Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/298 E. 2022/479 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/298
KARAR NO : 2022/479

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 26/06/2020 tarihli dilekçe ile, davacı şirketin 140’dan fazla ülkede özel ve kamu sektörü müşterilerine denetim, danışmanlık, finansal danışmanlık, vergi ve risk danışmanlığı hizmeti verdiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında 02/01/2017 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre, davacı şirketin davalıya Kurumlar Vergi Beyannamesi, eki mali tablolar ve bildirimleri denetleme, ilke ve standartlara uygunluk yönünden inceleme, tasdik kapsamında ki konuların doğruyu yansıtıp yansıtmadığının tespiti hizmetlerini sunacağını, davacı şirketin sözleşme uyarınca şirketin finansal tablolarında yer alan tutarları ve açıklamaları örnekleme metodu ile incelediğini ve Kurumlar Vergi Beyannamesi Tasdik Raporu hazırlayarak üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirdiğini, bu hizmetin bedeli olarak da 28/02/2017 tarihli 7.788,00 TL bedelli, 31/07/2017 tarih 3.894,00 TL bedelli, 31/08/2017 tarih 3.984,00 TL bedelli ve 15/12/2017 tarih 15.576,00 TL bedelli 4 adet faturayı usulüne uygun olarak düzenlendiğini, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, faturaların tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz da edilmediğini, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, %20’den olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından verilen 16/09/2020 tarihli yanıt dilekçesi ile, davalı şirket ile davacı şirket arasında 02/01/2017 tarihli Bağımsız Denetim Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre davacı şirketin 2017 yılına ilişkin Kurumlar Vergi Beyannamesi Raporu hazırlayacağının kararlaştırıldığını, davalı şirketin Türkiye çapında ünlü ve saygın bir şirket olduğunu ve sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini basiretli bir tacir gibi yerine getirdiğini, davalı şirketin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında Bağımsız Denetim Sözleşmesinin 8.1 maddesinde sözleşmenin 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1 yıllık imzalandığını, 2019 yılına ait faturalara ile ilgili anlaşmanın ya da herhangi bir hizmet ifasının söz konusu olmadığını, sözleşmenin uzatılmasına ilişkin aralarında herhangi bir ek protokolün de bulunmadığını, takibe konu edilen 2017 tarihli tüm faturaların ödendiğini, davacının takip dayanağı olarak sunduğu 30/09/2019 tarih 3.894,00 TL bedelli faturanın sözleşmeye ilişkin olmadığı halde davacı tarafından haksız şekilde düzenlenerek takibe konu edildiğini, davacının 2019 yılına ilişkin bir hizmet ifa ettiğini ispatlaması için ispat yükünün kendinde olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptali davasının reddine, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle İİK Md. 67 uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin istendiği görülmüştür.
İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 6 adet faturaya dayalı olarak toplam 46.233,79 TL üzerinden İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibe, yetkiye davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine dosyanın İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas numarasını aldığı, bu dosya üzerinden davalıya tebliğ edilen ödeme emrine davalı tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, taraflar arasında imzalanan Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesi uyarınca davacı şirket tarafından davalıya hizmet verildiği, verilen bu hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından taraflar arasında imzalanan 02/01/2017 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesinin, takibe konu faturaların, Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporunun CD formatında delil listesi ekinde sunulduğu görülmüş, davacı şirket merkezi İstanbul’da ise de davacı tarafça CD formatında dosyaya sunulan kayıtların bilirkişi incelemesi için yeterli olabileceği anlaşılmış, davalı defterlerinin dosyaya sunulması veya bulunduğu adresin bildirilmesi konusunda verilen süre içinde davalı vekilinin verilen süre içinde beyanda bulunduğu, davalı defterlerinin elektronik ortamda tutulduğunu beyan ettiği ayrıca bulunduğu adresi bildirdiği görülmüştür.
Dosya, taraflar arasında var olduğu iddia edilen sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen hizmet karşılığında düzenlenen fatura ve belgelerin davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, buna ilişkin edimin mevcut olup olmadığı, davalının davacı şirkete icra takibi itibariyle borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve ferilerinin hesaplanması için Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/01/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; davacı şirketin bilanço usulüne tabi olduğu ve TTK Md. 64 gereği yevmiye defteri, envanter defteri ve kebir defteri tutmakla mükellef olduğu, 2017 yılı defterlerinin e -defter olduğu, e -defter beratlarının süresinde beyan edildiği, 02/01/2017 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesinin 2017 yılını kapsadığı, dosya içinde sunulu 2017 yılı Tam Tasdik Raporu da göz önüne alındığında davacı tarafın 2017 yılı kapsamında hizmet sunduğu, davalı şirketin e -defterlerinin incelendiği, defterlerin TTK ve VUK kanunu hükümlerine göre uygun tutulduğunu ve her iki taraf defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, davacının davalı defterlerinde … – … Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. alt hesabında takip edildiği, 01/01/2017 tarihli açılış fişinde davacının davalıdan 10.620,00 TL alacaklı olduğu, 10.620,00 TL ile 24.02.2017 tarihinde hesabın sıfırlandığının tespit edildiği, davacının takip tarihinde ki ödeme emrinde yazılı tüm faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 2017 mali döneminde davacı tarafın davalıya toplamda 46.728,00 TL fatura kaydının bulunduğu, yine davalının davacıya 18.408,00 TL ödeme yaptığı, davacı takip dosyasında harca esas asıl alacak tutarının 38.940,00 TL olduğu dolayısı ile davacının takip konusu yapılan fatura toplam tutarlarında 38.940,00 TL olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması ve dosyaya sunulan ve davalı defterleri üzerinde inceleme ile dosyada ki kayıtlar üzerinde ki incelemeyi gösterir raporun da birlikte değerlendirilmesi ve sonuç rapor düzenlenmesi için dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönerge yolu ile gönderildiği, İstanbul 3. ATM’nin …/… Talimat sayılı dosyası üzerinden atanan SMMM Bilirkişisi tarafından düzenlenen 09/03/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde, davacı tarafça tutulan 2017-2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde bulunduğu, davacı ticari defterlerine göre ve dosyaya ibraz edilen davalının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 38.940,00 TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle taraflar arasında imzalanan sözleşmede ki ödeme maddesi ve takip talebinde ki talep edilen faiz oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, davacının davalıdan 15.361,35 TL faiz talep edebileceği ancak taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan 7.293,79 TL faiz talep edebileceği, taraf defterlerinin takip tarihi itibariyle birbirleri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 38.940,00 TL asıl alacak, 7.293,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.233,79 TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 02/01/2017 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesi uyarınca davacının davalıya hizmet verdiği, bu hizmetin bedeli olarak 6 adet fatura düzenlendiği, düzenlenen fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca, faize ve tüm ferilerine süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali istemi ile Mahkememizde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça davalı şirkete verilen hizmet karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasında bulunulmuştur. Sözleşmenin imzalandığı tarihin 02/01/2017 olduğu ve sözleşme süresinin 1 yıl olarak belirlendiği dikkate alındığında bu süre içinde düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmesi gerekip gerekmediği hususunun incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yapılan incelemelerde, davacı tarafça davalıdan bedeli talep edilen 6 adet fatura karşılığı hizmetin verilip verilmediği hususunun tespiti noktasında tarafların çalışma usulü dikkate alındığında ve dosyaya sunulan kayıtlar incelendiğinde davacının davalı şirkete sözleşme gereği edimini ifa ettiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Kaldı ki takibe dayanak gösterilen faturaların davalı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalara herhangi bir şekilde itiraz edilmediği ve bu şekilde davalı tarafça da dava konusu edilen bedelin davalı yönünden de belirlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasında dayanılan faturalardan 30/06/2017 tarihli … no’lu faturada ödeme emrinde 2019 tarihi olarak gösterilmiş ise de, dosyada ki kayıtlar incelendiğinde fatura tarihinin 2017 olduğu anlaşılmış, davacı tarafça sehven 2019 olarak yazıldığı ve kaydın aslına itibar edilmesi gerektiği görülmüş, davalı vekilinin bu konuda ki itirazlarının dinlenemeyeceği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının takibe konu edilen faturalar ve alacak bedeli yönünden birbirini doğruladığı görülmekle, toplam 6 adet fatura bedeli olan 38.940,00 TL bedel yönünden davalının itirazında haksız olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca faiz hesabının nasıl yapılacağı hususunun kararlaştırıldığı ve buna göre de davacı tarafça talep edilen 7.262,68 TL faiz yönünden davalının itirazında haksız olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında varlığı kabul edilen sözleşme olduğu ve bu sözleşme uyarınca edimlerin belirlendiği görülmekle, hesaplanan alacağın likit olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tespit edilen bu bedeller yönünden davacı ve davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarının dosyada ki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin 38.940,00 TL asıl alacak, 7.293,79 TL işlemiş faiz olmak üzere 46.233,79 TL alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 3.158,23 TL harçtan, peşin alınan 558,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.599,84 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 6.810,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 620,59 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL Bilirkişi ücreti, 104,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.924,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/05/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır