Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/380 E. 2022/1071 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/380 Esas
KARAR NO : 2022/1071

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … tarafından Mahkememize verilen 27/07/2020 tarihli dava dilekçesi ile, davalı tarafından davacı aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine dayanılarak icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedin protokol gereği boş olarak dava dışı … Dayanıklı Tük. Mal. Mob. Kuyumculuk inş. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne verildiğini, davalının davacının rızası dışında verilen boş senedi doldurarak icra takibi başlattığını, davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan dava açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, davacının böyle bir borcunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasından dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davalının davacıdan alacağını tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davacının takibe konu senetten kaynaklanan borcunu takipten önce ödemediği gibi takipten sonra da davalının alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla yasal yollara başvurduğunu, İzmir C.Başsavcılığı’nın …/… Soruşturma sayılı dosyası ile yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verildiğini, davacı tarafından yine borca itiraz konulu İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davacının hukuki yollardan sonuç alamayacağını anladığını ve borcu sürüncemede bırakmak için kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, davacının dava dilekçesinde borcunun bulunmadığını iddia ettiğini ancak davaya konu senedi doldurmadığına dair somut bir delil sunmadığını, senetten dolayı borcunun bulunmadığını iddia eden tarafın bu iddiasını ispatlaması gerektiğini, icra takibine dayanak bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının ancak İİK Md. 169/a/1 uyarınca yazılı belgeler ile mümkün olduğunu, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu ancak Yargıtay’ın yerleşik kararlarına icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle davalının alacağını sürüncemede bırakmak için açılan iş bu davanın reddine, davacının alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Ön inceleme aşamasında davacının kendisini vekille temsil ettirdiği, usulüne uygun vekaletnamenin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davalısı olduğu, borçlunun dosyamız davacısı olduğu, davalı tarafından davacı aleyhine 15/03/2019 tanzim tarihli senede dayanılarak, 100.000,00 TL senet bedeli, 10.060,00 TL işlemiş faiz, 300,00 TL komisyon olmak üzere toplam 110.300,00 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Dava, davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senedine dayanılarak başlatılan icra takibinde takibe dayanak senedin dava dışı şirkete bedelsiz olarak verildiği ve davacının bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davasıdır.
İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, davacı tarafın şikayeti üzerine davalı aleyhine Resmi Belgede Sahtecilik suçundan açılan davada Mahkemece yargılamanın yapıldığı ve 24/12/2020 tarih…/… Karar sayılı kararı ile davalı/sanık …’in beraatine karar verildiği, kararın 16/03/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava dışı … Dayanıklı Tük. Mal. Mob. Kuyumculuk inş. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne müzekkere yazıldığı ve davacı tarafça dayanılan ve fotokopisi sunulan protokolün dosyaya sunulmasının istendiği ancak herhangi bir yanıt verilmediği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafından davacı aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayanılarak başlatılan icra takibinde, takibe dayanak senedin dava dışı şirkete bedelsiz olarak verildiği iddiası ile davacının bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, davacı tarafından imzalandığı ancak üzerindeki diğer kısımların boş olarak dava dışı şirkete teslim edildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine dönüktür.
Davacı tarafça dava dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulan protokole dayanılmış ancak protokolün okunaklı olmadığı, içeriğinin anlaşılabilir olmadığı anlaşılmıştır.
Kambiyo senetlerinin yasal niteliği itibariyle dilekçede bahsi geçen protokole bağlı olarak dava dışı üçüncü kişi olan şirkete verildiği hususunun ispatı için dava dışı şirket ile yapılan yazışmaya rağmen herhangi bir beyanda bulunulmadığı, davacı tarafça dayanılan protokolün okunaklı bir örneğinin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin davacı tarafça açıklandığı ve davalının dava dışı protokolde adı geçen şirket ile doğrudan bağlantısı olduğu hususunun beyan edildiği görülmüştür.
Düzenlenen ve takibe konu edilen senet üzerinde senedin teminat senedi olduğu veya devredilemezlik şerhinin bulunduğuna dair bir kaydın olmadığı görülmüştür.
Davacı tarafça dayanılan protokolde tarafların davacı ile dava dışı şirket olduğu ancak hali hazırda senedin davalı gerçek kişi de bulunduğu görülmekle, davacı tarafından öncelikle takibe konu senetten dolayı varlığı iddia edilen protokolde ki tarafa herhangi bir şekilde borçlu olmadığının ispatı gerektiği gibi dava konusu senedin kötü niyetli ve sebepsiz olarak davalıda bulunduğu hususunun da davacı tarafından ispatlanması gerektiği, ancak davacı tarafça takibe dayanak senedin kambiyo senedi olduğu dikkate alındığında aynı güç ve değerde delil ile belirtilen hususların ispatlanması gerektiği halde dosya kapsamında bu nevi bir delilin tespit edilemediği görülmüştür.
Tüm bu açıklamalara göre, davacının dava dışı şirkete iddia edilen protokole dayalı olarak borçlu olmadığı yönündeki iddiasının ispatlanamadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği, kaldı ki protokolün varlığı ve geçerliliği konusunun davacı tarafça şüpheye mahal bırakmayacak deliller ile ispatlanamadığı, bu haliyle de davanın reddi gerektiği, bunun yanında dava konusu senedin protokolden bağımsız olarak değerlendirilmesi halinde hali hazırda imzası davacı tarafça kabul edilen bu haliyle geçerli olduğu anlaşılan senedin sebepten soyut olduğu ve bu senetten dolayı borçlu olunmadığı iddiasının yine aynı güçte delil ile ispatlanması gerektiği halde belirtilen nitelikte bir delilin dosyada tespit edilemediği, bu haliyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile bakiye 1.627,05 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekille ile temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır