Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/44 E. 2022/1043 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/44
KARAR NO : 2022/1043

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında, 15.05.2019 başlangıç tarihli ‘’… Mah…. Sk.No:… Çeşme/İzmir’’ adresindeki … Hotel olarak bilinen otel müştemilatında animasyon faaliyetlerinin sağlanması konusunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin animasyon hizmetleri sunmak üzere, personellerini hazır ettiğini ve gerekli ekipmanları sağladığını ancak davalı şirketin hizmet sunan personeline kalacak yer sağlamaması ve konaklama giderlerini müvekkilince karşılanması, uyarılarının da dikkate alınmaması ve hiçbir yetkiliye ulaşamamaları sebebiyle 02.06.2019 tarihinde sözleşmeye fesih ettiklerini, fesih tarihine kadar verilen hizmet bedeline ve sözleşmenin süresinden önce sonlandırılmak zorunda kalınmasından ötürü uğradıkları zarara, personel ve ekipman giderlerine istinaden 30.06.2019 tarih, … seri no ve 14.547,22.-TL bedelli fatura düzenleyerek davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkilinin haklı fesih tarihine kadar aralıksız hizmet sunduğunu ve tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı şirket aleyhine alacağının tahsili amacıyla İzmir 8.İcra Md.lüğünün … .sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibi durdurduğunu ve arabuluculuk görüşmelerinden de netice sağlanamadığını beyanla davanın kabulüne, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalıya dava dilekçesinin 05.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde davaya cevap vermediği, davalı vekilinin 07.10.2020 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; müvekkiline dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin itirazın iptaline konu faturaya ilişkin hizmeti almadığını ve davacının sözleşme gereği hizmeti gereği gibi ifa etmediğini ve bu nedenle müvekkili tarafından faturaya itiraz edilerek iade edildiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin 04.06.2019 tarihinde fesih edildiğini buna rağmen davacı tarafından fatura düzenlendiğini, sözleşmeye konu hizmetin verilmediğinin tanık beyanları ile ispatlanacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini, haksız takibi nedeniyle davacının %20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi, 15/05/2019 başlangıç tarihli sözleşme, tanık, fotoğraflar, video kayıtları ve mesajlar, fatura delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; taraflar arasında akdedilen sözleşme, ticari defter ve kayıtlar, sözleşmenin feshine ve faturanın iadesine ilişkin belgeler, tanık, keşif, bilirkişi, uzman görüşü, isticvap, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından, borçlu … Gayrimenkul ve Otelcilik A.Ş. Aleyhine taraflar arasında akdedilen 15.05.2019 tarihli sözleşmeye ve 30.06.2019 düzenleme tarihli bir adet faturaya dayalı olarak 14.547,22 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 06/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili aracılığıyla sunduğu 13/08/2019 tarihli dilekçe ile alacaklıdan fatura ve sözleşmeye ilişkin hizmet alınmadığını ve faturanın iade edildiğini belirterek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacının tacir araştırmasının yapılması için adresi itibariyle ilgili esnaf ve sanatkarlar odasına, ticaret sicil müdürlüğüne ve vergi dairesine müzekkere yazıldığı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 17/09/2020 tarihli yazısı ile davacı …’in organizasyon mesleğinden dolayı esnaflık kaydının bulunduğunun belirtildiği; İzmir Vergi Dairesi Müdürlüğünün 23/09/2020 tarihli yazısına göre davacının birinci sınıf tüccar olduğunun ve bilanço usulüne göre defter tuttuğunun görüldüğü, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısında davacının 2019-2020 yılları arası tacir olarak kaydının olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı tanığı … dinlenmiştir. Diğer davacı tanıkları … ve …’nin beyanlarının alınması için Söke Asliye Hukuk Mahkemesine ve Aydın Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, tanıklar adına çıkarılan tebligatların adreste tanınmadıklarından bahisle talimatın bila ikmal iade edildiği, davacı vekilinin kesin süre içerisinde adı geçen tanıkların tebligata yarar adreslerini Mahkememize bildirilmediğinden davacının adı geçen tanıkları dinletmekten vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı tanığı … talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyanında; “benim taraflarla herhangi bir yakınlığım akrabalığım yoktur, Otel operasyon(sorumlu müdür) olarak çalışmaktaydım, 2019 yılı nisan ayında sözleşmeyi ben imzaladım, bir kadın bir erkek animatör çalışmaktaydı, miniclup çocuk kulübünün düzenlemesi ve boyama işlerini yaptılar, ayrıca müzik sistemini kurdular, müzik yayını yaptılar ve misafirlerle ilgilendiler, 2019 Mayıs ayında işe başladılar, 20 Mayıs tarihinde ben işten ayrıldım, Haziran başına kadar çalışmaya devam ettiler, bazı işleri devretmem gerektiği için animatörlerle görüşmelerim oldu, bu yüzden haziran ayına kadar çalıştıklarını biliyorum, hizmet bedelinin ödenip ödenmediğine dair herhangibir bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de, davalının süresinde davaya cevap vermediği, savunmanın genişletilmesi niteliğindeki bu talebe yönelik davacı tarafça tanık dinlenmesine muvafakat edilmediği belirtildiğinden davalı tanıklarının dinlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise bu ilişki kapsamında davacının davalı şirkete hizmet sunumunda bulunup bulunmadığı, hizmet bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise davalı tarafça takip tarihi itibariyle davacıya ödenmesi gereken bakiye borcu bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususunda dava dosyasının SMMM Bilirkişi …’na tevdii edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan 29/03/2021 tarihli raporda; a-)davalı şirketin incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/1.fıkra hükümlerine uygun tutulduğu, TTK 64/3.fıkrası “ Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar , yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar notere yaptırılır. hükmü bulunmaktadır. Buna göre ; Davalı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu, usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı tespit edilmiştir. b-)Taraflar arasında dosya kapsamında mevcut olan ve taraflarca kaşe ve imza altına alınmış 15.05.2019 – 30.09.2019 arasında geçerli animasyon sözleşmesine istinaden ticari ilişkinin var olduğu, c-)Davacının,davalı şirket ile aralarındaki geçerlilik süresi 15.05.2019-30.09.2019 tarihleri ile sınırlı animasyon sözleşmesine istinaden, taraflar arasında wattsapp yazışmalarının içeriğinden anlaşıldığı kadarı ile 2 Haziran tarihine kadar davalı şirkete hizmet sunduğu, 2 Haziran tarihine kadar sunulan hizmetin karşılığı olarak 30.06.2019 tarihinde … nolu fatura ile davalı şirkete 14.557,22.-TL.hizmet faturası düzenlediği, d-)Davacının 2019 yılı ticari defterlerinde yapılan incelemede, davalı şirkete düzenlediği 14.557,22.-TL.hizmet faturasını davalı şirketin cari hesabına borç kayıt ettiği, davalı şirketin borcu olan 14.557,22.-TL.nı 31.10.2019 tarihinde “ hesap virmanı “ açıklaması ile kasa hesabına virmanladığı ve davalı şirketin cari hesap borcunu sıfırladığı görülmüştür. Sonuç olarak; Davacının incelenen ticari defterlerinde ,davalı şirketin 01.08.2019 takip tarihi itibari ile 14.557,22.-TL borçlu olduğu ancak takip tarihinden sonra 31.10.2019 tarihinde iş bu borcun kapatıldığı bakiyenin sıfır olduğu görülmüş olup, davalı şirketin davacıya borcunun olmadığı tespit edilmiştir şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda, davacının 2019 ve 2020 yılı ticari defterleri incelenerek davacı tarafça muhasebe kayıtlarında hata yapılıp yapılmadığı hususunda ek rapor tanzimi için dosya SMMM Bilirkişi …’na tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 16/07/2021 tarihli ek raporda; 2019 yılında yanlış düzenlenen 67 nolu yevmiye maddesini, 2020 yılı ticari defterlerinde 2 nolu yevmiye maddesinde muhasebe kaidelerine göre düzelttiği, davalı şirketin 14.557,22 TL borç bakiyesini 2019 yılında sehven virmanladığı 100 kasa hesabından 2020 yılında 2 nolu yevmiye maddesi ile tekrar ilgili bulunduğu 120.01.004 nolu davcıya ait cari hesabın borcuna virmanlayarak düzeltmiş olduğu görülmüştür. Sonuç olarak davacının 2019 yılında davalıya ait muhasebe kayıtlarında hata yaptığı ve bu hatanın 2020 yılında 213 sayılı VUK Yanlış Kayıtların Düzeltilmesi Madde 217’ye göre düzeltildiği, 2020 yılı itibariyle incelenen davacı ticari defterlerinde davacının davalıdan 14.557,22 TL alacaklı olduğu, işbu alacağın dava ve icra safhasında olması sebebi ile de 128 nolu Şüpheli Ticari Alacaklar hesabına virmanlandığı görülmüştür şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için İstanbul ATM’ye talimat yazılarak, SMMM bilirkişiden, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise bu ilişki kapsamında davacının davalı şirkete hizmet sunumunda bulunup bulunmadığı, hizmet bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise davalı tarafça takip tarihi itibariyle davacıya ödenmesi gereken bakiye borcu bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususunda talimat mahkemesi tarafından dosyanın SMMM …’e tevdii edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan 03/06/2021 tarihli raporda; davalı şirketin ticari defterlerinin İzmir Sosyal Güvenlik Denetmenliğine 14/09/2020 tarihinde teslim edildiği ve şirketin SMMM …’ün ticari defterlerin halen İzmir Sosyal Güvenlik Denetmenliğinde bulunduğunu beyan ettiği, davalı şirketin bilgisayar kayıtlarındaki cari hesap ekstresine göre, takip tarihi olan 01/08/2019 tarihi itibariyle davacı yana 11.100,00 TL borcunun bulunduğu, taraflar arasında 9 maddeden oluşan Animasyon Sözleşmesinin imzalandığı ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirkete hizmet sunumunda bulunduğu, takip konusu yapılan davacı yan tarafından düzenlenen 30/06/2019 tarih, … nolu, 14.547,22 TL miktarındaki fatura davalı şirket tarafından posta yolu ile iade edildiği, ancak davacı tarafından alındığına dair herhangi bir belge bulunmadığı şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalıya ait ticari defterlerin İzmir Sosyal Güvenlik Denetmenliğine teslim edildiğinden dolayı davalıya ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamadığı, davalı vekiline İzmir Sosyal Güvenlik Denetmenliğine teslim edilen davalı ticari defter ve kayıtları üzerindeki incelemenin tamamlanıp tamamlanmadığı ve bilirkişi incelemesi için söz konusu davalı defterlerinin hazır edilebileceği yerin bildirilmesi için süre verildiği, davalı vekili tarafından bildirim yapılmasına müteakiben davalıya ait ticari defterler üzerinde SMMM Bilirkişisi aracılığıyla taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise bu ilişki kapsamında davacının davalı şirkete hizmet sunumunda bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise ne miktarda bulunduğu, bu hizmet bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise davalı tarafça takip tarihi itibariyle davacıya ödenmesi gereken bakiye borcu bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususunda İstanbul ATM’ye talimat yazıldığı, talimat mahkemesince dosyanın SMMM Bilirkişi …’a tevdii edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan 03/08/2022 tarihli raporda; davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 08/03/2022 tarihli dilekçesinde, davalı yana ait ticari defterlerin muhasebecilerinde olduğunu ve yerinde incelenmesini talep etmişler ve SMMM …’e ait bilgiler dosyaya sunulmuş olup, tarafımdan SMMM …
… nolu cep telefonundan birçok kez aranmış davalı defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere hazır edilmesi ve randevu talep edilmiş ise de rapor tarihi itibariyle davalı muhasebecisi tarafından olumlu bir dönüş yapılmamış olup, davalı tarafından ticari defterler sunulması halinde tarafımdan rapor tanzim edilecektir şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; animasyon sözleşmesinden kaynaklanan faturaya ilişkin alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacı gerçek kişi yönünden tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu ve 1. sınıf tacir olduğu tespit edildiğinden tacir sıfatını haiz olduğu, davalı tarafın ise TTK’da sayılan şirketler arasında yer aldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasında imzalanan animasyon sözleşmesi kapsamında bir adet faturadan kaynaklanan 14.547,22 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ise alacaklıdan fatura ve sözleşmeye ilişkin hizmet alınmadığını ve faturanın iade edildiğini belirterek başlatılan takibe itiraz ettiği,
Dava dilekçesinin davalıya 05.02.2020 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinden sonra süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmediğinden davalının davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayıldığı,
Davaya dayanak animasyon sözleşmesinin taraflar arasında yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözkonusu sözleşmenin 4.maddesine göre, sözleşmenin 15.05.2019 tarihinden başlayıp 30.09.2019 tarihinde sona ereceğinin, 5.maddesinde animasyon şirketinin ticari faaliyeti nedeni ile otel tarafından kendisine ödenecek hizmet bedelinin,animasyon şirketinin çalıştıracağı işçi başına aylık 4.100,00.-TL.+KDV olduğu, animasyon şirketine hizmet karşılığı olarak otel tarafından yapılacak olan ödemelerin ,ay sonunda fatura teslimi ile defaten yapılacağı, Mayıs ayının 15 günlük iş karşılığının Haziran ayı ile beraber ödeneceği, buna göre 30 Haziran,30 Temmuz,31 Ağustos ve 30 Eylül günlerinde ödemelerin yapılacağının belirtildiği, 6.maddesinde ise otelin animasyon elemanlarının barınma ihtiyacını karşılayacağı,animasyon ekibinin 5 kişiden oluşacağı,animasyon ekibinin kostümlerinin otel tarafından ücretsiz yıkanacağı,animasyon ekibinin yemeklerini otelin restoranın da yiyeceği,kostüm,üniforma,ses-müzik ışık malzemesi için yapılacak harcamaların animasyon şirketine ait olduğu, makyaj malzemesi, spor-oyun-mini club malzemesi ve basılı evrak giderlerinin otele ait olacağı belirtildiğinin görüldüğü, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu sözleşme kapsamında düzenlenen faturaya konu animasyon hizmetinin davacı tarafça sunulup sunulmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sorumlu müdürü olan ve davacı tanığı olarak dinlenen … yeminli beyanında, davacı tarafça 2019 yılı mayıs ayından haziran ayı başına kadar animasyon hizmetinin sunulduğunu beyan ettiği; davacının dosyaya sunduğu davalı şirket çalışanı ve yetkilileri olduğu anlaşılan kişilerle yapılan whattsapp yazışmalarından animasyon ekibinin konaklaması ile ilgili sıkıntıların yaşandığı, personelin her gece davacının imkanları dahilinde farklı yerlerde konaklatıldığı bu sebeple 3 Haziran tarihinde davacının personelini otelden çektiğinin ifade edildiği, davacının ödeme talebi başlıklı mesajında ise 4 personeli için toplam 9.289,99TL, ses ve ışık sistemi kiralamasının sezonluk maliyetinin üçte biri 5.000,00TL olmak üzere toplam 14.290,00+KDV talep etmiş olduğunun görüldüğü; davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde bilirkişi heyeti
… tarafından düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli kök ve ek rapora göre, davacının 2 haziran tarihine kadar davalı şirkete sunduğu hizmetin karşılığı olarak dava ve takibe dayanak faturayı düzenlediği, düzenlenen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve BS formu ile vergi dairesine beyan edildiği, takip tarihi itibariyle davacının alacağının 14.557,22 TL olduğunun belirtildiği, davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması için İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesi için hazır etmediğinden görevlendirilen bilirkişi tarafından inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır.
28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunulamadığı, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde dava ve takibe konu faturanın davalı tarafça iade edildiğine dair kayıt bulunmadığı, davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının İzmir 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 14.547,22 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına karar verilmiş, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile, 14.547,22 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 2.909,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 993,72-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 175,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 818,02-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 175,70-TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 3.759,00 TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.996,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.