Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2022/445 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/409
KARAR NO : 2022/445

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 08/08/2020 tarihli dilekçe ile, 11/10/2019 tarihinde davacı şirketin maliki olduğu, dava dışı …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın yolda bulunan bir ağaç kütüğüne çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının aracının hasarlandığını, davacıya ait aracın davalı sigorta şirketinde hem ZMS Sigorta poliçesi hem de genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin hasarı ödemeye yanaşmadığını, bu nedenle İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırıldığını, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda toplam KDV dahil 67.967,7 TL yedek parça ve işçilik zararınını hesaplandığını, aracın tamir süresinin 15 iş günü olduğunu ve aracın ikame araç bedelinin günlük 250,00 TL’den toplam 3.750,00 TL olarak hesaplandığını, kazaya uğrayan aracın Almanya menşeili olduğunu, değiştirilmesi gereken parçaların da Almanya üretimi olduğunu, bu nedenle parçalarla ilgili taleplerinin Euro cinsinden mevduata uygulandığı en yüksek faiz oranı üzerinden talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.096,64 Euro değiştirilmesi gerekli parça bedelinin kaza tarihinden itibaren Merkez Bankası’nın Euro cinsinden mevduata uygulandığı en yüksek faiz oranı ile birlikte 6.350,00 TL montaj ve onarım işçilik bedeli, 13.581,02 TL KDV, 3.750,00 TL 15 günlük araç ikame bedeli ve 1.000,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere şimdilik toplam 93.781,15 TL alacağın kaza tarihi itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş sayılı tespit dosyasında masrafların yargılama giderleri içerisine dahil edilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, yetkili ve görevli Mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davanın hem yasa hem de sözleşme hükümlerinde öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddinin gerektiğini, davacıya ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından …-…-…-… no’lu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 09/11/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı şirketin başvurusu üzerine … no’lu hasar dosyasının açıldığını, ekspertiz incelemesi yapıldığını, ancak hasarın davacı yanın bildirdiği şekilde olmadığının tespit edildiğini, sürücü değişikliği şüphesi nedeniyle davacının talebinin teminat dışı olarak olumsuz olarak değerlendirildiğini, davacının araçta oluştuğunu iddia ettiği hasar bedelinin fahiş olduğunu, piyasa şartları ile de örtüşmediğini, bu nedenle reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminata KDV’nin dahil edilmesinin ancak onarıma ilişkin faturanın davacı tarafından sunulması halinde mümkün olacağını, davalı sigorta şirketinin ikame araç bedeli ile ilgili olarak herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, değer kaybı bedelinin kasko poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, teminat dışı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle yetki yönünden reddine, haksız ve yersiz davanın usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava, 11/10/2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada davacıya ait aracın tek taraflı kaza sonucu kütüğe çarpması nedeniyle hasar gördüğü, davalı sigorta şirketinin ZMSS ve Kasko poliçesini düzenleyen şirket olduğu, araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedelinin her iki poliçe yönünden davalı sigorta şirketinden tazmini istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Davalı tarafından yetki itirazında bulunduğu görülmüş, davalı sigorta şirketinin Bölge Müdürlüğünün Mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, haksız fiile dayalı olarak açılan davada Mahkememizin yetkili olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu görülmüş, kazanın meydana geldiği tarihin 11/10/2019 olduğu, davanın 08/08/2020 tarihinde açıldığı, bu hali ile zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Kaza tarihi itibariyle … plakalı araca ait trafik kayıtları ve ruhsat bilgileri, davacıya ait aracın tramer kayıtları, davalı sigorta şirketinden … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde düzenlenen ZMS Sigorta poliçesi ve kasko poliçesinin ve bu poliçeler için ayrı ayrı düzenlenen hasar dosyalarının celp edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür.
İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş sayılı tespit dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, düzenlenen 02/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda, … plakalı aracın Almanya menşeli olması nedeniyle değiştirilmesi gereken orjinal yedek parçaların Almanya üretimi olduğundan parça fiyatlarının Euro olarak hesaplandığı, buna göre toplam parça fiyatının 8.096,64 Euro x 6.385,30 =51.699,47 TL olduğu, bu bedelden 450,00 TL eksi parçaların hurda değeri mahsup edildiğinde bedelin 51.249,47 TL olduğu, montaj ve işçilik bedelinin 6.350,00 TL olduğu, tespiti yapılan aracın eski haline getirilmesinin mümkün olduğu, tamir edilerek kullanılabilir duruma getirmek için yedek parça+işçilik toplamının 57.599,47 TL olduğu, bu bedel üzerine %18 KDV ilave edildiğinde hasarın giderilmesi için yedek parça ve işçilik toplamının 67.967,37 TL olduğu, aracın ortalama ikinci el rayiç değerinin 225.000,00 TL olduğu, aracın tamir süresinin 15 iş günü olduğu, araç ikame bedelinin günlük 250,00 TL’den 3.750,00 TL olduğu, araçta değer kaybının oluşmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu … plakalı aracın … Bankası nezdinde rehinli olduğu görülmüş, ilgili bankaya müzekkere yazılarak açılan davaya muvafakat edip etmedikleri sorulmuş, verilen yanıtta davacının maliki olduğu … plakalı 2016 model aracın 27/03/2019 tarihli sözleşme gereği bankada rehinli olduğunu, araca ilişkin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen 10/01/2019 tarih …-…-…-… no’lu poliçenin banka nezdinde “dain-ni mürterhin” sıfatını taşıdığını, bu çerçevede sigorta bedeli üzerinden ki öncelikli rehin hakkından feragat anlamına gelmemek kaydı ile kasko sigortası poliçesi ile ilgili davaya muvafakat edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dosya, tespit dosyası ve hasar dosyaları incelenmek sureti ile meydana gelen kaza nedeniyle davacı adına kayıtlı araçta oluşan hasarın miktarı bu hasarın kaza ile uyumlu olup olmadığı, davacının hasar bildirim yükümlüğünün usulüne uygun yerine getirip getirmediği, sigorta şirketinin dava konusu araçta oluşan hasar yönünden kasko sigorta poliçe hükümlerine göre sorumluluğunun doğup doğmayacağı, doğacak ise araçta ne miktarda hasar meydana geldiği ve hesaplanan bedelin teminat limiti içerisinde olup olmayacağının tespiti için 1 hasar ve 1 sigorta bilirkişisine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 30/06/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; 11/10/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında … plakalı 2016 model Mercedes marka aracın yol kenarında bulunan ağaç köküne çarpması sonucu aracın sağ alt kısımlarının hasarlandığı, sağ arka tampon, sağ arka stop ve bazı alt mekanik parçaların hasarlandığı, kapalı sistemlerde çalışan parçaların hasarlandığı, araçta oluşan hasarın 51.249,47 TL değişen parça tutarı + 6.350,00 TL işçilik olmak üzere %18 KDV hariç toplam 57.599,47 TL olduğu, hasarın kaza ile uyumlu olduğu, kazanın poliçe vadesi içinde gerçekleştiği, kasko sigortası teminatında olduğu ve sigortalının sigorta tazminatına hak kazanacağı, hasar tazminat tutarının sigorta şirketinin red yazısı olan 26/11/2019 tarihinden itibaren muaccel hale geldiği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz edildiği davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Dosyanın yeninde bilirkişilere tevdi ile bilirkişilerden dava dilekçesinde gösterilen alacak kalemi olarak ikame araç bedeli ve değer kaybına ilişkin inceleme yapılmak sureti ile ek rapor düzenlenmesi için istenmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 14/02/2022 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Ek raporun yapılan incelemesinde ; kök raporda ki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını, meydana gelen hasarın onarım süresinin normal bir iş akışına göre sistemli çalışmayla 9 iş gününde yapılabileceği, ikame araç bedelinin 270 x 9 =2.430,00 TL olacağı, araçta değer kaybı bedelinin söz konusu olmayacağı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 11/10/2019 tarihinde davacı şirket adına kayıtlı dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın tek taraflı karıştığı trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedelinin davalı sigorta şirketinden tazmini istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu aracın gerek ZMS Sigorta poliçesinin gerekse kasko poliçesinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Kazanın tek taraflı oluşu dikkate alındığında ZMS Sigorta poliçesi kapsamında herhangi bir sorumluluğun davalı yönünden gerçekleşmeyeceği Sigorta Genel Koşulları gereğince kabul edilmektedir.
Davalı sigorta şirketinin dava konusu araç için düzenlediği ve kaza tarihini de kapsar şekilde geçerli olan …-…-…-… no’lu Kasko Sigorta Poliçesi nedeniyle sorumlu olabileceği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından düzenlenen poliçe hükümlerine göre davacının doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, ayrıca kusur incelemesi yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen hasar davacıya ait aracın ülkemiz trafik tesciline kayıtlı olması dikkate alındığında, talep edilen parça bedelinin yabancı para üzerinden değerlendirmeye alınmasını gerektirir herhangi bir husus olmadığı, yabancı para üzerinden hesaplama yapılmasını gerektirir herhangi bir kayıt veya delilin dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait araçta ki hasarın kaza ile uyumlu olduğu dikkate alındığında ise davalı sigorta şirketinin Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, kasko sigorta teminatının rayiç değer olduğu, kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında da teminat dahilinde kabul edilebilecek bir kazanın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca davacıya ait aracın modeli, kilometresi, hasar ve onarımın niteliği, ikinci el piyasa değeri sektöründe kazadan önce maddi hasarlı kazaya karışıp karışmadığı hususlarının belirlenmesi ile değer kaybı faktörünün kat sayı ve hasarın boyutu ile değerlendirildiğinde aracın kullanılmışlık düzeyinin 75.000 km ve üzeri araçlar için kat sayısının 0 olduğu, onarım için değişen parçaların tamamının orjinal olması nedeniyle hasardan kaynaklı değer kaybının oluşmayacağı, raporda ki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizce de kanaat oluşmuştur.
Aracın tamir ve parça değişimi için gerekli olan sürenin 9 iş günü olduğu bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belirtilmiş, dava konusu aracın bulunduğu sınıf itibariyle araç mahrumiyet zararının günlük 270,00 TL olacağı ve buna göre 2.430,00 TL araç mahrumiyet zararının oluştuğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüş, düzenlenen raporun hükme esas alınabilir nitelikte ve oluşa uygun olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç itibariyle, davacıya ait araçta oluşan hasarın işçilik+yedek parça+KDV olmak üzere toplam 67.967,82 TL olduğu, aracın modeli ve kilometresi ile değiştirilen parçaların nitelikleri dikkate alındığında değer kaybının oluşmadığının kabulü gerektiği, ikame araç bedeli olarak 2.430,00 TL tamir süresi için zararın oluştuğunun kabulü gerektiği, bu zarar kalemlerinden davalı sigorta şirketinin Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, meydana gelen zararın poliçe teminat süresi içinde gerçekleştiği, davalı şirkete başvuru tarihine göre davalı yönünden temerrütün 26/11/2019 tarihli red yazısı dikkate alınarak bu tarihte oluştuğunun kabulü ile bu tarihten itibaren avans faizinin işletilmesi gerektiği, davacı tarafça her ne kadar yabancı para üzerinden yedek parça temini söz konusu olacağı belirtilmiş ise de, aracın Türkiye plakalı olduğu ve tamirinin de Türkiye’de yapılmasının söz konusu olduğu dikkate alındığında yabancı para üzerinden talep ettiği parça bedelinin kabulünün mümkün olmadığı, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda gösterilen şekilde parça bedelinin belirlenmesi gerektiği ve hesaplamanın buna göre olması gerektiği anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Hasar bedeli olarak tespit edilen KDV dahil 67.967,82 TL tazminatın 26/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Araç ikame bedeli olarak hesaplanan 2.430,00 TL bedelin 26/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Değer kaybı isteminin reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 4.808,87 TL harçtan, peşin alınan 1.601,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.207,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.951,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.663,75 TL başvuru harcı, 1.150,00 TL Bilirkişi ücreti, 163,20 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.976,95 TL yargılama giderinden 2.234,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’den 975,84 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 324,16 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, hasar bedeli olarak tespit edilen tazminat yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık, araç ikame bedeli ve değer kaybı istemi yönünden kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır