Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2022/850 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/485
KARAR NO : 2022/850

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle açılan davada her iki tarafın da tacir niteliği olması sebebiyle görev yönünden Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin kendi adına kayıtlı ……. Nakliyat ünvanlı bir şahıs işletmesine sahip olduğunu ve nakliyecilik işi ile uğraştığını, müvekkilinin davalı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin mallarının taşımacılığını yaptığını, her nakliyat için fatura kestiğini, davalı şirketin ise müvekkilinin hak edişlerini dönem dönem ödediğini, ancak davalının ödeme günlerini aksattığı ve geciktirmekte iken hiç ödeme yapmamaya başladığını, müvekkilini oyalama yolunu seçtiğini ve ödeme yapmayacağını beyan ettiği, bunun üzerine taraflarınca bakiye cari hesap üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı şirket tarafından bu icra takibine taraflar arasında tutulan ticari defter kayıtlarında mutabakat sağlanamadığından ve yargılama gerektiği sebepleri ile itiraz edildiğini, müvekkilinin davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki süresince davalı şirkete pek çok taşımacılık hizmeti verdiğini ancak davalı şirketin ödemelerini geciktirdiğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu nakliye hizmetine ilişkin her türlü faturanın zamanında ve usulüne uygun olarak kesildiğini, ancak davalı şirket tarafından ödemeler aksatıldığı gibi son olarak 50.861-TL’nin ödeneceğinin söylendiği tarihlerde ödenmediğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, açıklanan sebeplerle davalı tarafça Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket aleyhine açılan dava ile ilgili müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonunda gerçeğin ortaya çıkacağını, icra takibine itiraz ettiklerini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların haksız ve gerçek dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte süresi içinde hukuki yararlar yokluğu, dava şartı, yetki, görev, husumet, zamanaşımı ilk itirazlarının tekrar ettiklerini, bu nedenlerle açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; davacı adına kayıtlı Ege V.D………Vergi Numaralı ……. – … Nakliyat unvanlı şirket evrakları, ticari defter kayıtları, borca dayanak faturalar, cari hesap kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin yasal delillerine. dayandığı görülmüştür.Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; taraf ticari defter ve kayıtları, Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … Gıda ve Tarım Ürn.San.Tic.A.Ş. aleyhine faturaya dayalı cari hesaba dayalı olarak 50.861,00-TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21.07.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 22.07.2020 tarihli itiraz dilekçesinde müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile alacak iddiası hakkında mutabakat sağlanamaması nedeniyle talep edilen alacak iddiası kabul edilmediği, açıklanan nedenlerle takibe, borca, faize, ferilerine ve en geniş anlamda icra takibine yasal süresi içinde itiraz ettiği, itiraz üzerine icra takibin durduğu görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının şahıs firmasının ticaret sicilde kayıtlı ve faal olduğu görülmüştür.
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, tarafların defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yatrılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, takip konusu faturaların tarafların defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bu faturalar nedeniyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan ödeme bulunup bulunmadığı, faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiğine ilişkin tarafların ticari defterlerinde bir kayıt bulunup bulunmadığı hususlarında dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda uzman SMMM bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 02/04/2021 tarihli düzenlenen raporda ; Yapılan incelemeler sonucunda, davacı …’ın 2019 yılına ait yasal defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kapanış onayının bulunmadığı, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu, davacı …’ın 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kapanış onay süresinin henüz gelmemiş olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu, davacının yasal defterlerine göre, davalı … Gıda ve Tarım Ürn.San.Tic.A.Ş.’nin 17.07.2020 icra takip tarihi itibari ile 50.861-TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu, Mahkeme tarafından davacı yasal defterlerinin doğru olduğuna ve icra takibine konu üç adet fatura muhteviyatı nakliye hizmetinin davalıya verildiğine karar verilmesi durumunda davacı …’ın işbu davaya esas Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden davalı … Gıda ve Tarım Ürn.San.Tic.A.Ş.’nden 17.07.2020 icra takip tarihi itibari ile 50.861-TL tutarında asıl alacak talep edebileceği rapor edilmiştir.
Dosyaya temin edilen davalıya ait BA formları değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınması hususunda dosya yeniden bilirkişi … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/11/2021 tarihli ek raporda; Sayın Mahkemenin 26.10.2021 tarihli görevlendirmesi çerçevesinde davalıya ait BA formları dikkate alınarak dava dosyası üzerinde yapılan ek incelemeler sonucunda, kök raporda ayrıntısı ile belirtilen ve davacı … tarafından 2019-2020 yılında davalı adına düzenlenmiş bulunan kdv dahil 700.861-TL tutarındaki 23 adet faturadan; 696.141-TL tutarındaki 22 adedinin BA bildirim formuna tabi olduğu ve tamamının davalı yanca ilgili dönemlerde BA bildirim formları ile beyan edilmiş olduğu, 4.720-TL tutarındaki bir adet faturanın ise B formu bildirimine tabi olmaması sebebi ile davalı kabulünde olup olmadığının BA bildirim formları ile tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı, davacı yasal defterlerine göre, davalı … Gıda ve Tarım Ürn.San.Tic.A.Ş.’nin 17.7.2020 icra takip tarihi itibari ile 50.861-TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu rapor edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yeri bildirdiği, Mahkememizce davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak, davalıya ait ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yaptırılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, takip konusu faturaların defterlerde kayıtlı olup olmadığı, bu faturalar nedeniyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan ödeme bulunup bulunmadığı, faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiğine ilişkin tarafların ticari defterlerinde bir kayıt bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmesi için SMMM bilirkişisi …’e dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 24/08/2022 tarihli ön raporda ; davalı şirket vekili ile yapılan pek çok görüşme neticesinde inceleme için yasal defterlerini sunmaması sebebiyle dosyaya rapor düzenlenemediği bildirilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; faturaya dayalı cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce davacı gerçek kişi yönünden tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu ve İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünde şahıs işletmesinin kayıtlı olduğu tespit edildiğinden tacir sıfatını haiz olduğu, davalı tarafın ise TTK’da sayılan şirketler arasında yer aldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmış ve davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından yetki itirazında bulunulduğu ancak yetki itirazında yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunu belirtilmediğinden HMK’nın 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının dikkate alınmamasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Tacir olan davacı tarafından davalıya nakliye hizmeti sunması nedeniyle cari hesaptan kaynaklanan bakiye 50.861,00 TL alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ise defter ve kayıtların incelenmesi sonunda mutabakat tesis edilmediğinden bahisle icra takibine itiraz ettiği, davalı tarafından ticari defter ve kayıtların bulunduğu yeri bildirdiği, ancak bilirkişi incelemesi için bilirkişiye sunmadığından davalının ticari defterlerini ibraz etmekten kaçınmış sayıldığı, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 02.04.2021 tarihli kök rapor ve 01.11.2021 tarihli ek raporun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, söz konusu raporlara göre davacının davalıya aralarındaki ticari ilişki kapsamında 23 adet fatura düzenlediği, tüm faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının alacağının 50.861,00 TL olduğu, davalının davacı tarafça düzenlenen 22 adet faturayı ilgili dönemlerde BA bildirim formları ile vergi dairesine beyan ettiği, 4.720-TL tutarındaki bir adet faturayı ise BA formu bildirimine tabi olmaması sebebi ile bildirim yapmadığının belirtildiği, davalının 22 adet faturanın alındığını bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmesinin bu faturalara konu hizmeti aldığına karine teşkil ettiği; 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu, davacının alacağının varlığını ticari defterleri ve BA formları ile ispatladığından davacının aralarında ticari ilişki bulunan davalıdan alacağını talep etmekte haklı olduğu, alacağın zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla davalının davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığına yönelik itirazı, husumet itirazı ve zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiş ve davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 50.861,00 TL asıl alacak için iptaline karar verilmiş, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, Torbalı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile, 50.861,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 10.172,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.474,31-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 614,27-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.860,04-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 614,27-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 970,75-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.647,22-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı… 04/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza