aracın kazanın meydana gelmesinde etken olmadığı belirtildiğinden bu olayda %100) Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 7.000,00 TL değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 25.12.2020 tarihinde davacı tarafa 2.061,00 TL araç değer kaybı bedeli ödeme yapılmış olmakla 7.000,00 — 2061.00 TL = 4.939,00 TL bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, dava dosyasında dava dilekçesi ekinde davalı sigorta şirketinin kep adresine 01.02.2021 tarihinde başvuru yapıldığı görülmekle olayın ihbar edilmiş olduğunun kabulü ile nihai kararın Mahkemeye ait olmakla, ihbardan itibaren 8 iş gününün hitamı olan 12.02.2021 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı bedeli maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta vekili tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; davaya konu kazanın gerçekleştiği yer ile davacı zarar görenin yerleşim yeri adresi mahkememiz yetkisi dahilinde bulunan İzmir ilinde olması, HMK. 16.maddesine göre, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi ile, haksız fiilden zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin uyuşmazlığın çözümünde yetkili olması sebebiyle davalı sigorta vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
28.09.2020 tarihinde saat 14.00 sıralarında davalıya ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü … İzmir İli Ödemiş İlçesi Umurbey Mahallesi Şeref Usta Caddesini takriben seyir halinde Umut Caddesi dönel kavşağına geldiğinde aracının ön kısımlarını, önünde aynı istikamette seyir halinde iken önüne çıkan yaya nedeni ile duraklayan dava dışı sürücü …’ıın sevk ve idaresindeki davacıya ait … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalıya sigortalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meskun mahal gündüz vakti görüşün açık iki şerit tek yön konumlu araç ve yaya trafiğin olduğu sanayi sitesi içi yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracının hızını yolun icap ve şartlarına göre uyarlamayıp istikametini etkin kontrollü altında bulundurmadığı, istikameti önündeki aracı dikkate almayıp her an güvenle durabilecek mesafe bırakmadan ön tedbirsiz ve tehlikeli biçimde yaklaştığı, bu tavrı nedeni ile yaratmış olduğu tehlikeli ortamda davacı aracının duraklamasına karşı tedbirsiz kalıp kontrollünü kaybederek arka kısımlarına mevcut sürati ile çarpması olayında tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanmasından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/c, 52/a-b maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşunda etken olduğu, davacıya ait aracı kullanan dava dışı sürücü …’ın ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile dönel kavşak alanına geldiğinde önüne çıkan yaya nedeni ile hızını azaltıp durakladığı esnada arkasında gelen davalıya sigorta poliçeli araç sürücüsünün hatası ve kusurundan dolayı görüş alanını etkin kontrollü altında bulundurmadan tedbirsiz ve tehlikeli biçimde yaklaşıp aracına arkadan çarpması olayında kazayı önleme adına alabileceği tedbirin olmaması nedeni ile meydana gelen kazada kural ihlali olmadığı, kazanın oluşumunda etken olmadığının rapor edildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği,bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı aracın marka, modeli, tipi, km.si, (77.311 km) vaki kaza öncesinde meydana gelen kazaları, bu kazalarda meydana gelen hasar onarım gerektiren yedek parça, kaporta ve boya işlemleri dikkate alınarak ve pazarlık payı da dikkate alında kaza öncesinde piyasa rayiç değeri 110.000 TL olduğu, aracın söz konusu kazası nedeniyle arka tampon, arka paneli havuz sacı, bagaj kapağının alınan darbe neticesinde hasarlandığı ve bu hasarların tamir edilerek boyanması neticesinde değer kaybı oluşacağı, 2.el emsal bir araç ile aynı değerde satılamayacağından aracın tramer kayıtları da dikkate alındığında serbest piyasa koşullarında 103.000.-TL. değer taşıyabileceği, bu durumda dava konusu araçta 7.000 TL.değer kaybı olacağının rapor edildiği, davacının ıslah dilekçesi ile dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelini 7.000,00 TL’ye yükselterek sözkonusu maddi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Trafik sigortası motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğu işletenin sorumluluğu oranında olup yine bu sorumluluğun sınırı KTK’nun 92 nci maddesinde belirlenmiştir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketinin … plakalı ticari aracı 04/04/2020-04/04/2021 tarihleri arasında kaza tarihini kapsar şekilde 41.000 TL limitle ZMMS poliçesi ile sigortaladığı, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına yönelik olarak ZMMS poliçesi kapsamında 25.12.2020 tarihinde 2.061,00 TL ödeme sonrasında davacı aracındaki bakiye değer kaybı miktarının 4.939,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davalı sigorta şirketinin davacı tarafın başvurusu üzerine 25.12.2020 tarihinde kısmi ödeme yapmak suretiyle kısmi ödeme tarihinde temerrüde düştüğü, sigortalı aracın ticari araç olduğundan avans faizi talep edilebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne, 4.939,00 TL değer kaybı maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 25.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile ,
4.939,00 TL değer kaybı maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 25.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
3-Alınması gereken 337,38-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 144,30TL’nin (peşin harç+ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 193,08-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvuru harcı,59,30-TL peşin harç, 85,00 TL ıslah harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 1.476,00-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti, 700,00 TL ekspertiz ücreti , davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 1.080,00-TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.468,10-TL’nin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusunun miktar ve değeri istinaf sınırının altında olması nedeniyle kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 Sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.