Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/348 E. 2022/838 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/348
KARAR NO : 2022/838

DAVA : İtirazın İptali (Gemi İpoteğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Sigorta AŞ vekili İzmir 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açmış olduğu 12.03.2014 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin sigortalısı … ile arasında nakliyat sigorta sözleşmesi düzenlendiğini, sigortalının Çin-Türkiye arasında 257 adet kapı rulo emtiasının taşınması için sigortalandığını, malların 05.06.2013 tarihinde varma yeri Gümrük Müdürlüğü’nde hasarlandığının tespit edildiğini, basiretli bir tacir gibi davranmayarak zarara sebebiyet verildiğini, İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla davalı hakkında takip yapıldığını, takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu, taşımadan dolayı davalıların sorumlu olduklarını belirterek; itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İzmir 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……… E. – ……… K. Sayılı 14.03.2014 tarihli kararla dosyanın görev nedeniyle usulden reddi ile görevli ve yetkili İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, bu kararın 21.04.2014 tarihinde kesinleştiği, davacının süresi içerisinde tahrik dilekçesi vererek dosyanın Mahkememize gönderildiği belirlenmiştir.
Davalılardan … AŞ vekilinin vermiş olduğu 28.05.2014 tarihli (süresinde verdiği) cevap dilekçesinde; ………. nolu konşimentonun 20. maddesinde yetki klozunun bulunduğunu, bu kloza göre Singapur Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davada Singapur Hukuku’nun uygulanması gerektiğini, ayrıca; gönderilen … Ltd Şti’nin davacının rücu hakkını aldığı … ile müvekkili arasında akdi ve konşimentoya dayalı bir ilişkinin bulunmadığını, gönderilen … Ltd Şti ile … ilişkisinin bilinemediğini, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin taşıyan sıfatına sahip olmadığını, konşimentoda yer aldığı üzere; “………..” teslimat acentesi olduğunu, ayrıca; konşimentoda Freigh Collect (yani navlun tahliye limanında gönderilenden tahsil edilecektir) ibaresinin yer aldığını, bu nedenle; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın taşıyana izafeten müvekkiline açılması mümkün ise de; doğrudan müvekkiline açıldığından davanın reddinin gerektiğini, davacının süresinde yapılmış bir ihbar veya usulüne göre yapılmış bir tespit kararının bulunmadığını, taşıyanın sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir delilin dosyada mevcut olmadığını belirterek; davanın yetki, husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili … AŞ vekilinin dilekçesine karşı vermiş olduğu 27.06.2014 tarihli replik dilekçesinde; müvekkili sigortacının sigortalı … ile davalı şirket arasında yetki sözleşmesi olmadığından; … AŞ ile … Ltd arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığından; müvekkilini bağlamadığını, sigortacının açacağı rücu davasında halefiyet ilkesinin esas alınması gerektiğini, taşıma işlemi İzmir’de son bulduğundan; İzmir Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, husumet açısından … AŞ’nin taşıyan sıfatına sahip olduğunu, esas açısından davalının taşımadan sorumlu olduğu için zarardan da sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Davalı … AŞ vekili 05.09.2014 tarihli düplik dilekçesinde; davacının hasar dosyası, sigortalısı ile yapılmış bir navlun sözleşmesi, gümrük belge ve tutanakları, sigorta sözleşmesi, ödemeye ilişkin belge, sigortalı …’in yüklerin alıcısı olduğuna ilişkin bir belgenin bulunmadığını, müvekkili … AŞ’nin taşıyan olmadığını, taşıyan …Marine (China) PTE LTD olduğunu, müvekkilinin sadece teslimat acentesi olduğunu, ayrıca; davacının ne sigorta poliçesi ne de ödeme belgesi sunduğunu belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … Ltd Şti’ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da iştirak etmemiştir.
Dava; sigorta sözleşmesine dayalı taşıma şirketine karşı sigorta konusu malın hasarı nedeniyle açılan rücuen takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, fotoğraf, gümrük beyannamesi, ihtarname ve konşimento incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … Sigorta AŞ’nin takip borçlusu … AŞ ile … Ltd Şti aleyhine açtığı 24.01.2014 tarihli ilamsız takip talebinde 2.688,81.-TL asıl alacak ve işlemiş faiz ile birlikte 2.852,90 .-TL üzerinden takibe geçtiği, borçlulardan … AŞ’ye ödeme emrinin 28.01.2014 tarihinde, … Ltd Şti’ne ise 04.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlulardan … AŞ’nin 30.01.2014 tarihinde, … Ltd Şti’nin de 07.02.2014 tarihinde borca itiraz ettiği, borçlu … AŞ vekili itiraz dilekçesinde; takibin İstanbul İcra Daireleri’nde yapılması gerektiği iddiası ile yetki, Singapur Mahkemeleri’nin yetkili olması nedeniyle uluslararası yetki, borçta sorumlulukları bulunmadığı için esas, faize ilişkin itirazları ve husumet yönünden de pasif husumete ilişkin itirazlarının bulunduğu, borçlu … Ltd Şti vekili ise itiraz dilekçesinde; yükün boşaltılmasında borçlu … AŞ’nin sorumlu olduğu, meydana gelen hasardan dolayı hiçbir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek; itiraz ettiği, her iki borçlu yönünden de takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
Davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan … ile arasında 21.05.2013 tarihli nakliyat sigorta sözleşmesi yapıldığı, Çin’den Türkiye’ye taşınacak olan emtianın sigortalandığı, taşımaya konu emtianın 05.06.2013 tarihinde hasara uğradığının İzmir Gümrük Müdürlüğünce tutulan tutanakta tespit edildiği, bunun üzerine sigortacının sigortalı …’e 14.08.2013 tarihinde 2.688,81.-TL ödeyerek halefiyet sıfatıyla, ibraname ve temlikname ile alacağı temlik alarak … Ltd Şti ve … AŞ’ye dava açtığı belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma ilişkisinin incelenmesiyle; davacının sigortalısının asıl taşıyanı olan … Ltd Şti ile 10.05.2013 tarihinde navlun sözleşmesi yaptığı, bu tarih itibarı ile Türk Ticaret Kanunu Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6103 Sayılı Kanun m. 2/c bendi gereğince; yTTK hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davalı … AŞ’nin süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesiyle öncelikle aktif husumet ve yetki ilk itirazında bulunmuş, davacının halefiyet ilkesine göre alacağını ispatlaması istenmiştir.
Davalının aktif husumet itirazının değerlendirilmesiyle; davalının aktif husumet itirazının davacının ibraz etmiş olduğu sigorta poliçesi, tazminat ödeme makbuzu ve temliknameye istinaden reddine karar verilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen konşimento da yer alan yetki ilk itirazı incelendiğinde; bu halde yetkili mahkemenin madde 20’ye göre … nolu konşimentoda yer alan ve milletlerarası yetki kaydını içeren konşimento kuralının davacı sigorta şirketinin sigortalısı ile bu davalı arasında yapılmış bir navlun sözleşmesine dayanmadığı, davalının ibraz ettiği konşimentoda (… nolu) yükletenin … Ltd olup; davacının sigortalısı ile bağlantısının da belirlenemediği / bulunmadığı tespit edilmekle birlikte konşimentodaki bu yetki şartının genel işlem şartı niteliğinde bulunduğu açıktır. Buradaki genel işlem şartı, ticari nitelikte olsa da, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu m. 20-25’te yer alan denetime tabidir. Söz konusu denetim gerek tüketici gerekse de ticari nitelikteki genel işlem şartlarına uygulanmaktadır. Ayrıca söz konusu hükümler, tarafların iradelerinden bağımsız olarak emredici nitelikte kurallar barındırması nedeniyle kamu düzenine ilişkindir. Dolayısıyla Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 2 uyarınca, hukuki işlemin tarihine bakılmadan, TBK m. 20-25’de yer alan kurallar geçmişe yönelik olarak da uygulanabilecektir. Öte yandan somut olayda yabancılık unsurunun bulunması da, kamu düzeni ile ilgili bulunan söz konusu hükümlerin uygulanmasını engellememektedir. Çünkü bu konuda “Türk Hukukunu Doğrudan Uygulanan Kuralları” başlıklı MÖHUK m. 6 uygulama alanı bulur: “Yetkili yabancı hukukun uygulandığı durumlarda, düzenleme amacı ve uygulama alanı bakımından Türk hukukunun doğrudan uygulanan kurallarının kapsamına giren hallerde o kural uygulanır”. Öğretiye göre, iç hukukta sözleşmeler için getirilmiş olan ve kamu yararı açısından önemli olan hükümler (örn. kira hukukuna ilişkin emredici hükümler, hâkimin fahiş cezai şartı indirmesi gibi), Türkiye’de yabancı bir hukuka tabi olan sözleşmelere de doğrudan uygulanır (Bkz. Aysel Çelikel / Bahadır Erdem: Milletlerarası Özel Hukuk, 11. Bası, 2012, s. 155). Genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerin bu kapsamda değerlendirileceği açıktır. Dolayısıyla yabancılık unsurlu olaylarda dahi, mahkemenin TBK’ da yer alan genel işlem şartlarına ilişkin denetim kurallarını uygulaması gerekmektedir.
Olayda konşimentoda yer alan yetki kaydının müzakere edildiği kabul edilse dahi, TBK m. 25’e göre söz konusu genel işlem şartı içerik denetimine tabidir. Bu maddeye göre, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kuralına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte hükümler konulamaz”. Somut olaydaki yetki kaydının geçerli olduğu kabul edildiğinde, söz konusu konşimento tahtında ortaya çıkan her türlü uyuşmazlıkta davacının yükle ilgilinin Londra mahkemelerine başvurması gerekecektir. Bu halde TBK m. 25 çerçevesinde söz konusu yetki kaydının geçersiz sayılmasına sebep olmaktadır.
Sonuç olarak MÖHUK m. 6 gereğince uygulama alanı bulan genel işlem koşullarına ait hükümler gereğince somut olayda yetki itirazına dayanak yapılan konşimento kaydının geçerli olmadığından bu yöndeki yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının pasif husumet yönünden yapmış olduğu itirazının değerlendirilmesinde; dava dilekçesinde davanın doğrudan …Lojistik AŞ’ye karşı açıldığı, oysa alt taşıyıcı olarak sorumlu tutulmak istenen …Marine (China) LTD’nin fiili taşıyıcı olduğu, İstanbul’daki dağıtım acentesinin ise; … AŞ olduğu ve acenteye doğrudan dava açıldığı, TTK m.105’e göre acentenin yapmış olduğu işlemlerde açılacak olan davalarda acentenin müvekkilini izafeten temsil edeceği, ancak doğrudan kendisine husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından … AŞ’ye karşı doğrudan açılan davanın husumet yönünden reddi gerekmiştir.
Taşıma işini üzerine alan ve forwarder olduğunu beyan eden (… Ltd Şti’nin … Sigorta AŞ’ye gönderdiği 20.09.2013 tarihli beyan dilekçesinde taşıyan olmadığını beyan etmişse de; 06.06.2013 tarihli 141673 nolu … adına düzenlenen faturada deniz ithalat navlunu bedelinin tahsilini istediğinden; TTK m. 926’ya göre; komisyoncu taşıma işini üzerinde aldığından; taşıyıcı olarak kabul edilecektir.
… taşıma işini birlikte hareket ettiği … Ltd aracılığı ile asıl taşıyıcı ……Ltd tarafından yapılmasını sağlamıştır. … Ltd’nin parsiyel taşımalar için düzenlediği konşimentoda asıl taşıma sözleşmesine istinaden düzenlenen MBL (1) (Master Bill Of Lading) B/L no ……nolu konşimentosu belirtilerek … Ltd Şti adına house Bill Of Lading (2) düzenlemiştir.
Ara konşimentoya göre satıcı yükleten, alıcı ise; sigortalı malı satın alan ithalatçı …, teslimde başvurulacak adres ise; … Ltd Şti adres olarak yer almıştır.
Ana konşimentoya göre; yükleten … Ltd Şti’nin yurtdışında birlikte hareket ettiği … Ltd, gönderilenin ise; … CO Ltd olduğu belirlenmiştir.
Davacının davalı olarak gösterdiği … AŞ’nin dava dışı ….. Ltd’nin acentesi olup, boşaltma limanında malın tahliye acentesi olarak görevlendiği, asıl taşıyanın …Marine (China) LTD olduğu, yüklemenin konteynerde LCL / LCL (Less Container Load) yoluyla konteynerin tamamı yükleten tarafından doldurulmaksızın taşıyıcının temin ettiği konteynerin bir kısmının yüklenmesi ve diğer yükletenlerin yükleri ile birlikte aynı konteynerde taşınması suretiyle malın boşaltma limanı İzmir Limanı’na gönderildiği, boşaltmanın da yine CFS / CFS (Container Freight Station) konteynerin yük istasyonunda boşaltılması ve teslim edilmesi kaydıyla yüklendiği belirlenmiştir.
—————————————————————————————————————– 1. MBL-Master Bill Of Lading-Ana konşimento (asıl taşıyıcının düzenlemiş olduğu konşimento)
2. Freight Forwarder firmalarının düzenlemiş oldukları konşimentolara genel olarak House Bill of Lading, ara konşimento veya acenta konşimentosu denilmektedir. Bu konşimento aynı limana taşınmak üzere birden fazla gönderene ait yükleri içeren tek konşimentodur.
Davacının dilekçesinde eşyanın ne şekilde zarara uğradığı tespit edilemediğinden; bilirkişi incelemesine esas olmak üzere kesin süre içerisinde eşyanın zarara uğradığını gösterir zararın kaynağı ve kapsamı belirlemesine yetecek ölçüde delillerini ibraz etmesi ve davalı … Ltd Şti’nin davalı olmasına ilişkin gerekçeyi açıklaması, dava dilekçesini açıklaması için iki haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacının ibraz etmiş olduğu delillerle yapılan bilirkişi incelemesiyle; bilirkişilerin 15.04.2015 tarihli raporlarında; davacının hasar bedelinin tespitine ilişkin bilirkişi ön raporunda belirtilen (19.01.2015) hasar dosyasının sunulmadığı, dosyaya yeterli bilgi ve belge verilmediği, bu durumda hasarın taşıma sırasında oluştuğunun ispat edilemediği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 04.05.2015 tarihli beyan dilekçesinde; dava dışı sigortalı …’e emtiaların hasar bedellerinin ödendiğini, konşimento ile gümrük beyanları arasında çelişkinin bulunmadığını, sağlam olarak yüklenen 257 rulodan 27’sinin hasarlı olduğunun tespit edildiğini belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 15.05.2015 tarihli beyan dilekçesinde; bilirkişi raporuna karşı bir diyecekleri olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının ibraz etmiş olduğu delillerde herhangi bir hasar dosyası bulunmadığı gibi; zararın davalıların sorumluluğunu gerektirecek şekilde meydana geldiğini gösterir herhangi bir delil ibraz edilmediğinden (örneğin; ekspertiz incelemesi ya da taşıyıcının sorumluluğunu gerektirecek şekilde boşaltma limanında yapılan bir tespit veya yetkili makam veya mahkemece yapılmış bir inceleme ile tespit edilmediği); bilirkişi tarafından da bu zararın tespiti mümkün olmamıştır.
Mevcut halde bu zararın taşımadan ve taşıma sırasında doğduğunu ispatlayacak delillerin bulunması gerekli olduğu halde; davacı-sigorta şirketi bu konuda delil ibraz etmemiş, ayrıca; TTK m. 1184 ve 1185’e göre; zararı tespit edecek herhangi bir inceleme yaptırılmadığı gibi; taşıyana süresi içerisinde bir ihtarname de gönderilmediği tespit edilmiştir.
Böylece davacının … Ltd. Şti.’ne karşı olan davasının ispatlanamadığından; reddine karar verilmiştir. Ayrıca davalının davanın reddi ile birlikte %20 kötü niyet tazminat talebinin ise; davacının davasını haksız ve kötüniyetli açtığı tespit edilemediğinden kabul edilmemiş reddedilmiştir.
Bu karar davacı tarafından 21.01.2019 tarihinde temyiz edilmekle Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.03.2020 tarihli ….. Esas …..Karar sayılı kararla bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; “Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin davalılardan … A.Ş.’ye yönelik bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, taşıma esnasında oluşan hasar nedeniyle taşıyan aleyhine açılan rücu davası olup mahkemece davalılardan … Ltd. şirketinin taşıyıcı olduğu ve navlun faturası düzenlediği kabul edilmiş ancak meydana gelen zararın davalının sorumluluğunda olduğu zaman oluştuğu ve ayrıca zarar tutarının tespiti için davacı tarafından delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak ithal edilen mal gümrüğe geldiğinde gümrük ambar memuru, depolama yer memuru ve taşıyanın acentasının da imzaladığı tutanakla gelen 257 kap rulo emtiasının 26 rulosunun ezik ve hasarlı olduğunun belirlendiği ve tutanak ekinde de bazı fotoğraflar bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece gümrüğe gelen eşyanın henüz alıcısına teslim edilmeden hasarlı olduğuna ilişkin tutulan tutanağa değer izafe edilip eşyanın kapı rulo emtiası olduğu da gözetilerek bu işlerden anlayan emtia bilirkişisi ile taşıma bilirkişisinden hasar tutarı konusunda rapora alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma kararına 05.11.2020 tarihinde uyulmakla bozma kararında 1 numarada yer alan … Lojistik A.Ş. ne karşı davacının açmış olduğu davanın husumet yokluğu ve %20 kötü niyet tazminat talebinin şartları gerçekleşmediğinden reddine ilişkin 21.05.2015 tarihli karar kesinleşmiş olup, bu davalıya karşı davacının yeniden talepte bulunma imkânı yoktur. Bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacının diğer davalı olan … LTD ŞTİ ne karşı olan dava ise bozma kapsamında değerlendirildiğinde mahkememizce bozmaya uyulduğundan teknik bilirkişi …, makine mühendisi ………..ve gümrük müşaviri … bilirkişisi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak 09.02.2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; emtiadaki hasarın nedeni konusunda yapılan incelemede rulo halinde paketlenmiş toplam 257 kap pvc film malzemesinin Ambarlı Gümrük Müdürlüğünün………. tescil 28.05.2013 tarihli özet beyanıyla boşaltılması aşamasında gümrük ambar memuru ve …acente yetkilisinin tuttuğu tutanakta konteynerin sağlam orijinal, mühürlü olduğu, ambara alınan …….. nolu konşimentoya kayıtlı … Ltd. Şti. adına gelen 257 kap eşyanın 26 adedinin ezik olduğunun tespit edildiği, bu emtiaların stoklama şartlarının bozuk olduğu, 26 kap pvc film emtiasının tam zayi olup, sovtaja tabi olmadığı, ancak somut olayla ilgili ekspertiz raporunun düzenlenmediğini, bu tespitinin mesleki bilgilere göre yazıldığı, emtiadaki zarar miktarının 24.368,52-TL (12.000-USD karşılığı 22.153,20-TL ve 2.215,32-TL ilave bedel olmak üzere) olduğu, emtianın fatura bedelinin 23.144,95-TL, navlun bedelinin 1.180,00-TL, sigorta bedelinin 694,35-TL olduğu, Ambarlı Gümrük Müdürlüğünün 28.05.2013 tarihli özet beyanında; hasarın tespit edildiği, rulo biriminin fiyatının dikkate alınarak 26 adet rulo karşılığı toplam hasarın 1.725,36-USD olduğu, konşimentoda konteynerin LCL/LCL ve CFS/ CFS kayıtlarının bulunduğunu, … nolu konteynerde parsiyel yükleme yapıldığı, bu parsiyel yükün 257 rulosunun alıcı/yük sahibi … adına olduğu, hasarın yükün tahliye edilirken forklift tırnaklarından meydana gelmiş olabileceği ve zararın taşıyanın sorumluluğunda olduğu bir dönemde meydana geldiğini, konteynerdeki mührün orijinal ve sağlam olarak bulunduğu, ancak yüklerin konteynerden boşaltılmasıyla sadece pvc rulolarının kaldığı, bu halde kalan yükün yine konteyner içerisine yüklenerek mühürlenmesi gerektiği, … Ltd. Şti.’nin TTK m. 917-930’a göre taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımadık faaliyet sahasına göre işlem yaptığı, ancak TTK m. 921/1-c’ye göre komisyoncunun taşıma işini bizzat üstlenmesi nedeniyle taşıyan sıfatını aldığı, TTK m. 929 uyarınca taşıma işleri komisyoncusunun kendi adamları veya yararlandığı kişilerin görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmalinden sorumlu olacağı, TTK m. 926 uyarınca taşıyan sıfatın sahip olduğunu, davalı KC Ltd. Şti.’nin bu sıfatı nedeniyle TTK m. 1178’deki sorumluluğun uygulanması gerektiğini, dava konusu emtianın sovtaja tabi olmadığını, zararın taşıma sırasında oluştuğu belirlendiğinden TTK m. 1178/2-3f gereğince davalının sorumluluğu sürecinde zararın oluştuğu, yine TTK m. 1191 uyarınca fiili taşıyanın da sorumluluğunun olduğu, ancak fiili taşıyan hakkında açılan davanın usulüne uygun açılmadığından (acenteye husumet yöneltildiği) red edildiği ve bu kararın kesinleştiğini, TTK m. 1179/1f-1. cümle ve 1180/1f-1. cümle taşıyanın kendi fiilinden sorumlu olduğunu, davalı KC Ltd. Şti.’nin herhangi bir cevap dilekçesi vermediği, görülen ziya ve hasarın en geç gönderen eşyanın alıcıya teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şartken ziya ve hasar haricen belli değilse TTK m. 1185 gereğince aralıksız hesaplanacak 3 gün içerisinde taşıyana gönderilmesi gerektiği, dosyadaki delillere göre davalı KC’nin kendi sorumluluk sahasında gerçekleşen zarardan sorumlu olduğu, TTK m. 1188/1f gereğince alacakların bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu ve bu sürenin aşılmadığı, taşıyanın sorumluluğunun sınırlı olmakla TTK m. 1186 gereğince belirlenen limitlerde 26 paket x 666,67 ÖÇH = 17.333,42 ÖÇH ve 26 paketin kg başına (her bir paket 31,77 kg) toplam ağırlığının 826,13 kg olduğu hesap edilmekle 826,13 x 2 = 1652,26 ÖÇH değerlerinden 17.333,42 ÖÇH daha yüksek olduğundan sorumluluk sınırı olduğu ve dava tarihi itibariyle bu değerinin 47.110,50 TL olduğu, buna göre davacının talep miktarı olan 1.725,36-USD hasar bedelinin davalıdan talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili beyanda bulunmamıştır.
Bu rapora karşı davalı … Ltd. Şti. vekili 01.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; TTK kapsamında mevcut zarardan fiili taşıyan ……..Ltd’nin sorumlu olduğunu, davanın bu şirkete ihbar edilmesini istediklerini, müvekkilinin taşıyan değil, taşıtan sıfatına haiz olduğunu, asıl taşıyanın …firması olduğunu, asıl taşıyan ……..Ltd’nin malın tahliye acentesi olarak ise …Unimar Loj. A.Ş.’nin olduğunu, 06.06.2013 tarihinde düzenlenen tutanakta …Unimar’ın acente olduğunun belirlendiğini, …… Lojistiğin taşıma işinin konteynerin limana indirilmesiyle son bulduğunu, …Unimar’ın fiili taşıyan adına boşaltma işlemini yaptığını, bu nedenle müvekkilinin sorumlu olmadığını, yine …………..’e düzenlenen konşimento da … Ltd’in taşıyan olduğunu, bilirkişi raporunda ekspertiz raporunun olmadığının belirlendiğini, bütün tespitlerin varsayıma dayalı olduğunu, zararın gerçekleştiğinin dahi belirlenemeyen bir olaydan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bilirkişinin buna rağmen herhangi bir belge olmaksızın varsayımlara dayalı olarak zararı tespit ettiğini, gönderilen yükün geri kalan kısmının kime gönderildiğinin ve yüke hasarın kimin verdiğinin belirlenemediğini, konteynerin sağlam ve mührü kırılarak açıldığına göre hasarın tahliye sırasında da oluşabileceğini, tahliyeyi ise …Unimar’ın yaptırdığını, sadece fotoğraflara bakılarak tespit yapılamayacağını, bilirkişinin kendiliğinden zararın oluştuğu yönünde karinenin aksinin çürütüldüğünü belirtmesinin ön yargılı bir kabul olduğunu belirterek rapora itiraz etmiş ve yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davalı … vekilinin davanın ……… Ltd’e ihbarını talep etmesi nedeniyle mahkememizce bu konuda ara karar kurulmuş ve Adalet Bakanlığı Hukuk ve Dış İlişkiler vasıtasıyla yurt dışı tebligat yapılmasına karar verilmiş ve tebligat evrakı gönderilmiş, İhbar olunan ……… Ltd adına 05.09.2022 tarihinde davaya cevap verilmiştir.
İhbar olunan vekilinin cevap dilekçesinde; Uluslararası yetki itirazı, süresinde yapılmış bir hasar ihbarının bulunmadığı, hak düşürücü sürenin geçtiği, hasara ilişkin belgelerin müvekkiline gönderilmediği itirazlarında bulunduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ……….. Esas – …………. Karar sayılı 05.03.2020 tarihli bozma kararına uyulmakla gümrüğe gelen eşyanın henüz alıcısına teslim edilmeden hasarlı olduğuna ilişkin tutanağa değer izafe edilip bu işlerden anlayan emtia bilirkişisi ve taşıma bilirkişisinden hasar tutarı konusunda rapor alınmakla belirlenen rapor miktarı olan 1.725,36-USD davacı zararının karşılığı 3.999,24‬-TL olup, davacı taraf asıl alacak olarak 2.688,81-TL talep etmiş olduğundan bu taleple bağlı kalınmıştır. Sigorta …’e hasar miktarı olan 2.688,81-TL 14.08.2013 tarihinde ödenmiş olup, bu tarih itibariyle ibraname / temlikname alındığından bu tarihten takip tarihine kadar işleyen 171,52-TL faiz olmakla birlikte taleple bağlı kalınarak 164,09 TL işlemiş faiz ve %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
a-) Davacının davalı … AŞ’ye karşı doğrudan husumet göstererek açtığı davanın da pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve %20 kötü niyet tazminat talebinin şartları gerçekleşmediğinden reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
b-) Davacı sigorta şirketinin davalı asıl taşıyan … Ltd. Şti. aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yaptığı takibe itirazın iptali ile takibin 2.688,81-TL asıl alacak ve 164,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.852,9‬0 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olup itiraz haksız olmakla % 20 icra inkar tazminat tutarı olan 570,58‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Ödemelerin icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 194,88 TL harçtan dava açılışında alınan 34,55 TL peşin harç ve icra dosyasına yatan 14,20 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 146,13 TL harcın davalı … Ltd. Şti.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 34,55 TL ve peşin harç 34,55 TL ile yazışma ve tebligat gideri 307,70 TL ve bilirkişi ücreti 1.800,00 TL olmak üzere toplam 2.976,80 TL’nin davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 2.852,90 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti.’den tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a başvuruda bulunma hakkı var olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza