Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2022/1006 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/128 Esas
KARAR NO : 2022/1006

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 23/02/2021 tarihli dava dilekçesi ile,davacı ile davalı arasında ticari alım satıma ilişkin cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davacının 5 adet faturaya dayalı olarak davalı aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu, yetkili icra dairesinin ve Mahkemelerinin İzmir olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun alacağın %20’sinden aşağıda olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından sunulan 15/04/2021 tarihli yanıt dilekçesi ile, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, yetkili Mahkemenin Çanakkale Mahkemeleri olduğunu, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Çanakkale Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının iddialarının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacının davalı şirkete borcunun bulunduğunu, davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin icra takibine konu edilen 17/08/2019 tarih … no’lu 17.500,00 TL bedelli, 11/01/2020 tarih … no’lu 25.000,00 TL bedelli, 25/01/2020 tarih … no’lu 25.000,00 TL bedelli, 11/07/2020 tarih … no’lu 25.000,00 TL bedelli faturalarda belirtilen miktardaki ödemeleri … çekleri ile ödediğini, söz konusu çekleri davacıya vererek karşılığında mal aldığını, toplamda 92.500,00 TL bedelli çek vermesine rağmen kendisine teslim edilen mal miktarının yaklaşık 50.000,00 TL civarında olduğunu, davacının davalı şirkete 42.500,00 TL’lik mal borcunun bulunduğunu, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğu iddiasının yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde ; alacaklının dosyamız davacısı olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 5 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde takibe ve yetkiye itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı ile davalı şirket arasında ticari satıma dayalı ilişki olduğu ve düzenlenen faturalardan kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafından yetki itirazında bulunulduğu görülmekle, Mahkememizce alacağın niteliği itibari ile, davanın ve takibin davacının bulunduğu yer Mahkemesinde ve İcra Dairelerinde görülebileceği gerekçesi ile yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacının tacir araştırması için ilgili birimlere müzekkerelerin yazıldığı, vergi dairesi, ticaret sicil müdürlüğü ve esnaf ve sanatkarlar odasından gelen yazı yanıtlarının dosyamız içine alındığı, davacının bilanço esasına göre defter tutan birinci sınıf tacir olduğu ve Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı oldukları vergi dairelerine müzekkereler yazılarak dava konusu edilen 9 adet faturanın beyan edilip edilmediğinin bildirilmesi ve davacı yönünden BS, davalı yönünden BA formunun gönderilmesinin istendiği, gelen yazı yanıtlarının dosyamız içine alındığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından fatura fotokopilerinin tarama yolu ile sunulamadığı gerekçesi ile 9 adet fatura asıllarını dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Tüm belge ve deliller toplandıktan sonra dosya, icra takibine dayanak faturalardan kaynaklı alacağın davacı yönünden oluşup oluşmadığı, faturalara konu ürünlerin davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davalı tarafça yapıldığı iddia edilen ödemelerin miktarı, davacı tarafça faturaya konu edilen ürünlerin teslimi, takibe konu faturaların taraflara ait defterlerde kayıtlı olup olmadığı, icra takibine konu alacağın doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarı ve ferilerinin tespiti ve hesaplanması için dosya, Çanakkale Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönerge yolu ile gönderildiği, yönerge Mahkemesi tarafından davalı şirkete meşruhatlı ihtarlı davetiye çıkarıldığı, verilen süreye rağmen davalı tarafından defter ve kayıtların dosyaya sunulmadığı, adresinin de bildirilmediği, dosyanın Mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline, icra takibine konu edilen dönemi içerir ticari defter ve kayıtları dosyaya sunması veya bulunduğu adresi bildirmesi için süre verildiği, davacı vekili tarafından defter ve kayıtların adresinin bildirildiği görülmüştür.
Dosya, bu kez davacı defterleri incelenerek belirlenen hususlarda rapor düzenlemek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/06/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, davalı şirket tarafından yasal defterlerinin ibraz edilmemiş olması sebebi ile yapılan incelemelerin icra dosyası, dava dosyası ve davacının yasal defterleri ile sınırlı kaldığı, davacı …’nin 2019 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu, davalı şirketin 30/09/2020 tarihi itibari ile 90.166,39 TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu, ancak davacı yanca davalıdan olan işbu alacak bakiyesinin 31/12/2019 tarihinde “Tahsil İçin Avukata Verilen” açıklaması ile yasal defterlerden çıkarıldığı, bu durumda davalı şirketin 31/12/2019 tarihi itibari ile davacı yasal defterlerinde herhangi bir borç yada alacak bakiyesi bulunmadığı, icra takibine konu beş adet fatura muhteviyatı malın davalıya teslim edildiğine ve 75.000.00 TL’lik üç adet çekin davacı yanca tahsil edilmediğine karar verilmesi durumunda; davacı …’nin işbu davaya esas İzmir 4. İcra Müdürlüğü Esas sayılı dosyasına istinaden 27/02/2020 icra takip tarihi itibari ile davalı şirketten 46.686,11-TL asıl alacak talep edebileceği, hukuki ve nihai yorumun takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davalının temerrüdü söz konusu olmadığını, davacının işbu davaya esas İzmir 4.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına istinaden 27/02/2020 icra takip tarihi itibari ile 2.031,84-TL tutarındaki işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı ile davalı şirket arasında ticari satıma dayalı ilişki olduğu ve düzenlenen 5 adet faturadan kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafça davacı tarafa sipariş edilen ürün bedellerini karşılar şekilde çek verildiği yönünde beyanda bulunulduğu anlaşılmış, davalı tarafın ödemeye ilişkin beyanı da dikkate alınarak davacı tarafın alacağının iddia ettiği şekilde doğup doğmadığının tespiti gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında mal alım satımından kaynaklı olarak ticari ilişki olduğu tarafların kabulündedir. Davacı tarafça davalı tarafın davacıya teslim ettiği beyan edilen ve yanıt dilekçesinde belirtilen çeklerin davacı tarafa teslim edildiği hususunun kabul edildiği, takip tarihi itibariyle 2 adet 25.000,00 TL’lik çekin alacaktan mahsup edildiği ve bakiye alacak için takip başlatıldığı, takipten sonra ödenen çek bedelinin ise takip dosyasında ki hesap sırasında dikkate alınacağı hususunun davacı tarafından beyan edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça teslim alınan çekler karşılığı mal ile takibe konu edilen faturalarda gösterilen malların karşılaştırılması sonucunda davacı tarafından davalıya faturalarda gösterilen toplam 90.166,39 TL tutarında malın verildiğinin kabulü gerektiği ve bu mal karşılığı yapıldığı beyan edilen ödemelerin iş bu alacağı karşılamadığı, tahsil edilen iki adet çek bedelinin mahsubu sonrası bakiye 40.166,39 TL alacağın doğduğunun kabulü gerektiği, her ne kadar davalı tarafça tutulan ticari defter ve kayıtlar incelenememiş ise de, tarafların düzenledikleri BA/BS formlarının yapılan incelemesinde, davacı tarafından düzenlenen faturaların vergi dairesine beyan edildiği, yine davalı tarafından aynı şekilde davacının düzenlediği faturaların bağlı olduğu vergi dairesine beyan edildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı ve davalı arasında mevcut ticari ilişki uyarınca davacı tarafça davalıya mal satımının yapıldığı, buna ilişkin faturaların davalı tarafa teslim edildiği ve söz konusu faturaların davalı tarafından bağlı olduğu vergi dairesine bildirildiği, söz konusu faturaların davacı defterlerinde gösterildiği, davalı tarafça her ne kadar ticari defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamış ise de, düzenlenen alış beyannamelerinden davacı tarafın dayandığı faturaların davalı taraf defterlerinde kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, davalı tarafından davacıya verildiği kabul edilen 11/07/2020 tarihli 25.000,00 TL bedelli çekin takipten sonra tahsil edildiği, tahsil edilen bedelin icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce takip tarihi itibariyle varsa borç miktarının tespiti gerektiği görüldüğünden takip tarihi itibariyle davalının davacıya 40.166,39 TL borçlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar takip dosyasında faiz talebinde bulunulmuş ise de, takip tarihine kadar davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delil veya kaydın dosyada bulunmaması nedeniyle hesaplanan alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tespit edilen alacağa ilişkin davalının bu kısım yönünden itirazının haksız olduğunnu kabulü gerektiği, aynı zamanda alacağın niteliği itibariyle likit olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği, bu haliyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline,
Takibin 40.166,39 TL alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 2.743,76 TL harçtan, peşin alınan 831,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.911,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 8.552,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 899,79 TL başvuru harcı, 800,00 TL Bilirkişi ücreti, 146,30 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.846,09 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 1.522,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı görülmekle davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/11/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır