Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/550 E. 2021/305 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/550
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/11/2006
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; her biri ayrı tüzel kişiliğe sahip kooperatif birlikleri olan tarafların yıllardır bir kısım faaliyetlerini … çatısı altında müştereken yürüttüklerini ve bunun gereği olarak 4572 Sayılı Tarım Satış Koop. Ve Birlikleri Hakkında Kanunun 4/5 Mad. Gereğince düzenlenip Birliklerin Genel Kurullarında kabul edilip Personel Yönetmeliğinde belirlenen ilke ve kurallara uygun olarak bu kadrolarda müşterek personel istihdam ettiklerini ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalının müşterek çalışmadan ayrıldığı 31/03/2005 tarih itibariyle davacıların toplam %86,67 davalı birliğin ise %13,33 sorumluluk paylarının bulunduğunu, Personel Yönetmeliğinin 8. Mad. Gereği müşterek konularda tarafların çoğunluk kararına uymasının zorunlu kıldığını, 60. Mad uyarınca da çoğunluğu oluşturan davacı Birlik Genel Kurullarınca onaylanan değişikliklerin davalı birlik içinde bağlayıcı olduğunu, 4572 Sayılı Tarım Satış Koop. Ve Birlikleri Hakkında Kanun uyarınca koop. ve birliklerin yeniden yapılanma sürecine girdiklerini, Birlikler ile Yeniden Yapılandırma Kurulu arasında düzenlenen Yeniden Yapılandırma Protokolü ve buna bağlı iş planlaması uygulamasının 31/12/2004 tarihinde sona ereceğinden bu tarih itibariyle hizmet akdi feshedilen personelin kıdem, ihbar vb. tazminatları hazinece, bu tarihten sonra istihdamına devam edilecek personeli istihdam eden Birlik ve kooperatiflerce karşılanacağından müşterek kadroda istihdamına devam edilecek personelin belirlenmesi, yeni kadro ihdası ve norm kadroların nihai duruma getirilmesi için 19/11/2004 tarihinde taraf birliklerin Denetim Kurulu üyelerinin de katılımı ile yapılan Yönetim Kurulu Toplatısında kurulan komisyonca bu hususların kabul edildiğini, 31/12/2004 tarihinde iş akdi feshedilmeyen personel ile yeniden ihdas olunan müşterek kadro personelinin hizmet aktinden doğan ve doğacak olan haklarının getirdiği yükümlülüklerin payları oranınca taraf Birliklerce üstlenildiğini ve taraf birliklerin Ocak 2005 yılında yaptıkları olağan Genel Kurullarında görüşülüp aynen onaylandığını ancak davalı birliğin 28/02/2005 tarihinde yaptığı Olağan Genel Kurulunda söz konusu komisyon kararlarını ve özellikle bu kararlar doğrultusunda davacı Birliklerin Ocak 2005 tarihinde yaptıkları Genel Kurullarında alınan kararları dikkate almayarak müşterek kadrolardan olan Hukuk Müşavirliği, Bütçe ve Finansman Müd. , Satın Alma Müd., Basın ve Halkla İlişkiler Müd. Ve Ankara Müd. Kadrolarının tamamı ile bazı müdürlüklerde bulunan muhtelif kadroları iptal ettiğini ve 01/03/2005 tarihinde aldığı Yönetim Kurulu Kararıyla da Genel Kurulca iptal edilen müşterek kadrolarda çalışan personele 01/04/2005 tarihinden itibaren ücret ödemeyeceğini, davacı Birliklere ve ilgili personele bildirmek suretiyle de iş akidlerini kendisi yönünden feshettiğini, Personel Yönetmeliğinin 8. Mad. Gereği belirtilen beş birimin müşterek kadrosundan çekilen davalı Birliğin müşterek çalışmanın tamamından çekilmiş olacağı ve söz konusu kadroların davacıların müşterek kadrosuna dönüştüğünü, ancak taraf Birliklerin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından 01/04/2005 tarihinden itibaren davacı birliklerin müşterek kadrolarını istihdam edilen personelin muaccel olan haklarının davacılarca karşılandığını ve davalı yanca herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacıların yaptığı ödemelerin ödenmesi için davalıya keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalının müşterek çalışmadan çekilmesi nedeniyle davacıların üstlenmek zorunda kalarak yaptıkları ödemelerden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeli personel hariç dönüşen kadrolarda çalışan müşterek personel hakları olan kıdem, ihbar, izin ve aylık ücretten kaynaklanan 92.853,01TL, sözleşmeli personel haklarından doğan kıdem, ihbar, izin ve aylık ücretten kaynaklanan 20.173,82TL ve fazladan istihdam edilmek zorunda kalınan 26 personelin oluşturduğu ek mali yükten doğan 6.000,00TL olmak üzere toplam 119.026,83-TL tutarındaki zararın ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 16/12/2005 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle görev ve zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesine, esasa dair tarafların ticaret siciline ayrı ayrı tescilli tüzel kişilikler olduklarını ve 4572 Sayılı Yasaya göre hazırlanarak Resmi Gazete’de yayınlanan örnek ana sözleşmeye göre faaliyetlerini sürdürdüklerini, tarafların müşterek çalıştıklarını, davalı Birliğin iş hacminin dört Birlik, müşterek personel için %13,33 olduğunu, davacıların davalının da kabul ettiği en son yapılan ortak mutabakat metinlerine aykırı davrandığını, yeniden yapılandırma kurulunca personel tazminatlarının Hazine tarafından üstlenilmesi uygulamasının 31/12/2004 tarihinde sona ereceği ve bu tarihten sonra iş akdi feshedilen personelin ihbar ve kıdem tazminatının Hazine tarafından üstlenilmeyeceğinin bildirilmesi nedeniyle taraf Birliklerin Yönetim ve Denetim Kurullarının 19/11/2004 tarihinde ortak toplantı yaptıklarını, ayrıca kadrolar ve personel yönetmeliği konusunda çalışma yapmak üzere her birliğin Yönetim Kurulundan birer üye yetkilendirildiğini, bu dört kişilik Birlikler Komisyonunun 24/11/2004, 09/12/2004 ve 14/12/2004 tarihli toplantılarında alınan kararların davacı Birlikler tarafından dikkate alınmadan personel Komisyonu kararına ve yeniden yapılandırma kurulunun Genel Müdürlükteki personel sayısının %20 oranında azaltılması gerekmesine rağmen personel artırıcı çalışmalar yaptıklarını ve tasarruf önlemi almadıklarını, davacıların Koop. Çalışan müşterek personel için yaptığı uygulamanın Ana Sözleşmeye ve kendi Personel Yönetmeliklerine de aykırı olduğu, ayrı tüzel kişilik olan Koop. Personeli için davacıların davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacakları, kooperatiflerin müşterek çalışmasının birliklerin müşterek çalışmasına bağlı olmadıklarını, müşterek çalışma veya ayrılmaya karar verme yetkisinin kooperatifin kendi Genel Kuruluna ait olduğu ve bu yetkinin Birliğe ait olmadığını, tarafların müşterek çalışmasının adi ortaklıkla da ilgili olmadığı gibi BK 536. Mad.’de uygulanamayacağı, davacıların personel sayılarını azaltmadıkları gibi Personel Yönetmeliğine Ocak 2004 tarihinde ekleme yapılarak bazı kadrolara personel eklenmesini sağladıklarını, müşterek kadro sayısını en aza indirdiklerini, müşterek personelin davacıların 31/03/2005 tarihli talimatına uyarak davalıya karşı iş görme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek iş akdini kendisinin feshettiğini, bu haksız fesih nedeniyle davalının işlerinin aksadığını ve büyük zarar gördüğünü, davacıların zarar gördüğü iddialarının dayanağının bulunmadığını, müşterek çalışmayı 31/03/2005 tarihli genelgeleri ile davacıların sona erdirdiğini ve müşterek personelin bu tarihten itibaren davacıların talimatı nedeniyle davalıya hizmet vermediklerini, bu nedenle ücretin zarar olarak davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Dava İzmir …İş Mahkemesi’nin 28.09.2006 tarih … Esas ve … Karar sayılı kararı görevsizlik kararı verilmesi üzerine Mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLER :Davacılar iddiasını ispata yönelik olarak; Personel Yönetmeliği, tarafların Ocak 2005 Olağan Genel Kurul Kararları Müşterek Yönetim Kurulu ve Komisyon kararları, Yönetim Kurullarının ilgili kararları, ihtarname ve yazışmalar, yasal defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tanık ve diğer her türlü delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; müvekkiline ait defter ve kayıtlar, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … Esas sayılı dosyaları, İzmir ….İş Mahkemesinin … , …, …, …, …, … esas sayılı dosyaları, İzmir …İş Mahkemesinin …, …, …, …, …, …, …, … Esas sayılı dosyaları, İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, davacı ve davalıların ticaret sicili kayıtları, genel kurur kararları, tanık, bilirkişi ve sair her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Birliklerin Ana Sözleşmeleri, Personel Yönetmeliği, davacı Birliklerin 2005 yılı Olağan genel Kurul Kararları, 19/11/2004 tarihli Müşterek Yönetim Kurulu ile ilgili Komisyon ve Birlikler Yönetim Kurulu Kararları, davalı … Birliği Genel Kurulu Kararları, tarafların … olarak müşterek çalışma yaptıkları dönemdeki iş hacimlerini gösteren belgeler, Personel Yönetmeliği Değişiklikleri dosya arasına alınmış celp edilen İzmir … ATM …E – …K sayılı dosyanın tetkikinde; davacıların …, …, …, davalının ise … olduğu, dava konusunun davalı Birliğin ortaklıktan çıktığının tespiti ve ortaklıktan çıkarılma isteminden ibaret olduğu, Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olarak kabul edilmesi gerektiği ve BK 520 ve devamı Maddelerinde, ortaklıktan çıkma ve çıkarılma konusunda düzenlemenin yer almadığı, adi ortaklıktan, ortaklıktan çıkma ve çıkarılma, çıkmak isteyen ortağın da dahil olduğu tüm ortakların oy birliği ile kabulü sonucu gerçekleşebileceğinden, adi ortaklıkta tek tarafın iradesi ile ortağın çıkmasının veya çıkarılmasının söz konusu olamayacağı, çıkmanın veya çıkarılmanın açık irade beyanı ve oy birliği ile gerçekleşebileceğinden sabit olmayan davanın reddine dair verilen karar Yargıtay … HD 05/03/2009 tarih …E – … K sayılı ilamıyla onanmış olmakla 14/07/2009 tarihinde İzmir … ATM’nin kararı kesinleşmiştir.
Taraf tanıkları dinlendikten ve tarafların bildirdikleri tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde incelemesi yaptırtılmasına karar verilmiş olup bilirkişilerin 22/12/2011 havale tarihli raporlarına göre davacı ve davalı Birliklerin tabi olduğı 1163 Sayılı Koop. Kanunu ile 4572 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Birlikler arasında Adi Ortaklık temelinde hukuki ilişkiler meydana geitirlmesini yasaklayan ya da engelleyen bir durumun bulunmadığı, İzmir … ATM’nin …E. …. Kararında da taraf Birlikler arasındaki ilişkinin Adi Ortaklık vasfında olduğunun kabul edildiği, Yargıtay’dan da geçerek kararın kesinleşmesiyle birlikte taraf Birlikler arasında … çatısı altında adi ortaklık tesis edildiği kesin hüküm ile sabit hale geldiğini, tarafların … çatısı altında Personel Yönetmeliği ile belirlenen esaslara göre 2005 yılına kadar müşterek personel istihdam ettiklerini, davalı Birliğin 28/02/2005 tarihli Genel Kurulunda aldığı karar ile Genel Müdürlük Hukuk Müşavirliği, Satın Alma Müdürlüğü, Bütçe ve Finansman Müdürlüğü, Basın Halkla İlişkiler Müd. Ve Ankara Müd. Olmak üzere beş müşterek kadrodan tek taraflı çekildiği, bunun üzerinde davacıların müştereken çıkardıkları 01/04/2005 tarihli genelge ile Personel Yönetmeliği 8. Mad uyarınca davalı birliğin bir kısım müşterek kadrodan çekilmesi sonucunda müşterek çalışmanın tümünden çekildiği varsayımından hareketle, Genel Müd. Ve Kooperatiflerde ki davalı Birlik ile müşterek tüm kadroları 01/04/2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı birlik dışındaki üç birliğin yani davacıların müşterek kadrolarına dönüştürdüğü ve söz konusu kadrolarca davalıya hizmet verilmemesinin bildirildiği, ayrıca davacı birliklerin davalı birliğin … ortaklığından çıktığının tespiti ve ortaklıktan çıkarılması talebiyle İzmir … ATM ‘ye açtığı davanın reddedildiği, bu durumda davalının ortaklıktan çıkarılmasının mümkün olmadığı hususunun Mahkeme kararı ile sabit hale geldiği ve davacı birlikler tarafından çıkarılan 01/04/2005 tarihli genelgenin aksine davalı Birliğin Personel Yön. 8. Mad göre belirli müşterek kadrolardan çekilmiş olması nedeniyle müşterek çalışmanın tamamından çekilmiş sayılmasının söz konusu olamayacağı, dolayısıyla davacı Birliklerin 01/04/2005 tarihli genelge ile davalı Birliğin müşterek çalışmanın tamamından çekilmiş olduğu varsayımına dayalı olarak davalı birliğinde dahil olduğu müşterek kadroları sadece kendi kadroları haline dönüştürmenin hukuka uygun olmadığı ve bu genelgeye rağmen davacı ve davalı Birlikler arasındaki müşterek çalışmanın 01/04/2005 tarihinden sonra da hukuki varlığını koruduğu, İş Mahkemelerinden verilen kararlarla da bu durumun benimsendiği, davacı Birliklerin adi ortaklıklar hukukuna aykırı olarak davalı Birliğin iradesi hilafına … Ortaklığından çıkması ya da çıkarılması sonucunu doğuracak şekilde çıkardıkları 01/04/2005 tarihli genelgeyi, davalı Birlik ile personel istihdamı alanındaki müşterek çalışmanın fiilen son bulmasına bizzat kendi eylemleri ile sebebiyet vermiş oldukları dikkate alındığında davacı birliklerin müşterek kadrolarına dönüştülen müşterek personelin 01/04/2005 tarihinden sonra İş Kanunu ve İş Sözleşmelerine göre doğmuş ve doğacak olan alacaklarından davalı Birliğin sorumlu tutulamayacağı ve dolayısıyla davacı Birliklerin bu tarihten sonra fazladan personel istihdam ettikleri gerekçesi ile davalı Birlikten herhangi bir maddi tazminat talep etmelerinin mümkün olmadığı, davacı birlikler ile davalı birlik arasında Personel Yön. Belirtilen esaslara göre personel istihdamı konusunda yürütülen müşterek çalışmanın 01/04/2005 tarihinden önce varlığını koruduğu dikkate alındığında ortaklar arasındaki iç ilişkide davalı Birliğin müşterek personeli 01/04/2005 tarihinden önce doğan işçilik alacaklarını … Ortaklığındaki katılım payını teşkil eden %13,33 oranında karşılamakla yükümlü olduğu ve davacı birliklerin müşterek personelin 01/04/2005 tarihinden önce doğan alacaklarını işçilere ödemeleri halinde ödedikleri tutar içinde davalı birliğin katılım payına isabet eden miktarı davalıdan rücuen talep etme haklarının bulunduğu, sözleşmeli statüde görev yapmakta olan personele 01/04/2005 tarihinden önce davacı Birlikler tarafından yapılan 39.093,28TL tutarındaki ödemenin davalının payına düşen 5.675,01TL’lik kısmı ile yine dava dilekçesi ve ekli listelere göre 01/04/2005 tarihinden önce müşterek personele davacı Birlikler tarafından ödenen ya da kullandırılan toplam 242.992,00TL tutarındaki yıllık izin ücretlerinin davalının payına düşen 32.748,82TL tutarındaki kısım olmak üzere davalının ortaklık payına isabet eden toplam 38.423,83TL’den davalı birliğin sorumlu tutulmasının ve davacı birliklerin rücuen tahsili talep etmelerinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine bilrikişilerden alınan 29/11/2012 havale tarihli ek raporda itirazlar ayrı ayrı değerlendirilmiş ve sözleşmeli personelin iş sözleşmelerinin 01/04/2005 tarihinden sonraki tarihlerde sona ermiş olduğu dikkate alındığında söz konusu personelin iş sözleşmesinin sona ermesi ile birlikte 4857 Sayılı İş Kanunundan doğan ya da doğması muhtemel olan işçilik alacaklarının 01/04/2005 tarihinden önce meydana gelmesinin söz konusu olamayacağı anlaşılmış olup bu haliyle davalı Birlik vekilinin bu yöne ilişkin itirazlarının yerinde olduğu dolayısıyla sözleşmeli statüde görev yapmakta olan personele davacı birlikler tarafından yapılan 39.093,28TL tutarındaki ödemenin 01/04/2005 tarihinden sonra doğan işçilik alacakları ile ilgili olduğu ve bu nedenle söz konusu ödemelerden davalının payına düşen 5.675,01TL’lik kısımdan davalı birliğin sorumlu tutulamayacağı, müşterek personelin iş sözleşmeleri 01/04/2005 tarihi itibariyle henüz sona ermemiş ve dolayıyısla bu personelin biriken yıllık izinlerine ilişkin ücretleri henüz muacceliyet kesbetmemiş ise de, 01/04/2005 tarihinden önceki dönemlerde hak edilen yıllık izin haklarının bu tarihten önce doğmuş olduğu kabul edildiğinde sonradan muaccel olan izin ücretlerinin de davacı ve davalı birlikler arasındaki müşterek çalışma esası kapsamında kabul edilmesi, dolayısıyla payları oranında paylaştırılması gerektiği, bu durumda müşterek personelin yıllık ücretli izin haklarına ilişkin cetvellerine göre 31/03/2005 tarihi itirabariyle müşterek personelin yıllık izin ücretleri toplamının 274.258,58TL olduğu ve bu tutar için de davalı birliğin %13,33 payına isabet eden miktarın 36.558,67TL olduğu belirtilmiştir, Taraf vekillerinin ek rapora itiraz etmiş olmaları sonucu bilirkişi heyetine iş hukuku konusunda uzman bir bilirkişi de dahil edilerek yeniden rapor tanzim etmeleri istenmiş olup bilirkişilerin 21/02/2014 havale tarihli raporlarında yine taraf vekillerinin itirazları irdelenmiş ve önceki rapor içeriği gibi rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 18/03/2014 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararla davanın kısmen kabulü ile tarafların 01/04/2005 tarihinden önceki müşterek personellerine ilişkin yıllık ücretli izin haklarından davacıların ödediği ve davalı birliğin %13,33 oranındaki payına isabet eden 36.558,67TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay .. HD’nin … Esas, … Karar sayılı karar ile ” Davacı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101) Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakılacak olur ise; dosya kapsamında yer alan 16.12.2005 tarihli ihtarname içeriği incelendiğinde, davacıların dava konusu ettikleri alacağın ödenmesine ilişkin olarak davalı tarafa 31.12.2005 tarihine kadar süre verdikleri sabit olmakla, davalının bu tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Somut olayda; davacı tarafça sunulan dava dilekçesi incelendiğinde, davacıların yıllık ücretli izin alacağı ile ilgili talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 32.748,82 TL ile sınırladığı ve davacı tarafça yargılama sürecinde ıslah talebinde de bulunulmadığı açık olmakla, mahkemece talebi aşar şekilde 36.558,67 TL’nin hüküm altına alınması doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.” hükmü uyarınca bozulduğu, verilen bozma kararı sonrası taraf vekillerinin karar düzeltme talebinde bulundukları, Yargıtay … H.D. tarafından 01/07/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiş ve dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, … çatısı altında müşterek çalışan taraf birliklerin bu müşterek çalışma kapsamında istihdam edilen müşterek personelin İş Kanunu ve İş Sözleşmelerinden doğan, ücret, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi alacaklarının davacı birliklerce ödenmesi nedeniyle davalının ortaklık payına isabet eden kısmından davalı birliğin payına düşen kısmının tahsili isteminden ibarettir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın … çatısı altında müşterek ve meşru iktisadi menfaatlerin elde edilmesine yönelik geniş kapsamlı iş birliğini ihtiva eden bir adi ortaklık ilişkisi içinde bulunan davacı ve davalı birlikler tarafından bu müşterek çalışma kapsamında istihdam edilen müşterek personelin İş Kanunu ve İş Sözleşmelerinden doğan, ücret, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi alacaklarının davalının ortaklık payına isabet eden kısmından sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların BK 520 Mad. ve devamı Adi Ortaklık olarak kabul edilmeleri gerektiği İzmir … ATM … E – …K sayılı ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen kararıyla sabit olduğu, iş bu ortaklıkta davacılar …’nin %66,67, …’nin %13,34, . …’nin %6,66 ve davalı …’nin %13,33 oranında sorumluluk paylarının bulunduğu, davacı birliklerin Adi Ortaklıklar hukukuna aykırı olarak davalı birliğin iradesi hilafına … ortaklığından çıkması ya da çıkarılması sonucunu doğuracak şekilde çıkardıkları 01/04/2005 tarihli Genelge ile davalı Birlik ile personel istihdamı alanındaki müşterek çalışmanın fiilen son bulmasına bizzat kendi eylemleri ile sebebiyet verdikleri bu nedenle davacı birliklerin müşterek kadrolarına dönüştürülen müşterek personelin 01/04/2005 tarihinden sonra İş Kanunu ve İş Sözleşmelerine göre doğmuş ve doğacak olan alacaklarından davalı Birliğin sorumlu tutulamayacağı dolayısıyla davacı Birliklerin bu tarihten sonra fazladan personel istihdam etmelerinden dolayı davalıdan herhangi bir tazminat talep etmelerinin mükün olmadığı ancak 01/04/2005 tarihinden önce taraflar arasında Personel Yönetmeliğinde belirtilen esaslara göre personel istihdamı konusunda yürütülen müşterek çalışmanın varlığını koruduğu dolayısıyla 01/04/2005 tarihinden önce doğan işçilik alacaklarını … ortaklığındaki davalının katılım payını teşkil eden %13,33 oranında karşılamakla yükümlü olduğu, sözleşmeli personelin iş sözleşmelerinin 01/04/2005 tarihinden sonraki tarihlerde sona ermiş olduğu dikkate alındığında söz konusu personelin iş sözleşmesinin sona ermesi ile birlikte 4857 Sayılı İş Kanunundan doğan ya da doğması muhtemel olan işçilik alacaklarının 01/04/2005 tarihinden önce meydana gelmesinin söz konusu olamayacağı ve sözleşmeli statüde görev yapan personele davacı birlikler tarafından yapılan 39.093,28TL tutarındaki ödemenin 01/04/2005 tarihinden sonra doğan işçilik alacakları ile ilgili olduğu ve bu nedenle söz konusu ödemelerden davalının payına düşen 5.675,01TL’lik kısmından davalının sorumlu tutulamayacağı ancak söz konusu personelin 01/04/2005 tarihinden önceki dönemlerde hak edilen yıllık ücretli izin haklarının davacı ve davalı birlikler arasında müşterek çalışma esası kapsamında kabul edilmesi ve dolayısıyla payları oranında paylaştırılması gerektiği ve davacı birlikler tarafından müşterek personele ödediği yıllık izin ücretleri tutarından davalı birliğin %13,33 oranında payına isabet eden 36.558,67TL olduğu, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde davacıların yıllık ücretli izin alacağı ile ilgili talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 32.748,82 TL ile sınırladığı ve davacı tarafça yargılama sürecinde ıslah talebinde de bulunulmadığı, dosya kapsamında yer alan 16.12.2005 tarihli ihtarname içeriği incelendiğinde, davacıların dava konusu ettikleri alacağın ödenmesine ilişkin olarak davalı tarafa 31.12.2005 tarihine kadar süre verdikleri sabit olmakla, davalının bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla HMK’nun 26.maddesine göre taleple bağlılık kuralı gereği davanın kısmen kabulüne tarafların 01/04/2005 tarihinden önceki müşterek personellerine ilişkin yıllık ücretli izin haklarından davacıların ödediği ve davalı birliğin %13,33 oranındaki payına isabet eden 32.748,82 TL’nin temerrüt tarihi olan 31.12.2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Tarafların 01/04/2005 tarihinden önceki müşterek personellerine ilişkin yıllık ücretli izin haklarından davacıların ödediği ve davalı birliğin %13,33 oranındaki payına isabet eden 32.748,82 TL’nin temerrüt tarihi olan 31.12.2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gereken 2.237,07 TL harçtan peşin alınan 1.606,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 630,17 TL harcın davalıdan alınmasına ancak davalı tarafça 12/09/2014 tarihinde 890,45 TL harç yatırıldığı anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça fazla ödenen 260,27‬-TL harcın istem halinde davalıya iadesine, ‬
Davacı tarafça yapılan 12,20 TL başvuru harcı, 1.606,90-TL peşin harç, 1.467,5‬0-TL tebligat, posta gideri,tanık ücreti ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.086,6‬0-TL’nin davanın kabul oranı nazara alınarak 849,12- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.912,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 12.016,14 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.08/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza