Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/313 E. 2023/612 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/313
KARAR NO : 2023/612
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 20.09.2019 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe dayanak senedin sahte olduğunu, yetkili olmayan İzmir Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini,görevli ve yetkili Uşak İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, iş bu davanın kabulü ile, haksız ve mesnetsiz takibin iptaline, yetkiye, borca, imzaya, senetteki yazıya, işlemiş ve işleyecek faiz miktar ve oranına itirazının kabulü ile, haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davalının takip tutarının %20’inden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmadan davanın açıldığını, davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının yetki itirazının yerinde olmadığını, senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını izah edilen nedenlerle öncelikle haksız ve hukuka aykırı davanın dava şartı yokluğundan reddine, esastan reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dasyası, İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası, sahte senetle ilgili daha önce yapılan icra takibinden dolayı firma hakkında yapılan suç duyurusu dosyası, bilirkişi incelemesi, savcılık soruşturma dosyası, tanık, şirket kayıt ve defterleri ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası davacıya ait imza örnekleri, müvekkil şirket defter ve kayıtları, davacı ile müvekkil şirket arasındaki ilişkiye dair belgeler, çiftçilik belgesi vs, banka kayıtları, TAPDK kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
1 nolu celsenin 1 nolu ara kararı ile davalı vekilinin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazının reddine, 2 nolu ve 3 nolu ara karar gereğince davacı vekilinin yetki ve görev yönünden itirazının reddine ilişkin karar verilmiştir.
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 11.10.2022 tarihli ara kararı ile, İstanbul ATK’ndan rapor alınmasına karar verilmiş, İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi 07.11.2022 tarihli raporunda, inceleme konusu senette yer alan yazı unsuru içerir … adına atılı borçlu imzası ile …’in mukayese yazı ve imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese yazı ve imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 23.11.2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde senetteki imzanın alınan rapor ile birlikte müvekkilin eli ürünü olmadığının belirlendiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili 07.12.2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle alınan ATK raporu yeterli görüldüğünden yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizin 26.01.2023 tarihli oturumunda icra bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 20.06.2023 tarihli raporunda, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına, davacı … tarafından ödeme yapıldığı tarih olan 03/10/2022 tarihi itibari ile dosya borcunun 6.015,70 TL olmasına karşın davacı tarafından 284,21 TL fazlası ile 6.300,00 TL gönderildiği, ödeme tarihi itibari ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının hesabının tespitinden anlaşıldığı, istirdat edilen miktarın tespitinde asıl alacak miktarının %18,5 oranda hesap yapılarak tahsil edildiğinden, istirdat edilmesi halinde rapor tarihine göre ticari reeskont faiz oranlarında asıl alacak için hesaplama yapıldığı, fazla ödenen 284,21 TL miktar ve dosya ferilerine istirdat halinde % 9 yasal faizler uygulandığı, davacı ….’e, davalı tarafından istirdaten iade edilmesi gereken miktarın 6.763,67 TL olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili 06.07.2023 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davacı taraf rapora karşı beyan vermemiştir.
Dosya kapsamı itibariyle alınan rapor yeterli görüldüğünden yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak senedin sahte olduğunu, yetkili olmayan İzmir Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini,görevli ve yetkili Uşak İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, iş bu davanın kabulü ile, haksız ve mesnetsiz takibin iptaline, yetkiye, borca, imzaya, senetteki yazıya, işlemiş ve işleyecek faiz miktar ve oranına itirazının kabulü ile, haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesinin talep edildiği, davalının, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, 25.05.2017 tanzim, 30.09.2017 vade tarihli, 7.142,86-TL bedelli senedin, 2.415,83-TL için icra takibi yaptığı, davacının, icraya konan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek menfi tespit talebinde bulunduğu, ATK raporuna göre, senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, yargılama aşamasında davacı takip borcunu haricen ödediklerini belirterek davanın istirdat davasına dönüştüğünü bildirmiş olduğu, davacı ödemesinin dosyamızın esasını oluşturan İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılmadığı, haricen ödeme yapılmış olduğu, davalı yönünden sebepsiz zenginleşme oluştuğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsilinin mümkün olduğu, icra dosyası yönünden istirdatın söz konusu olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Açılan istirdat davasının reddine
2-Alınması lazım gelen 269,85-TL harçtan, peşin alınan 121,99-TL’nin mahsubu ile bakiye 147,86-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 7.142,86-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı