Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/683 E. 2021/255 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/683
KARAR NO : 2021/255

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Bakanlığı vekili 24.11.2020 tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili bakanlık tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla rücuen tazminat davası açtıklarını, dava devam ederken davalı ….’nin 23.08.2019 tarihinde tasfiye sonu terk edildiğini, mahkemece şirketin ihyası davası açmaları için süre verildiğini, TTK geçici m. 7’ye göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlerin bu düzenlemeden yararlanamayacaklarını, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün davalı şirkete ait terkin kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez-… sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde …’nin tüzel kişiliğinin ihyasına ve yargılama giderlerinin davalılara tahmiline karara verilmesini talep etmiştir.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü 21.12.2020 tarihli cevap dilekçesiyle; Merkez-… sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde …nin 27.05.1998 tarihinde İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil edildiğini, 10.07.2018 tarihli genel kurul kararıyla tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’in seçildiğini, 06.08.2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiğini ve 08.02.2016 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirmesinden tasfiye memurunun sorumlu bulunduğunu, sicil müdürlüğünün bu konuda bir mesuliyetinin bulunmadığını, usulüne uygun tamamlanmış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olacağını, davanın türü bakımından müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, TTK m. 32 gereği açılan dava olmadığından Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine harç, yargılama ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir
Diğer davalılardan Tasfiye Memuru …’e tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava; şirketin ihyasına ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Sicil kayıtları incelenmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden ihyası istenen Tasfiye Halinde …’ne ait kayıtlar, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve diğer kayıtlar incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … vekilinin 01.09.2020 tarihli …., …., …, …, … aleyhine dava dışı …’in işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan ve İzmir … İş Mahkemesi’nin … – … Karar sayılı dosyası ile alacak taleplerinin kabulüne dair verilen kararın İzmir BAM … HD’nin … Esas – … Karar sayılı 08.11.2018 tarihli kararıyla kesinleşmesiyle İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ödenen 16.898,69 TL alacağa dayalı rücuen tazminat davası açtığı, yargılamanın devamı aşamasında davalı Tasfiye Halinde …’nin sicilden silindiği ve tebligat yapılamadığı gözetilerek mahkemenin 23.10.2020 tarihli muhtırayla HMK m. 114/d ve 115/2 gereğince tebligatların döndüğünden davalının davada taraf sıfatını kazanabilmesi için tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde davalı şirketin ihyası için ilgili mahkemeye başvurması, aksi halde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği hükmünün davacıya 16.11.2020 tarihinde tebliğ ve ihtar edildiği, davacı tarafça süresi içerisinde Mahkememizde ihya davası açtığı belirlenmiştir.
İhyası istenen şirketin sicil kayıtları incelenmesiyle; Şirketin 27.05.1998 tarihinde kurulduğu, sermayenin 21.05.2003 tarihinde 500 TL den 200.000 TL yükseltildiği, şirketin 10.07.2018 tarihli 2018/2 sayılı ortaklar kurulu kararı ile tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memuru olarak …’in atandığı ve bu durumun ticaret sicil gazetesinde 14.08.2018 tarihinde 3. ilan yapılarak 23.08.2019 tarihinde sicilden silindiği belirlenmiştir.
Ancak davacının talepte bulunduğu şirketin halen İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının derdest olduğu, halen yargılamasının devam ettiği ve TTK geçici m. 7/2 gereğince davası devam eden şirket veya kooperatiflere ait hallerde geçici 7. maddeye uygun olarak silinme yapılamayacağı gibi yine derdest davası bulunan şirketlerin tasfiye memurları tarafından yapılacak tasfiyelerde de mutlaka tasfiyenin alacak ve borçların çıkartılması, davaların sonuçlandırılmasının beklenmesinin gerektiği halde bu hükmü yerine getirmeksizin şirketin sicilden silindiği belirlenmiştir. Zira İzmir … İş Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında davacı …’in davalı …ne karşı açtığı işçilik alacağı davasında davalı … vekilinin talebi gereğince (27.05.2016 tarihli talep dilekçesiyle …’ne davanın ihbar edildiği, şirketin ve tasfiye memurunun bu davadan bilgisi olduğu belirlenmiş olmakla) Mevcut durumda davacı … Bakanlığının İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinde (ve İzmir … İş Mahkemesinde) devam eden davanın bulunduğu ve şirketin ihyasında hukuki yararının tespit edildiği, bu nedenle davalı gösterilen ve fakat sicilden silinmiş olan …’nin ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Aynı zamanda dava konusu şirketin ihyası ile birlikte yapılan yargılama giderlerinin de bu davada (İzmir … İş Mahkemesi’nin … – … Karar sayılı) verilecek hükmün Tasfiye Halinde …’ne rücu edileceği ve bu dava sonucunda şirketin sorumlu olabileceğini ihbar olunan olarak … ve tasfiye memurunun ön görmesi gerektiğinden tasfiye gerçekleşerek bu davadan önce şirketin sicilden silinmesi sonucunu doğuracak işlem yapılması nedeniyle tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olmasına karar vermek gerekmiştir.
Yine diğer davalı olarak Tasfiye Halinde … ne karşı husumet yöneltilmiş ise de bu şirketin sicilden silindiği, tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı, davalı sıfatının bulunmadığı tespit edilmiş olmakla bu davalı yönünden açılan davanın reddi gerekmiştir.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan yargılama gideri, vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
A-) İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Merkez-… Sicil sırasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketinin ihyasına,
6102 sayılı TTK m. 547/2 doğrultusunda davacının açmış olduğu İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından dava ve bu uyuşmazlıkla sınırlı olmak üzere ek tasfiye için Ticaret Sicil kaydına tesciline,
Bu şirkete tasfiye memuru olarak şirketin Tasfiye memuru olarak görev yapan …’in atanmasına,
Kararın bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydına ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
Tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra TTK m. 545’e göre şirketin sicilden silinmesine, bu konuda Ticaret Sicil Müdürlüğüne tasfiye memurunun başvuru yapmasına,
Davalı İzmir Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan yargılama gideri, vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcın davalı tasfiye memuru …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat gideri 367,50 TL’nin davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’den tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B-) Davalı Tasfiye Halinde … ne karşı husumet yöneltilmiş ise de bu şirketin sicilden silindiği, tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı, davalı sıfatının bulunmadığı tespit edilmiş olmakla bu davalı yönünden açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine,
Bu davalı yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır