Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/668 E. 2021/568 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/668 Esas
KARAR NO : 2021/568

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen 18/11/2020 tarihli dava dilekçesi ile, dava dışı … tarafından davacı şirket ve davalı aleyhine iş akdinin tek yanlı ve haksız bildirimsiz feshedildiğini, çalıştığı dönemde yıllık izinlerinin kullandırıldığını, çalışığı dönemde her gün fazla mesai yaptığını, hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştığını ancak bu çalışmalarının karşılığını alamadığı iddiasıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, UGBT alacağı talepli alacak davası açtığını, davanın görülmekte olduğu İzmir …. İş Mahkemesinin … esas, … karar ve 12/06/2019 tarihli kararında mahkeme tarafından kısmen kabul, kısmen red kararı verildiğini, davacıya brüt 9.884,95 TL kıdem tazminatının, brüt 3.253,60 TL ihbar tazminatının, 2.975,70 TL brüt yıllık izin ücretinin davacı şirket ve davalıdan müştereken ve müteselsilen alınıp …’a verilmesine karar verildiğini, bunun akabinde dava dışı … tarafından davacı şirket aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, 29.387,35 TL borçun davacı şirket tarafından ödendiğini, takip tarihi itibariyle dava dışı işçinin işçilik alacağının rücuen tahsili amacıyla 29.387,35 TL asıl alacak ve takip tarihine dek işlemiş 580,90 TL tutarında işlemiş faiz ile İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, takip dosyası üzerinden borçluya gönderilen ödeme emrine karşı davalı … Güvenlik Ltd. Şti adına vekili tarafından 12/02/2020 tarihinde itirazda bulunulduğunu, 17/02/2020 tarihinde takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazın iptalini, takibin devamını, kötü niyetli davalı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından mahkememize verilen 28/12/2020 tarihli cevap dilekçesi ile, Davacı tarafından, davalı şirkete karşı açılmış olan itirazın iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın ve tüm taleplerin reddi gerektiğini, davalı şirketin takibe itiraz etmesinde hiçbir haklı gerekçesi olmadığını, dava dışı işçinin söz konusu alacaklarından kendilerinin değil, davalı şirketin sorumlu olduğundan bahsetmişse de bu hususların hiçbirisinin doğru olmadığını, davalının söz konusu işçinin alacaklarıyla ilgili hiçbir sorumluluğunun olmadığını, davacı taraf üst işveren olduğundan tüm sorumluluğun davacı şirkette olduğunu, Dava dışı … alakalı olarak davalı şirketin iş akdini fesih gerekçesi son derece haklı bir gerekçe olduğunu, dava dışı … isimli personelin, Ana işveren … A.Ş’nin bünyesinde 2008 yılından beri çalışan bir pesonel olduğunu, davalı şirkette çalışmışlıgının ise, 2 sene civarında olduğunu, Dava dışı işçinin sözkonusu Davacı şirket bünyesindeki çalışmışlığının davalı şirket ile başlamadığını, Davadışı işçinin, 20.09.2008 ve 28.02.2010 tarihleri arasında dava dışı …. isimli firmada çalıştığını yine ayrıca,01.01.2012 ve 31.12.2012 tarihleri arasında ise …. güvenlik şirketinde çalıştığını, Dolayısıyla açılan bu davanın sözkonusu şirketlere de açılması gerektiğini, bu sebebeple sözkonusu firmaların da dahili davalı olarak kabulüne karar verilmesi ve sözkonusu davalıları da davaya dahil edilmesi için davacı şirkete süre verilmesi gerektiğini, ayrıca Yıllık izinlerle ilgili defter davacı şirkette tutulmasına ragmen, söz konusu şirket ilgili defteri ibraz etmediğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava konusu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde; Alacaklısının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, 29.387,35 TL diğer tutarı, 580,90 TL değişen oranlarda ticari temerrüt faizi olmak üzere 29.968,25 TL alacağın tahsilinin genel haciz yoluyla istendiği, davalı tarafça süresinde verilen itiraz dilekçesi üzerine, davalı şirket vekilininin 12/01/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, 17/02/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan özel güvenlik ve koruma hizmeti alım sözleşmesi uyarınca, sözleşmeye dayalı hizmetin verildiği esnada, dava dışı çalışının işten ayrılması sonrası davacı ve davalı aleyhine İzmir …. İş Mahkemesi nezdinde açılan işçi alacağı davasında hüküm edilen bedellerin davacı tarafından ödenmesi sonrası davalıdan rucüen tahisili istemine ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Davacı ile davalı arasında 01/01/2011 başlangıç tarihli Özel Güvenlik ve Koruma Hizmeti Alım Sözleşmesi imzalanmıştır.
Dava dışı … tarafından İzmir … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, UGBT alacağı, istemi ile, davalı şirket ile dosyamız davacı şirket aleyhine açılan davada mahkemece 9.884,95 TL kıdem tazminatı 3.253,60 TL ihbar tazminatı 2975,70 TL yıllık izin ücretinin dosyamız taraflarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği görülmüştür.
Dava dışı … tarafından İzmir …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile, dosyamız davacısı şirket aleyhine icra takibi başlatılmış davacı şirket tarafından hüküm olunan alacak ve icra dosyasındaki masraflar ve ferilerinin icra dosyasına ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça mahkememizde açılan dava ile, dava dışı çalışana ödenen bedelden davalı şirketin sorumlu olması gerektiği gerekçesi ile bu bedelin davalıdan tahsili isteminde bulunulmuştur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler üzerinde yapılan incelemeye göre, sözleşmenin 14.1 maddesine göre, şartnamenin konusu işin ifası ve yüklenicinin bu işle ilgili olarak çalıştıracağı eleman ve araçlar bakımından iş kanunu vergi kanunları SSK mevzuatı, Belediye Tüzükleri ile diğer ilgili kanun ve mevzuat hükümlerinin herhangi birinin eksik uygulanması ya da hiç uygulanmamasından doğacak her türlü hukuki ve cezai sorumluluk doğrudan yükleniciye aittir şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Ayrıca sözleşmenin 14/17. Maddesinde iş yasaları ve sosyal Güvenlik Mevzuatı gereği yüklenicinin istihdam edilen personelin işvereni kabul edileceği ve mevzuattan doğan borç ve yükümlülüklerin ve istihdam edilen tüm personelin özlük, yıllık ücretli izin, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve kazanımlarının yüklenici tarafından yerine getirileceği hükme bağlanmıştır. Davacı ve davalı şirket aleyhine İzmir …. İş Mahkemesi nezdinde açılan davada verilen karar ile ile her iki davalının da dava dışı çalışan tarafından talep edilen bedelden sorumlu oldukları yönünde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafça dava dışı çalışana ödenen bedelin tamamının davalıdan talep edilmesi söz konusu olup, bu bedelin tamamından davalının bu haliyle sorumlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Zira mahkemece verilen karar her iki tarafı da bağla nitelikte olup buna göre değerlendirme yapılması gerekmiştir. Ancak taraflar arasında mevcut sözleşme hükümleri dikkate alındığında yüklenici sıfatını taşıyan davacı şirketin dava dışı çalışana ilişkin tüm hak ve yükümlülükler yönünden sorumluluğunun varlığının kabulü gerektiği görülmüştür. Davalı şirket ile davacı şirket arasında dava dışı işçi karşısında iç ilişki yönünden dava dışı işçiye birlikte sorumlulukları olduğunun kabulü gerekse dahi sözleşme hükümleri ve tarafların kendi iç ilişkileri nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten ödediği miktarı rücuen talep hakkının varlığı kabul edilmiştir. Kaldı ki, davalı tarafça dava dışı işçinin çalıştığı dönemler yönünden çalışması bulunan diğer şirketlerden bu bedeli rucüen talep hakkı olacaktır. Ancak bu hususun davacı tarafa karşı ileri sürülmesi gerek iş mahkemesi kararı ve gerekse taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından bedele ilişkin herhangi bir ihtilaf ileri sürülmediğinden davacı tarafından yapılan hesaplamanın bu haliyle kabulü gerektiği görülmekle, miktara ilişkin ihtilafın olmadığı dikkate alınarak açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜNE,
İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin 29.387,35 TL asıl alacak, 580,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.968,25 TL alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 2.047,13 TL harçtan, peşin alınan 361,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.685,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 424,15 TL başvuru harcı, 37,50 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 461,65 TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
Davacı kendisini zorunlu Arabuluculuk sürecinde vekil ile temsil ettirdiğinde vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık son tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT md 16/c hükmüne göre 900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2021

Yazman …
e -imzalıdır

Yargıç …
E-imza