Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/504 E. 2022/1163 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/504
KARAR NO : 2022/1163
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ :05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllar önce ekonomik durumunun kötü olmasından dolayı davalıdan toplamda 10.000-TL’ye gelecek miktarda borç para aldığını, karşılığında 10.000-TL’lik senet imzaladığını, müvekkilinin aldığı borçları parça parça davalıya ödediği halde borcunun hiç bitmediğini, senedin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin senedi alabilmek için emekli olunca kıdem tazminatından davalıya ödeme yapacağını bildirdiğini, ancak davalının senedin zaman aşımına uğradığından bahisle müvekkiline senedi yenilemek için üzerine faiz miktarını da ekleyerek 35.000-TL bedelli başka bir senet imzalattığını, müvekkili tarafından 10.000-TL’lik borç için 2009 yılında emekli olduğunda 5.000-TL, 02/04/2018 tarihinde 20.000-TL, 11/06/2018 tarihinde 10.000-TL, davalının memleketine gitmesi gereken bir durumda da 5.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL para ödemesi yaptığını, ancak müvekkilinin davalı tarafından oyalandığını ve senedin verilmediğini, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmamasına rağmen davalı tarafın 35.000-TL’lik senet için İzmir 21.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe itirazları üzerine takibin durduğunu, davalı yanın itirazın kaldırılması davası açtığını, İzmir 7.İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile yaptıkları itirazlarının kaldırılmasına karar verildiğini beyanla davanın kabulü ile davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan İzmir 21.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu borç nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, İzmir 21.İcraMüdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz üzerine itirazın kaldırılması davasının görüldüğü İzmir 7.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacının iddiasının yerine olmadığı ve iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile reddedildiğini takibe konu kambiyo senedi vasfındaki belgeyi ödediğine ilişkin senetle aynı miktarda belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, davacının tanık dinletme talebine muvafakat etmediklerini beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
GÖREVSİZLİK KARARI : Davacı tarafça davanın İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, Mahkeme tarafından 07.04.2020 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 72 inci maddesi kapsamında kısmen kabulü ile takip konusu 45.053,15 TL tutar üzerinden % 15 oranında yatırılacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbirin uygulanmasına, takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine karar verildiği, ancak davacı vekili tarafından teminat yatırılmadığından icra müdürlüğüne yazı yazılmadığı görülmüş, daha sonra İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 07/07/2020 tarihinde … Karar ile görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, verilen kararın 09/09/2020 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Ödeme makbuzları, banka kayıtları, İzmir 21.İcra Müdürlüğünün … E.icra dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık beyanları ve yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyasına dayandığı görülmüştür.
İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 17.11.2015 tanzim tarihli 06.01.2016 vade tarihli, 35.000,00 TL bedelli bono ile 20.12.2015 tanzim tarihli 10.02.2016 vade tarihli 1.700,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 35.000,00 TL asıl alacak, 7.980,00 TL işlemiş faiz, 1.700,00 TL asıl alacak ve 373,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.053,15 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 31.07.2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu 06.08.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile özetle takibe konu 35.000,00TL bedelli senedin baskı yapılarak borçluya imzalatıldığını, taraflar arasında 35.000,00TL tutarında olacak herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, takibe konu 1.700,00 TL bedelli senedi borçlunun imzalamadığını, borçlunun alacaklı tarafa 02.04.2018 tarihinde alacaklının Ziraat Bankasındaki hesabına 20.000,00TL gönderdiğini, ardından 11.06.2018 tarihinde 10.000,00 TL daha ödediğini, alacaklı tarafa herhangi bir borcun olmadığını, takibe konu edilen belgelerin kambiyo vasfının da bulunmadığını belirterek borca,faizie,faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile 35.000,00 TL senet alacağı aslı ve 7.980,00TL işlemiş faiz alacağı üzerinden davalının itirazının kaldırılmasına, takibin devamına karar verildiği görülmüştür.
Davacı tanıkları dinlenmiş,
Davacı tanığı … beyanında ; “Ben davacının 38 yıllık arkadaşıyım. 2018 yılının 6.ayında davacı ile birlikte iken davacı, İş bankasının Çankaya’daki Yenigün şubesine para çekeceğini söyleyerek gitti. Bankadan 10.000 TL parayı çekti, poşete sarılı vaziyette yanıma geldi. Borcu olan şahsa ödeme yapacağını söyledi. Benim de onun yanında olmamı istedi. Bunun üzerine ikimiz birlikte davalının bulunduğu Ziraat Bankası Basmane Şubesi’nin olduğu yere gittik burada davacı benim gözümün önünde davalıya elden çektiği 10.000 TL ‘yi verdi ve senedi istedi. Davalı ise senedi evde unuttuğunu daha sonra vereceğini, uzun süredir dostlukları olduğundan bana güvenmiyor musun dedi, ardından davalı 10.000 TL’yi alarak Ziraat Bankası Basmane şubesine girdi burada parayı kendi hesabına yada başka bir hesaba yatırıp yatırmadığın bilmiyorum. Davacı bana davalıdan borç para aldığını ancak ödeyip ödeyip bir türlü bitiremediğini, davalının bu borcu ailesine söyleyeceğini belirterek kendisini sık sık tehdit ettiğini söyledi, ben davalının baskı yaparak davacıya 35.000 TL bedelli bonoyu imzalattığını görmedim. Benim olayla ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda “ben davacının davalıdan toplamda ne kadar borç para aldığını bilmiyorum ancak ödeme yaptığı halde sürekli borcunun bitmediğini bana söylemişti” şeklinde beyanda bulunduğu, yine davalı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda “ben davacının eşine boşanma davası açtığını duymadım. Ailevi problemleri olduğuna da şahit olmadım ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tanığı … beyanında ; “ben davacının eşiyim. Davacı faiz karşılığı davalıdan para almış ve senet vermiş. Daha sonra davacı 20.000 TL’yi banka yoluyla davalıya ödedi. 5.000 TL de davalının ailesine elden verdi ayrıca 10.000 TL’de eşim bizzat davalıya elden ödeme yapmış, buna rağmen davalı taraf senedi iade etmedi. Eşimden duyduğum kadarıyla davalı taraf eşime baskı yapmış borcun olduğunu ailene söylerim diyerek 35.000 TL bedelli senet imzalatmış. 35.000 TL bedelli senet de davacıya iade edilmedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilin” davalının davacıyı arayıp senet imzalayacaksın dediği sırada tanığın orada olup olmadığının sorulmasını talep ederiz ayrıca tanıktan davacının davalıdan aldığı borç paranın ne kadar olduğu ve bugüne kadar toplamda ne kadar ödediğinin sorulmasını” talep etmesi üzerine tanığın “davalı eşimi arayıp senet imzalayacaksın dediği sırada ben davacının yanındaydım ve bunu bizzat duydum, eşim davalıdan peyder pey para almış alınan paraların toplamı en fazla 10.000 TL eder ancak eşim bundan çok fazla daha miktarda 35.000 TL civarında ödeme yaptı” şeklinde beyanda bulunduğu, Davalı vekilinin ” tanıktan davalının davacıyı telefonla aradığını iddia ettiği tarihin tam olarak hangi tarih olduğunu sorulmasını” talep etmesi üzerine tanığın “davalı davacıyı 2018 yılında aradı ancak tam tarihini hatırlayamıyorum ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafından dosyaya sunulan Türkiye İş Bankası’na ait dekontlar Türkiye İş bankasına gönderilerek davacı tarafından bu dekontlar kapsamında davalıya yapılan ödeme olup olmadığının sorulduğu, gelen cevapta davacının davalıya 02.04.2018 tarihinde 20.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Ziraat Bankası Basmane-1 Şubesine müzekkere yazılarak, davalının İBAN … nolu hesabına 06/02/2018 tarihinde 10.000 TL para yatırılıp yatırılmadığının sorulduğu, verilen 04/10/2021 tarihli cevabi yazıda Basmane/İzmir Şubesine hesaplar arası yapılan araştırma neticesinde belirtilen iban numarasına yatırılan 10.000 TL tutarlı herhangi bir işleme rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Ziraat Bankası Basmane Şubesine yeniden müzekkere yazılarak, davalı …’ın TR… ıban nolu hesabına 11/06/2018 tarihinde ATM’den ne kadar para yatırıldığı, yatırılmış ise buna ilişkin tüm dökümanın saatlerini de gösterecek şekilde bilgi, belge ve kayıtların tekrar istenildiği, banka tarafından verilen 20/12/2021 tarihli cevabi yazıda; … ‘ın şubelerinin TR… numaralı hesabında 11/06/2018 tarihinde ATM’den yapmış olduğu para yatırma işlemlerine ilişkin dekontların ve hesap ekstresinin gönderildiği görülmüştür.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma Nolu dosyasının incelendiğinde; bedelsiz senedi kullanma suçundan yürütülen müştekisi … şüphelisi … olan soruşturma kapsamında müşteki ile şüpheli arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve şüphelinin bedelsiz senedi takibe koyma kastı ile hareket ettiği yönünde kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil mevcut olmadığından bahisle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair 01/11/2021 tarihinde karar verildiği, KYOK kararına itiraz edilmesi üzerine İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğundan; davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmayacakları konusunda beyanda bulunması ve yemin deliline dayanacak iseler yemin metnini hazırlayıp sunmaları için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça yemin metninin sunulduğu, davalıya “Davalıya yemin edeceği konu …’in kendisine olan borcu sebebiyle 2009 yılında … emekli olduğunda kendisinden 5.000,00 TL tutarındaki parayı almadığına, teyzesi vefat ettiğinde memlekete giderken …’den söz konusu borca ilişkin 5.000,00 TL tutarında parayı elden almadığına, kendisine halen borcu bulunduğuna, toplamda 10.000,00 TL tutarında elden verildiği iddia edilen paraları hiçbir surette almadığına bu paraların kendisine ödenmediğine” ilişkin yemin edeceğine dair yemin metninin tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı … 06/12/2022 tarihli duruşmada “…’den 2009 yılında … emekli olduğunda kendisinden 5000,00 TL tutarındaki parayı almadığıma, teyzem vefat ettiğinde memlekete giderken …’den söz konusu borca ilişkin 5.000,00 TL tutarındaki parayı elden almadığıma, kendisinin halen borcu bulunduğuna, toplamda 10.000,00 TL tutarında elden verildiği iddia edilen paraları hiçbir surette almadığıma bu paraların bana ödenmediğine dair yemin ederim” şeklinde yemine eda ettiği, davalıdan yemininde ısrar edip etmediği sorulduğunda ” Israr ediyorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davacı taraf, davalıdan borç olarak aldığı 10.000,00TL’ye denk gelecek para için davalının kendisine 10.000,00 TL’lik senet imzalattığını, davalıya senet bedelinin ödendiğini ancak davalının senedi iade etmediğini, davalıdan senedi alabilmek için istediği faizin ödeneceğinin belirtmesi üzerine bu kez davalının faiz ekleyerek 17/11/2015 tanzim 06.01.2016 ödeme tarihli 35.000,00TL bedelli senedi baskı yaparak kendisine imzalattığını, davalı ile arasında 35.000,00TL tutarında olacak herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, davacıya peyderpey toplamda 40.000,00 TL ödeme yaptığı halde davalının bedelsiz kalan senedi takibe koyduğunu iddia ettiği,
Davalı taraf ise davacının sunduğu ödeme belgelerinin davacının iddiasını kanıtlar nitelikte olmadığını, davacının İİK 169 maddesi uyarınca borcun olmadığını itfa veya ihmal edildiğini takibe konu kambiyo senedi vasfındaki belgeyi ödediğine ilişkin senetle aynı miktarda belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, İzmir 7.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacının iddiasının yerine olmadığı ve iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile reddedildiğini savunduğu görülmüştür.
Davacının, davalının faiz ekleyerek 17/11/2015 tanzim 06.01.2016 ödeme tarihli 35.000,00TL bedelli senedi baskı yaparak imzalattığı iddiası yönünden davacı tanıklarının dinlendiği, dinlenen davacı tanıklarının senedin baskı altında davacıya imzalatıldığına dair bilgi ve görgüleri olmadığı, davacının şikayeti üzerine başlatılan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği , tüm dosya kapsamında da davacının dava ve takibe konu 17/11/2015 tanzim 06.01.2016 ödeme tarihli 35.000,00TL bedelli senedi baskı yaparak davacıya imzalattığı iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Davacının dava ve takibe konu senet mukabilinde davalı tarafa 2009 yılında emekli olduğunda elden 5.000-TL, davalının teyzesi vefat ettiğinde memleketine giderken elden 5.000-TL ödediğini, yine 02/04/2018 tarihinde Türkiye İş Bankası aracılığıyla 20.000-TL ödediğini, ayrıca 11/06/2018 tarihinde elden 10.000-TL ödediğini ve davalının elden ödenen 10.000,00TL’yi aynı gün kendi bankası olan Ziraat Bankası hesabına yatırdığını bu şekilde davalıya toplam 40.000-TL ödeme yaptığı iddiasında bulunduğu, Türkiye İş Bankası’ndan gelen yazı cevabına göre 02.04.2018 tarihinde davacının davalıya 20.000-TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, Yargıtay 19.HD’nin 2013/16483 Esas ve 2014/1014 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere, kural olarak havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı, davacının delil olarak dayandığı bu havale dekontunda başka amaçla ödeme yapıldığına dair şerh bulunmadığı ve havale tarihi dava konusu senedin tanzim ve vade tarihinden sonra olduğundan bu havalenin dava konusu senede yönelik bir ödemeyi içerdiğine dair karine mevcut olduğu, bu karinenin aksini ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davalının karinenin aksini ispatlayamadığından bu ödemenin dava konusu senede yönelik yapıldığının davacı tarafça ispatlandığı, davacı tarafça 11/06/2018 tarihinde davalıya elden 10.000-TL ödediğini ve davalının elden ödenen 10.000,00TL’yi aynı gün kendi bankası olan Ziraat Bankası hesabına yatırdığını iddia etmiş ise de, davacının Ziraaat Bankası’ndaki hesabına yatırdığı 10.000,00TL’nin davacı tarafça davalıya ödenen para olduğuna dair davacı tarafça belge sunulamadığı gibi aynı gün davacının hesabına 10.000,00 TL para yatırması da bu paranın davacı tarafından ödendiğinin ispatı olamayacağından davacının bu ödeme iddiasını ispatlayamadığı, davacı tarafça davalı tarafa 2009 yılında emekli olduğunda elden 5.000-TL ve davalının teyzesi vefat ettiğinde memleketine giderken elden 5.000-TL ödediğini iddia etmiş ise de, ödemelere ilişkin belge sunmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığından yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davacının elden ödenen miktarlar yönünden davalıya yemin teklifinde bulunması üzerine davalının Mahkememiz huzurunda yemini eda ettiği, böylece tüm dosya kapsamından davacının İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan 17/11/2015 keşide tarihli, 06/01/2016 vadeli, 35.000,00 TL bedelli lehtarı …, keşidecisi … olan bono nedeniyle davalıya 20.000,00 TL ödeme yaptığını ispatladığından bu miktar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, diğer ödemeler ispatlanamadığından fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilmiş bir tedbir kararı bulunmayıp davalının alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacının İzmir 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan 17/11/2015 keşide tarihli, 06/01/2016 vadeli, 35.000,00 TL bedelli lehtarı …, keşidecisi … olan bono nedeniyle davalıya 20.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.366,20‬-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 597,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 768,48‬-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 6,40 TL vekalet suret harcı, 247,00-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 253,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 144,8‬0 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 44,40 TL başvurma harcı, 597,72 TL peşin harç olmak üzere toplam 786,92‬ TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava kısmen reddedildiğinden, davalı tarafın yaptığı 5,50 TL yargılama giderinden davanın red oranı nazara alınarak 2,35 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip

Hakim

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.