Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 E. 2021/671 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/419 Esas
KARAR NO : 2021/671

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen 12/08/2020 tarihli dava dilekçesi ile, davacının 24/06/2019 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile Antalya istikametinden Muğla istikametine seyir halindeyken sigorta şirketi nezdinde … numaralı poliçeyle sigortalı … plakalı aracın davacıya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, ekte sunulan evraklarda ve mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi sonunda tespit edileceği üzere kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının ise meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığı, kaza sebebiyle davacının ağır derecede yaralandığını, kazanın akabinde hastaneye kaldırıldığını, davacının uzun ve ağrılı tedaviler gördüğünü ve birçok ameliyat geçirdiğini,hala daha tam olarak iyileşmediğini, yaşanan kaza nedicesinde aldığı yaralanmaların davacıda ömür boyu devam edecek kalıcı etkiler bırakacağını, davacının kaza öncesi sağlıklı durumuna geri dönemeyeceğini, davanın HMK 107 madde gereği belirsiz alacak davası olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve yapılacak bilirkişi incelemeleri neticesinde alacağın belirlenebilir hale geldiğinde HMK 107 madde gereği arttırım yapmak üzere, 100,00 TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL geçici bakıcı giderleri ve 50,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri olmak üzere toplam 300,00 TL nin temerrüt tarihi itibari ile birlikte işleyecek olan avans faizi ile birlikte ZMSS poliçesi gereği davalı … şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı … şirketine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen 27/08/2020 tarihli yanıt dilekçesi ile, davanın yetkisiz mahkemede açıldığından ve dava açılmadan önce davalı … şirketine sağlık raporu sunulmadığından, eksik evrak ile başvurulması sebebi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dosyaya sunduğu evraklardan da görüleceği üzere ibrazı zorunlu belgelerden özür raporunun, başvuru sırasında ve sonrasında davalı şirkete iletilmediğini, davacı tarafından yapılan başvurunun yasanın aradığı anlamda bir başvuru olmadığını, davacının sakatlık-özür raporu sunmadığından davasının dava şartı yokluğu sebebi ile reddini gerektiğini, davacıya zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde hastaneden sağlık kurulu raporu/ maluliyet raporu getirmesi durumunda anlaşma ihtimalinin olabileceği belirtilmişse de müzakereler sonucunda anlaşılmadığını, kazaya karışan aracın Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Avantaj Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve poliçe limitinin kişi başına 360.000,00 TL olduğunu, davacının özür oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, davacının, ehliyetsiz olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kendisinin kusurlu olduğunu, davacı tarafından kask kullanılmamış olduğunun kaza tespit tutanağında sabit olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, dava öncesi sigorta şirketine yasanın öngördüğü şekilde başvuruda bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … şirketinin yanıt dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından verilen 23/09/2020 tarihli yanıta yanıt dilekçesi ile, davalı yetki itirazında bulunmuş isede sigorta şirketine açılacak olan davalarda sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu, sigorta araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı oluşan maluliyet ile meydana gelen kaza arasında illiyet bağı bulunduğunun da izahtan vareste olduğunu, davalı … şirketinin dava dilekçesindeki taleplerin tamamından sorumlu olduğunu, yaşanan kaza neticesinde aldığı yaralanmaların davacıda, ömür boyu devam edecek kalıcı etkiler bırakacağını, davacının kaza öncesi sağlıklı durumuna geri dönemeyeceğinin açık olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yanıta yanıt dilekçesi, davalı vekiline tebliğ edilmiş davalı vekili tarafından verilen 14/10/2020 tarihli 2. Yanıt dilekçesi ile, davanın yetkili yargı mercide açılması gerekirken davacı tarafça davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazaya karışan davacının kusur oranının tespit edilmesi bakımından Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, sigorta poliçesinin bir zenginleşme aracı olmadığını, davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun doğması durumunda tazminat miktarında indirim yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirketten avans faizi talep edilmesinin mümkün olmadığını, davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dosyanın meydana gelen kaza nedeniyle uğradığı cismani zarar yönünden geçici iş göremezlik süresi içerisindeiş göremezlik oranının ve süresinin kalıcı iş göremezlik oranı, tedavi süresince bakıcı ihtiyacının olup olmadığı hususlarında sağlık kurulu raporu aldırılması amacıyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına gönderildiğini, 03/05/2021 tarihli sağlık kurulu raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Sağlık kurulu raporunun yapılan incelemesinde, alınan anamnez, yapılan muayene ve incelenen tıbbi evrak birlikte değerlendirildiğini, …/1996 doğumlu …’nda 24/06/2019 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması istem yazınızda belirtildiği üzere Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinden faydalanılarak hesaplandığında, Alt Ekstremiteye ait sorunlarda Engellilik Oranları, Alt ekstremite Uzunluk Farklılıkları, tablo 3.3- Alt Ekstremitenin uzunluk farklılıklarından kaynaklanan engellilik farklılık:0-1,19 cm, Alt Ekstremite Engellik Oranı %5 şahısta Alt ekstremite Engellilik Yüzdeki hesaplanmış ve ” Tablo 3.2 Alt ekstremite engelliliğinden kişinin engellilik oranının hesaplanması tablosuna göre şahsın engellilik oranına dönüştürülmüş ve sonuç olarak şahsın asğ bacak kısalığı nedeniyle engellilik oranının %3 olarak bulunduğunu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olarak kabulünün uygun olacağını, ancak varsa iş göremezlik/istirahat rapor sürelerinin göz önünde bulundurulmasının da uygun olacağını, şahsın yaralanma nedeniyle geçici olarak bakıcıya muhtaç olunan süre ile ilgili olarak yönetmelikte bir değerlendirme olmamakla birlikte olaya bağlı sağ bacak kemiklerindeki kırığı nedeniyle yardıma ihtiyaç duyacağı sürenin 1 ay olarak kabulünün uygun olacağının, davacının kaza nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği hususunun bu konuda uzman bir bilirkişi tarafından belirlenmesinin daha uygun olacağını kanaatine varıldığı görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Dava dosyasında yargılama devam ederken davacı vekili tarafından verilen 07/07/2021 tarihli dilekçe ile davalı … ile sulh olduklarını ve bu sebeple davadan feragat beyanında bulunduğunu ve vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettikleri, dava dilekçesine ekli vekaletnamenin incelemesinde davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Yine davalı … vekili tarafından verilen 09/07/2021 tarihli dilekçe ile, davacı taraf ile anlaşma sağlanarak davacı hesabına tüm ödemelerin yapıldığını ve karşılıklı ibraname-feragatname imzalandığını, davacı tarafından beyan edilen feragati kabul ettiklerini ve vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği, vekaletnamenin yapılan incelemesinde davalı vekilinin feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan inceleme ve davacı vekilinin beyanlarına göre her ne kadar davacı tarafından davalı … şirketinden davacının yaralanması neticesinden ortaya çıkan daimi iş gücü kaybı tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, sosyal güvenlik sigortası tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve geçici bakıcı giderlerinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gereği davalı … şirketinden tahsili talep edilmiş ve dava açılmış ise de, davacı vekili tarafından verilen 07/07/2021 tarihli ve davalı vekili tarafından verilen 09/07/2021 tarihli dilekçelerde, davadan feragat beyanında bulunulduğu, davacı vekili tarafından 30/09/2021 tarihli duruşmada da feragat beyanında bulunduğu anlaşılmış olmakla, bu hali ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile 4,90 TL bakiye red harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya iadesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair kara, kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza