Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2021/410 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/161
KARAR NO : 2021/410

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 28/11/2019 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalının, … nin ortakları olduğunu, davacının şirket için dilekçesinde belirttiği harcamaları yaptığını, yapılan harcamaların hissesi oranında davalının yüklenmesi gerektiğini, yapılan harcamaların davalının hissesi oranında ödemesinin talep edildiğini, ödemenin yapılmadığını, yapılan icra takibine itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden şirket borçlarından şirket ortaklarına başvurulamayacağını, pasif husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, esas yönünden davacı ile davalının …’nin % 50 ortağı olduklarını, her iki ortağın imzaya yetkili olduğunu ancak davacının şirket yönetimine el koyduğunu, müvekkilinden paralar istediğini, müvekkilinin istenen paraları ödediğini, 14/01/2019 tarihinde 30 pay karşılığının davacıya devredildiğini, yapmış olduğu harcamalar sebebiyle davalıdan mesnetsiz ve usulsüz taleplerde bulunulduğunu, şirketin iyi yönetilmediğini, müvekkiline bilgi verilmediğini, davacının şirket üzerinden haksız kazanç temin ettiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, şirket kayıtları, faturalar, banka dekontları, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İzmir Karşıyaka … Noterliği’nin … yevmiye nolu, 06.08.2019 nolu ihtarnamesi, SGK kayıtları, bordrolar, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, ticaret sicil kayıtları, tanık ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizin 18.02.2020 tarih, … Esas – … sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiş olduğu, karar davacı vekilince istinaf edildiği, İzmir BAM … Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarih, … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece tensip ara kararıyla davacı vekiline müvekkilinin adresini dava dilekçesine paraf etmek üzere 2 haftalık kesin süre ihtaratlı tebligat çıkarılmasına karar verilmiş olup davacı vekiline 09.12.2019 tarihinde elektronik tebligat yapılmasına müteakip davacı vekili aynı gün müvekkilinin adresi eklenmiş haldeki dava dilekçesini e imza ile imzalamış, anılan dilekçe 10.02.2019 tarihinde UYAP’ta gelen evrak olarak kaydedilmiştir. Böylelikle davacı vekilince kesin süre içinde verilen ara kararın gereği yerine getirilmiş olup esasen dava dilekçesine ekli vekaletnamede davacının açık kimlik bilgileri, adresi ve TC vatandaşlık numarası yazılı olduğuna göre mahkemece UYAP ortamından mernis adresinin tespit edilmesi de mümkün iken davacı adresinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince usulüne aykırı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-5 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılarak dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur. Yukarıda yazılan istinaf kararı, HMK 119/1b, 119/2 maddesine açıkça aykırı olarak verilmiş olup istinaf kararına karşı yerel mahkemenin yapacağı işlem olmadığından yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve istinaf ilamına göre; davacı ile davalının, … nin ortakları olduğunu, davacının şirket için yapmış olduğu harcamaların diğer davalı ortak …’dan talep ettiği, 6102 sayılı yasanın 602. maddesine göre şirket borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece mal varlığı ile sorumlu olduğu, şirket borçlarından doğrudan ortakların sorumlu olmadığı, davacı şirket adına borç ödemiş ve şirketten alacaklıdır, şirket borçlarından şirketin sorumlu olduğu, ortağın doğrudan sorumluluğu bulunmadığından açılan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Alınması lazım gelen 59,30-TL harcın peşin alınan 386,54-TL’den mahsubu ile fazla yatan 327,24-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı asil ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır