Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/94 E. 2021/365 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/139 Esas
KARAR NO : 2021/346

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 20/02/2020 tarihli dava dilekçesi ile, zorunlu arabuluculuk şartını yerine getirmek amacıyla davalı ile görülşüldüğünü, ancak anlaşma sağlanamadığını, davacı şirket ile davalı arasında akdedilen 21/11/2017 tarihli Stand Kurulum Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken hizmet bedelinin bakiyesinin davalı borçlu tarafça ödenmediğini, davalı şirketin ….ne katılımcı olarak yer aldığını, bu nedenle 15.000,00 TL bedelli “stand katılım sözleşmesi ” imzaladıklarını, stand alanının davalının kullanımına tahsis edildiğini, davacının ödenmeyen 2.500,00 TL için 28/02/2018 tarihli faturayı keşide ettiğini ancak davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine 2.880,00 TL stand kurulum bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, davalının İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamını, haksız itiraz nedeniyle İİK md 67/2 uyarınca, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Dava, davacı şirket davalı arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi uyarınca, ödenmeyen fatura borcuna karşı başlatılan icra takibe itirazın iptali davasıdır.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının Mahkememiz dosyasına celp edildiği, dosyanın yapılan incelemesinde; Alacaklısının davacı şirketi olduğu, borçlunun davalı gerçek kişi olduğu, 2.880,00 TL asıl alacak üzerinden takibin başlatıldığı, davalı tarafından 22/02/2019 tarihinden takibe, borca ve sair ferilerine itiraz edildiği, 22/02/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Esnaf ve Kefalet Odasına müzekkere yazılarak Davalının 2017 yılı itibariyle odalarda kaydının olup olmadığı hususlarında celp edilen belgeler dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Konak Vergi Dairesine müzekkere yazılarak 2017 yılı itibariyle davalının tacir veya esnaf sınırları içinde kalan geliri olup olmadığı ve buna ilişkin beyanamelerin olup olmadığı hususlarında celp edilen belgelerin dosya içerisine alındığı görülmüş, davalının İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasında kaydı bulunmak ile birlikte bilanço usulüne göre ticari defter düzenlediği görülmekle davalının tacir olduğunun kabulü gerektiği, mahkememizin bu haliyle görevli olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine ekli ve davacı tarafça dayanılan tarafların imzalarının olduğu beyan edilen … katılım formu başlıklı belge altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunması için davalı adına istivcap davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmamış, duruşmada hazır olunmamış bu nedenle sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya, davacı taraf defterleri ile davalı taraf defterleri sunması halinde davalı defterleri üzerinde inceleme yapmak sureti ile taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yapılan ödemelerin, bu ödemeler karşılaştırılmak sureti ile bakiye bedelin var olup olmadığının ve icra takibine konu bedel kadar alacağın doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarı ve ferilerinin tespiti hususunda rapor düzenlenmesi amacıyla bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 20/02/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, davacının 2017-2018 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırıldığını, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğunu, davacının yasal defterlerine göre, davalı … kuyumculuk -…’in 07/06/2018 icra takip tarihi itibari ile herhangi bir borç yada alacak bakiyesinin bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen bedelin 2.500,00 TL lik ödenmeyen kısmı için düzenlenen 28/02/2018 tarihli faturanın davacının kendi yasal defterlerine göre ödenmiş olduğunu, 22/11/2017 tarihli katılım formu kapsamında davalı … tarafından ödenmemiş bir borcun bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmadığını, davacı defterlerinin doğru olduğunun kabul edilmesi durumunda, davacının, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına istinaden davalının 07/06/2018 tarihi itibari ile herhangi bir asıl alacak talep edemeyeceği görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin beyan dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında 23-30 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleşen … adlı etkinliğe katılımcı olduğu, buna ilişkin sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı, davacı tarafça sözleşme nedeniyle 2500,00 TL lik bakiye kısmın ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından dayanılan sözleşmenin taraflarca imzalandığı kabul edilmiş sözleşme gereği bedel yönünden talebin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi için taraflar ait defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği görülmüş, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulmadığı gibi bulunduğu yerinde bildirilmediği anlaşılmış davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre, davacı tarafça 2017-2018 yıllarında davalı adına 2 adet faturanın düzenlendiği, davacı defterlerinde … adına düzenlenmiş bulunan ve 2500,00 TL bedel gösterilen 28/02/2018 tarihli faturanın kayıtlı olduğu, bu fatura bedelinin 20/02/2018 tarihinde kredi kartı ile ödendiği, bu hususunda kayıtlarda mevcut olduğu takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacak bakiyesinin tespit edilemediği, davacı taraf defterlerinde davalının ayrıca borçlu olduğunu gösterir bir hususun bulunmadığı, davacının başkaca bir delile dayanmadığı, kendi defterlerinde iddia ettiği alacağın ispatına yarar bir hususun tespit edilemediği bu haliyle davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile 4,9 TL red harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
Artan gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/04/2021

Yazman …. Yargıç ….
E-imza E-imza