Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2021/621 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2021/621

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir … Tüketici Mahkemesine verilen 22/09/2020 tarihli dava dilekçesi ile, davacının ruhsat sahibi …. Şti ile 01/08/2018 tarihli … plakalı araca istinaden kiralama sözleşmesi uyarınca kiracı sıfatına haiz olduğunu, kira sözleşmesinde ek sürücü olarak davacının oğlu …’ın belirlendiğini, 25/12/2018 tarihinde ek sürücü olarak, davacının oğlu …’ın içinde bulunduğu … plakalı aracın … İzmir de maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonrası araç kiralama şirketine, kasko hasar dosyasının açılması amacıyla trafik kazası tespit tutanağı gönderildiğini, buna rağmen davalı yanca araç kiralama şirketi adına hasar dosyası açılmadığını, Herhangi bir zararın davacı tarafından da karşılanmadığı için …’ın araç kiralama şirketine toplam 39.214,00 TL hasar ve aracın değer kayıp bedeli yanında 590,00 TL çekici ücreti ödediğini, 25/08/2020 tarihinde ruhsat sahibi şirketin davalı nezdinde davacı lehine doğmuş ve doğacak alacağın davacıya temlik ettiğini, davacının poliçesindeki tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olmasına ve kaza akabinde kasko sigortalı aracın tamiri için yapmış olduğu ödemeleri sigorta şirketinden mütemadiyen talep etmesine rağmen davalılardan olumlu bir yanıt alamadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 39.804,00 TL kasko sigorta tazminatının davacının fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile bilikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İzmir … Tüketici Mahkemesinin 23/09/2020 tarih … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş olup mahkememizin yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Dava dilekçesi davalı sigorta şirketine tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen 20/11/2020 tarihli cevap dilekçesi ile, davada zaman aşımı itirazlarının olduğunu, dtemlik sözleşmesinin içerik yönünden geçersiz olduğunu, alacağın kanuna aykırı bir şekilde temlik edilemeyeceğini, dava konusu temliğin bir sigortacılık faaliyeti olduğunu, kanun gereği alacağın devrinin yasak olduğunu, yetkisiz ve haksız olarak davacı sıfatına haiz olmayan kişi tarafından açılmış davada davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin olmadığını, davacının yaptığı temlik alma işleminin geçersiz olduğunu, dava konusu kazada hasara uğradığı iddia edilen araç üzerinde de hak sahibi olduğuna dair başkaca bir iddiasının da bulunmadığını, davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-(d) maddesinde dava şırtı olarak sayılan aktif humumet ehliyeti olmadığından davanın 1 15/2. Maddesine göre davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının kaza tespit tutanağının dava dışı kiralayan şirket …’a (sigortalı) gönderildiğini, ancak buna rağmen hasar dosyasının açılmadığını ve ödemenin yapılmadığını söylemiş ise de, sigortalı tarafından davalıya yapılan bir hasar ihbarının olmadığını, davacı tarafından davalı şirkete hasar ihbarı yapılmadığından ispat yükümlülüğünün değiştiğini ve davacıya geçtiğini, sigortalı arç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk ettiğinden davacının kendisi tarafından sunulan kaza tespit tutanağıyla da sabit olduğundan zarar … gereği teminat dışı olduğunu, kanunun devrini yasakladığı bir alacağın devrine ilişkin temlik sözleşmesine dayanılarak açılan davada davacı …’ın davacı sıfatının bulunmaması sebebiyle davanın aktif husumet yönünden reddini, itirazları doğrultusunda davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dava, davacı tarafından kiralanan … plaka sayılı aracın 25/12/2018 tarihinde karıştığı trafik kazasında hasar görmesi üzerine araçta oluşan hasar bedelinin davacı tarafından karşılandığı gerekçesi ile bu bedelin kazaya karışan aracın Kasko Sigortacısı davalı şirketten tazmini istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Dava konusu … plakalı aracın dava dışı …. Şti.’ne ait olduğu yapılan yazışmalardan tespit edilmiştir.
25/12/2018 tarihli kazaya ilişkin kaza tutanağının ve davacı tarafından yaptırıldığı beyan edilen tamirata ilişkin faturaların dava dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. Yine dava dilekçesine ekli 25/08/2020 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin olduğu görülmüş, sözleşmenin yapılan incelemesinde temlik edenin …. Şti. Olduğu temlik alanın dosyamız davacısı … olduğu, muhatabın … Sigorta Şirketi olduğu, 39.214,45 TL tutarındaki borcun ferileri ile birlikte ödeninceye kadar alacak üzerinde herhangi bir hakkın kalmadığı beyan edilmek sureti ile dosyamız davacısına temlik edildiği hususunun belirtildiği, kiracı …’ın … plakalı araçta oluşan hasar, hasardan doğan değer düşüklüğü yönünden borcunun kalmadığı, tamamının … tarafından ödendiği hususunun da ayrı bir beyan olarak belirtildiği görülmüştür.
Davacı şirket nezdinde dava konusu kazaya karışan … plakalı araç için kaza tarihini de kapsar şekilde düzenlenen … nolu birleşik kasko poliçesi ile hasar dosyasının ve kaza tarihi itibari ile trafik kayıtları ile araca ilişkin tramer kayıtları celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu Ek mad.6 ile yapılan düzenlemeye göre dava konusu alacağın devri yasaklanan alacaklar kapsamına alındığı anlaşılmıştır. düzenlemenin yapıldığı tarih olan 27/02/2020 tarihinden itibaren düzenlene temlik sözleşmelerinin geçersiz olduğunun kabulü gerekmektedir, zira yapılan düzenlemeye göre tazminat alacağının sadece hak sahibine veya avukatına ödeneceği ve maddenin 1. Fıkrasında belirtilen kişiler dahil olmak üzere hiç kimseye devredilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Temlik sözleşmesinin düzenlendiği tarihin 25/08/2020 olduğu göz önüne alındığında yapılan düzenlemeden sonra olması nedeni ile Mahkememizce geçersiz olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmış alacak hakkının temlik edilemeyeceği kuralı uyarınca davacının aktif husumet ehliyetinin doğmadığının kabulü gerektiği görülmüştür.
Dosyanın yapılan incelemesine göre; Davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
59,30 TL red harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre 5.970,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
Artan gider avansının davacıya ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2021

Yazman
e-imza

Yargıç
e-imza