Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2022/210 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/132
KARAR NO : 2022/210

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İDDAA: Davacı vekili mahkememize verdiği 09/10/2014 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; 21/04/2014 tarihinde, … plakalı kamyon ile nakliye esnasında davalı … yönetimindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine meydana gelen kaza sonucu araçta taşınan sigortalı özlü tel malzemesinin zarar gördüğünü, ekspertiz incelemesinde hasarlanan emtianın sigorta ederi tutarına ilişkin toplam 14.780,95 TL sigortalı … Demir Çelik Çimento San. Tic. AŞ’ye 01.08.2014 tarihinde ödendiğini belirterek kazaya karışan … plakalı kamyon’un müvekkilinin haklı alacağının akamete uğramaması bakımından dava tutarı da dikkate alınarak kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, 14.780,95 TL alacağın ödeme tarihi olan 01.08.2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilen karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya yazılı bir cevap vermemişlerdir.
DELİLLER :Davacı vekili dava dilekçesinde; Emtia Sigorta Poliçesi, Rucu yazışma suretleri, …/… nolu hasar dosyası, ekspertiz raporu, kazaya ilişkin tutanaklar, trafik kayıtları, ödeme dekontu, ibra ve mutabakatname sureti, fatura suretleri, e-mail yazışma suretleri, sevk irsaliyesi, rücu yazışmaları ve cevabı yazı sureti, tebliğ alındı sureti ve her türlü yasal delil’ e dayanmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hizmet kusuruna dayalı haksız fiilden kaynaklanan rücuen alacak davası olup davaya bakmaya Asliye Hukuk mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizin görevsiz olduğu, HMK 1.maddesine göre görev hususu kamu düzeni ile ilgili olduğundan ve HMK 114 maddesinde dava şartı olarak öngörüldüğünden davanın görevsizlik nedeni ile reddine dair verilen …/…-…/… E-K sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.04.2015 tarihli ilamı ile “…Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı dava dışı sigortalının uğradığı zararın taşıyan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak 22.03.1944 tarihli 37 E.- 9 K. sayılı YİBK’nda da belirtildiği üzere bu dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi değerlendirilerek görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Davacı sigorta şirketi halefiyet hakkına dayalı olarak bu davayı açtığına göre, halefi olduğu sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin mahiyetine bakılarak görevli mahkeme tespit edilecektir. Davacının sigortalısı ile davalı arasında TTK’da düzenlenen taşıma ilişkisi mevcut olduğu nazara alındığında, dava, TTK’nın 4. maddesine göre ticari dava niteliğini taşıdığından, TTK’nın 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanındadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına girilerek hüküm tesisi gerekirken, sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin haksız fiile dayandığından bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.”gerekçesi ile bozularak mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılarak duruşmalara devam olunmuştur.
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 03.12.2015 tarihli ara kararı ile bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişiler ibraz ettikleri 06.04.2016 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak Dava dışı satıcı … Demir Çelik Çiment San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı … Sigorta AŞ arasında yapılacak taşımalara dair Nakliyat Emnita Sigorta Poliçesi akdedildiğini, sefer başına azami sigorta bedelinin 75.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu poliçe ile davacının sigortalısının nakliyat konusu emtiaları nakliyat sırasında … plakalı araç 21.06.2014 tarihinde maddi hasarlı tek taraflı kazaya karıştığını, emtianın hasarlandığını, sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle hasarın 14.780,95 TL olduğu, … Bankası AŞ dekontundan davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 14.780,95 TL nin 01.08.2014 tarihinde ödendiğini, sigortacının hem TTK m.1481 gereği sigortalısı halefi olması sebebiyle zarar sorumlularına karşı ödeme tarihinden itibaren talep hakkı olduğunu, davalıların 14.780,95 TL sini 01.08.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte giderme sorumluluklarının olduğu gerektiğini bildirmişlerdir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmadıkları görülmüştür.
Dava, nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatın rücuen tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; dosya kapsamı itibariyle dava dışı satıcı … Demir Çelik Çimento San ve Tic Ltd Şti ile davacı …Sigorta A.Ş arasında yapılacak taşımalara ilişkin olarak abonman poliçesi ile nakliyat emtia sigorta poliçesinin yapıldığı, poliçe kapsamında … plakalı araç ile taşınan emtianın hasarlandığı, hasar bedelinin 14.780,95-TL olduğu, bu bedelin sigortalısına ödendiği, davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK nun 1472 ve 1481 maddelerine göre halefiyet haklarını kazandığı, ödeme tarihinden itibaren zararın tazminini faizi ile birlikte tahsil etmesinin mümkün olduğu, meydana gelen kazada araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, bu sebeple mevcut zarardan davalı … Nakliyat İnş ve İnşaat Malz Demir San Tic Ltd Şti’nin taşıyıcı sıfatıyla …’in sürücü sıfatıyla 6098 sayılı BK 49 maddesine göre sorumlu olduğu anlaşıldığından Mahkememizin 09/06/2016 tarih …/… E. …/… K. Sayılı davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 11. H.D’ nin 10/04/2018 tarih …/… E. …/… K. Sayılı ilamı ile ; ” … Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rucüen tahsili istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nin 1472 maddesi uyarınca rücu davası açılabilmesi için sigortacı ile sigortalı arasında bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortacının bu nedenle sigortalısına bir ödeme yapmış olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekir. Dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere nakliyat emtia sigorta poliçesi 23.08.2013-23.08.2014 tarihleri arasında teminat vermektedir. Davaya konu kaza ise 21.06.2014 tarihinde meydana gelmiştir. Somut olayda, davacı ile dava dışı sigorta ettiren şirket arasındaki nakliyat abonman sigorta poliçesi dosyaya ibraz edilmiş olup, ayrıca dava konusu taşımaya ilişkin spesifik poliçe dosyaya sunulmadığı gibi dosyada sigorta ettirenin alacağa ilişkin her türlü hakkını davacı sigortacıya temlik ettiğine ilişkin bir belge de bulunmamaktadır. Sadece abonman sözleşmesinin bulunması, belirli bir taşımaya ilişkin akdi ilişki ve bildirim olmadıkça taşınan malın sigorta örtüsü altında olduğunu göstermez. Bu husus aktif dava ehliyetine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Bu itibarla, mahkemece davacıya spesifik poliçeyi sunması veya dava konusu taşımanın başladığına yönelik bildirime dair belgenin ibrazı suretiyle hasarın sigorta örtüsü altında olduğunu kanıtlaması hususunda delillerini bildirmek üzere süre verilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmediği … ” gerekçesi ile bozularak gelmiş, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak dosya mahkememizin 2021/132 E. sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozmadan sonra mahkememizin 01/07/2021 tarihli oturumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 31/08/2021 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, Yargıtay bozma kararında işaret edilen, “ Somut olayda davacı ile dava dışı sigorta ettiren şirket arasında Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi dosyaya ibraz edilmiş olup ayrıca dava korusu taşımaya ilişkin spesifik poliçe dosyaya sunulmadığı gibi dosyada sigorta ettirenin alacağa ilişkin her türlü hakkını davacı sigortacıya temlik ettiğine ilişkin bir belge de bulunmadığı, sadece abonman sözleşmesinin bulunması belirli bir taşırnaya ilişkin akdi ilişki ve bildirim olmadıkça taşınan malın sigorta örüntüsü altına olduğunu göstermeyeceği, bu husus aktif dava ehliyetine ilişkin olup mahkemece resen nazara alınması gerektiği bildirilmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan vermediği görüldü.
Mahkememizin 21/10/2021 tarihli celsesinde: Davacı vekili söz alarak; bilirkişi tarafından talep edilen belgelerin müvekkili şirket tarafından temin edilemediğini, davanın mevcut hali ile kabulüne karar verilsini talep etmiş, bu talebini imzası ile tasdik etmiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ve Yargıtay ilamlarına göre; 21/04/2014 tarihinde … plakalı kamyon ile nakliye esnasında davalı … yönetimindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine meydana gelen kaza sonucu araçta taşınan sigortalı özlü tel malzemesinin zarar gördüğü, ekspertiz incelemesinde hasarlanan emtianın sigorta ederi tutarına ilişkin toplam 14.780,95 TL’ nin davacı tarafından sigortalı … Demir Çelik Çimento San. Tic. AŞ’ ye 01.08.2014 tarihinde ödendiği, ödenen 14.780,95 TL alacağın ödeme tarihi olan 01.08.2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilen karar verilmesinin talep edildiği, Yargıtay 11. H.D’nin 10.04.2018 tarih, …/… Esas – …/… sayılı bozma ilamı gerekçesinde belirtildiği şekilde hasarın meydana geldiği taşımaya ilişkin spesifik poliçenin veya dava dışı … Demirçelik … Ltd. Şti’nin hasara ilişkin alacağını davacı sigorta şirketine temlik ettiğine dair kayıt ve delillerde dosyamıza ibraz edilmediği, bu hususun 31.08.2021 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edildiği ve davacı vekilince de 3 nolu celsede istenen spesifik poliçe ve temlik belgesinin temin edilemediği belirtilmiş olduğundan taşımayla ilgili zararın poliçe kapsamında kaldığının sabit olmadığı ve 6102 sayılı yasanın 1472. Mdsine göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla aktif dava sıfatının mevcut olmadığı anlaşıldığından açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Alınması lazım gelen 87,70-TL harcın peşin alınan 252,45-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 164,75-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’ nin 333. md. gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2022

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)