Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/733 E. 2021/257 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/733
KARAR NO : 2021/257

DAVA : Tazminat (Taşıma Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 21/01/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Enerji A.Ş. (Eski Unvan … Enerji Üretim A.Ş.) vekili 27.12.2018 harç tarihli İzmir … ATM’ne açılan davada dava dilekçesinde; müvekkilinin yurt dışından malzeme ve ekipman alarak hücre üretim fabrikası kurduğunu, Çin menşeili … Co Ltd. ile 15.12.2015 tarihli teklif mektubunun onaylanmasıyla ürün ve makineleri satın alındığını, sözleşmedeki “Delivery Terms” maddesiyle teslim sorumluluğunun FCA Incoterms ile malların gümrükten geçirilerek alıcı tarafından belirlenen taşıyıcıya belirlenen yer veya noktada tesliminin ön görüldüğünü, buna göre oluşacak risk ve hasarın taşıyıcıya teslimine kadar satıcıya, daha sonra ise alıcıya ait olduğunu, satıcı … Co Ltd.’in tedarikçisi … Co. Ltd. tarafından gümrük işlemlerinin tamamlanarak taşıma işini yapacak … Co. Ltd.’e teslim edildiği, 20.03.2018 tarihinde taşıyanın bu şirket tarafından gemiye yükleme işlerini yaptığını, bu şirketin asıl taşımayı … Shipping Services Ltd. kanalıyla yetkili acentesi … Denizcilik A.Ş. tarafından yapıldığı, 26.04.2018 tarihinde geminin İzmir Limanından tahliye işlemini gerçekleştirdiği, malzemelerin … Denizcilik A.Ş.’nin deposuna boşaltıldığı, tahliye deposundan sonra … Lojistik Hizmetleri A.Ş. tarafından İzmir’den Denizli’de bulunan müvekkilinin deposuna taşındığı, 28.04.2018 tarihine ürün ve makinelerde satıcı firmanın nezaketinde gerçekleştirilen kontrollerde üründe hasar tespit edildiği, hasarın fotoğraflarının çekilerek belirlendiği, 01.05.2018 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. eksperi …, satıcı firma yetkili ve müvekkili şirket çalışanı ile yapılan inceleme ve tespitlerde bir set I-Black Texs cihazının bozulduğunun tespit edildiğini, hasarın büyük olasılıkla gemi nakliyesi boyunca konteyner üzerine ağır bir yük konulmasından kaynaklanabileceğinin belirlendiğini, zira makinenin yüksekliğinin konteyner duvar yüksekliğini aştığını, müvekkili şirket yetkilisinin davalı sigorta şirket yetkilisi ile e-posta görüşmeleri yaptığını ve zararın karşılanmasını istediklerini, sigorta firmasının meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında kalmadığını beyan ederek ödeme yapmadığını, makinede meydana gelen hasarın ancak üretici fabrikası Çin’de giderilebileceğinin belirlendiğini, daha sonra Denizli’de satıcı firmanın teknik ekibin iç aksamın onarım ve montajını yaptığını, hasar nedeniyle üretici / satıcı firmaya 12.733,62 USD’nin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak henüz ödeme yapılmadığını, bu zararının taşıyan / sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, ayrıca hasarın giderilmesi için 4.956,00 TL bedelli kaynak plakalarının satın alındığını, ayrıca bu işlemleri yapacak personel içinde uçak gideri vd giderlerinin (7.150,64 TL) müvekkili tarafından karşılandığı, toplam zararların 12.733,62 USD ve 12.106,64 TL olduğunu, ürünlerin … Shipping Services Ltd. tarafından taşınırken teslim alınma sırasında herhangi bir hasar kaydının bulunmadığını, TTK m. 1178 gereğince taşıyanın eşyanın taşınmasında gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekliği olduğunu, zarardan … Denizcilik A.Ş.’nin sorumlu olduğunu, sigorta şirketinin de poliçe kapsamında olması nedeniyle ödeme yapmamasının yasal bir dayanağı olmadığını, 16.04.2018 tarihli sigorta sözleşmesi akdedilmeden önce 20.03.2018 tarihinde gemiye yüklenme olduğundan bahisle ödemenin yapılmadığını belirterek davacının alacağının şimdilik 10.000,00 TL’sinin hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … ATM’ne 23.01.2019 tarihinde … Esas – .. Karar sayılı kararla davanın görevli İzmir 5 ATM’de görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş ve bu karar Davalı … Denizcilik ve Taşımacılık A.Ş. tarafından istinaf edilmesiyle İzmir BAM … HD’nin … Esas – … Karar sayılı 08.06.2020 tarihli kararıyla devir kararı verilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılarak mahkememize iade edilmesine karar verilmiştir. İzmir … ATM’nin … Esas sırasına kayıtlanan dosyada mahkemece 09.12.2020 tarihli celsede dosyanın Mahkememize devrine ilişkin … Karar sayılı ve 11.12.2020 tarihli kararla devir kararı verilerek dosya mahkememize kesinleşmeksizin gönderilmiştir.
Davalı … Denizcilik ve Taşımacılık A.Ş. vekili 08.10.2020 ve tarihli İzmir .. ATM’ne vermiş olduğu cevap dilekçesinde ve 29.01.2021 tarihli dilekçesinde; davanın deniz ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin taşıyan veya fiili taşıyan olmadığını, … Shipping Services Ltd.’in acentesi olduğunu, doğrudan acenteye karşı dava açılamayacağını, müvekkilinin sigortalının taşıyanı olan yükü deniz yoluyla taşıyan dava dışı … firmasının Türkiye genel acentesi olduğunu, … nolu konşimentoda taşıyanın ve acentesinin yer aldığını, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin mutlak sorumsuz olduğunu, ayrıca dava dışı … Shipping Services Ltd.’in taşıyan sıfatıyla herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, taşımanın … nolu konşimento tahtında deniz yoluyla … nolu 1 adet 20’lik Flat Rack … nolu 1 adet 40’lık Flat Rack ile iki ayrı konteyner ile taşındığı, hangi konteynerde hasar olduğunun açıklanmadığını, gemi nakliyesi boyunca konteynerlerin üzerine ağır bir yük konmadığını, eksperin belirlemesinin tahmine dayandığı, bu konteynerlerde iki tarafın kapalı, diğer iki tarafı ve üstü ise boş olan bir konteyner tipi olduğunu, üzerine herhangi bir şey konulmasının teknik fiziksel olarak mümkün olmadığını, daima en üste ve üzerine herhangi bir yük konmadan güverteye yerleştirildiğini, kaldı ki by planda da bu durumun tespit edildiğini, 25.04.2018 tarihinde 22.30’a İzmir Limanına gelen gemide çekilen fotoğraflarda bu durumun tespit edildiği, hasarın istif hasarından kaynaklandığı, davacı tarafın dava konusu yüklerin taşıtanı sıfatına haiz olduğunu, konteynerin cins ve adedinin seçiminin “shipper” yani “yükletene” ait olduğunu, hasarın yanlış konteyner seçiminden kaynaklanmış olduğunu, …. Agency Co. Ltd. ile yapılan e-posta yazışmalarında taşıma işinin davacı tarafından organize edildiğini ve taşıtan olduğunun belirlendiğini, taşıyanın yükün taşınacağı konteyner cinsine karar verme yetkisinin bulunmadığını, söz konusu taşımadaki flat rack konteynerler yanında yazılan yükseklik ölçülerine göre gabari ölçülerinin dışında taşkın yükseklik bulunduğunu, işaretlenen kırmızı bantlardan yükün çok fazla sıkıldığının belirlendiği, TTK m. 1182/1-g bendi uyarınca ambalaj yetersizliğinden zararın meydana geldiğini ve taşıyanın sorumluluğunun bulunmadığını, konşimentoda … yani … / container yard ibaresinin yani limandan limana taşıma ibaresinin bulunduğu, yüklerin Alsancak Limanına indirilmesinden sonra iç kara nakliyesinin … Lojistik Hizmetleri A.Ş. tarafından yapıldığı, 241 km yol kaydedildiğini, hasarın bu aşamada da meydana gelebileceğini, TTK m. 1185 gereğince yükün konşimentoda yazıldığı şekilde taşındığı ve alıcısına teslim edildiği karine olarak belirlendiğini, zira süresinde usulüne uygun bir hasar ihbarının yapılmadığını, TTK m. 1185/2 gereğince her iki tarafın iştirak ettiği bir tespit bulunmadığını, talep edilen tazminat tutarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zararın giderilip giderilmediğinin belli olmadığını belirterek davanın pasif husumet yokluğundan, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16.02.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; müvekkili şirketi … İşletmesiyle ilgili tüm haklarını ve alacaklarını … A.Ş.’ye devrettiğini, bu davadaki hakların … A.Ş.’ye geçtiğini, bölünme ile devir alan … A.Ş. olmasına dair ticaret sicilde unvan değişikliği yaparak … Elektrik A.Ş.’den … A.Ş.’ye dönüştüğünü, müvekkili şirketin … Enerji A.Ş. olan unvanı da 23.12.2019 tarihinde … Enerji A.Ş. olarak değiştiğini, kısmi bölünme sözleşmesinin 13. maddesinde … A.Ş. işletmesine ilişkin tüm sözleşmelerin de devredileceği hükmünün yer aldığını, devir nedeniyle taraf değişikliği yapılması gerektiği, davacı / alacaklı sıfatıyla bu davaya … A.Ş.’nin devam etmesi gerektiğini ve bu davacıya tebligat çıkarılmasını istediklerini, davalı olarak … Denizcilik Taşımacılık A.Ş.’nin yazıldığını, ancak taşıyan … Shipping Services Ltd.’e izafeten … Denizcilik Taşımacılık A.Ş.’ne husumet yönetildiğindi, dava dilekçesi içeriğinden bu durumun anlaşıldığını, bu nedenle davanın … Shipping Services Ltd.’e izafeten … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. olarak devam etmesi gerektiğini, Yargıtay 11. HD’nin ve İstanbul BAM 12. HD’nin kararlarının bu yönde olduğunu, HMK m. 124’e göre taraf değişikliği yaptıklarını, davalı tarafın dava konusu taşınma işleminin belli bir kısmının acente sıfatından bağımsız olarak bizzat üstlendiğini, bu nedenle husumet itirazının yerinde olmadığını, dava konusu makine ve malzemelerin limandan alınarak … A.Ş.’nin deposuna boşaltıldığını ve müvekkili şirkete karşı bu işlem nedeniyle fatura düzenlediğini, depolama işlemini acentenin yaptığını, TTK’da taşıyanın kusursuzluk ve illiyet bağı karinelerinden yararlandığına ilişkin m. 182’de yer alan hükmün uygulanabilmesi için fiil veya ihmallerinin bulunmaması gerektiğini, davalının aynı zamanda … Shipping Services Ltd.’in firmasının temsilcisi olup, yükün gemiden boşaltılması ve nakliye işlemlerini de yaptığını, bu nedenle doğrudan sorumluluğunun bulunduğunu, taşıyanın sorumlu olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığını, dava konusu ürün ve makinaların üzerinde tavanda tamamen çökme meydana geldiğini, hasarın TTK m. 1185 gereğince üç günlük sürede davalılara bildirildiğini, ancak davalı tarafın cevap vermediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. vekili 04.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; davacının haksız ve kötü niyetli olarak HMK m. 124 kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunduğunu, davada taraf olmayan 3. kişiyi davaya dâhil etmeye çalıştığını, … Shipping Services Ltd.’in davaya dâhil olmadığını, dava dilekçesinde de taşıyanın … Shipping Services Ltd. olduğunu kabul ettiğini ve acentenin de … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. olduğunu ikrar ettiği, dava dışı … Shipping Services Ltd.’nin aynı zamanda konşimentoyu düzenleyen şirket olduğunu, buna rağmen doğrudan acenteye dava açıldığını, davacının taraf değişikliği yapmayarak var olan davalılar yanına … Shipping Services Ltd.’ni davaya dâhil ettiği, bu durumun usule aykırı olduğunu, dava konusu hasar sebebiyle müvekkili acentenin taşımanın belli bir bölümünü kendi adına üstlendiğinin iddia edildiğini, davacının dâhili davalıyı davaya katmaya çalıştığını, HMK m. 124’e uygun olmadığını, bu nedenle taraf olmayan üçüncü bir kişinin davaya eklenemeyeceğini, davacının dosyaya sunduğu İstanbul BAM 12 HD’nin kararının bu olaya uymadığını, müvekkili acentenin hasar nedeniyle sorumlu olduğunun iddia edildiğini, davacının taşıyan adına izafeten acenteyi göstermesi gerektiğini, hukukta dahili davalı müessesi bulunmadığını, yine dava dışı … Shipping Services Ltd. yönünden TTK m. 5/a’daki zorunlu arabuluculuk başvurusunun yerine getirilmediğini, yine davalı … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. yönünden de iddiaların dayanağı bulunmadığını, zira … Denizcilik Taşımacılık A.Ş.’nin kendisine ait bir deposunun bulunmadığını, depoculuk yapmadığını, davacıdan depo, antrepo, ardiye bedeli talep etmediğini, müvekkilinin … Shipping Services Ltd.’den gemiden yükün tahliyesi ve gönderene teslimi işlerini organize ettiğini, dava dışı taşıyan … Shipping Services Ltd.’nin davaya kabul edilmesi halinde ise yetki, hak düşürücü ve zamanaşımı itirazlarının bulunduklarını, zira konşimentonun 22. maddesinde şirket merkezinin Haifa Mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, aynı zamanda İsrail yasalarının uygulanması gerektiğini, yine talebin 16.02.2021 tarihinde yapıldığından hak düşürücü sürenin geçtiği (TTK m. 1188), ayrıca dosyada ekspertiz raporunun bulunmadığını, dava konusu konteynerlerin seçilmesi, tartılması işlemlerinin yükleten tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle acente … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. ve taşıyan … Shipping Services Ltd.’in sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın … Shipping Services Ltd. yönünden davaya dahil edilmesi talebinin reddine, … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. bakımından ise davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve ayrıca davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 05.03.2021 tarihinde vekâletnamesini ibraz etmiş, 12.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde; cevap dilekçelerini ıslah ettiklerini, uyuşmazlığın belirsiz alacak olarak nitelendirilmesinin usulü hukuka aykırı olup, davanın reddinin gerektiğini, hasarın poliçe teminatı dışında kaldığını, … Enerji A.Ş.’nin Çin’de bulunan 4 konteyner içinde bir adet / set black tex emtiasını satın aldığını, emtiaların 3 palet 13 kasa içinde 4 konteynere yüklendiğini, konteynerlerin nakliyeci … Agency Co. Ltd. sorumluluğunda … Shipping Services Ltd.’in aracılığıyla … gemisiyle 20.03.2018 tarihinde Shanghai / Çin Limanından yüklendiğini, İzmir’de tahliye edildiğini, bir ünitede hasar tespiti yapıldığını ve hasar ihbarında bulunulduğunu, ancak konşimento da iki kap / gabari dışı taşım 0.21 cm olduğunun ve 0.21 cm nota düşüldüğünü, ekspertiz incelemesinde bu durumun tespit edildiğini, üst tavanda göçme, tavanda bulunan havalandırma dirseklerinin dairesel egzoz bağlantılarının kırılması durumunun tespit edildiğini, taraflar arasında geçerli ICC klozuna göre ambalajlamanın usulüne uygun yapılması gerektiğini, aynı zamanda sigorta başlamadan önceki bir tarihte yükleme yapıldığını, belirterek ıslah yoluyla cevap dilekçesi vermiştir.
Davacı vekili ise ıslah dilekçesine karşı 24.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; ıslah yoluyla cevap vermenin mümkün olmadığını, belirsiz alacak davasının kısmi dava olduğunu, dava konusu ürünlerin sigorta başlamadan önceki bir tarihte gemiye yüklendiğinden poliçe kapsamı dışında kaldığının ileri sürülmesinin hukuka aykırı olduğunu, abonman sözleşmesinin 25.09.2017 tarihinde yapıldığını, TTK m 1548/1 uyarınca geçmişe etkili sigorta yapıldığını belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Her ne kadar davacı taraf davalının ıslah dilekçesiyle birlikte cevap dilekçesi veremeyeceğini belirtmiş ise de, davalının süresi içerisinde vermediği cevap dilekçesi davayı inkâr mahiyetinde olup, yine ıslah yoluyla verilen cevap dilekçesi de ancak bu nitelik taşıyacaktır. Yine HMK m. 131’e göre cevap dilekçesinin verilmesinden sonra cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazlar ileri sürülemez hükmü gereğince davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş olması veya süresi içerisinde birden fazla cevap dilekçesi verse dahi ilk cevap dilekçesinde “ilk itirazları” ileri sürmezse artık bu itirazları ileri sürme hakkını kaybedeceği yer almaktadır. Sonuç olarak davalı tarafta artık ilk itiraz olarak ileri sürebileceği kesin olmayan yetki ve tahkim itirazı gibi itirazları ileri süremeyecektir. Ancak davalı taraf cevap dilekçesinde de mahkememizin de dikkate alması gereken belirsiz alacak davası açılamayacağı itirazıyla birlikte esasa ilişkin itirazlarını da sunmuştur.
Davacı vekili 18.03.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında ki beyanında davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını beyan etmiştir. Daha sonraki dilekçelerinde bu talebini değiştirmiş olması sonucunu doğuracağından (24.03.2021 tarihli beyan dilekçesi) Yerleşmiş Yargıtay Genel Hukuk Kurul Kararları gereğince belirsiz alacak davasının kısmi dava olarak düzeltilmesi mümkün değildir.
Dava; taşıma sözleşmesine dayalı olarak taşıtan / gönderenin taşınan yükte meydana gelen hasara istinaden taşıma şirketlerine ve sigortacıya karşı açtığı tazminat davasıdır.
Tarafların delileri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Davalı … Denizcilik A.Ş.’nin pasif husumet itirazı incelendiğinde; davalı vekilinin pasif husumet itirazının incelenmesi için konşimento üzerinde yapılan incelemede taşıma şirketinin … Shipping Services Ltd. olduğu, bu konşimento da yükleme acentesinin “… Shipping Services Ltd (China)” olarak yer aldığı, ayrıca tahliye acentesinin ise davalının beyanında yer aldığı üzere … Denizcilik ve Nakliyat A.Ş. olduğu bu halde davacının davalı olarak asıl taşıyan … Shipping Services Ltd.’i göstermesi ve ona izafeten TTK m. 105/2’ye … Denizcilik ve Nakliyat A.Ş.’ye karşı dava açması gerekirken davacının doğrudan acenteye karşı dava açmasının usule aykırı olduğu gibi davacının 16.02.2021 tarihli dilekçesiyle davalı olarak gösterdiği … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. dışında … Shipping Services Ltd’de davalı olarak gösterdiğini belirterek her iki davalıya birden dava açtığını iddia etmiş olup, HMK m. 124’deki taraf değişikliğinin değil dâhili davalı müessesine dayanarak talepte bulunduğu belirlenmiştir. Ancak usul hukukunda “dâhili davalı” müessesi bulunmamaktadır. Davacının HMK m. 124’de dayalı talebi ya maddi bir hatadan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliğinden ya da “kabul edilebilecek bir yanılgıdan” kaynaklanması gerekmektedir. Bunlardan kabul edilebilecek bir yanılgının karşı tarafın rızasını gerektirmesi ve karşı tarafında bu değişikliğe icazet vermemesi nedeniyle reddi gerekmiştir. Zira davacı bu halde daha önceden davalı olmayan ve TTK m. 5/A’daki arabuluculuk müessesesine göre başvuru yapılarak zorunlu arabuluculuğu tamamlamadığı ve ayrıca husumet yönelttiği … Shipping Services Ltd.’e karşı da dava açmış olup, burada ayrı bir taraf ortaya koymuştur. Ancak davacının talebi bu halde HMK m. 124’de yer alan tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin artık kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı, karşı tarafın rızasının bulunmadığı tespit edildiğinden reddi gerekmektedir. Oysaki İzmir .. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen … Esas –. .. Karar sayılı kararının Yargıtay .. HD’nin … Esas – … Karar sayılı kararı ile “Ancak her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak … Acenteliği A.Ş. gösterilmişse de dilekçe metninin 3. paragrafında taşımanın dava dışı … Shipping Agency tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmıştır. Bu durumda davanın … Shipping Agency’e izafeten …Acenteliği A.Ş. aleyhine açıldığı kabul edilmek suretiyle, işin esasına girip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş” gerekçesindeki şartlar gerçekleşmemiştir. Bu nedenle davaya sadece … Denizcilik Taşımacılık A.Ş. yönünden devam edilmiştir.
Pasif husumet ehliyetinin bu dava bulunmadığı, bu durumun HMK m. 119 ve 124’e göre düzeltilme şartlarının gerçekleşmediği belirlenmiştir.
Ayrıca davacının HMK m. 125’e göre davada davacı sıfatının değişikliğini bildirmiş olup, dava konusu alacak bölünmeyle davacı … Enerji A.Ş.’den önce … A.Ş.’ne ve daha sonra … A.Ş.’ne devredilmiş olmakla 7251 sayılı Kanun ile değişik HMK m. 125/2 (2. fıkraya eklenen cümle ile) gereğince “Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” Davacı sıfatıyla ve bunun hak ve sonuçlarına sahip olarak … A.Ş. yönünden devam edilmiştir.
Diğer davalının (… Sigorta A.Ş. vekilinin) süresinde olmayan cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu belirsiz alacak davası konusuna gelince;
Davacının dava dilekçesinde dava konusu taşımaya konu emtiada meydana gelen hasar miktarının belirlendiği, zararın toplamının 12.733,62 USD ve 12.106,64 TL olduğu belirtilmiş olup, dava dilekçesinde bunun 10.000,00 TL’lik kısmını istediğini belirtmiştir. Bu talebin davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin belirsiz alacağın talep edilemeyeceği ve bu konuda itirazı bulunması nedeniyle ve re’sen ön inceleme duruşmasında açıklanması istenmiş, 18.03.2021 tarihli ön inceleme celsesinde davacı taraf talebinin belirsiz alacak davası olduğunu belirtmiştir. Ancak davacı dilekçesinde zarar miktarının ne olduğunu tespit ettiğini beyan etmiş olup, davanın niteliği gereği belirsiz değildir. Zira 6100 sayılı HMK m. 107/1-f’e göre “Davanın açıldığı kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.”6100 sayılı HMK m. 107/2-f karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği hüküm altına alınmış, madde gerekçesinde de “karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin bilirkişi ya da keşif incelemesi sonucu)” belirlenebilme hali belirtilmiştir. Davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkânsızlığa dayanmalıdır. Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da (gerçekten) mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir. Alacağın miktarının belirlenebilmesinin hâkimin takdirine bağlı olduğu durumlarda hukuki imkânsızlık söz konusu olur. Bu durumda davacı alacaklı, hâkimin takdir yetkisini nasıl kullanacağını bilemeyeceği için davanın açıldığı tarihte alacağının miktarını belirleyebilecek durumda değildir. Sırf taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunması, talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmez. Zira elbette ki davacı zararının bu miktarda olduğunu, davalı ise bu zararın olmadığını veya belirtilen miktarda olmadığını iddia edecektir. O halde alacağın tartışmalı olması belirsiz olduğu anlamına gelmeyecektir. Davacı açısından bu zarar belirlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2015/22-3671-3672-3673 E. ve 2018/1850-1851-1852 karar sayılı ( ve aynı nitelikte birçok kararında yer aldığı üzere ) davanın değerinin belirli olduğu veya belirlenebilir olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığı, belirtilmiştir.
Alacağın hangi hallerde belirsiz, hangi hallerde belirli veya belirlenebilir olduğu hususunda kesin olarak başlangıçta kazuistik yöntemle belirlenmesi mümkün değildir. Her bir davaya konu alacak bakımından somut olayın özelliklerine göre davanın konusu olacağın belirsiz olup olmadığı tespit edilecektir. Örneğin bedensel zarara ilişkin tazminat davasında kişinin gelişen zararının bulunması halinde bu zararın tespiti için mutlaka maluliyet oranının tespit edilmesi gereklidir. Bu halde alacağın davacı tarafından belirlenebileceğini ileri sürmek hayatın olağan akışına aykırı olacaktır. Şöyle ki davacı ancak maluliyet oranı belirlendikten sonra tam zararını isteyebilecektir. Bu halde zamanaşımı gözetilerek belirsiz alacak davası açılabilir. HMK m. 107 gerekçesinde de “Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır. Açılacak davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamaz. Çünkü her davada arandığı gibi, burada da hukukî yarar aranacaktır, böyle bir durumda hukukî yararın bulunduğundan söz edilemez. Özellikle, kısmî davaya ilişkin yeni hükümler de dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde, baştan tespiti mümkün olan hâllerde bu yola başvurulması kabul edilemez.” yer almaktadır. Alacağın belirli veya belirlenebilir nitelikte olması durumunda, belirsiz alacak davası açılamayacağı açıklanmıştır. Bu halde davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değeri belirlenebilir durumda ise, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir. Yine 7251 sayılı Kanun m. 107’de yapılan değişiklikle maddenin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve “(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” Hükmü yer almıştır. Buna göre davacı tarafın davasında belirsiz alacak davası açma hakkı bulunmadığından hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekmektedir. Açılan belirsiz alacak davasında davacıya süre verilerek hukuki yarar eksikliğini tamamlama imkânı tanımamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararlarında yer aldığı üzere artık bu halde davacının davasını kısmi dava açmasına/dönüştürmesine imkân sağlanması da mümkün değildir. Bunun için ek bir süre verilmesi de mümkün değildir. Zira davacı başlangıçta Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine aykırı olarak davasını açmıştır. Davacının HMK m.107/2 ye dayanarak belirsiz alacak davası olarak açmış olduğunu beyan ettiği davada davanın miktar ve değerinin belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından (HMK m. 114/1-h gereğince) usulden reddine karar vermek gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
A-)Davacı davasını asıl taşıyan olan … Shipping Services Ltd.’ne karşı izafeten … Denizcilik ve Nakliyat A.Ş.’ni göstererek dava açması gerekirken TTK m. 105/2’ye aykırı olarak doğrudan acenteye karşı ve onu hasım göstererek doğrudan dava açmış olması nedeniyle; davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
B-)Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanın ise;
Davacının davasını HMK m. 107/2’ye dayanarak belirsiz alacak davası olarak açmış olması ve davanın miktar ve değerinin belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın HMK m. 114/1-h gereğince usulden reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Denizcilik Ve Taşımacılık A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 3/2. ve 7/2. maddelerine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalı … Denizcilik Ve Taşımacılık A.Ş.’ne verilmesine,
Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 3/2. ve 7/2. maddelerine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır