Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2022/508 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/374
KARAR NO : 2022/508

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 26/03/2019 tarihinde saat 08.00 sularında Buca Gediz mevkiinde … isimli sürücü tarafından davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile müvekkilinin karşıdan karşıya geçmek isterken kurallara riayet ederek yolu kontrol etmesine rağmen … isimli sürücünün hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak gibi çok temel bir trafik kuralını ihlal ettiği anlaşılarak müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve kaza neticesinde müvekkilinin hayati fonksiyonları da etkilenecek şekilde ağır yaralandığını, müvekkilinin ambulans yardımıyla İzmir Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesine kaldırıldığını ve beyin cerrahisi servisinde tedavisine başlandığını, kaza nedeniyle müvekkilin yüz kemiklerinde ve kafatasında kırıklar oluştuğunu, yüzünde ve kafasında gözle görülebilecek şekilde kalıcı iz meydana geldiğini, davalı sigorta şirketinin Hasar Servisine söz konusu aracın sebep olduğu kaza ve müvekkilinin sakatlık durumu bildirildiğini, müvekkilinin zararının karşılanması gerektiği aksi halde dava yoluna başvurulacağının ihtar edildiği, fakat söz konusu sigorta şirketinin zararı karşılamadığını, müvekkilinin henüz 18 yaşında olduğu ve asgari ücretle çalıştığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak taraflar arasında bir anlaşma sağlanamadığını, kaza sebebiyle müvekkilinin sağlığında bozulmalar meydana geldiğini, kalıcı sakatlık durumu oluştuğunu, müvekkilinin kazadan beri şiddetli ağrılar çektiğini, yaşadığı hareket kısıtlılığı sebebiyle yaşama uyum sağlayamadığını, kazanın korkusu ile tedavi sürecinin travmasını atlatamadığını, kazadan ve yüzünde meydana gelen sabit izden ciddi anlamda etkilendiğini, maddi ve manevi önemli bir kayıp yaşadığını, açıklanan nedenlerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, açılan davanın kabulü ile müvekkiline ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 1.000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 04/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, müvekkilinin 901.843,39 TL maddi tazminat alacağı bulunduğu, ancak davalı sigortacının sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan 360.000,00 TL poliçe teminat limiti ile sınırlı bulunduğu tespit olunmakla, sürekli iş göremezlik tazminatı için arttırdıkları 359.000,00 TL’lik kısım ile dava dilekçesinde talep ettiği miktarın birleştirilmesi sonucu bulunan toplam 360.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, … plakalı aracın, müvekkili şirkete 05/09/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 360.000 TL olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılarak dosyanın İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, tazminat hesaplamasının ise aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, yine müvekkili Şirkete yapılan müracaatın usulüne uygun yapılmamış olması nedeniyle müvekkilinin temerrüde düşmediğini ve başvuranın faiz isteme hakkı doğmadığını, davacının dosyaya sunduğu raporun ücretini de yargılama gideri olarak talep ettiğini, ZMMS genel şartlarında da açıkça belirtildiği üzere başvuru için gerekli zorunlu evraklar arasında sadece engelli sağlık kurulu raporu yer aldığını, bu raporun da devlet hastanelerinden temin edilebileceğini ve ücretsiz alınabildiğini, ayrıca yargılamada tazminat hesaplamasına esas alınacak raporun komisyon nezdinde belirlenecek tarafsız bir kuruluş tarafından alınacak bir rapor olması gerektiğini, davacı tarafından alınan ve mevzuata aykırı esaslara göre düzenlenmiş olan bir raporun yargılamaya esas alınamayacağı gibi bunun için yapılan masrafların da müvekkili sigorta şirketine fatura edilemeyeceğini, yargılama gideri talebinin bu nedenle reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle , davanın başvuru şartı yerine getirilmediğinden usulden reddine, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatının ZMMS poliçe teminat kapsamı dışında olması nedeniyle reddine, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları, ulaşım gideri, rapor ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Kaza tespit tutanakları, Adli Muayene Raporu, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinden alınan Epikriz raporu, … Sigorta A.Ş’ye yapılan başvuru ve yazışmalar, nüfus kayıt örneği, Adli Tıptan alınacak maluliyet raporuna göre dosyanın hesap bilirkişi uzmanına tevdii ile alınacak bilirkişi raporu delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Poliçe, eksik evrak maili delillerine dayandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, kazanın meydana geliş şekli, dosyadaki bilgi ve belgeler, olaya ilişkin fotoğraflar değerlendirilmek suretiyle kazada tarafların yüzdelik kusur oranları yönünden denetime ve hüküm kurmaya elverişli, dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda kusur bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 15/02/2021 tarihli düzenlenen raporda ; A) Davacı yaya …’ ın yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu: B) Davalı … Sigorta ZMMS poliçeli aracı kullanan dava dışı sürücü …’ in açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/l-a maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu; hukuki değerlendirmenin ise Mahkemenin takdirinde olduğu rapor edilmiştir.
Davacının 26/03/2019 tarihli kazadan dolayı, sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, tespit edilmesi halinde sürekli iş göremezlik ile gerçekleşen kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davacının yaralanması nedeniyle ileride yapılması muhtemel operasyon olup olmadığı, varsa muhtemel operasyonların ve bu operasyonlar nedeniyle davacı tarafça karşılanması gereken (SGK’nun sorumluluğunda bulunmayan) muhtemel tedavi giderlerinin miktarının ne olduğu, 01/06/2015 tarihi ve sonrasında yönünden sonrasında gerçekleşen kazalar yönünden; 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL GEREKSİNİM DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK’in 15. maddesi gözönünde bulundurularak çocuklar için uygulanması gereken ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL GEREKSİNİM DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre tespiti amacıyla heyet raporu düzenlenmesi hususunda dosya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan 25/01/2021 tarihli ön raporda; davacının 26/03/2019 tarihli trafik kazasından sonra görme kaybı yaşadığını, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde buna yönelik ameliyat olduğunun belirtildiği, ancak dosya içerisinde buna ilişkin herhangi bir evrak olmadığı ve EÜTF Göz Hastalıkları Anabilim Dalının 18/01/2021 tarihli yazısında görme kaybının olay tarihindeki kazayla illiyeti kurulacak kadar yeterli bulguya rastlanmadığının anlaşıldığı, bu nedenle buna ilişkin evrakların gönderilmesinin ardından maluliyete ilişkin rapor düzenlenebileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 25/01/2021 tarihli raporda belirtildiği üzere davacının 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinden tüm tıbbi evrakının ve olay öncesi görme düzeyliğini gösterir evrakların istenildiği, evrakların gelmesi üzerine maluliyete ilişkin rapor düzenlenmesi amacıyla dosya yeniden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına gönderilmiş, alınan 13/08/2021 tarihli raporda; davacının 26/03/2019 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının %32 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili davacı hakkında yeniden Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınmasını talep etmiş ise de, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapor içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davacının kalıcı iş göremezlik maddi tazminat istemi yönünden denetime ve hüküm kurmaya elverişli, dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda aktüer bilirkişi ….’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 14/01/2022 tarihli düzenlenen raporda ; davacı için %32 engel oranı üzerinden ve Kusur oranının tayini ve indirim miktarı Mahkemenizin taktirlerinde olmak üzere 901.843,39-TL kalıcı sakatlık tazminatı hesaplandığı; davalı sigortacının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve kaza tarihinde geçerli olan 360.000,00 TL poliçe teminat limiti ile sınırlı bulunduğu; hukuki durumun takdirinin Mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan kalıcı iş göremezlik bedelinden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
26.03.2019 tarihinde saat 08.35 sıralarında davalıya ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı minibüsü kullanan dava dışı sürücü …’ in İzmir İli… Bulvarını takiben iki şeritli yolun sol şeridi üzerinde seyir halinde iken kaza mahalli olan … sokak kavşağına geldiğinde seyir yönüne göre sağında bulunan … sokaktan yolu ortalayarak yürüyüp gelen ve yolun karşısına geçmek için enine doğru ilk şeridi geçip ikinci şeride giriş yapan davacı yaya …’ a aracının ön kısımları ile çarpması sonucunda davacının yere düşüp olay mahallinde yaralanması ile neticelenen trafik kazasının meydana geldiği, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli 15.02.2021 tarihli trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre, davacı yaya …’ın kavşak köşelerini kullanmayıp, yoldan geçen araçların kendisi için tehlike arz edecek ehemmiyetini idrak edemeden, solundan gelen ve bu noktada ilk geçiş hakkına sahip olan araca rağmen dikkatsiz ve yeterli derecede yol kontrolünü yapmadan kaplama alanı içerisinde yolu ortalayacak şekilde yolun karşısına geçmek isterken, aracın kendisine çarpmasına maruz kalarak yaralandığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu; davalıya sigortalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’in gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu yolda seyir halinde iken yola ve yol üzerinde bulunan hareketli yaya trafiğine gereken dikkat ve özeni göstermesi, aracının hızını yol, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, mevcut hızıyla olay mahalline yaklaşması ve bu yaklaşımı esnasında sağ taraftan kaplama alanını içerisinde yolun karşısına geçmeye çalışan ve şeridine kadar gelen yayaya rağmen zamanında gerekenleri yapmayıp, davacı yayaya aracının ön kısmıyla çarparak karıştığı olayda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a (Aracın hızını, Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğunun belirtildiği, buna göre gerçekleşen kazada davalıya sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün %75 oranında, davacı yayanın ise %25 oranında kusurlu olduğu Mahkememizce takdir edilmiştir.
Yargıtay 17.HD’nin 01.03.2021 tarih 20/7120 Esas ve 21/2627 Karar sayılı emsal kararına göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin kaza tarihinde 17 yaşında olan davacı hakkında Çocuklar İçin Özel gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik olduğu anlaşıldığından bu yönetmelik kapsamında düzenlenen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 13/08/2021 tarihli raporunun hükme esas alındığı, sözkonusu rapora göre davacının trafik kazası nedeniyle %32 oranında sürekli maluliyet oluştuğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinin … plakalı minibüsü 05.09.2018-05.09.2019 tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile kaza tarihi itibariyle ölüm-sakatlık halleri bakımında şahıs başına 360.000,00 TL limitle sigortaladığı anlaşılmıştır.
Davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanırken Türk Borçlar Kanunu hükümleri ve Yargıtay tarafından benimsenmiş tazminat hukuku ilkeleri ile hesaplama yöntemi çerçevesinde, Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341 Karar sayılı 21/01/2021 tarihli, 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, bu kapsamda denetime ve hüküm kurmaya elverişli 14.01.2022 tarihli aktüerya bilirkişi … tarafından düzenlenen rapora göre, kusur oranının takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacının sürekli iş göremezlik zararının 901.843,39 TL olduğu, davalı sigortacının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve kaza tarihinde geçerli olan 360.000,00 TL poliçe teminatı ile sınırlı bulunduğu geldiği, davalı sigortanın davacıya herhangi bir ödeme yapmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 Yaşam tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan hesaplamaya göre 901.843,39 TL, olduğu, davacının ıslah dilekçesiyle sürekli iş göremezlik bedelini 360.000,00 TL’ye yükselttiği, Mahkememizce gerçekleşen trafik kazasında davalıya sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu takdir edildiğinden davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen sürekli iş görmezlik maddi zararından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 225.460,84 TL ile sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine 28.05.2019 tarihinde başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmadığından davalının 8 iş günü sonrası 08.06.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, ancak davacının temerrüt tarihi olarak dava tarihinin esas alınmasını talep ettiğinden taleple bağlı kalınmış ve davacının davacının davasının kısmen kabulüne, 225.460,84 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 23/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Kusurun takdirinin Mahkememizce yapılması nedeniyle davacı lehine hesaplanan maddi tazminattan, mahkememizce indirim yapılması sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalı sigorta yararına kusur indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmemiş, yine kusur indirimi nedeniyle kısmen kabul edildiğinden yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
225.460,84 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 23/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 15.401,23-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 1.226,17 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.280,57‬-TL’nin mahsubu ile bakiye 14.120,66‬-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Kusurun takdirinin Mahkememizce yapılması nedeniyle, davacı tarafın yaptığı 54,40TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet suret harcı,1.226,17 TL ıslah harcı, 1.504,50-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.847,27 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5- Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 24.232,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kusurun takdirinin Mahkememizce yapılması nedeniyle davacı lehine hesaplanan maddi tazminattan, mahkememizce indirim yapılması sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.