Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/556 E. 2022/700 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/556
KARAR NO : 2022/700

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 12.09.2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Eskiyayla köy yolunda seyir halinde iken, Kızılelma köy yolu kavşağına çıkarak Kızılelma köyü istikametinden Zeybekçayır istikametine gitmekte olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpmak suretiyle, müvekkilinin yaralandığını, çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası müvekkilinin, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, 14.12.2018 tarihli Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Bilirkişi Uzmanlar Kurulu Raporunda görüleceği üzere %14,3 sürekli iş göremezlik oranı oluşacak derecede yaralandığını, Çan Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile yapılan ceza yargılaması sırasında, kusur durumu ile ilgili trafik bilirkişisi tarafından 12.06.2015 tarihli raporu ile meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğuna ilişkin rapor düzenlendiğini, kaza tarihi itibarıyla … plakalı aracın, … (…) Sigorta A.Ş, ile ZMMS sigortası mevcut olması sebebiyle, davayı … Sigorta A.Ş.’ne karşı açtıklarını, davalı … Sigorta A.Ş.’ne yaptıkları başvurunun, davalı sigorta şirketinin 05.03.2020 tarihli cevap yazısında başvurudan evvel %10 özür oranına göre bir ödeme yapıldığı, başkaca herhangi bir ödeme yapılmayacağı gerekçesi ile reddedildiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, belirtilen sebeplerle müvekkilinin iş bu kazadan kaynaklı maluliyetinde artış oranına göre geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararın davalıdan tazmini istemiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile müvekkiline ödenmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 16.10.2020 tarihli dilekçe ile, dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminatın 50,00 TL’sinin geçici, 50,00 TL’sinin kalıcı maluliyete ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 28/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava dilekçesinde talep ettikleri 50,00-TL geçici maluliyete ilişkin talebi 7.496,68 TL’ye yükselterek olay tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle davanın süresinde açılmadığını bu nedenle zamanaşımı definde bulunduklarını, yine kazanın Çanakkale il sınırları içerisinde gerçekleştiğini, davacının ikametgah adresinin de Çanakkale olduğunu bu nedenle davacı vekilinin adresinin İzmir olması nedeniyle kötü niyetli olarak İzmir mahkemelerinde açıldığını mahkemenin yetkisiz olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, KTK’nın 97. Maddesine göre davalı sigorta şirketine müracaat edilmediğini,… plakalı aracın müvekkili şirkete 22.01.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 10576075 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında şahıs başına maddi tazminat limitinin 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacıya işbu kaza nedeniyle ödeme yapıldığını, müvekkilinin bakiye borcu bulunmadığını, davacının maluliyetine neden olan kaza neticesinde 4150034468 numaralı hasar dosyası açıldığını ve davacıya 22.03.2016 tarihinde 36.281,13-TL ödeme yapıldığını, aynı kaza nedeniyle davacının sigorta tahkim komisyonuna başvurmuş olması ve K-2016/34617 numaralı sigorta tahkim komisyonu kararının takibe konulduğu bu nedenle davacıya 19.421,42 TL daha ödeme yapıldığını, bu nedenle kaza nedeniyle müvekkilinin davacıya ödemesi gereken bakiye tazminatı kalmadığını, davacının işbu davayı ikame etmekte tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının maluliyetinin tespiti için ATK tarafından rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik bedelinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz istemi usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini, açıklanan bu nedenlerle süresinde açılmayan davanın usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; trafik kazası tespit tutanağı, Çan Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … Dosya No … Arabuluculuk Nolu dosyası tutanakları, 14.12.2018 tarihli Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Bilirkişi Uzmanlar Kurulu Raporu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite Hastanesi tedavi evrakları, bilirkişi, poliçe ve yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; ZMMS poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, savcılık doyası, ceza dosyası, bilirkişi incelemesi delillerine
dayandığı görülmüştür.
Çan Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, katılanın … olduğu, sanığın … olduğu, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu olduğu, suç tarihinin 12.09.2014 olduğu, Mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde sanık …’in meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu olduğu kabul edilerek TCK’nun 89/1,89/2-b,62/1 maddeleri uyarınca adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, verilen kararın 08.09.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüş, davacı …’ın ve davacının babası Ramazan Yılmaz’ın meydana gelen kaza nedeniyle şikayetçi Çan CBS’de alınan ifaleri esnasında şikayetçi olmamaları nedeniyle dava açılmadığı görülmüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonunun 29.11.2016 tarih 2016/34617 Karar sayılı dosyası incelendiğinde, başvurucu …’a velayeten Ramazan Yılmaz tarafından … Sigorta A.Ş aleyhine 12.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maluliyet tazminatının tahsilinin talep edildiği, Hakem Heyeti tarafından 29..1.2016 tarihli karar ile başvurucunun talebinin kabulüne, 19.421,42 TL bakiye maluliyet tazminatının 29.06.2016 tarihinden işleyen yasal faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş ‘den alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
12/09/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazasının meydana gelmesinde tarafların veya dava dışı üçüncü kişilerin kusurlarının bulunup bulunmadığı, varsa eylemlerine isabet eden yüzdelik kusur oranlarının tespit edilmesi amacıyla Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, 17/03/2021 tarihli alınan kusur raporunda; sürücü …’in %80 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporuna itiraz edilerek, ek rapor alınması talebinde bulunulmuş ise de, ATK rapor içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının 12/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasından kaynaklanan; geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının, geçici iş göremezlik süresinin ne olduğu,tespit edilmesi halinde geçici iş göremezlik/sürekli iş göremezlik ile gerçekleşen kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, çalışma gücü kaybı var ise, sürekli iş göremezlik oranının haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespiti amacıyla Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na gönderildiği, 07/04/2021 tarihli alınan maluliyet raporunda; davacının 12/09/2014 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının %7,2 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 270 gün olduğu, davacının kaza tarihini takip eden ilk 90 gün başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılacağı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bu rapora itiraz etmeleri üzerine, itirazlar doğrultusunda davacının 12/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasından kaynaklanan; geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının, geçici iş göremezlik süresinin ne olduğu,tespit edilmesi halinde geçici iş göremezlik/sürekli iş göremezlik ile gerçekleşen kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, çalışma gücü kaybı var ise, sürekli iş göremezlik oranının haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespiti amacıyla heyet raporu düzenlenmesi için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Dairesine gönderildiği, 27/10/2021 tarihli alınan maluliyet raporunda; davacının 12/09/2014 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm , cetvel ve listeler için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak oluşan sakatlık oranının %5,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bu rapora itiraz ederek raporlar arsındaki çelişkinin giderilmesini talep etmesi üzerine Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapor ile İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapor arasındaki çelişkinin Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında değerlendirilerek giderilmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilmesine karar verildiği ancak davacı vekilinin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapora itirazından vazgeçtiğini belirterek dosyanın mevcut haliyle aktüer bilirkişiye gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine Mahkememizce davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik maddi tazminat istemleri yönünden ayrı hesap yapılmak suretiyle dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın aktüer bilirkişi …’a tevdii edildiği, bilirkişi tarafından 21/03/2022 tarihli düzenlenen raporda; Davacının dava dilekçesi ile daha önce %10 maluliyet oranı üzerinden sürekli iş göremezlik zararlarını davalı sigorta şirketinden tahsil ettiğini, bu kez artan maluliyeti oranında sürekli iş göremezlik zararları ile geçici iş göremezlik zararlarının tahsili isteminde bulunduğu anlaşılmakta ise de, Mahkeme tarafından dosyaya kazandırılan her iki Adli Sağlık Kurulu Raporu ile davacının maluliyet oranlarının %10’un altında belirlenmiş bulunduğu; bu nedenle usul ekonomisi açısından, kendisine ödeme yapılan tarihler itibariyle %80 haklılık oranı üzerinden davacı için:
1)Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalına ait 07.04.2021 tarihli raporu ile belirlenen %7,2 maluliyet oranı üzerinden 12.456,81 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, ancak Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin K-2016/34617 sayılı kararıyla 19 421,42 TL bakiye tazminata hükmedildiğinden karşılanmamış zararının bulunmadığının tespit edildiği;
2)ATK İstanbul 2. İhtisas Adli Sağlık Kuruluna ait 27.10.2021 tarihli raporu ile belirlenen %5,1 maluliyet oranı üzerinden hesaplandığında da davacının karşılanmamış zararının bulunmadığının tespit edildiği; STK Uyuşmazlık Hakem Heyetinin K-2016/34617 sayılı kararı ile hüküm altına alınmamış ise davacı için 7.496,68 TL geçici iş göremezlik evresi zararı hesaplandığı rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan artan maluliyet oranı üzerinden sürekli iş göremezlik bedeli ve geçici iş göremezlik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, 2918 sayılı Yasanın 110. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketinin İzmir Bölge Müdürlüğünün mahkememiz yetki alanında yer aldığı, dolayısıyla mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de, eylemin suç teşkil etmesi nedeniyle ceza zamanaşımı süresi içerisinde dava açıldığından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
12.09.2014 günü saat 16.00 sıralarında davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki motosiklet ile Zeybekçayır Köyü istikametine seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde yolun solunda bulunan Eski Yayla yolundan Kızılelma Çan Yolu istikametine dönmek isteyen davalıya ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı otomobili kullanan dava dışı sürücü … idaresindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre, davalıya sigortalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’in idaresindeki otomobil ile Eski yayla yolundan Kızılelma Çan yoluna katılmadan evvel düz seyir halinde olan araçlara ilk geçiş hakkını bırakması, ardından kontrollü bir şekilde manevra yaparak seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olup dikkatsizce seyri sırasında meydana gelen kazada %80 (yüzde seksen) oranında asli kusurlu olduğu, davacının ise idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalli kavşağa yaklaştığında hızını mahal şartlarına göre ayarlaması, seyrini müteyakkız bir şekilde sürdürmesi solunda kalan sokaktan yola katılan sürücü idaresindeki otomobile karşı etkin fren ve direksiyon tedbiri alabilmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden %20(yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin … plakalı hususi aracı 22.01.2014-22.01.2015 tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile kaza tarihi itibariyle ölüm-sakatlık halleri ve sağlık gideri bakımında şahıs başına 268.000,00 TL limitle sigortaladığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf meydana gelen trafik kazasında dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvurulduğunda kendisine % 10 maluliyet oranı üzerinden davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığını, ancak maluliyet oranında artış bulunduğunu ileri sürerek sürekli iş göremezlik tazminatı ile geçici iş görmezlik tazminatının tahsili istemiyle iş bu davayı açtığı, Yargıtay 17.HD’nin 01.03.2021 tarih 20/7120 Esas ve 21/2627 Karar sayılı emsal kararına göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği” olduğu anlaşıldığından bu yönetmelik kapsamında düzenlenen Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 07/04/2021 tarihli raporuna göre davacının trafik kazası nedeniyle %7,2 oranında sürekli maluliyet oluştuğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) ise 270 gün olduğunun rapor edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/10/2021 tarihli raporda ise aynı yönetmelik kapsamında davacıda meydana gelen sürekli maluliyet oranının %5,1 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceği belirtildiği, buna göre her iki raporda da davalı sigorta şirketinin %10 maluliyet oranına göre yaptığı ödemeden sonra davacının maluliyet oranında artış olmadığının anlaşıldığı, davalı sigorta şirketinin davacıya %10 maluliyet oranı üzerinden 22.03.2016 tarihinde 36.281,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödediği, ayrıca Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin K-2016/34617 sayılı kararıyla da 19.421,42 TL bakiye tazminata hükmedildiği, Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli, 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, bu kapsamda denetime ve hüküm kurmaya elverişli 21.03.2022 tarihli aktüerya bilirkişi … tarafından düzenlenen rapora göre, iş bu dosya kapsamında aldırılan her iki maluliyet raporlarına göre ve kusur indirimi yapılmak suretiyle hesaplama yapıldığında davalı sigorta şirketinin davacıya yaptığı ödeme nedeniyle davacının karşılanmamış sürekli iş göremezlik tazminatı alacağı olmadığının tespit edildiği, buna göre davacının trafik kazası nedeniyle maluliyet oranında artış bulunmadığı ve dava tarihinden önce davacıya %10 maluliyet oranı üzerinden davalı sigorta şirketinin yaptığı sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesiyle davacının karşılanmamış sürekli iş görmezlik alacağı bulunmadığından sürekli iş göremezlik maddi tazminat isteğinin reddine karar verilmiş; aktüer bilirkişi tarafından sigortalı çalışması bulunmayan davacının kaza tarihi olan 12.09.2014 tarihi ile 12.06.2015 tarihi arasındaki 9 aylık geçici iş göremezlik süresi yönünden net asgari ücret üzerinden %80 kusur oranına göre 7.496,68 TL geçici iş göremezlik zararı hesaplanmış, davacı taraf da ıslah dilekçesiyle geçici iş göremezlik bedelini 7.496,68 TL’ye yükseltmiş ise de, Yargıtay 4.HD’nin 24.02.2022 tarihli … Esas ve … Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere davacının kaza esnasında 14 yaşında olduğu ve kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışmadığı, bu nedenle mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden davacının geçici iş göremezlik maddi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan(peşin+ıslah harcı) 183,40- TL’den mahsubu ile kalan 102,70-TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Dava reddolduğundan; davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Dava reddolduğundan; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza