Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2021/304 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296
KARAR NO : 2021/304

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Limited Şirketi vekili 25.06.2020 harç tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı … ile … Yat Limanı işletmesinde Çekme Atma Bağlama Sözleşmesi yaptığını ve davalıya ait … isimli teknenin limana 18.04.2019 tarihli Bağlama Sözleşmesi ile bağlı olduğunu, davalı hakkında 2019 yılında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, 2015 yılında yapılan zammı fazla bularak davalının daha önceden İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı davada menfi tespit davası açtığını ve bu davanın reddedildiğini belirterek davalı borçluya ait tekne bağlama ücretine ilişkin … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu takibe itirazının reddi ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 01.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin murisi …, davacıya ait balıkçı barınağında, “…” isimli teknesinin sürekli barınması amacıyla 19.04.2009 tarihinde kesintisiz ve eksiksiz olarak aylık taksit ödemeli barınma hizmeti aldığını, hizmet karşılığı 2014 yılında 1 yıllık 2.100,00 TL ücret ödediğini, 2015 yılının başında davacı tarafından yıllık 6.000,00 TL barınma bedeli talep edildiğini, aylık bağlama ücretinin fahiş şekilde artırıldığını, daha önceden aylık olarak yapılan ödemelerin yıllık olarak yapılacağı belirtildiğini, itirazların sunulduğunu, sözleşmenin TBK m. 20’ye göre aykırı olduğunu, müvekkilin murisi her yıl Tefe/Tüfe oranında artış yaparak borcunu ödediğini, müvekkilinin bağlama bedeli borcu bulunmadığını, bağlama sözleşmesinin tek taraflı müzakere edilmeksizin orantısız olarak aleyhe düzenlenmiş olan hükümlerin TBK m. 20’ye göre usulsüz olduğunu, 2014 yılı bağlama ve barınma bedelinin yasa gereği tefe/tüfe oranında hesaplanması durumunda müvekkillerin borçlarını ifa edeceklerini ve davanın reddini talep etmiştir.
Dava; … Limited Şirketine ait limanda çekme atma liman sözleşmesi ile bağlı olan davalıya ait özel yata ilişkin liman ücretinin ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delileri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf dava dilekçesine mahkememizde görülmekte olduğu belirtilen İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında davanın İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle dava açmış ise de, bu kararın İzmir BAM … Hukuk Dairesinin … Esas – … Karar sayılı kararıyla mahkememize kesin olarak görevli olduğundan bahisle gönderilmesi ve direnilmesi mümkün olmadığından dava görülmüş ve karara bağlanmıştır.
Dava konusu teknenin ticari ve mesleki amaçla kullanılmayan özel yat olduğu, tekneye ait ruhsat kaydında ve çekme atma sözleşmesinden belirlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre m. 3/k ve L hükümlerine göre ” k)Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l)Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” davacının tüketici olduğu ve aynı kanunun 73. md ne göre ise “Madde 73 – (1) Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü gereğince tüketiciler ile davalı banka ile her türlü sözleşme ve hukuki işlemlerin tüketici işlemi olarak tanımlanması ve bu davalara Tüketici Mahkemesinin bakması gerektiği yer almıştır.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişilerin sigortadan doğan davalarının 6502 sayılı Kanun m. 3/k ve 3/I ile m. 73/1 gereğince Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirlendiğinden, mahkememizce resen görevsizlik kararı vermek gerekmiştir (1).
Mahkememizce görevsizlik kararı verilmekle birlikte dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Görev; kamu düzenine ilişkin olup HMK m. 114/1/c gereğince dava şartıdır. Dava şartının mahkemece HMK m. 115/1’e göre davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve bu konuda karar verilmesi mümkündür. Dava şartı eksikliği halinde giderilebilecek olan dava şartları için ;
1) Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/2676 Esas 2017/4943 Karar sayılı 02.10.2017 tarihli kararında; “..1- Dava, Tekne Sigorta Poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 22.09.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu sigorta işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilmeksizin HMK 114/c maddesi gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” gerekçesi ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
Davacıya süre verilmesi mümkün iken; giderilemeyecek dava şartları yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekir.
Somut olayda da; davacının görevli olmayan mahkemede dava açması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak bu halde davacının iki haftalık süre içerisinde HMK m. 20’ye göre; kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini isteme hakkı vardır. Aksi halde dava açılmamış sayılacaktır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının taraflar arasındaki ilişkinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle ticari iş olmayıp ticari dava niteliği taşımaması, tüketici hukukundan kaynaklanıp tüketici mahkemesinin görev alanına girdiğinden (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. gereği davanın usulden reddine
Kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2 bent gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümle’ye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır