Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/88 E. 2021/960 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/88
KARAR NO : 2021/960

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 05.02.2020 tarihli ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde; Davalı …’nun, babası …’na ait … plakalı araçla 17.08.2018 tarihinde saat 18.00 sıralarında Manisa’nın … ilçesinde bulunan … Bulvarı üzerinde İzmir istikametine seyir etmekte iken direksiyon hâkimiyetini kaybederek kaldırım üzerinde arkası dönük yaya olarak yürüyen anne … ve kızı …’ya çarparak ölümlerine sebebiyet verdiğini, 2918 sayılı KTK’nun m. 52/1-b gereğince aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliği görüş ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ve m. 46/2-c gereğince aksine bir işaret bulunmadıkça trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek kurallarının ihlal edildiğini, kaza sırasında kaldırım üzerindeki iki ağacın, altı adet demir direğin yerinden söküldüğü ve aracın 5. viteste olduğunun tespit edildiğini, Manisa CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasında alınan 27.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda sürücünün tam ve asli kusurlu olduğunu, Manisa CBS’nin … nolu iddianamesinde sürücünün bilinçli taksirle atılı suçu işlediğinin değerlendirildiği, Manisa … Ağır Ceza Mahkemesi’nin kesinleşen … Esas – … Karar sayılı kararında sürücü …’nun tam ve asli kusurluğu olduğundan bahisle TCK’nun m. 61/1, 3/1, 85/2 gereğince 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK m. 62 gereğince indirim yapılarak 4 yıl 2 ay ceza kararı verildiğini, davada yetkili sigorta acentesinin … Sigorta A.Ş. olduğunu, davalı sigortanın, davacı …’ya müteveffa … için 77.915,36 TL ve müteveffa … için 18.356,30 TL ödeme yaptığını, kaza neticesinde sadece sigortanın yapmış olduğu ödeme dışında herhangi bir maddi ve manevi tazminat ödenmediği, alacaklarının tahsili için arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, müteveffa …’nun 60 yaşında ev hanımı olduğunu, müteveffa …’nun 30 yaşında işletme fakültesi mezunu olduğunu, 2017 yılına kadar değişik kurumlarda işletmeci ve eğitimci olarak sigortalı çalıştığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı … adına 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000-TL cenaze gideri olmak üzere toplam 2.000-TL maddi tazminat davalılardan (davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sigorta teminatı dâhilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı … adına eşi … için 100.000-TL ve kızı … için 100.000-TL manevi tazminat; davacı … adına annesi … için 75.000-TL, kardeşi … için 75.000-TL manevi tazminat; davacı … adına annesi … için 75.000-TL, kardeşi … için 75.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 500.000-TL manevi tazminatın davalılardan (davalı sigorta şirketinin kasko poliçesindeki teminat miktarında) müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi ile davada talep edilen tazminat haklarının karşılıksız kalmaması sebebiyle, kat irtifaklı kooperatif hisseli 3 adet taşınmazı ile iki adet hisseli taşınmazları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Davalılar … ve …’nun 09.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde; kazanın oluşumunda müteveffaların bir kusurunun bulunmadığını, kazanın …’nun kullandığı araçtaki teknik arızadan ve başka bir aracın sıkıştırmasından kaynaklandığını, aracın ZMMS sigortasıyla sigortalanıp davacıların teminat altına alındığını, ayrıca bir kasko sigortasının da bulunduğunu, müteveffa …’nun bakmakla yükümlü kimsenin bulunmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının ödendiğini, müteveffa …’nun ise 30 yaşında ve bekâr olarak öldüğünü, bakmakla yükümlü kimsesinin olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının sigorta tarafından ödendiğini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, müvekkilleri tarafından ödenemeyeceğini, ihtiyati haciz kararının hak ve alacaklar üzerine konduğunu, dava değerinin büyük bir kısmının manevi tazminat oluşturduğunu, kasko poliçesiyle manevi tazminatın güvence altına alındığını, teminat mektubunun usule aykırı olduğunu, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin 10.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde; … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduklarını, 19.07.2018 – 2019 tarihleri arasında aracın sigortalandığını, ölüm/sakatlık halinde tazminatın 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ayrıca aracın … nolu kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, burada ki sınırın 50.000,00 TL ile teminat altına alındığını, kusur bulunma açısından sigortalının kusuru oranında DYK tazminatıyla sınırlı olarak sorumluluklarının bulunduğunu, bu durumun uzman aktüerya bilirkişilerince tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından … hasar dosyasının açıldığını ve … numaralı hasar dosyasından 29.11.2018 tarihinde 77.915,36 TL, … hasar dosyasından 29.11.2018 tarihinde ise 18.350,63 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin poliçe kapsamında tüm yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu tarihte yapılan ödemelerin ödeme tarihinden hesaplama tarihine kadar işleyecek faiz tutarına güncelleştirilerek hesap mahsup edilmesi gerektiğini, DYK belirlenirken bilinen ücret, belirlenebilir ücret yoksa asgari ücretin dikkate alınması gerektiğini, Zorunlu Trafik Sigortası Şartları ekinde yer alan maddede destekten yoksun kalma tazminatının TRH 2010 tablosunun dikkate alınmasının gerektiğini, davacıların manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücünü, tarafların kusurunun ve olay tarihi gibi özelliklerin dikkate alınması gerektiğini, müteveffanın vefatı nedeniyle talep edilen manevi tazminat miktarında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, …nun eşine ve çocuklarına müteveffa …nun ise destek olduğunu ispatlaması gerektiğini, ZMMS genel şartları uyarınca dolaylı zararlara ilişkin tazminat taleplerini sigorta kapsamı dışında kaldığını, defhin ve cenaze masrafı ve diğer kayıtların istenemeyeceğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin doğru olmadığını, ZMMS sigortasında 2918 sayılı KTK m. 98/1, 99-1 gereğince zarar nedeniyle sigortacıya ihbardan itibaren 8 iş gününde ödenmesi gerektiği, bu durumun TTK m. 1299 un tekrarı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediği, faiz istenemeyeceğini, avans faizi talebinin de yersiz olduğunu belirterek müvekkili hakkında açılan davanın reddine, yapılan ödemelerin güncelleştirilmiş bedelinin destekten yoksun kalma hesabının tespitinde mahsup edilmesi gerektiğini, ceza dosyasının celbine ve avans faizi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin ihtiyati haciz kararına ilişkin 09.03.2020 tarihli dilekçesinde; sigorta poliçesiyle tamamı teminat altına alınmış dava değeri için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, mal kaçırmaya yönelik bir tespit bulunmadığını, teminat mektubunun süresiz ve kesin olmadığını, davacının süresi içerisinde ihtiyati haciz kararını infaz ettirmediğini beyan etmiş, 07.04.2020 tarihli dilekçesiylede; ihtiyati haczin kaldırılması için İstinaf yoluna başvurulduğunu, duruşma günü verildiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirtmiştir.
Davacılar vekilinin 20.03.2020 tarihli replik dilekçesinde her iki davalıya ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin olarak verdiği cevapta; kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücü …nun asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin murislerinin hiçbir kusuru bulunmadığını, 29.11.2018 tarihinde sigorta kapsamında ödeme yapıldığını, ihtarnameden sonra hasar dosyası açıldığını, davalı şirketin hasar dosyasıyla temerrüde düştüğünü, manevi tazminat yönünden ise müvekkillerini duyduğu üzüntünün karşılığı olarak aynı evden 2 kişinin ölmesi nedeniyle bu tazminatı talep ettiklerini, aracın vites kolunun 5 viteste olduğu halde kazanın meydana geldiğini, tazminat miktarının fahiş olmadığını, sigorta şirketinin 2 ayrı hasar dosyasıyla ödeme yaptığını, davalı şirketin yaptığı hesaplamaların eksik olduğunu, DYK tazminatının yeniden hesaplanmasının gerektiğini, ZMMS ve kasko sigortasında, DYK tazminatı, cenaze giderleri, manevi tazminat bedellerinin bulunduğunu, davalı … ve …nun ihtiyati haczin kaldırılması talebinin yerinde olmadığını, …nun 30 yaşında işletme fakültesi mezunu olup, yaşamış olsaydı babasına hem maddi hem de manevi destek olabileceğini, …nun 60 yaşında sağlık problemi olmayan bir kişi olduğunu, … sigorta A.Ş nin kasko poliçesinde manevi tazminat limitinin 50.000,00 TL olup, davalı sigorta şirketinden manevi tazminatın karşılanabileceğini, davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğu gereği doğacak tazminatlardan sorumlu bulunduğunu, teminat dışında kalan alacağının teminat altına alınmasından hukuki gereklilik olduğundan itirazların yersiz olduğunu, davalıların taşınmazlarını tapuda devrettiklerini, İİK m. 264/3 gereğince hükmün mahkemece tebliğinden itibaren 1 ay içinde takip talebinde bulunmaya mecbur olduklarını, teminat mektubunun da süresiz ve kesin olduğunu belirterek taleplerinin reddini istemiştir.
Davalı … ve … vekilinin 07.04.2020 tarihli düplik dilekçesinde; manevi tazminat talebinin yüksek olduğunu belirterek eski beyanlarını tekrar etmiştir.
Dava; davacıların murisleri olan … ve …nun 17.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davalılar ZMMS … Sigorta A.Ş., Sürücü …, işleten …’na karşı açılan destekten yoksun kalma ve maddi ve manevi tazminat davası davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Trafik kayıtları, Manisa … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyası, veraset ilamı, sigorta poliçesi, araç ruhsatı, tarafların maddi durumlarının araştırılmasına ilişkin kayıtlar ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce davacıların ihtiyati haciz talebi değerlendirilerek; 05.02.2020 tarihinde %10 teminatla davalılar … ve …’nun menkul ve gayrimenkullerine 502.000,00 TL karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Davacılar 25.02.2020 tarihinde … Bankasına ait … numaralı 21.02.2020 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubu vererek ihtiyati haciz kararını uygulattırmaları gerekirken bu kararın mahkememizce geç onaylanması nedeniyle süresi içerisinde infaz edemedikleri (İİK m. 261)belirlenmiş, mahkememizce verilen bu karar istinaf edilmekle İzmir BAM … HD’nin … Esas … Karar sayılı 17.03.2021 tarihli kararıyla ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığı belirtilerek mahkememiz kararı kaldırılmış, davacının bu kararın kaldırılması üzerine 22.03.2021 tarihinde yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunmaları üzerine talepleri değerlendirilerek 22.03.2021 tarihinde %10 teminatla ihtiyati haciz kararı tekrar verilmiş olup bu karar davacı tarafın 22.03.2021 tarihinde yatırdığı 50.200,00 TL teminat karşılığı uygulanmıştır.
Bu karara karşı 02.04.2021 tarihinde davalılar … ve … vekili itiraz ederek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmişler ise de mahkememizce verilen kararın kaldırılması talebi davanın devam eden sürecinde davacıların kalan maddi tazminat alacakları ve manevi tazminat talepleri de bulunduğu gözetilerek red edilmiştir.
Manisa … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyası incelendiğinde; 17.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında şüpheli …’nun kullandığı … plakalı aracın kaldırımda bulunan maktullere çarpması sonucu ölümüne sebebiyet verdiği, … ve …’nun kazada yolun sağ tarafında bulunan kaldırımda yürümekte iken şüpheliye ait aracın kaldırıma çıkarak maktulleri ezdiği ve ölümlerine sebebiyet verdiği, trafik kaza tespit tutanağında …’nun 2918 sayılı KTK m. 52/1-b ve 46/2- c hükümlerini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğuna dair tutanak düzenlendiği, alınan bilirkişi raporunda sanığın 5. Viteste iken kazaya sebebiyet verdiği, tam ve asli kusurlu olduğu, maktullerin her hangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edildiği, soruşturma sonucunda sanık hakkında Manisa … Ağır Ceza Mahkemesine 14.12.2018 tarihinde TCK 85/2, 22/3 ve 53/6 -63 maddelerine istinaden taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan bilinçli taksirli olduğundan bahisle, cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada bilirkişi incelemesinde aracın hızı, sürati, kazanın meydana geldiği yer ihlal ettiği kurallar dikkate alınarak … Karar sayılı kararla 26.02.2019 tarihinde sanığın TCK m. 85/2 gereğince 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, cezasında TCK m. 62 gereğince 1/6 oranında indirim yapılmasına karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM … CD’nin … Esas … Karar 14.06.2019 tarihinde kesin olarak verilen kararıyla kararın kesinleştiği …’nun taksirle ölüme ve yaralama suçundan 03.07.2019 tarihinde hakkında verilen kararın kesinleştiği belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 10.12.2020 tarihli … numaralı raporda; davalı …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, müteveffalar … ve …’nun kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Bu rapora karşı davalılar vekili 03.01.2021 tarihli dilekçesinde; müvekkili …’nun kazanın oluşumunda tamamıyla kusurlu olduğunda dair görüşe katılmadıklarını, ceza yargılamasındaki dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporu ve kamera görüntüsü incelediğinde müvekkilinin hız ihlali yapmadığı ve şerit değiştirmediği, aracın hâkimiyetinin bir anlık kaybı ile kazanın meydana geldiğini, bunun sebebinin teknik arızadan kaynaklı olabileceğini olduğunu beyan etmiştir.
Afyonkarahisar …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasında alınan Davacı Tanığı … beyanında; Davacılardan …’nun amcası, … ve …’nun amca çocukları olduğunu, 2018 yılı Ağustos ayında meydana gelen trafik kazası nedeniyle ailesinin çok üzüldüğünü, kendilerini uzun süre toparlayamadıklarını, yengesinin ev hanımı olduğu, kızı …’in işletme fakültesi mezunu olup, sigortalı çalıştığı işinden daha yeni ayrıldığını, davacı amcasının Manisa’da oturduğunu, defin işleminin Afyon’da yapıldığını, amcasının emekli olduğunu, davacı …’nun olay sonrası kendine gelemediği için işinden ayrılmak zorunda kaldığını, kaza sonrası yaklaşık 3-4 ay çalışamadığını, kaza sonrası karşı tarafın telefonla davacılara ulaşmak istediğini duyduğunu, ancak kiminle konuştuklarını, ne konuştukları konusunda tam bilgi sahibi olmadığını beyan etmiştir.
Manisa … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasında alınan Davacı Tanığı … beyanında; davacılardan …’nin arkadaşı olduğunu, davacının anne ve kız kardeşini kaybettikten sonra tüm neşesi ve sosyal hayatının bittiğini, babasının bunalıma girdiğini, olay sonrası kardeşi … ile birlikte babası ile yaşamaya başladıklarını, hem maddi hem de manevi olarak yükünün arttığını, anne ve kız kardeşinin ölümünden dolayı üzüntü, elem ve ızdırap çektiğini, anne ve kız kardeşinin Afyon’a defnedilmesi nedeniyle 2 haftada bir Afyon’a giderek yasını tuttuklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm delillerle birlikte bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve Bilirkişiler Aktüerya Uzmanı Dr. … ve …’dan 18.03.2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; … plakalı araç malikinin … sürücüsünün …’nun olan aracın 17.08.2018 tarihinde … ve …ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, kişi başına teminat miktarının 2018 yılında ölüm/sakatlık halleri için 360.000,00 TL olduğu, davacı …ya 29.11.2018 tarihinde 77.915,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, kalan tazminat miktarının 282.085,00 TL olduğu, yine davacı …ya 29.11.2018 tarihinde hasar dosyası üzerinden … sigortanın 18.356,30 TL ödediği, kalan teminatın 341.643,70 TL olduğu, aynı döneme ilişkin İMMS sigorta poliçesinden maddi/manevi ayrımı yapılmaksızın 50.000,00 TL teminat altına alındığı bu poliçeden her hangi bir ödeme yapılmadığı, davacı … için eşi … açısından destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin hesaplanmasıyla TRH 2010 kadın yaşam tablosuna göre …nun 21 yıl muhtemel yaşam süresinin bulunduğu, davacı …nun da TRH 2010 erkek yaşam tablosuna göre 13 yıl muhtemel yaşam süresinin bulunduğu, bu süreyle sınırlı olarak destek alabileceği, mirasçı olarak 2/4=1/2 pay sahibi olduğundan 83.840,23 TL DYKT hesaplandığı, bu hesaptan denkleştirme ve indirim yapıldığından davacının yeniden evlenme olasılığının bulunmadığından ve …’nun ölümü nedeniyle SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığından TBK m. 55 hükümleri gereğince indirimi gerektiren herhangi bir husus bulunmadığı, cenaze ve defin giderlerinin de gerçek ve zorunlu giderler olarak ölüm tarihi itibariyle mezar yeri 500 TL, kazı, gömü ve malzeme gideri 500 TL, lahit ücreti 1.500 TL, mezar taşı 250 TL, toplam 2.750 TL giderinin olabileceği, …’nun toplam zararının 83.840,23 TL + 2.750,00 TL = 86.590,23 TL olduğu, sigorta şirketinin 77.915,36 TL ödediği, aradaki farkın 8.674,47 TL olup %10 dolayında bir fark bulunduğu, TBK m. 55 ve yerleşik içtihatlara göre progresif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamaya göre ise 91.622,91 TL DYKT olarak hesaplanabildiği, 2021 yılı verilerine göre davacı eş için 151.928,26 TL DYKT hesaplanmış ise de sigorta şirketi tarafından ödenen 77.915,36 TL güncellendiğinde bu miktarın 93.849,18 TL olduğu aradaki farkın 58.079,07 TL olarak kalan alacağın çıktığı, davacı …’nun kızı …’nun vefatı nedeniyle davacı babaya sigorta şirketinin 18.356,30 TL ödeme yaptığı, KTK m. 111 ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre davacıya yapılan ödemenin gerçek zararı karşılayıp karşılamadığı incelendiğinde, destek kavramı ve 2018 yılı verileri dikkate alındığında, ölen kızın 30 yaşında olduğu, tek hak sahibi babası olarak kaldığı, evlenmesi ve çocuklarının doğması da göz önüne alınarak yapılan hesaplamada toplam 100.597,91 TL DYKT hesaplandığı, bu zarardan denkleştirme ve tazminat indirimi yapılmasına ilişkin her hangi bir ödeme bulunmadığından indirim yapılmadığı, cenaze ve defin giderlerinin de yine 2.750 TL olarak belirlendiği, davacının 2018 yılı verilerine göre kızı … yönünden toplam zararının 100,597,91 TL + 2.750,00 TL = 103.347,91 TL maddi zararın bulunduğu, sigorta şirketinin yaptığı 18.356,30 TL ödemenin mahsubu ile aradaki kalan farkın 84.991,61 TL olduğu, TBK m. 55 ve yerleşik içtihatlara göre progresif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamaya göre ise 109.234,03 TL DYKT olarak hesaplanabildiği, 2021 yılı verilerine göre davacının ölen kızı … için 194.869,82 TL DYKT hesaplanmış ise de sigorta şirketi tarafından ödenen 18.356,30 TL güncellendiğinde bu miktarın 22.110,10 TL olduğu aradaki farkın 172.759,71 TL olarak kalan alacağın çıktığı, SONUÇ OLARAK;
Davacı … için Eşi …’nun vefatı sebebiyle TRH 2010 yaşam modeline göre 212.284,44 TL DYKT belirlendiği, ancak sigorta şirketinin 269.869,00 TL ödediği için bu davacı yönünden DYKT kalmadığı,
Davacı … için kızı …’nun vefatı sebebiyle; TRH 2010 yaşam modeline göre toplam 103.347,91 TL DYKT hesaplandığı, bu yönteme göre sigorta şirketinin yaptığı ödeme miktarı 18.356,30 TL mahsubuyla aradaki farkın 84.991,61 TL olduğu, … Sigorta A.Ş. nin kasko sigorta poliçesi ile İMMS kapsamında 50.000,00 TL manevi tazminattan sorumlu olabileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı … Sigorta A.Ş.nin 04.04.2021 tarihli beyan dilekçesinde; dava ile ilgili olmayan kişiler hakkında inceleme yapıldığı, PMF 1931 tablosuna dayanarak %10 artırım ve iskonto oranları esas alınarak hesaplama yapılamayacağını TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, müteveffa … yönünden yapılan hesaplamada müteveffanın eşinin bakiye ömrünün rapor tarihinde hala hayatta olduğundan yaşı esas alınarak hesaplama yapıldığını, yine destek payları eş için ½ oranında olması gerektiğini, destek payları başlangıçta eş için 2/5 anne için 1/5 olup anne destekten çıktıktan sonra ½ ye yükseltilmesi gerektiğini, … yönünden yapılan hesaplamanın da yanlış olduğunu, kaza tarihinden 32 yaş muhtemel evliliğe kadar 1/3, birinci Çocuğa kadar 1/5, ikinci çocuğa kadar 1/6, ikinci çocuktan sonra ise destek sonuna kadar 1/7 olması gerektiğini, müteveffanın 2016 yılında çalışmadığını, çalıştığı dönemlerin dikkate alınması halinde asgari ücret olarak hesaplama yapılması gerektiği, tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye neden olabilecek nitelikte fahiş olduğu, TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanarak yeniden hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalı … ve …’nun 30.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; bilirkişi raporundaki hesaplamanın doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu değerlendirilerek gerek tarafların itirazları ve gerekse Yargıtay 17. HD … Esas … Karar 14.01.2021 tarihli kararı da dikkate alarak TRH 2010 Ulusal Mortalite tablosu kapsamında sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemeler, mahsup edilerek (güncelleştirilmiş değerlerinin) davacıların talepleri ve hangilerinin DYKT ye hak kazandığı sigorta şirketinin sorumluluk miktarları, yapılan ödemelerin davacılardan hangisinin alacağını karşıladığı ve Belediyeden alınan davacıların murislerinin ölüm tarihlerine göre defin giderlerinin hesaplanarak maddi tazminat hesabıyla manevi tazminattan dolayı İMMS sigortasının sorumluluk miktarlarının ve bu sigortadan hangi davacıların yararlanabileceği konularında bilirkişilerden ek rapor alınması gerekmiştir.
Bilirkişilerden alınan 09.06.2021 tarihli raporda; tarafların itirazları ve 18.03.2021 tarihli rapor sonuç kısmında yer alan “… ve diğerlerine ilişkin dosyada bulunmayan kişilere ait hesaplamalar çıkartılarak” yapılan incelemede; Davacı … için eşi …’nun vefatı nedeniyle itirazlarda değerlendirilerek THY2010 Yaşam tablosuna göre yapılan incelemede davacı 83.840,23 TL DYK tazminatı ve 2.750 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 86.590,23 TL maddi zarar hesabı yapıldığı, sigorta şirketinin ise 77.915,36 TL ödeme yaptığı, aradaki farkın %10 civarında olduğu, 2021 yılı verilerine göre sigorta ödemesinin güncelleştirilmesiyle (Yargıtay … HD’nin 14.01.2021 tarihli … E – … K sayılı kararı da dikkate alınarak) TRH2010 hesabına göre muris …’nun muhtemel yaşam süresinin 21 yıl olduğu, davacının ise kalan yaşam süresinin 12 yıl süreyle yani 17.08.2030 tarihine kadar destekten yararlanabileceği, buna göre davacı eş için 174.562,03 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel değerinin 95.602,29 TL olup, aradaki farkın 78.959,73 TL olduğu, yine davacı …, kızı …’nun vefatı nedeniyle TRH2010 yaşam tablosu dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacı baba için 218.368,70 TL DKY hesaplandığı, sigorta şirketinin yapmış olduğu 18.356,30 TL ödemenin güncelleştirilmesiyle 22.523,17 TL güncel değerin mahsup edilmesiyle 195.845,58 TL kalan alacağın olduğu, buna göre davacı … için eşi …’nun vefatı nedeniyle TRH2010 yaşam tablosu %10 artış ve %10 iskonto esasına dayanan prograsif rant yöntemiyle yapılan hesaplamayla 78.959,73 TL DYKT’te ve 2.750 TL defin ve cenaze gideri olmak üzere toplam 81.709,73 TL maddi zararı bulunduğu ve hesaplanan tazminatın poliçe teminat limiti içinde kaldığından eksik ödeme yapıldığı tarih olan 29.11.2018 tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş.’nin temerrüde düştüğü, yine davacı baba için kızı …’nun vefatı nedeniyle 195.845,58 TL bakiye DYKT’te zararı ve 2.750 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 198.595,58 TL maddi tazminat talep edebileceği ve hesaplanan tazminatın poliçe teminat limiti içinde kaldığından eksik ödeme yapıldığı tarih olan 29.11.2018 tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş.’nin temerrüde düştüğü, davacılar lehine manevi tazminat hükmedilmesi halinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin … nolu kasko sigorta poliçesine bağlı İMMS kapsamında 50.000,00 TL’ye kadar manevi tazminatlarından daha önce başvuru olmadığından davacılara karşı sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacılar vekili 22.06.2021 tarihli beyan dilekçesiyle itirazının olmadığını ve davasını HMK m. 107 gereğince arttıracağını beyan ettiği ve karşı tarafın rapora karşı itirazlarının reddini talep ettiği belirlenmiştir.
Davacılar vekili 03.08.2021 harç tarihli talep artırım dilekçesiyle; 1.000,00 TL cenaze giderinden feragat ettiğini, 1.000,00 TL DYKT taleplerinin ek bilirkişi raporu gözetilerek;
Davacı … adına;
-Eşi … için 500 TL’den 78.459,73 TL artırarak 78.959,73 TL’ye
-Kızı … için 500 TL’den 195.345,58 TL artırarak 195.845,58 TL’ye arttırdığı,
Toplam talebin 274.805,31 TL’ne çıkarıldığı, 1.000 TL cenaze gideri talebinden feragat ettiği, yine manevi tazminat taleplerinin ise asıl dava dilekçesinde olduğu gibi …’nun eşi …’dan dolayı 100.000 TL kızı … için 100.000 TL, … için annesi … adına 75.000 TL kardeşi … için 75.000 TL, … için annesi … adına 75.000 TL kardeşi … için 75.000 TL talep ettiği, toplam manevi tazminat talebinin 500.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 02.07.2021 ve 20.08.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; öncelikle bilirkişi raporunda TRH tablosu %10 artırım ve ıskonto olan oranlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığı ve bu halde 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiği, ayrıca müteveffa … yönünden destek paylarının eş için 1,2 oranında olarak hesaplanması gerektiği, müteveffanın kaza tarihinde ayakta olan 2019 yılında vefat eden annesine destek payının ayrılmadığı, eş için 2/5, anne için 1/5 oranında olması gerektiğini, … yönünden de destek paylarının evlilik tarihleri dikkate alınarak indirim yapılması gerektiği, aynı zamanda müteveffanın gelirinin araştırılarak hizmet döküm cetveline göre kaza tarihinde çalışmadığından farazi kazanç hesaplamasının yapılamayacağını, müteveffanın 12.06.2015’e kadar çalıştığı ve bu tarihten sonra çalışmadığı, aktif dönemde sırasıyla AGİ dahi evli, eşi çalışmayan evli ve diğer kıstasların dikkate alınması gerektiği, müvekkil şirketin ancak gerçek zararı ödemekle sorumlu olduğu, bu nedenle itirazların dikkate alınması gerektiğini belirtmiş, 20.08.2021 tarihli dilekçesiyle de aynı beyanlarını tekrar ederek ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz yükletilmesi gerektiğini, avans faizine hükmedilemeyeceğini, yasal faiz verilmesi gerektiğini, yine 50.000 TL manevi tazminat talebine ilişkin herhangi bir başvuru yapılmadığından faiz işletilemeyeceğini belirtmiştir.
Davalılar … ve … vekili 05.07.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; davacıların cenaze gideri taleplerinin olamayacağını, bilirkişi hesabının doğru yapılmadığını, …’nun 30 yaşında bekar olduğunu ve bu şekilde vefat ettiğini, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce bu tarihten sonra davacılar vekilinin artırım talepleri ile birlikte davalı … Sigorta AŞ tarafın raporda hesap hatası bulunduğu, zira 2019 yılında vefat eden annesine destek payı ayrılmadığı, bu payın da dikkate alınması gerektiği belirtildiğinden, mahkememizce 22.09.2021 tarihli ara kararla müteveffa …’nun annesi …’e ayrılması gereken payın hesaplanması için ek rapor alınması yoluna gidilmiş ve bilirkişilerden 11.11.2021 tarihli ek rapor alınmıştır.
Bu raporda; …’nun annesi …’e ayrılması gerekli payın hesaplandığı, annesinin …’dan sonra 02.05.2019 tarihinden sonra vefat ettiği, babası …in ise 2002 yılında vefat etmesi nedeniyle payının bulunmadığı, …’nun ölüm tarihi itibariyle 60 yaşında olduğu, TRH 2010 Kadın Yaşam Tablosuna göre 21 yıl muhtemel yaşam süresinin bulunduğu, davacı …’nun ise kaza tarihinde 68 yaşında olup, muhtemel yaşam süresinin 12 yıl olarak hesaplandığı, 17.08.2030 tarihine kadar destek alacağının belirlendiği, annesinin ise (…) 02.05.2019 tarihine kadar destek alacağının tespit edildiği, buna göre davacı …’nun kızı …’nun vefatı nedeniyle hesaplanan DYKT zararının yine davacı baba için kızı …’nun vefatı nedeniyle 74.596,81 TL bakiye DYKT’te maddi tazminat talep edebileceği ve sigorta şirketinin 29.11.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, kızı …’nun vefatı nedeniyle ise TRH 2010 Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemi ile yapılan hesaplamalar soncunda davacı için 195.845,58 TL tazminat alacağı bulunduğu ve bunun 29.11.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davacılar lehine manevi tazminat hükmedilmesi halinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin … nolu kasko sigorta poliçesine bağlı İMMS kapsamında 50.000,00 TL’ye kadar manevi tazminatlarından daha önce başvuru olmadığından davacılara karşı sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Davacıların murisleri olan … ve …’nun 17.08.2018 tarihinde davalı sürücü …’nun kullandığı ve işleten …’na ait … plakalı aracın çok hızlı ve kontrolsüz bir şekilde hareket halinde iken aracın hakimiyetini kaybederek sağ tarafta bulunan ve kaldırımda yürüyen murislere çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, araç sürücüsünün % 100 ve asli kusurlu olduğu tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış ve belirlenmiş olmakla, davacılardan …’nun destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış ve 11.11.2021 tarihli en son alınan bilirkişi raporuyla eşi … yönünden alabileceği DYKT tazminatının 74.596,81 TL bakiye olduğu, yine kızı … yönünden ise alabileceği tazminat miktarının 195.845,58 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 29.11.2018 tarihi itibariyle bu zarardan dolayı temerrüde düştüğü, diğer davalıların ise temerrüd tarihinin olay tarihi olan 17.08.2018 tarihi olduğu, davacının maddi tazminat talebi içerisinde yer alan defin giderlerinden vazgeçtiğinden bu giderler yönünden karar verilmesine yer olmadığı belirlenmiştir.
Davacının ıslah dilekçesiyle talebini 03.08.2021 tarihinde eşi … yönünden 78.959,73 TL ye, kızı … yönünden ise 195.845,58 TL ‘ye yükseltmiş ise de; eşi … yönünden talep edebileceği tazminat miktarının (bu murisin annesinin kızı …’dan sonra 02.05.2019 tarihinde vefat etmesi nedeniyle bu mirasçıya ayrılan payın da mahsup edilmesiyle) miktarın 74.596,81 TL olduğu tespit edildiğinden bu rakam üzerinden tazminatın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacıların ayrı ayrı manevi tazminat talepleri de değerlendirilerek olaydaki kusur durumu, murislerin kaldırımdan yürürken olayda asli ve tam kusurlu olan …nun murislerin ölümüne sebebiyet verdiği, tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumu, duydukları üzüntü ve diğer unsurlar dikkate alınarak davacı … yönünden eşi … için 75.000 TL, kızı … yönünden 75.000 TL, diğer davacılar …’nun anne … yönünden 40.000 TL, kardeşi … yönünden ise 35.000 TL ve Davacı …’nun anne … yönünden 40.000 TL, kardeşi … yönünden ise 35.000 TL manevi tazminata hükmedilerek bu tazminatın davalılardan (… Sigorta A.Ş.’nin … nolu kasko poliçesinde belirtilen 50.000 TL manevi tazminatla sınırlı olmak ve 29.11.2018 tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işlemek kaydıyla) tüm davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davacıların davasının KISMEN KABULÜ ile;
a-)Davacı …’nun destekten yoksun kaldığı tazminat miktarı belirlenmekle;
-Eşi … yönünden 74.596,81 TL,
-Kızı … yönünden 195.845,58 TL bakiye toplam miktarı 270.442,40 TL destekten yoksun kalma tazminatın tüm davalılardan, davalı … Sigorta A.Ş.’den (sigorta limiti olan 360.000,00 TL ile sınırlı olarak) davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 29.11.2018 tarihinden ve diğer davalılar yönünden ise haksız fiil tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı … yönünden eşi … için 75.000,00 TL, kızı … yönünden 75.000,00 TL manevi tazminatı davalılardan (… Sigorta A.Ş.’nin … nolu kasko poliçesinde belirtilen 50.000,00 TL manevi tazminatla sınırlı olmak ve 29.11.2018 tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işlemek kaydıyla) diğer davalılar ise … ve … yönünden ise haksız fiil tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-)Davacı … yönünden talep edilen 1.000 TL cenaze ve defin giderinden feragat edilmekle bu kısım yönünden davanın reddine,
c-)Davacı …’nun anne … yönünden talep ettiği manevi tazminat talebinin bir kısmının kabulüyle 40.000,00 TL, kardeşi … yönünden ise 35.000,00 TL olmak üzere ve Davacı …’nun anne … yönünden talep ettiği manevi tazminat talebinin bir kısmının kabulüyle 40.000,00 TL, kardeşi … yönünden ise 35.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davalılardan (… Sigorta A.Ş.’nin … nolu kasko poliçesinde belirtilen 50.000,00 TL manevi tazminatla sınırlı olmak ve 29.11.2018 tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işlemek kaydıyla) diğer davalılar ise … ve … yönünden ise haksız fiil tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-)Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 38.966,92 TL harçtan dava açılışında alınan 1.714,59 TL peşin harç ve ıslah sırasında alınan 950,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik alınan 36.302,33 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 1.714,59 TL ve ıslah harcı 950,00 ile yazışma ve tebligat gideri 562,31‬ TL, talimat gideri 133,09 TL, ATK gideri 300,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.100,00 TL olmak üzere toplam 4.814,39‬ TL’nin davanın kabul-red oranına göre 3.544,10 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan miktarın davacıların üzerinde bırakılmasına,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 27.380,97 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile vekili yararına davacı …’ya verilmesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen destekten yoksun kalınan tazminat talebi ile feragat edilen cenaze gideri miktarı üzerinden AAÜT’nin 6/1. 13/2 ve 3. maddelerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile vekili yararına davalılara verilmesine,
Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 10/1, 2 ve 4. maddelerine göre belirlenen 29.450,00 TL vekalet ücretinin davalılardan (… Sigorta A.Ş.’nin … nolu kasko poliçesinde belirtilen 50.000,00 TL manevi tazminatla sınırlı olmak üzere karar verildiğinden bu davalıdan 5.100,00 TL’sinin) tahsili ile vekili yararına davacılara verilmesine,
Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT’nin 10/1, 2 ve maddelerine göre belirlenen 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile vekili yararına davalılar … ve … verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …