Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/493 E. 2021/601 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/493
KARAR NO : 2021/601

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2015
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …. vekilinin ihtiyati haciz talepli 02.03.2015 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilinin Antalya ili, … İlçesi … mevkiinde bulunan “…” isimli turizm konaklamasının işletmecisi olduğunu, işletmede bulunan otele elektrik temin edilmek üzere davalı … ile anlaşılmasıyla … abone numarasıyla 2014 Haziran ayından itibaren elektrik kullanmaya başladıklarını, davalının müvekkiline 30.06.2013- 31.12.2014 tarihleri arasında 14 adet fatura düzenleyip gönderdiğini, fatura bedellerinin süresinde davalının banka hesabına ödendiğini, davalı şirketin elektrik tüketim bedeline ek olarak, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli adı altında müvekkilden haksız bedeller tahsil ettiğini, Anayasanın 73. maddesinde yer alan vergi kapsamına girmeyen mali yükümlülüklerin ancak kanunla düzenlenmesi gerektiği halde davalı kurumun aktif tüketim bedeli dışında kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli adı altında başka mali yük ve külfet getirilmesinin bu hükme aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 28.09.1995 tarih 1995/24-52 E-K sayılı kararında da bu yönde hükmettiğini, Anayasada gösterilen çerçeve ile bağdaşmayacak sosyal hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, kanun önünde eşitlik gibi ilkelere aykırı işlem yapılmasının Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca HGK nın 21.05.2014 tarih 2013/7-2454 E. 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay … HD nin kökleşmiş kararlarında da kayıp kaçak bedelinin abonelerden tahsil edilmesinin hukuk devleti adalet düşüncesine aykırı olduğunun belirtildiği, davalı şirketin 3093 sy TRT Gelirler Yasasının m. 4/C bendi uyarınca % 2 oranında TRT Payını dikkate alması gerektiği, ancak bu payın hesabında kayıp kaçak bedelinin matraha dahil edilmemesinin gerektiği, TRT payı tahsil edilirken kayıp kaçak bedelinin matrahtan çıkarılması ve % 2 lik payın buna göre hesaplanması gerektiği halde bu kısmın matraha eklendiğini, Mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesinde davalının müvekkilden haksız talep ettiği kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, bu konuda teknik inceleme gerektirip, davalının kayıtlarına ulaşmaları mümkün olmadığından bilirkişi incelemesiyle fazla miktarın tespit edilebileceğini, davalı kurumun haksız tahsil ettikleri paraları iade edemez hale geldiğinden borç ödemekten aciz halde bulunduğu, bu nedenle bütün menkul gayrimenkul hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını ve alacaklının reeskont avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsilini talep ederek 103.389,97 TL kayıp kaçak bedeli, 73.105,63 TL dağıtım bedeli, 23.304,39 TL iletim bedeli, 38,15 TL sayaç okuma bedeli ve 1.000 TL fazladan tahsil edilen TRT payı olmak üzere, 200.838,14 TL üzerinden dava açmıştır.
Davalı … vekilinin 26.05.2015 tarihli cevap dilekçesinde; dava şirketin 01.06.2014-01.03.2015 tarihleri arasında elektrik enerjisinin müvekkili şirketçe tedarik edildiğini, 01.06.2014 tarihli protokole göre davacının 01.01.2013 tarihinde diğer enerji şirketleri olana … A.Ş. ile yaptıkları sözleşme koşullarının uygulanacağının kararlaştırıldığını, faturaların kapsamında bulunan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli gibi bedellerin mevzuat gereği zorunlu olarak tahsil edilmesinin gerektiği, 6446 Enerji Piyasası Kanununun tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi başlıklı 17. maddesine göre “(1) Bu Kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından, Kurul tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre hazırlanır ve onaylanmak üzere Kuruma sunulur. Kurul, mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi hâlinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler Kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamakla yükümlüdür.” hükmü ile birlikte yasanın 3/(1 )z fıkrası (ff )bendi “Tarife: Elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin iletimi, dağıtımı ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemeleri” ile yine yasanın m. 5/4f c bendinde yer alan ” c) Bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak son kaynak tedariği kapsamında ve/veya serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye ve bu fiyatlarda enflasyon dâhil ihtiyaç duyulacak diğer ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaya dair yöntemler ve bunların denetlenmesine dair hükümler” kurum tarafında yönetmelikle düzenleneceğinin belirtildiğini, Enerji Piyasasındaki Tarifenin belirlenmesinde kuruma kanunla verilmiş bir yetki ve zorunluluk olduğunu, tarifenin uygulanmasının lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceğini, bu nedenle kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli gibi bedellerin değiştirme yetkisinin bulunmadığını, faturalarda yer aldığını, fiyatlandırma tablosunun EPDK nın tespit ettiği şekilde yapıldığını, kayıp kaçak bedellerinin …’a verildiği, bu nedenle davanın … AŞ’ye ihbar edilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 01.06.2015 tarihli replik dilekçesinde; davalının beyanlarının yerinde olmadığını, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedellerinin, AY m. 73 gereğince yasa ile düzenlenmesi gerektiğini, müvekkilinin davanın hazırladığı matbu sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmeyi değiştirme imkânının bulunmadığını, sözleşmede belirtilen hükümlerin kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedellerini ihtiva etse bile değiştiremeyeceğini, TBY m. 20 uyarınca genel işlem şartı niteliğindeki bu şartların yazılmamış sayılması gerektiğini, ayrıca TTK m. 55/f. de yer aldığı üzere bu hükümlerin dürüstlük kurallarına aykırı olması nedeniyle geçersiz kabul edilmesi gerektiği, ayrıca davalının tedarikçi olmasının sözleşmeye etkisi olmadığını, bu nedenle kayıp kaçak bedeli ve diğer haksız alınan bedellerin davalı gibi tedarikçilerin tümünden tahsilinin imkânı bulunduğunu, belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İhbar olunan … AŞ vekilinin 28.08.2015 tarihli dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açamayacağını, davanın zamanaşımı ile reddinin gerektiğini, tahsil edilen bedellerin EPDK tarafından belirlendiğini ve bunlara uyulmasının zorunlu olduğunu, bu nedenle tasarruf edilemeyecek konu hakkında müvekkilinin sorumlu olamayacağını, EPDK ya karşı tarifelerin iptali için idari yargıda dava açılması gerektiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; Elektrik aboneliği sözleşmesinden doğan ve haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedellerinin ve TRT katkı payından doğan davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Abone kayıtları, faturalar, defter ve kayıtlar ve bilirkişi incelemesi
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişiler … ve …’dan alınan 16.02.2016 tarihli raporda; davacının Antalya’da faaliyet gösteren işletmesine İzmir’de bulunan davalıya ait … AŞ nin tesislerinden elektrik tedarik edilmesi için taraflar arasında 01.01.2013 tarihli Elektrik Enerjisi Tedarik Ve Satış Sözleşmesi imzalandığı, davacının satın aldığı elektrik’in …’a ait iletim haklarıyla Antalya’ya ulaştırılarak bu bölgede görevli … AŞ ye ait dağıtım şebekesi kullanılarak davacıya ulaştırıldığı, sözleşmenin ticarethane abone grubu üzerinden düzenlendiği, davacıya aktif enerji satış fiyatına %21 indirimle enerji satmayı taahhüt ettiği, sözleşmenin enerji birim fiyatı başlıklı 4. maddesinde fiyata, enerji fonu, TRT fonu, BTV, sistem kullanım bedeli (iletim bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, kayıp kaçak bedeli) eklenmesiyle oluşan matraha KDV ekleneceği hükmünün bulunduğu, dağıtım şebekelerinde enerjinin abonelere kadar ulaştırılması sırasında bir miktar teknik kayıp oluştuğunu, ancak oluşan kaybın kabul edilebilir sınırı geçmemesi gerektiği, düzenli olarak yatırım yapılarak şebekenin standarda uygun tutulması gerektiği, kaçak elektrik konusunda Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; kaçak elektrik bedelinin ilk kullanım halinde %50, tekrarlayan kullanımlarda ise %100 zamlı olarak tahsil edileceğinin belirtildiği, 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu m. 1, 4, 5, 12, 13 göre; kayıp kaçak bedeli tarifesi adı altında bir tarife bulunmadığı, kayıp kaçak bedeli konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/7-2154 Esas 2014/679 Karar tarihli kararında kayıp kaçağı bedellerinin diğer abonelere yansıtılmasının hukuk devleti ve adalet düşüncesiyle bağdaşmadığının belirtildiği, davacının talep ettiği 2013 yılı Haziran-Aralık ayları ile 2014 yılı Haziran-Aralık ayları arasındaki dönemi talep ettiği, 2013 yılı Ocak-Mayıs dönemi ile 2014 yılı Ocak-Mayıs dönemi arasında faturalardan kesilen kayıp kaçak bedeli için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, davacının … nolu elektrik aboneliğinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli ve diğer fatura bileşenlerinin hesaplanmasıyla toplam olarak 2013/6-7-8-9-10-11-12 dönemlerinde … AŞ tarafından tahsil edilen kayıp kaçak bedeli tutarı KDV hariç 112.030,53 TL, 2014/6-7-8-9-10-11-12 dönemlerinde … AŞ tarafından tahsil edilen kayıp kaçak bedeli tutarı KDV hariç 103.389,97 TL olmak üzere toplam her iki şirket tarafından KDV hariç 215.420,50 TL kayıp kaçak bedeli, 127.015,55 TL dağıtım sistemi kullanım bedeli, 40.696,80 TL iletim sistemi kullanım bedeli ve 69,94 TL sayaç okuma bedeli fazla tahsilat yapıldığı, davacının her iki şirketten tahsil edilen kayıp kaçak bedelini iadesini talep etme hakkına sahip olduğu, ayrıca kayıp kaçak bedeli üzerinden tahsil edilen %2 TRT payının da … AŞ nin tahsil ettiği KDV hariç 2.240,61.-TL, … AŞ nin tahsil ettiği KDV hariç 2.067,80.-TL olmak üzere toplam KDV hariç 4.308,41.-TL talep etme hakkına sahip olduğu, davacının aldığı elektriği … tarafından işletilen iletim sisteminin kullanılarak … tarafından işletilen dağıtım sistemine ulaştırılması ve bu dağıtım sistemlerinden yararlanılmış olması nedeniyle dağıtım bedelini talep edemeyeceği, ayrıca sayaç okuma fatura düzenleme hizmetinden yararlanmış olması nedeniyle sayaç okuma bedeli talep edemeyeceği, daha önceden çekilmiş bir ihtarname bulunmadığından dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 29.02.2016 tarihli beyan dilekçesiyle; dava dilekçesini ıslah ederek 200.838,14 TL olan alacağını, 255.649,60 TL ıslah ederek 456.487,68.-TL ye yükseltmiş, bilirkişi raporundaki yer alan 30.06.2013-31.12.2013 ve 30.06.2014-31.12.2014 tarihleri arasındaki faturaların hesaplama yapılırken 01.06.2013-31.12.2013 tarihleri arasındaki faturaların … AŞ, 01.06.2014-31.12.2014 tarihleri arasındaki faturalarında davalı … AŞ tarafından düzenlendiği belirtilmiş ise de 01.06.2013-31.12.2013 tarihleri arasındaki faturalarında da … AŞ tarafından düzenlendiğini, bu nedenle bilirkişi raporunun bu konuda yanlış olduğunu, ayrıca dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli de talep etmekte haklı olduklarını, bu konuda bilirkişi raporunun yerinde olmadığını, alacak kalemlerinin KDV ile birlikte davalıdan tahsilinin gerektiğini, alacaklarını KDV ile ederek davalarını ıslah ettiklerini, dava konusunun ıslah edilen kısmı bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep ettiklerini belirtmiş, ıslah harcını 26.02.2012 tarihinde ikmal etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde doğrudan … AŞ’ye husumet yöneltmiş olup bu şirketten olan kayıp kaçak bedelini talep etmektedir.
Davacı dava dışı olan … AŞ ile 01.01.2013 tarihinde 31.01.2014 tarihine kadar geçerli olmak kaydıyla, bir elektrik tedarik sözleşmesi imzalamış olup, bu sözleşme kapsamında … AŞ’den talepte bulunmamaktadır.
Davacının … AŞ ile yapmış olduğu ve davalının cevap dilekçesine eklediği 01.06.2014 tarihli protokolde yer aldığı üzere … AŞ ile 01.06.2014 tarihinden başlayıp 01.03.2015 tarihine kadar devam eden 9 aylık dönemi kapsayan ve 01.01.2013 tarihli sözleşme koşullarının uygulanacağı bir sözleşme yapmıştır.
Davacı … AŞ’ye karşı herhangi bir dava açmamıştır. O halde bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere sadece 2014/6-7-8-9-10-11-12. dönemleri kapsayan alacak miktarı olan kayıp kaçak bedeli tutarı KDV hariç 103.389,97.-TL yi talep edebileceği, bunun dışında kalan gerek … ve gerekse …’ın iletim ve dağıtım sistemini kullandığından bu konuda davacıdan haksız bir kesinti yapılmadığını, dağıtım sistem bedeli, iletim sistem bedeli ile sayaç okuma bedelini talep edemeyeceği belirlenmiştir.
Bu nedenle davacının davası sadece kaçak elektrik kullanım bedeli olan 103.389,97 TL (KDV hariç), … AŞ’nin haksız yere tahsil ettiği KDV hariç 2.067,80 TL olan %2 TRT payına mahsus olduğu ve bu bedelleri talep edebileceği belirlenmiş ve fazlaya ilişkin talepleri reddedilmiştir. Buna göre; davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının davalı … AŞ ile arasında 01.06.2014 tarihli protokol kapsamında yapılan sözleşmeyle kendisinden fazla tahsil edilen KDV dahil 122.000,16 TL kayıp kaçak tutarı bedelinin dava tarihinden, yine KDV hariç (KDV nin davacı tarafça talep edilmediği de dikkate alınarak bu miktarlar sınırlı olmak kaydıyla) 2.067,80 TL olan %2 TRT payından 1.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren işleyecek (taleple bağlı kalınarak) reeskont faiziyle, geri kalan 1.067,80 TL sinin de ıslah tarihi olan 26.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek (taleple bağlı kalınarak) yasal faiziyle davalıdan tahsili davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bu karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmekle Yargıtay … HD nin … E. … K. Sayılı 04.06.2020 tarihli kararıyla bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; “…1- Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli ile PSH sayaç ödeme bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarihli ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın “Vergi Ödevi” başlıklı 73 üncü maddesindeki “…Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli uygulamasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Kararları ve tebliğleri ile belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedel ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17 nci, geçici 19 uncu ile 20 nci maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
2- Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozulmakla 30.12.2020 tarihinde bozmaya uyulmuş ve bozma kapsamında 6719 sayılı Kanun m. 26 ile 6446 sayılı EPK ya eklenen geçici m. 19 ve 20 gereğince karar tarihinde yürürlüğü girmiş olan yasa değişikliği gözetilerek kanunun yürürlülük tarihi öncesinde de geçerli olan EPDK kararlarına dayanak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedel ile ilgili mevzuatın mevcut davaya da uygulanacağından bu konuda 25.05.2021 tarihinde bilirkişi …dan ek rapor alınmıştır. Bilirkişiden bozma kapsamında mahkememizce 04.06.2016 tarih 6719 sayılı Kanun ( Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ) m. 15 ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu m. 3/1 fıkraya eklenen teknik ve teknik olmayan kayıp ile ilgili hükmü, m. 21’de yer alan ve 6446 sayılı Kanunun 17. maddesinin 1-3-4-6 fıkrasının a-ç-d ve f bentlerindeki değişiklikler ile bu maddeye eklenen 10. fıkra hükmüne göre mahkememizce sadece kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi yapılacağından bu konuda rapor alınmıştır.
25.05.2021 tarihli bu bilirkişi raporunda;
Davacı şirketin davalı … A.Ş. ile arasında 01.01.2013 tarihli elektrik aboneliği sözleşmesi bulunduğu, davacının serbest tüketici olarak Antalyada faaliyet gösteren işletmesi için enerji ihtiyacını bu sözleşme ile sağladığı, tek zamanlı sanayi perakende tarifesine göre ticarethane abone grubuna dahil olduğu, davalı … A.Ş. ile arasında sözleşmelerinin mevcut olduğu, buna göre elektrik enerjisinin üretimi yapıldıktan sonra … AŞ (…) tarafından EPDK kurumu tarafından verilen dağıtım lisansına sahip elektrik dağıtım şirketi (ihbar olunan … A.Ş. vasıtasıyla) dağıtımının yapıldığını ve tüketiciye ulaştırıldığını, 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun değerlendirilmesiyle, bu Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesinin 3/4/6-ç bendinin değiştirildiği, buna göre 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik kapsamında teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetlerin EPDK tarafından düzenleneceği ve bu tarifelerin tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağının öngörüldüğü, 6446 sayılı Kanun 17. maddesine eklenen 10. fıkrayla “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerini denetimi ile sınırlı olduğunun” belirtildiği, buna göre EPDK tarafından çıkarılan tarifeler ile tespit edilen her türlü elektrik tüketim ve dağıtım bedellerine ilişkin açılan davalarda Mahkemenin EPDK’nın çıkardığı idari düzenlemelere uygunluk değerlendirmesi yapması gerektiği, davacı şirketten tahsil edilen kayıp kaçak bedeli tutarının EPDK tarifesine göre 2013 yılı Haziran, Aralık ve 2014 yılı Haziran ve Aralık dönemlerine ait 2013/6-7-8-9-10-11 dönemlerinde ve 2014 yılı 6-7-8-9-10-11 dönemlerinde kayıp kaçak birimi fiyatı ve tarifeye göre tahsili gereken kaçak bedeli miktarının ve %2 TRT payının EPDK tarifesine uygun olduğu ve bu miktarın aşılmadığı, yine 6719 sayılı Kanun geçici 20. maddesiyle kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı, hükmünün yer aldığı, buna göre 6719 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 17.06.2016 tarihinden önce de açılmış olsa dahi icra takibi/davalar hakkında bu hükmün geçmişe etkili olacak şekilde uygulanacağı, yani 6446 sayılı Kanun m. 17/10. fıkra hükmünün derdest olan davalara da uygulanacağı belirtildiğinden davacının bu konudaki taleplerinin tarife dışında herhangi bir fatura düzenlemesi bulunmadığından reddinin gerektiği belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ve yapılan denetimlere göre; davacı şirketin davalı … tarafından düzenlenen faturalarından tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin … AŞ tarafından tahsil edilen bedellerin 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 21. maddesi kapsamında 6446 sayılı Kanunun 17. maddesinin 3/4/6-ç bendine uygun olarak düzenlendiği, yine 6446 sayılı Kanunun 17. maddesine eklenen 10. fıkra hükmüyle kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerini denetimi ile sınırlı olduğunun yer aldığı ve bu kapsamda düzenlenen faturalarında tarifedeki birim fiyat ve tutarlarla uyumsuzluk taşımadığı, tarife dışında herhangi bir bedel tahsilatının yapılmadığı, yine 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu m. 17’ye eklenen 10. fıkra hükmünün, 6719 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi hükmüne göre halen derdest olan davalarda da uygulanacağı gözetildiğinden derdest davamızda da bu hükmün uygulanması yerinde görülmüştür. Sonuç olarak davacının talebinin davalı … AŞ’nin EPDK tarafından düzenlenen tarifelere uygun olması ve bu tarifeler dışında herhangi bir bedel tahsil edilmediği gözetildiğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava açtığı sırada talebinin 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesinde değişiklik yapılmadan önce yürürlükte olan mevzuat ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/7-2154 Esas – 2014/679 Karar sayılı 21.05.2014 tarihli kararı kapsamında değerlendirildiğinde haklı bir talep olduğu ve buna göre davacının muhtemel yargılama sonucunda haklı çıkması ve kayıp kaçak bedelini tahsil etmesi söz konusu olacağından yapılan kanun değişikliğinin davacının davasını açmakta haksız ve kötü niyetli olmadığı ancak kanun değişikliği nedeniyle davasının reddinin gerektiği tespit edildiğinden bu kapsamda HMK m. 326’ya göre davası haksız olduğu gerekçesiyle reddedilen tarafın yargılama giderlerinde sorumlu olması gerektiği halde mevcut durumda davacı aleyhine hüküm verilmiş olmasına rağmen talep edilen bedel kapsamında davalı vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Ancak diğer yapılan yargılama giderleri, dava reddedildiğinden davacının üzerine bırakılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının açmış olduğu davanın şartları gerçekleşmediğinden reddine,
Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,20 TL harcın dava açılırken yatırılan 3.429,82 TL peşin harç ile 4.367,14 TL ıslah harcının mahsubu ile fazla alınan 7.737,76‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Yasa değişikliği nedeniyle davacı vekili ve davalı vekili lehine HMK m. 326’ya göre vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır