Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/273 E. 2021/259 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/795 Esas
KARAR NO : 2021/265 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davalı … Bankasına borçlu olan …’in oğlu olduğunu, …’in 14/03/2017 tarihinde vefat etmesi üzerine müvekkilinin Karşıyaka … SHM’ne başvuru yaparak mirasın reddi talebinde bulunduğunu, mahkeme tarafından bu talebin kabulü ile mirası red kararı verildiğini, müvekkilinin babasının hangi yere borçlu olduğunu bilmediğinden bankaya bilgi veremediğini, bankanın ölen borçlu müşterisinin mirasçılarını tespit ederek İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını ve 7 örnek ödeme emri gönderdiğini, müvekkili tarafından ödeme emrine askerlik işleri ile uğraştığından süresinde itiraz edemediğinden takibin kesinleştiğini, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin borcun mirasın reddi kararı doğrultusunda iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; işbu davanın görevsiz mahkemede açıldığını, çünkü davacının murisinin, müvekkil bankadan kullanmış olduğu ürünlerin ticari nitelikte olmadığını, bu yüzden aralarında ticari bir işlem bulunmadığını, bu nedenle de mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini, yine davacının davasının, hukuki yarar yokluğundan dolayı dava şartı noksanlığından usulden reddi gerektiğini, çünkü davacının, askerlik sebebiyle takibe itiraz edemediğini gerek arabuluculuk sürecinde gerek dava dilekçesinde belirtmiş olup, İİK m.54/A ve m.65 kapsamında askerde olduğu için kendisine mümessil tayin ederek takibin talikini talep edemediğini, ayrıca askerden geldiğinde de gecikmiş itirazda bulunmadığını, davacının, diğer mirasçılara gönderilen ödeme emri sonrasında, hayatın olağan akışı gereğince takipten haberdar olması gerekirken, askerlik durumunu öne sünerek, öncelikle kendisine tanınan gecikmiş itiraz ve takibin taliki durumlarını kullanmadan işbu davayı açması davasında kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, arabuluculuk sürecinden sonraki dönemde borçlu vekili ile görüşüldüğü, reddi miras kararının bankaya sunulduğu ve takibin reddi miras föyüne alınması için gerekli işlemlere başlandığının bildirildiği, yıl sonu olması nedeniyle işlemin yılbaşından sonraya kalma ihtimali olduğunun bildirildiği, davacı hakkında cebri icraya yönelik hiçbir işlem yapılmadığını, davacının borçlu olmadığı bir parayı ödemediği gibi takip işlemeine de maruz kalmadığını, bu nedenle öncelikle davanın usulden reddine, esasına geçilmesi halinde esastan reddine, davacının kendi kusurundan dolayı takibe itiraz edememesi ve şifahen reddi miras kararının öğrenilmesinden sonra hakkında icra takip işlemi yapılmamış olduğundan, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; takip dosyası,mirasın reddi kararı, arabulucu başvuru ve karar örnekleri ile diğer sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
28/05/2014 tarihi itibarı ile yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişiler de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73/1 maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise, taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engellenemeyeceğine değinildiği,
6100 sayılı HMK’nun 1. Maddesinde ise, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiş olup ve yine 6102 Sayılı Yasanın 4.maddesine göre de; “her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlarda doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanundan… doğan ” davaların ticari dava olduğu ve aynı yasanın 5.maddesine göre de, ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görülmesinde, ticaret mahkemesinin görevli olduğunun düzenlendiği,
Somut olayda davanın kredi kartı borcu ve tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, bu tür davaların Tüketici Mahkemelerinde görülecek olması nedeniyle eldeki davanın ticari dava olarak kabulünün mümkün olmadığı, bir tarafın tüketici olduğu davaların ticari dava sayılamayacağından davanın açıldığı tarih itibari ile davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, görevli mahkeme tüketici mahkemesi olduğundan 6100 sayılı yasanın 114/1/c maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. Gereği davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.26/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu evrak 5070 sayılı yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.