Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/555 E. 2021/237 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/555 Esas
KARAR NO : 2021/237 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında margarin alternatif ambalaj tasarımları ve revizelerinin yapılması hizmetinin gerçekleştirilmesi için yapılan anlaşmaya nazaran 17.01.2020 tarihli e-posta ile fiyat listesinin davalı yana gönderildiğini ve gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını, müvekkili tarafından fiyat listesi sunularak öneride bulunulduğunu ve bunun karşılığında davalı yanın ret cevabı vermek zorunluluğu varken irade faaliyetleri yoluyla, ambalajların tasarımları ve revizeleri hakkında talimatlar vererek kabul ettiğini belirttiğini ve sözleşmenin kurulduğunu, taraflar arasında yapılan margarin alternatif ambalaj tasarımları ve revizelerinin yapılması hizmetine nazaran 06.03.2020 tarihli, … nolu, -…. alternatif ambalaj tasarımları ve revizelerinin ½ bedeli hizmeti karşılığı 2.250,00 TL, -… alternatif ambalaj tasarımları ve revizelerinin ½ bedeli hizmeti karşılığı 2.250,00 TL, -… ambalaj tasarımları ve revizelerinin ½ bedeli hizmeti karşılığı 2.250,00 TL, -… alternatif ambalaj tasarımları ve revizelerinin ½ bedeli hizmeti karşılığı 2.250,00 TL olmak üzere toplamda KDV dahil 10.620,00 TL bedelli 4 adet fatura tanzim edildiğini, düzenlenen fatura bedelinin 7 gün içerisinde ödenmesi için Karşıyaka …. Noterliği …. yevmiye nolu ihtarname davalı yana tebliğ edildiğini, davalı yan tarafından faturalara itiraz edilerek herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine davalı şirkete 18.06.2020 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki hizmet faaliyetlerine binaen düzenlenen faturaya konu borcun ödenmesi için genel haciz yoluyla takip yapıldığını ve borca konu faturalarla birlikte ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı borçlunun, müvekkil şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine, borca, ferilerine, faiz ve faiz oranlarına itiraz etmiş ve takip icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu belirterek, borçlu davalının İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı icra dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte devamına, borçlu davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir akdi ilişki kurulmadığı gibi, hiçbir çalışması kabul ve onay da görmediğini, aksine davacının icra ettiği reklamcılık ve tasarım işinin niteliği gereği işin başında, ancak ve ancak tasarımların beğenilmesi ve kullanılması durumunda ücrete hak kazanacağının açıkça kendisine bildirildiğini, davacının da bu durumu kabul ederek bazı tasarımlarını müvekkil şirket yetkililerine ilettiğini, ancak tasarımlarının kabul edilmeyerek reddedildiğini, bu nedenle de davacının müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir …. İcra müdürlüğü …. E. Sayılı dosya, 06.03.2020 tarihli, … nolu fatura, Arabuluculuk anlaşmama tutanağı, davacı şirkete ait Ticari Defter ve Kayıtlar, tanık, bilirkişi, yemin, ihtarname, tasarım görüntüleri mail ve watsaap kayıtları ve sair her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; taraflar arasındaki mail ve whatsap yazışmaları, tarafların ticari defter ve kayıtları, İzmir …. Noterliği’nin 16.03.2020 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı icra takip dosyası, tanık, yemin, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
TTK’nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Dosya kapsamında, gerçek kişi olan davalının İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına göre tacir kaydının olmadığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16/10/2020 tarihli yazısına göre davacının 05/03/2019 tarihinde reklam ajanslarının faaliyetinden dolayı gerçek gelir mükellefi olduğunun bildirildiği, Vergi Usul Kanunun 177.maddesi ve TTK.nın 1463.maddesine göre davalının tacir sıfatına sahip olmadığı, taraflardan birinin tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.19/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.