Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/748 E. 2022/34 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/748
KARAR NO : 2022/34

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/08/2015
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 19/08/2015 tarihli dilekçe ile, davalı şirketin 01/10/2010-28/02/2010, 01/02/2011 ile 31/12/2012, 01/01/2013-31/12/2014 tarihleri arasında davacı şirkete güvenlik hizmeti verdiğini, davalının kendi çalışanlarını SGK ‘ya bildirerek primlerini kendisinin ödediğini, davalı şirket çalışanlarından … tarafından davacı aleyhine İzmir … İş Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda
…/… karar sayısı ile davalı şirketten alması gereken kıdem tazminatı alacağının davacıdan tahsiline karar verildiğini, İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takip dosyasına davacı şirketin ödeme yaparak dosyanın kapatıldığını, davacı şirketin kendi elemanı olmamasına rağmen dava dışı kişiye ait kıdem tazminatı ve icra masraflarını ödemek zorunda kaldığını, dava dışı işçinin davalı şirket elemanı olarak çalıştığı süreyi gözönüne alarak ödemek zorunda kaldığı toplam bedelden kendisine isabet eden 5.791,39 TL ‘sinin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiği inancı ile davalı şirket aleyhine İzimr … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan hususlar nedeniyle davalının itirazının iptaline, davalı aleyhine %20 ‘den aşağı az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dosyasının Mahkememizin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile davacı şirketin kıdem tazminatı yönünden davalıya rücu edemeyeceğini, çalışan işçilerin doğrudan davacı şirketin tasarruf yetkisinde çalıştıklarını , tüm tamilat ve emirleri kendilerinin verdiğini, açılan davanın haksız olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve dayanağı olan idari ve teknik şartnamelere göre davanın reddine karar verilmesini ve takip tutarı üzerinden en az % 20 oranında tazminatın davalıya ödenmesine karar verilmesini istediği görülmüştür.
Mahkememizce delillerin toplanarak gerekli yargılama yapılmış, 19/07/2016 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinde asıl iş veren olan davacı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldıran bir hükmün bulunmadığı, bu durumda TBK 167. Maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, davacı şirketin rücu hakkının doğduğu, her iki sözleşme tarafının birlikte dayanışmalı olarak sorumlu olduğu, dava dışı kişinin davacı şirket nezdinde çalıştığı süre dikkate alındığında davalı şirket yönünden dava dışı kişiye ödenen 5.917,81 TL ‘nin 1/2’si olan 2.958,91 TL ‘nin sorumluluğunun olduğu ve bu bedel kadar itirazın haksız olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından verilen 19/07/2016 tarih
…/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar verildiği, dosyanın 2020/748 Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dosya, taraflar arasındaki sözleşme ve sunulan hizmete ilişkin tüm kayıtlar birlikte değerlendirilmek sureti ile dava dışı işçiye ödenen bedel yönünden davalı şirketin icra takibine konu edilen alacak yönünden sorumluluğunun doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarı ve ferilerinin hesaplanması için hesap bilirkişisinde tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/07/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin ilke kararları ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin güncel içtihatlarına göre yapılan analiz ve hesaplamaya göre, takibin 9.138,21 TL asıl alacak, 215,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.353,76 TL olması gerektiği, dava dışı alt işverenin toplam sorumluluğunun 9.138,21 TL olacağı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesinin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalı şirketin davacı tarafa güvenlik hizmeti verdiği, davalı şirket çalışanlarından dava dışı … tarafından davacı aleyhine İzmir … İş Mahkemesi nezdinde işçi alacakları nedeniyle dava açıldığı ve açılan dava sonucunda alacağa hükmedildiği, davacı tarafından Mahkemece hükmolunan bedelin dava dışı çalışana icra takipleri sonucunda ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça İzmir … İş Mahkemesi tarafından hükmolunan bedelden davalı şirketin sorumlu olduğu iddiası ile üçüncü kişiye ödenen bedelin davalıdan tahsili istemi ile davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Dava dışı işçinin davalı şirket çalışanı olarak 01/01/2010-28/02/2010, 01/02/2011-31/12/2012, 01/01/2013-31/01/2013 tarihleri arasında çalıştığı ve dava dışı işçiye yapılan toplam ödemenin 18.473,04 TL olduğu göz önüne alındığında davalı şirketin sorumlu olduğu bedelin icra takip dosyasında gösterildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu icra takip dosyasında dava dışı …’ün davalı şirket çalışanı olarak çalıştığı süre göz önünde bulundurulmak sureti ile 5.791,39 TL alacağın davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında mevcut sözleşme hükümleri dikkate alınarak ” işçilik alacakları iş veren tarafından ödenen işçinin yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı iş verenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekir” şeklinde hususu açıkladığı ve Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verildiği dikkate alındığında hesaplamanın buna göre yapılması gerektiği, davalı şirketin davacı ile imzaladığı sözleşme süreleri dikkate alınarak bu süreler yönünden davalının talep edilen alacaktan sorumlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Yapılan hesaplamalar dikkate alındığında bilirkişi tarafından her ne kadar davalı şirketin sorumlu olduğu bedelin daha fazla hesaplandığı görülmüş ise de, talebe bağlılık ilkesi dikkate alınarak icra takip dosyasında konu edilen bedele hükmetmek gerektiği, bu bedel yönünden davalının itirazında haksız olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca bedelin likit ve hesaplanabilir olduğu dikkate alındığında, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin 5.791,39 TL asıl alacak, 136,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.928,00 TL alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmedilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 133,04 TL harçtan, peşin alınan 101,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,80 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 133,04 TL başvuru harcı, 750,00 TL Bilirkişi ücreti, 182,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.065,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır