Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/747 E. 2021/351 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1297 Esas
KARAR NO : 2021/348

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 02/10/2017 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı şirketin davalı …. Bölge Müdürlüğünün 30/06/2016 tarihinden yapılan … kayıt numaralı ” Bakım, onarım, kontrol, denetim, dava takip ve kamulaştırma çalışmalarının yapılması amacı ile 24 ay süre ile 34 adet sürücülü araç kiralama” konulu ihalesinde davacı tarafından ileri sürülen ve en avantajlı teklif olan 4.158.905,36 TL bedelin davalı tarafça kabul edildiğini ve 08/02/2017 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, 20/02/2017 tarihi itibari ile davacı tarafından hizmet verilmeye başlandığını, kamu ihale kurulunun Ankara … İdare Mahkemesi’nin … numaralı kararı uyarınca 12/04/2017 tarih ve …. Sayılı kararı ile düzeltici işlem tesis edildiğini, davalı kurum tarafından taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi devam ederken teklifi geçerli firma kalmadığından ve kararın uygulama zorunluluğu bulunduğundan sözleşmesi devam eden davacı şirketin sözleşmesinin feshine, teklifi geçerli firma kalmadığı için ihalenin iptal edilerek söz konusu hizmet alımının yeniden ihaleye çıkarılmasına 11/05/2017 tarihinde karar verildiğini, 02/06/2017 tarihinde kurumun davacı tarafa iletilen yazısı ile söz konusu hizmet alım işinin 01/06/2017 tarihi itibari ile sona erdiğini bildirdiğini, söz konusu hizmet alım sözleşmesinin idare tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde fesih edildiğini, iş bu fesih nedeni ile kar mahrumiyeti ve sözleşme masraflarından doğan zararların tazmin edilmesi gerektiğini, buna göre davalı kurumun kusurlu sorumluluğu nedeni ile davacının müspet zararlarını tazmin etmesi gerektiğini, TBK mad. 408 uyarınca kar kaybı zararının bilirkişiler marifeti ile tespiti gerektiğini, yine davalı tarafın tam kusurlu olduğunun kabul edilmemesi halinde dahil davacının menfi zararlarının tazmini gerektiği, davacının müspet zarar kapsamında fark kaybı talebinin kabul edilmemesi halinde dahi fesihte kusuru bulunmadığından menfi zarar kapsamında bulunan zararlarının tazmini gerektiği, araç alımı sebebi ile zararının oluştuğunu, ayrıca sözleşmeye konu araçların Kasko, Trafik Sigortası ve Koltuk Sigortası giderlerinin bulunduğunu, bunun yanında sözleşme, karar, damga vergisi, KİK payı, yetki ve A1 belgesi, noter masrafları, plaka basımı makbuzundan ötürü oluşan masraflar olduğunu ve bu masrafların iadelerinin mümkün olmadığını, ayrıca davalı kurum ile yapılan sözleşme süresince işe alınan personeller olduğunu ve bu personellerin sözleşmenin devam ettiği 20/02/2017 ile 01/06/2017 tarihleri arasında hizmete konu araçların şoförlüğünü yaptıklarını, dilekçe ekindeki bordrolarda görüldüğü üzere bu personellere yapılan ödemeler ve sigorta primleri ile muadili ödemelerin yapılamayacağı, bu giderlerin de doğurduğu zararların tazmini gerektiği, bunun yanında 4 aylık süre zarfında kurumda fiilen çalışan …, … ve … isimli şahısların işe iade, işçilik alacaklarına ilişkin davalarının halen devam ettiğini ve bunlara ilişkin rücu hakkının saklı tutulduğunu, davacı şirketin sözleşmeye konu hizmetin görülmesi için temin ettiği araçların 4 tanesinin park yerlerini sağlamak adına 23/03/2017 ile 23/03/2019 tarih aralıkları için totalde 14.400,00 TL bedel karşılığı Otopark Kira Sözleşmesi akdedildiğini ve bu giderlerin olumsuz zarar kapsamında olduğunu, yıllık kira bedelinin peşin olarak kiraya verene ödenmesi gerektiğini ve sözleşmenin feshi ile kira bedelinin tahsili için açılan davanın devam ettiğini, ayrıca 250.000,00 TL değerinde teminat mektubunun sözleşme uyarınca davalı kurumda rehin olarak tutulduğunu, davalı kurumun yapılan sözlü ve yazılı başvurulara rağmen hukuki ve geçerli bir sebep olmaksızın teminat mektubunu iade etmediğini, buna göre; Öncelikle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haksız fesih eden ve tam kusurlu davalı kurumun borcunun gereği gibi ifaa etmemiş olması sebebi ile müspet zararının TBK 408 maddesi uyarınca bilirkişi marifetiyle tespit edilerek sözleşme fesih tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, iş bu müspet zarar talebinini kabul edilmemesi halinde sözleşmenin hiç yapılmaması halinde oluşmayacak olan zararların bilirkişi marifetiyle belirlenerek sözleşme fesih tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas numarasına kaydedildiği, … karar sayılı kararı ile dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine karar verildiği, karar kesinleşmesi ardından yasal süresi içinde başvuru olmuş olması nedeni ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve … Esas numarasını aldığı görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 25/05/2018 tarihli dilekçe ile; Davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davanın idari dava niteliğinde olduğu ve İdari Yargı’da açılması gerektiği, bu sebeplerle davanın usulden reddi gerektiği, esas yönünden ise davalı kurumun kamu görevi yerine getirdiği, … Kayıt Numaralı ihale dosyası ile ihale komisyonunun 15/08/2016 tarih ve 1 numaralı kararı ile … Firması’na verildiğini, 02/09/2016 tarihinde …. Turizm tarafından Bölge Müdürlüğü’ne şikayet başvurusunda bulunulması üzerine Kamu İhale Kurulu’nun 12/10/2016 tarihli kararı ile düzeltici işlem tesis edilmesine karar verildiğini, düzeltici işlem tesisi ile ihale komisyonunun 22/11/2016 tarih ve 2 Numaralı kararı ile ihalenin geçerli teklifler arasında en uygun fiyatı veren davacı … Firmasına verildiğini, ancak Ankara …. İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Kamu İhale Kurumu Kararının iptali isteminde bulunulduğunu ve Mahkemece yürütmenin durdurulması kararı verildiğini, bu kez Kamu İhale Kurumu tarafından Mahkeme kararı uyarınca düzeltici işlem kararı verildiğini ve Kamu İhale Kurumunun 12/04/2016 tarihli kararı gereği davalı kurumun işlem gerçekleştirdiğini ve ihalenin iptali ile davacı firmanın sözleşmesinin fesih edilmesine karar verildiğini, yapılan işlemin alınan karar uyarınca olduğunu, haksız ve hukuka aykırı bir fesih olduğu iddiasının mümkün olmadığını, yapılan işlemler ve alınan kararlar olması nedeni ile davalı kurumun bu süreçte herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ihaleye eksik evrak ile başvurduğunu, firmaların teknik belge kapsamında sundukları belgelerden taşıt belgesinin teklifi geçerli olan firmaların davacı firma dahil olmak üzere hiç birinde bulunmadığının tespit edildiğini, bu durumda ihale sürecenini en başından davacı taraf kusuru ile ihalenin iptali ve sözleşmeni fesih edilmesine sebep olduğunu, davacı tarafın müspet zararlarının tazmini talebinini usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay … Hukuk Dairesince bu konuda verilen karar ile İYUK mad. 28’e göre kusur yüklenemeyeceğinin tespit edildiğini, ayrıca davacı tarafın menfi zarar talebinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, otopark kirası giderlerinden davalı kurumun sorumlu olmadığını, ihale teminat mektubunun ise mevzuat gereği tutulduğunu ve henüz kesin teminatın iadesi şartlarının oluşmadığını, buna göre hukuki yarar bulunmayan davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesine ekli olarak hizmet alımına ilişkin sözleşme tasarısı, sözleşmeye konu araçların satın alınması ve araçlara ilişkin düzenlenen sigorta poliçeleri, zeyilname ve ilgili kayıtların dosyaya sunulduğu görülmüştür.
30/06/2016 tarihinde yapılan ihaleye dayanak … ihale kayıt numaralı hizmet alımına ilişkin ihale komisyon kararının dava dışı … Turizm Seyahat İnşaat ve Ltd. Şti tarafından itiraz edilmesi üzerine Bölge Müdürlüğü tarafından itirazın reddine karar verildiği, Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunulduğu, Kamu İhale Kurumu tarafından 12/10/2016 tarihinde … nolu düzeltici işlemin yapıldığı ve 22/11/2016 tarihinde … Turizm Taşımacılık Tekstil Rekl. Temiz. San. Tic. Ltd. Şti’ne ihalenin verildiği ve 08/12/2017 de davacı şirket ile davalı şirket bölge Müdürlüğü arasında sözleşmenin imzalandığı, Kamu İhale Kurumunun verdiği karara … Turzm. Seyahat İnş. Tic. San. Ltd. Şti tarafından itiraz edildiği, Ankara … İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine, bu kez Kamu İhale Kurumu tarafından 12/04/2017 tarihli … sayılı düzeltici işlem tesisine ilişkin karar verildiği, Ankara … İdare Mahkemesi tarafından … karar sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Danıştay …. Dairesinin … esas, … karar sayılı kararı ile verilen iptal kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verildiği, kararın kesin olduğu anlaşılmıştır.
Ankara … İdare Mahkemesi tarafından verilen karar sonrasında, Kamu İhale Kurumu tarafından karar gereğinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu md 56 uyarınca, yerine getirilmesi gerektiği dikkate alınarak ihalenin iptal edildiği ve davacı şirket ile imzalanan sözleşmenin fes edildiği görülmüştür.
Hizmet alımına ilişkin sözleşmeye dayanak ihale kayıtları ve belgeler dosyaya temin edildikten ve davacı şirkete ait 2016-2017 ve 2018 yıllarını içerir ticari defterlerin dosyaya sunulmasından sonra davacı tarafça iddia edilen ve talep edilen alacak kalemleri yönünden kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/01/2020 tarihli dilekçenin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, taraflar arasında ihale konusu olan iş ile ilgili ticari çalışmanın 28/02/2017 tarihinde başladığı, 31/12/2017 tarihinde son bulduğu her iki taraf defterlerinin mevzuat hükümlerine uygun şekilde tutulduğu, davacı ve davalı tarafın cari hesap ekstreleri üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ihale konusu iş ile ilgili olarak çalışılmış dönem içerisinde, borç veya alacak bakiyelerinin kalmadığı, davacının araç alımı sebebiyle oluşan zarar istemine ilişkin yapılan incelemede, 31 adet aracın alış bedelleri ve ihalenin iptal edilmesi sonrası satılması sebebiyle satış bedelleri arasında 1606,98 TL tutarında davacı tarafın gelir elde ettiği, sözleşme konusu araçların kasko trafik sigortası ve koltuk sigortası giderlerinin hesaplanabilmesi için 34 aracın sigorta poliçeleri ve buna ilişkin yapılan ödemelerin tablo halinde gösterilmesinin istendiği, sözleşme, karar, damga vergisi, KİK payı, yetki ve A1 belgesi, noter masrafları, plaka basımı makbuzundan ötürü oluşan zararların dosyaya sunulan belgelerin birçoğunda araç plakalarının yazılı olmaması nedeniyle ödemelerin ne için yapıldığının tespit edilemediği, ilgili belgelere göre tablo hazırlanmamış olduğundan bu giderlere ilişkin hesaplama yapılamadığı, bu kayıtların sunulması halinde giderlerin tespit edilebileceği, personel maaşları yönünden sözleşmenin devam ettiği, 20/02/2017 ile 01/06/2017 tarihleri arasında davacı şirket tarafından 305.986,58 TL tutarında personel giderinin oluştuğu, otopark kirası giderleri yönünden davacı şirketin beyanına göre ihale konusu işin görülmesi için temin ettiği araçların 4 tanesinin park yerlerini sağlamak adına 14.000,00 TL bedel karşılığı dava dışı … İnş. Ltd. Şti ile 23/03/2017 -23/03/2019 tarih aralıkları için otopark işletmesi kira sözleşmesi aktedildiği ve bir yıllık kira bedeli olan 7200,00 TL nin davacı şirket tarafından ödendiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Buna göre, eksik bilgilerin tamamlanması halinde nihai raporun sunulabileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporunda gösterilmesi istenen hususlara ilişkin çizelgenin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde bilirkişiye davalıya ait ve davacı tarafa ilişkin kayıtları içerir belgelerin teslim edildiğini, davacı şirkete ait defter ve belgelerin bilirkişiye sunulamadığının bilirkişi tarafından belirtildiğini, davacının araç alım satımı nedeni ile 1.606,98 TL kar ettiğinin tespit edildiğini, ayrıca 305.986,58 TL personel masrafı yaptığı tespit edilmiş ise de bu masrafların davalı tarafça davacıya ödendiğinin belirtilmediğini, davacının bu konuda herhangi bir zararının bulunmadığını, sözleşme konusu araçların Kasko, Trafik Sigortası ve Koltuk Sigortası giderlerinin her araç sahibinin yaptırdığı masraflar olduğunu ve zararının söz konusu olmadığını, davacı tarafça sözleşme yapılırken ödenen sözleşme, karar, damga vergisi, KİK payı, yetki ve A1 belgesi, noter masrafları, plaka basımı makbuzundan ötürü oluştuğu iddia edilen zararların davalıdan istenemeyeceğini, davacının 4 adet aracın park yerlerini sağlamak için ödediğini beyan ettiği otopark kirasından davalının sorumlu olmayacağını, davacı tarafından verilen kesin teminatın iade şartları oluşmadığından iade edilmediğini, davacı vekiline Mahkemece bilirkişi heyeti ön raporunda belirtilen belge ve kayıtları dosyaya sunması için süre verilmiş ise de dosyaya tekrar delil sunma haklarının bulunmadığını, buna göre davanın reddini istediklerini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tarafça bilirkişi ön raporunda istenen kayıtların bildirilmesi sonrası, dosya bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 13/11/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; Nihai olarak düzenlenen çizelgede yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin davalı şirkete kesmiş olduğu 7 adet faturadan KDV dahil elde ettiği gelirin 555.482,27 TL olduğu, davacı şirket tarafından 31 adet aracın alış bedeli için 1.241.850,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, ilgili araçların ihalenin iptal edilmesi sonucunda 1.243.456,98 TL bedelle satıldığı, araçların alış ve satış bedelleri arasında ki fark olan 1.606,98 TL tutarında davacının gelir elde ettiği, davacı şirket tarafından ihale konusu işler için kullanılan araçların sigorta poliçe tablosuna göre 24.754,79 TL tutarında masrafının olduğu, davacı şirket tarafından ihale konusu işler için yapılan sözleşme, karar, damga vergisi, KİK payı, yetki ve A1 belgesi, noter masrafları, plaka basımı makbuzundan ötürü 93.747,94 TL giderinin olduğu, davacı şirketin ihale konusu çalışılan dönemde 305.985,58 TL tutarında personel giderinin olduğu, davacı şirketin beyanına göre sözleşme nedeni ile temin ettiği araçların 4 tanesinin park yeri için 1 yıllık kira bedeli olarak 7.200,00 TL bedelin dava dışı şirkete ödendiği, yapılan servis işinde kullanılan akaryakıt giderinin 150.000,00 TL olduğu, bu bedel yönünden yakıt gideri konusunda sektör bilirkişisinden görüş alınabileceği, sonuç itibari ile davacının 24.600,06 TL zarar tutarının hesaplandığı yönünde görüş bildirildiği, ayrıca davalının sözleşmeyi fesihte kusurlu olmadığı, ihalenin iptalinin sözleşmeyi baştan itibaren geçersiz hale getirmiş olması ile davacının müspet ve yada menfi zarar talebinde bulunamayacağı anlamını taşıdığı, sözleşme ortadan kalktığından davacının ancak sözleşmenin devam ettiği sürede yaptığı masrafları davalı idareden isteyebileceği hususunun beyan edildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin rapora itiraz ettiği, müspet zararın talep edilemeyeceğine ilişkin hususun kabul edilmediği, davalı kurumun ihalenin feshi konusunda itirazların bulunduğunu bilmesine rağmen davacı şirket ile sözleşmeyi akdettiğini ihalenin iptaline ilişkin kararın Danıştay … İdare Dairesi Kararı ile bozulduğunu, ancak davalı idare tarafından karar doğrultusunda işlem yapılmak yerine yeni bir ihale yapıldığını ve davacının mağdur edildiğini ve müspet zararlarından sorumlu tutulmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca sözleşmenin 29. Maddesi gereğince müspet zarara yönelik kar kaybı hesabının yapılması gerektiğini, beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesinde; Davacı şirketin süresi içinde Mahkemeye sunmadığı belgeleri bilirkişiye sunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresi geçtikten sonra sunulan belgelerin değerlendirmeye alınmaması gerektiğini, raporda zarar olduğu iddia edilen 24.754,79 TL bedelden davalının sorumlu olmayacağı, davacının bu konuda zararının bulunmadığını, zira bu bedellerin davalıya ödenen bedeller olmadığını, davacının çalıştığı dönem için sigorta yaptırmasını ve bedelini ödemesinin olağan olduğunu, ve sigorta poliçelerini iptali üzerine 56.875,46 TL bedeli iade aldığını, ayrıca sözleşme, karar, damga vergisi, KİK payı, yetki ve A1 belgesi, noter masrafları, plaka basımı makbuzundan doğan zararların davalıdan istenmesinin mümkün olmadığını, bunlardan davalıya ödenen bir kalemin bulunmadığını, davalının tahsil etmediği bedellerin davalıdan tahsilinin kabul edilmediğini, personel masrafı yönünden davacının herhangi bir zararının olmadığını, otopark bedelinin hesaplamaya katılmaması gerektiğini, araçların devam eden bir iş için otopark kiralama nedeninin belgelendirilmediğini, kiralanan tüm araçların yakıt hariç olarak kiralandığını, tüm yakıt ihtiyacını davalı tarafından karşılanmak üzere otomatik yakıt alım sistemi ile gerçekleştirildiğini, davacının yakıt temininin söz konusu olmadığını, bu nedenle de yakıt giderinin bulunmadığını, yapılan hesaplamaya göre sadece yakıt giderinin hesaplamalardan çıkarılması sonucunda dahi davacının toplam karının 125.399,94 TL olduğunu beyan ettiği ve davanın reddini istediği görülmüştür.
Davacı tarafça davalı kurum ile yapılan sözleşmenin feshi sonrası müspet ve menfi zararların tazmini istemi ile Mahkememiz nezdinde iş bu dava açılmıştır.
Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre … numaları Bölge Müdürlüğü’ne bağlı birimlerin bakım, onarım, kontrol, denetim, dava takip ve kamulaştırma çalışmalarının yapılması amacı ile 24 ay süre ile 34 adet sürücülü araç kiralama işi ile ilgili hizmet alımına ilişkin edimler kararlaştırılmıştır.
Davacı tarafça davalı kuruma, sözleşmede gösterilen işlerin yapılması amacı ile 24 ay süre ile 34 adet sürücülü aracın temini ve teslimi taahhüt edilmiştir. Sözleşme yapıldıktan sonra sözleşmenin dayanağı ihalenin feshi istemi ile Ankara … İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda … sayılı karar ile istemin kabulüne karar verildiği, Danıştay … Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Ancak davalı kurum tarafından idare Mahkemesince verilen karar sonrası yasal yükümlülük gereği ihalenin yeniden yapılması yönünde işlem yapılması gerektiğinden davacı şirket ile imzalanan hizmet sözleşmesinin fesih edildiği anlaşılmıştır. Davalı şirketin İdare Mahkemesi kararı sonrası ihalenin iptali ve sözleşmenin feshinden sonra yeniden bir ihale açtığı ve üçüncü bir firma ile hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığı dosyaya sunulan kayıt ve belgelerden anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı şirket ile yapılan sözleşmenin dayanağı ihalenin iptaline ilişkin karar kaldırılmış ise de idarenin devamlılığı gereği davalı tarafından yapılan işlemler nedeni ile fesihte herhangi bir kusurunun olmadığının kabulü gerekmiştir. TBK mad. 136 uyarınca borcun ifası, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebepler ile imkansızlaşırsa borç sona erer hükmü uyarınca davalı şirketin İdare Mahkemesi kararı ile iptal edilen ihale nedeni ile dayanaksız hale gelen sözleşmenin devamı mahiyetinde bir irade göstermesinin mümkün olmadığı hukuken kabul edilmesi gereken bir husustur. Davalının 01/06/2017 tarihinde sözleşmeyi feshine ilişkin işlemde kusurunun olmadığının kabulü ile davacı tarafın ancak ve ancak sözleşmenin devam ettiği süre içinde yaptığı masrafların davalıdan talep edebilmesi söz konusu olacaktır.
Davacı şirket tarafından imzalanan sözleşme gereğince satın alınan 31 adet araç için yapmış olduğu ödeme mevcut ise de ihalenin iptali sonrasında araçların satışı söz konusu olmuş ve bu satıştan 1.606,98 TL fazladan gelir elde ettiği, bu nedenle de araç alımından kaynaklı herhangi bir zararının olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın sözleşme gereğince temin edeceği araçların trafikte kullanıma hazır halde olacağı sözleşmenin başlangıcından itibaren kabul edildiğine göre davacının temin ettiği araçların sigorta poliçelerinin düzenlenmesi ve buna ilişkin yapılan masrafların davalıdan talep edilebilmesini sağlar herhangi bir hususun sözleşmede olmadığı görülmüştür. Diğer bir deyişle davacının sözleşmeye göre üstlendiği edim konusunda ayrıntılı şekilde davalı tarafından karşılanacak masrafların nelerden ibaret olduğu gösterilmesine rağmen bu hususun ayrıca gösterilmemiş olması dikkate alındığında ve edimin yapısı gereği davacının sözleşmeye konu araçlara ilişkin sigorta poliçelerinin düzenlenmesi yönündeki masrafı davalıdan talep edemeyeceği Mahkememizce tespit edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar ihale konusu işler için yapıldığı iddia edilen sözleşme, karar, damga vergisi, KİK payı, yetki ve A1 belgesi, noter masrafları, plaka basımı makbuzundan ötürü zararları oluştuğu iddiası yönünden yapılan incelemeye göre bu bedellerin sözleşmenin kurulması aşamasında yapısı gereği davacı tarafın üstlendiği ve sözleşmenin ortadan kalkması halinde dahi davalıdan talep edilebilecek masraflar olmadığı zira bu hususun davalınını yükümlülüğünde olduğunu gösterir herhangi bir kaydın sözleşmede bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar personel gideri olduğu ve bu yönde zararının bulunduğu iddiasında bulunulmuş ise de davalı tarafından sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde yapılan ödemeler dikkate alındığında personel giderinin çok daha üstünde bir bedelin davacıya ödendiği, bu yönden herhangi bir zararının oluşmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça, sözleşmedeki edimin yerine getirilmesi için temin edildiği iddia etilen 4 adet aracın park yerlerini sağlamak amacı ile dava dışı … İnş. Elektrik. Bilg. Gıda Hayv. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi ile otopark kira sözleşmesi imzalandığı ve 2 yıllık kira sözleşmesi için 14.000,00 TL bedel karşılığı anlaşıldığı, bu bedellerden 1 yıllık kira bedeli olan 7.200,00 TL’nin dava dışı şirkete ödenmiş olması nedeni ile davacının zarara uğradığı iddia edilmiştir. Davalının kullanımına tahsis edilmek üzere temin edildiği beyan edilen araçların hangi amaçla otoparkta bulundurulacağı ve bu araçların otoparkta bekletileceği hususunda ve bu bedellerin davalıdan talep edilebileceğini gösterir herhangi bir hukuki sebep tespit edilememiştir, zira araçların sözleşme ile davalının kullanımına hazır halde olacağı ve bu araçların davalı tarafından kullanılacağı kabul edildiğine göre otoparkta tutulmasına ilişkin sebebin davalının da kabulünü gösterir bir kayda bağlı olması gerektiği, davalının bu şekilde araçların bekletilmesini ve otoparkta hazır tutulmasını istediğini gösterir herhangi bir kaydın dosyada bulunmadığı görülmüş, bu bedelin davalıdan talep edilemeyeceği tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde yakıt giderini talep ettiğini gösterir herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmış, bilirkişiler tarafından yakıt giderine ilişkin bedel yaklaşık olarak raporda gösterilmiş ise de sözleşmenin yapısı gereği davacı tarafından araçların sürücülü olarak davalıya temin edilmesinin taahhüt edildiği, yakıt giderinin davalı tarafından karşılanacağının sözleşme içeriğine göre belli olduğu görülmüş, bu yönden davacının herhangi bir masrafının olmadığı anlaşılmakla bu masraf kalemi ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ihale teminat mektubununu iadesi istemi yönünden yapılan incelemeye göre davacı şirket tarafından davalıya teslim edilen teminat mektubunun sözleşmenin geçerli olduğu dönem ile ilgili ibranamenin düzenlenmediği ve davalıya sunulmadığı, bir kısım davacı çalışanları yönünden iş mahkemesi nezdinde görülmekte olan dava olduğu, ve bu konudaki işlemlerin ayrıca başka bir sürece tabi olduğu, teminatın iadesini gerektirir koşulların henüz gerçekleşmediği, bu nedenle teminat mektubunun iadesi istemimin bu hali ile dinlenemeyeceği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin dayanağı ihalenin iptali nedeniyle dayanaksız kalan sözleşmenin davalı tarafından fesh edilmesinde davalının herhangi bir kusurunun tespit edilemediği görülmekle, davacı tarafça müspet zarara ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, yine aynı gerekçe ile davacının dava konusu sözleşmenin hiç yapılmaması halinde herhangi bir zararının tespit edilemediği görülmekle menfi zararının da oluşmadığının kabulü ile bu istem yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile bakiye 111.48 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/04/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza