Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/634 E. 2021/534 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/634
KARAR NO : 2021/534

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 29.09.2017 tarihinde sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile dönüş yaptığı sırada, yolun karşısına geçmekte olan yaya …’a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, bu trafik kazasında yaya …’ın kazadan 4 gün sonra tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini, kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde … plakalı otomobil sürücüsü … ‘ ın asli kusurlu olduğu, yaya …’ın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, Afyonkarahisar … Asliye Ceza Mahkemesinin talebi ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporu sonucunda sürücü …’ın asli ve tam kusurlu, müteveffa yaya … ‘ ın kusursuz olduğunun rapor edildiğini, bu nedenle dosyada Trafik İhtisas Dairesi raporu ile kusurun tespit edildiği, yeni bir kusur raporu alınmasına gerek olmadığını, bu kazayla ilgili olarak davacının hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatının tahsili adına sigorta şirketine başvuru yapııldığını, sonuç alınamayınca Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 06/12/2019 tarihli, K-… sayılı kararıyla trafik kazası ile …’ın vefatı arasındaki yaklaşık da olsa matematiksel oran içeren illiyet bağını gösteren bir raporun bulunmadığı, bu raporun Adli Tıp Kurumu’nca verilebileceği ve tahkim yargılamasında bu raporun aldırılamayacağı gerekçesiyle dosyadan el çekildiği, uyuşmazlığın çözümünün yetkili mahkemeye bırakıldığını, bu karara itiraz ettiklerini, İtiraz Hakem Heyeti’nin 08/04/2020 – …/İHK-… sayılı kararıyla hukuka aykırı olarak itirazlarının kesin olarak reddine karar verildiğini, meydana gelen trafik kazasından mütevellit müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatı alacağının tazmini için davalı sigorta şirketine tekrar yeni bir başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin başvuru tarihinden itibaren sekiz iş günü içerisinde ödeme yapmakla yükümlü olduğunu ancak sigorta şirketinin 8 iş gününün sonunda ödeme yapmayarak temerrüde düştüğünü, davacının 29.09.2017 tarihli trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatının temini için dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, davacının trafik kazasında vefat eden …’ın eşi olduğunu, kazaya ilişkin yargılamanın Afyonkarahisar …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında görüldüğünü, henüz derdest olduğunu, soruşturma aşamasında Başsavcılık tarafından …’ın vefatı ile trafik kazası arasında illiyet bağının bulunduğunun ATK tarafından hazırlanan rapor ile beyan edildiğini, ölen …’ın kendisinde mevcut hastalıklarının da ölümüne katkısının olduğunun belirtildiğini, açıklanan nedenlerle ileride artırmak kaydıyla 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüt tarihi olan 19.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili süresinden sonra gönderdiği cevap dilekçesi konulu beyan dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 11.04.2017 – 11.04.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın araç sigorta ettirenine ihbarını talep ettiklerini, dava konusu kaza ile …’ın vefatı arasında illiyet bağını kanıtlar nitelikte herhangi bir rapor bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacının başvuru şartlarını eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini ispatlaması gerektiğini, davacının ZMMS Genel Şartlarında belirtilen ve ibrazı zorunlu olan belgelerle yapılmış bir başvurusu bulunmuyor ise dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davanın 2 yıllık dava açma süresi geçmiş ise davanın zamanaşımı sebebiyle reddini talep ettiklerini,
kusur oranlarının tespiti için mahkemece dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, ZMSS genel şartları kapsamında aktüeryal tazminat hesaplama esaslarının belirlendiğini, tazminat hesaplamasının standart hale getirildiğini, hesaplama yapılırken müteveffanın bireysel özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini, buna göre destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespiti ile iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, müteveffanın kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi ve hatır taşımasının tespiti halinde bu hususun tazminat belirlenmesinde ciddi ve makul bir indirim sebebi olduğunun mahkeme tarafından tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin ZMMS teminatı dışında kaldığını, açıklanan nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına, yargılama gederleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; tarafların ekonomik sosyal durum araştırması tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi, Afyonkarahisar … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası, nüfus kayıt örnekleri, kaza tespit tutanağı, Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 18/06/ … Karar numaralı raporu, Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinin …. numaralı hasar dosyası, arabuluculuk son tutanak aslı, şirkete başvuru dilekçesi, kargo raporu, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık ve yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; hasar dosyası ve sigorta poliçesi, SGK’ya yazılacak mzüekkere, feragatname ve ibraname, ödeme belgeleri, trafik kazası tespit tutanağı, ölüm belgesi ve otopsi tutanağı, trafik kayıtları, Yargıtay Kararları, bilirkişi incelemesi, savcılık soruşturması ve ceza dosyası, hastane kayıtları, nüfus kayıt örneği, ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Muris …’ın 29.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması ile 03.10.2017 tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, muris …’ın mevcut hastalıklarının trafik kazası ile birlikte ölüm üzerinde ortak etki meydana getirip getirmediği, trafik kazasının ölümdeki illiyet bağının yüzdelik oran içerecek şekilde rapor düzenlenmesi hususunda dosya kül halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kuruluna gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 11.03.2021 tarihli raporda; kişinin ölümünün trafik kazası sonucu künt ekstremite travmasına bağlı ayak (bimalloler) parçalı kemik kırığına bağlı komplikasyonlar ile kendisinde mevcut hastalıkların (kronik böbrek yetmezliği, kronik kalp-damar hastalığı,diabet, hipertansiyon, beyin-damar hastalığı) ortak etkisi sonucu meydana gelmiş olduğu, kişinin 29/09/2017 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanması ile 03/10/2017 tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu ancak kendisinde mevcut hastalıkların (kronik böbrek yetmezliği, kronik kalp-damar hastalığı,diabet, hipertansiyon, beyin-damar hastalığı) da etkisi ve katkısının bulunduğu, sorulduğu üzere kendisinde mevcut hastalıkların ölüm üzerindeki etki derecesinin 6/8 olduğu şeklinde rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili Av …’ın 28/06/2021 tarihli dilekçe ile davalı şirket ile sulh olduklarını, karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını, sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 11/06/2021 tarihli dilekçe ile davacı taraf ile karşılıklı şekilde sulh olduklarını, buna ilişkin ibraname ve sulh anlaşması yaptıklarını, sulh anlaşması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine, taraflarca anlaşıldığından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan 17.05.2021 tarihli ibraname ve sulh anlaşmasına göre, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesine dayalı olarak 29.09.2017 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle vefat eden …’ın ölümü nedeniyle davacıya 28.140,00 TL maddi tazminat, 4.080,00 TL ilam vekalet ücreti,1.000,00 TL yargılama gideri ve 2.000,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 35.220,00 TL üzerinden sulh anlaşması yapıldığı görülmüştür.
6100 sy HMK’nun madde 313-(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.
Madde 314- (1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Madde 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Taraf vekillerinin vekaletnamelerinde sulhe ilişkin yetkilerinin bulunduğu, tarafların karşılıklı olarak sulh olduklarını beyan ettikleri, tarafların sulhe göre karar verilmesi isteklerinin bulunmadığı, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafından açılan trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminat davasında tarafların yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Tarafların yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,90 TL harcın Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 106. maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 27. maddesine göre 20,00 TL’nin altında olduğundan harç tahsil yazısı yazılmasına yer olmadığına,
Sulh anlaşmasına göre davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Sulh anlaşmasına göre taraflar vekalet ücreti talep etmediğinden, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.29/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır