Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/265 E. 2022/507 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/150
KARAR NO : 2022/594

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26.02.2020
KARAR TARİHİ : 08.06.2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … ve … vekili 26.02.2020 harç tarihli ihtiyati haciz talepli dava dilekçesiyle; Müvekkillerinin Kırşehir de ikamet eden ve uzman doktor olan kişiler …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. nin 2006 yılında 12 kurucu ortakla kurucu olduklarını, müvekkillerinden …’in ve dava dışı …nın dava dışı …’ın … Ltd. Şti. de ki paylarının davalı …’a 12.10.2018 tarihinde devir ettiklerini, davalı …’ın müvekkillerine 930.000 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, 50.000 TL hariç olmak üzere 880.000 TL yi İzmir …. bağımsız bölümü devir ettiğini, ayrıca hisse devri bedelinden kalan kısım için 2009 model Audi marka SUV tipi aracı …’e devir ettiğini, taşınmazın tapu kayıtlarını … Bankası lehine 460.000 kredi borcu bulunduğundan davalının bu kredi borcuna mahsus karşılık müvekkil … lehine 460.000 TL bedelli bono verdiğini, 19.10.2018 tarihli protokol ile bu bononun ödenmemesi halinde taşınmaza biçilen 700.000 TL bedelin … tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ancak davalının taahhütlerinin yerine getirmediğinin, malların rayiç değerlerinin belirtilen değerden düşük olduğunu tespit ettiklerini, müvekkillerinin 460.000 TL bedelli bonoyu İzmir 9. icra Müdürlüğünün … numaralı icra dosyasına konu yaptıklarını, ancak bu protokol gereğince kambiyo vasfı taşımadığı gerekçesiyle İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararıyla iptal edildiğini, müvekkillerinin devir ettikleri şirkete ait borçların ödenmemesi halinde müvekkilleri aleyhine Kırşehir İcra Müdürlüğünde ve Ankara İcra Müdürlüğünde İcra takiplerinin başladığını, müvekkilinin mal varlığında kesinti yapıldığını, hisse payı karşılığında alınan taşınmazın üzerinde ki ipoteğin henüz terkin edilmediğini, konutta ki zorunlu giderlere katlanmak zorunda kaldıklarını, ayrıca taşınmazın 550.000 TL rayiç bedeli bulunduğunu ve 180.000 TL kredi borcunu mevcut olduğunu, Audi marka araçta da ayıpların ortaya çıktığını, bu aracın hukuki ayıbının da mevcut olup yasa dışı yollarla ülkeye getirilememesi nedeniyle piyasada ki rayiç değerinin 125.000 TL olduğu ve vergi borçlarının ödenmesiyle 235.000 TL bedele mal olduğunu, davalının 19.10.2018 tarihli protokolden sonra 6 ay içinde ipotekleri ödemeyi kabul etmesine rağmen ödemediğini belirterek teminatsız veya uygun bir teminat karşılığında davalının adına tescilli şirket payları taşınmazlar ve motorlu araçlar üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesinin, 700.000 TL para alacağının temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesine, ayrıca müvekkillerinin katlandığı, 8.200 TL zorunlu ve faydalı giderlerin yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine talep etmiştir.
Davalı … 30.06.2020 tarihli cevap dilekçesiyle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın dava konusunun tapu devrine ilişkin taahhütlerin eksik yerine getirilmesinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğunun ifade edildiğini, taşınmaz üzerinde ki ipoteğin hisse devri karşılığında tapu devrinin kararlaştırılmasıyla kaldırılacağının taahhüt edildiğini, ancak 19.10.2018 tarihli protokolde geçen bedelin ödenmemesi nedeniyle taahhüdün yerine getirilemediğini, müvekkili …’ın ticari hayatta önemli işler yapan bir kişi olduğunu, hisse devri bedelinin 705.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. nde ki davacı …’in … hissesinin dava dışı …nın … hissesinin ve dava dışı …’ın … hissesinin devir yoluyla satın alındığını, devir bedelinin 930.000,00 TL değil 705.000,00 TL olduğunu, bu bedel karşılığında üzerinde 460.000,00 TL bedelli … Bankası ipotek şerhi bulunan müvekkilini yakınına ait İzmir ili … parselde ki taşınmazın devrinin yapılması konusunda anlaştıklarını, ipotek bedeli miktarında müvekkilden teminat senedi alındığını ve 19.10.2018 tarihli belgenin imzalandığını, krediden kalan bakiye borç miktarının 195.000,00 TL olduğunu, devir tarihi itibariyle taşınmazın ipotekten kaynaklı kredi borcunun bu miktar olduğunu, 705.000,00 TL bedelli taşınmaz üzerinde bulunan ipotek bedelinden kalan bakiye borca karşılık ise müvekkil tarafından davacılara 50.000,00 TL nakit ödeme ve 150.000,00 TL Audi marka araç devrinin gerçekleştirildiğini, 5.000,00 TL tapu devir masraflarının ödendiğini, davacılar tarafından yapılması gereken ipoteğin terkin işleminin yapılmadığını, kalan kredi borcunun da müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, dava konusu taşınmazın dubleks mesken olup, rayiç değerinin kararlaştırılan bedelden yüksek olduğunu, hisse bedeli olan 705.000,00 TL nin çok üzerinde ödeme yapıldığını, davanın kötü niyetli açıldığını, esasa ilişkin cevaplarında yer aldığı üzere 19.10.2018 tarihli belgenin herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığını, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ipoteğin davacılar tarafından kaldırılacağı noktasında anlaşmaya varıldığını, geçersiz olan satış vadi sözleşmesine dayanarak cezai şart istenemeyeceğini, 700.000,00 TL ipotek bedelinin kaldırılacağına ilişkin belgenin … huzurunda yapılması gerektiğini belirterek davanın görev ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ihtiyati haciz talepli 31.08.2020 tarihli replik dilekçesiyle; davalının cevaplarını kabul etmediklerini, süresi içerisinde cevap verilmediğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk olmadığını, zira uyuşmazlığın … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin hisse devri karşılığında takas suretiyle devir alınan taşınmazın mükellefiyetli olması ve alınan mükellefiyetin davalı tarafından taahhüde aykırı olarak kaldırılmaması nedeniyle doğduğunu, bu nedenle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davalının hisse devrinin 705.000,00 TL olduğu iddiasının doğru olmadığını, … dan 930.000,00 TL değer biçilerek nakit ödemenin kabul edildiği, hisse pay devrinin 12.10.2018 tarihinde nakit ödeme yapılacağının teklif edildiği, müvekkilinin … huzurunda hisse pay devrini gerçekleştirdiğini, taşınmaza 700.000,00 TL, araca 180.000,00 TL değer biçildiğini ve 50.000,00 TL nakit alındığını, pay devrinin 12.10.2018 tarihinde yapıldığını, davalının ödemeleri yapmayacağından şüphelenen müvekkilini sözleşmeye aykırı olan takas suretiyle ödemeyi kabul ettiğini, 880.000,00 TL kalan nakit ödemeye karşılık dava konusu taşınmazın … hissesinin …’e, … payanının …’a 700.000,00 TL alacağa istinaden devredildiğini, araç bedelinin ise 180.000,00 TL olarak kabul edildiğini, dava konusu taşınmaz ipotek bedellerinin müvekkili tarafından ödeneceği iddiasının doğru olmadığını, 700.000,00 TL değer biçilerek devir alınan ipoteğin müvekkilinin üzerinde bırakılamayacağını, taşınmazın tapu kaydında … Bankası lehine 460.000,00 TL ipotek bulunduğunu ve bu bedel karşılığı … lehine 19.10.2018 keşide tarihli teminat senedi/bono verildiği, ipotek terkini yapılmaması üzerine bu bononun İzmir 9. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla takibe konu edildiğini, ancak bononun şarta bağlanmış olması nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini (İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi … E. … K.), davalının bunun teminat senedi olduğunu kabul ettiğini, …’ın ipoteği kaldırılması gerektiğini, ancak kaldırmadığını, davalının kötü niyetli iddialarda bulunduğunu, ancak davalının protokolün geçersizliğin iddiasının yerinde olmadığını davalının protokolün ve senedin şekil noksanlığını ileri sürmesinin hakkaniyet ile bağdaşmadığını, bu protokol gereği taahhüt edilen 700.000 TL nin müvekkillerine ödenmesine aksi halde en azından müvekkillerin zararı giderilmesi için … bankasına müzekkere yazılarak kalan kredi borcunun araştırılmasıyla bakiye borç miktarının davalı tarafından müvekkillerine ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, , sözleşmenin Tapu Müdürlüğüne tescil ile ifa edildiğini ve geçerlilik kazandığını, 12.10.2018 tarihli Ltd şirket pay devri sözleşmesinde hisse paylarının tüm aktif ve pasifiyle birlikte devredildiğini, ancak devir tarihinde mevcut olan kredi borçlarının davalı ve şirketin diğer ortakları tarafından ödenmemesi üzerine alacaklıların müvekkili ve eski diğer ortaklar aleyhine Kırşehir İcra müdürlüğünün … ve Ankara 9. İcra Müdürlüğünün … E. Ve … Esas sayılı dosya ile takibe başladıklarını, bu takipler neticesinde müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, bu nakit ödemenin yapılmaması ve takas nedeniyle müvekkilinin mağdur edildiğini, teminat senetlerinin bu sözleşme üzerine verildiğini belirterek davanın kabulüne, teminat karşılığında davalı …’a ait şirket hisse payları, taşınmazlar ve araç üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi ile 700.000,00 TL paranın davalıdan tahsiline, aynı zamanda 8.200,00 TL zorunlu ve faydalı giderlerinde davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21.09.2020 tarihli düplik dilekçesiyle; görev ve diğer itirazlarını tekrar etmiş, taşınmazın ayıplı olmadığını, 460.000,00 TL ipotek bedelinin davacı tarafından kaldırılacağına ilişkin 19.10.2018 tarihli belgenin imzalatıldığını, taşınmazın değerini taraflar arasında 705.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, krediden kalan bakiye borcun 195.000,00 TL olması nedeniyle davacının ödeme yapacağını belirterek önceki beyanlarını tekrar etmiştir.
Davacının ihtiyati haciz talebi değerlendirilerek taraflar arasında ki ihtilafın niteliği ve şirketin hisse devri ve bu hisse devri karşılığı şirketin borç ve alacak durumu bu borçlardan dolayı şirket hakkında yapılan takiplerin bulunması, ihtiyati tedbir/haciz isteyen tarafın alacağının mevcut durumda yaklaşık ispat kurallarına göre ispatlanacağına ilişkin yeterli delil bulunmamış olması tespit edildiğinden ihtiyati haciz talebi 03.03.2020 tarihli ara kararla reddedilmiştir.
Dava; şirket hisse devrine istinaden alınan teminat niteliğinde ki bononun ve sözleşme gereğince ipotek bedelinin ödenmemesi üzerine davalıdan 19.10.2018 tarihli protokol kapsamında talep edilen gayrimenkul devir bedeli 700.000 TL ile bu gayrimenkul için yapılan 8.200 TL zorunlu ve faydalı masrafın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
19.10.2018 tarihli protokol, temlik sözleşmesi, Ltd şirket pay devri sözleşmesi, araç satış sözleşmesi, 19.04.2019 vade, 19.10.2018 tanzim tarihli borçlu …’ın … adına düzenlediği bono ve diğer kayıtlar incelenmiş bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce verilen 18.11.2020 tarihli verilen ara karar kapsamında 03.12.2020 tarihli keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişilerden 10.02.2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; tarafların beyanların değerlendirilmiş ve davacı … ve …’ın davalı …’a 12.10.2018 tarihli temlik sözleşmesiyle Kırşehir …(… Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi) hisselerini 930.000,00 TL bedelle temlik ettiklerini, bu bedelin 50.000,00 TL sinin nakit ödendiğini, geri kalan 880.000,00 TL nin 700.000,00 TL si dava konusu olan taşınmaz ve geri kalan 180.000,00 TL sinin de araç ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, ayrıca hisselerden …’in … payını 12.10.2018 tarihli hisse devir sözleşmesinde 124.750,00 TL bedelle Kırşehir 1. Noterliğinde pay devir sözleşmesiyle temlik ettiği, bu temlik karşılığında davalı …’ın İzmir … parselde bulunan dubleks meskenini üzerinde bulunan ipotek kayıtlarıyla birlikte temlik etmeyi ve 2009 model AUDİ marka aracını …’e 17.10.2018 tarihinde 125.000,00 TL bedelle Bornova Noterliğinde temlik ettiği, bu hisse devrinde davalının taşınmaz üzerinde bulunan ipoteklerin kaldırılması için 19.10.2018 tarihli belge ile davacılara 460.000,00 TL bedelli 19.10.2018 tanzim tarihli 19.04.2019 vade tarihli senet/bono verdiği, bu süre içerisinde ipotekleri kaldıramadığı takdirde 700.000,00 TL ödemeyi kabul ettiği, 19.10.2018 tarihli tutanak protokol kapsamında ipoteğin kaldırılmaması halinde 700.000,00 TL’lik bedelin davalı tarafından ödeneceği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacılar vekili 01.02.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; taşınmazın keşif tarihi itibariyle değerinin 888.400,00 TL olduğu, müvekkilinin taşınmazın bedeli olan 705.000,00TL para alacağının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile müvekkillerine ödenmesi yönünde karar verilmesine, davalı tarafın kabulünde olan 900.000,00 TL’lik miktarın kabulü halinde de 50.000,00 TL nin baştan ödendiği, 880.00,00 TL kalan bedelden 700.000,00 TL’sinin ev karşılığı 180.000,00 TL nin ise 2009 model Audi araçla karşılandığının belirlendiği, yine bilirkişi raporunda bakiye kredi borcu ödemesinin davalı tarafına yapılması gerektiğinin belirtildiği, ipotek borcunun ödenmediğinden ipoteğin terkin edilemediğini, taşınmaza biçilen 705.000,00 TL bedelin ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine aksi halde … Bankasına müzekkere yazılarak bakiye kredi borcunun tespit edilerek bu miktarın hesaplanarak müvekkillere ödenmesini talep ettikleri belirtmişlerdir.
Bu rapora karşı davalı 03.02.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; dava konusu evin değerinin 888.400,00 TL olduğunu, ödenen bedelin taşınmazın devir tarihinde 705.000,00 TL olarak piyasa rayicine uygun olduğunun belirlendiğini, bilirkişinin görev ve yetkisi dışına çıkarak tespitlerde bulunduğunu, zorunlu ve faydalı giderlerin incelenmediğini belirterek bilirkişinin bu tespitlerini kabul etmediklerini belirtmiştir.
Taraflar arasında yapılan 12.10.2018 tarihli hisse devir sözleşmesiyle davacıların hissedar olduğu … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ait Kırşehir … Hastanesinin ortaklarından olan davacılardan …’in kendi hissesini ve dava dışı … ile hisselerini, …’a 12.10.2018 tarihinde … ve … yevmiye numarası ile devredildiği, yine Kırşehir Noterliğinde … vekili … ile … arasındaki devrin 12.10.2018 tarihli … yevmiye numarası ile Ltd. şirket pay devir sözleşmesiyle yapıldığı, , ayrıca davalının 125.000,00 TL bedelle bu devir karşılığında AUDİ marka … plakalı 2009 model aracı temlik ettiği (davalının kabulünde de yer aldığı üzere) belirlenmiştir.
Davacı …’ın … hisselerine davalı …’a vekâleten devretmekle birlikte aynı zamanda 12.10.2018 tarihli temlik sözleşmesi ile …’ın, …’dan olan alacağını TBK m. 167’ye göre temlik aldığı belirlenmiştir.
Yine davacı …’in hissesini devreden …’nın, …’dan olan alacağını 12.10.2018 tarihli temlik sözleşmesi ile TBK m.167’ye göre temlik aldığı belirlenmiştir.
Ayrıca taraflar arasında yapılmış olan 19.10.2018 tarihli belge başlıklı sözleşmede hastane hissesi devri karşılığında … ve …’ın hisselerinin satın alınması karşılığında davalının taşınmaz (İzmir ili … parsel) üzerinde bulunan ipotekleri 6 aylık süre içerisinde kaldırmayı, aksi halde 700.000,00 TL bedeli ödemeyi kabul ettiği ve bu ipotekleri kaldırmanın teminatı olarak da delil dilekçesine ekli olan 19.10.2018 tanzim 19.04.2019 vade tarihli 460.000,00 TL bedelli senedi teminat olarak verdiği belirlenmiştir.
Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde satış bedelinin 705.000,00 TL olduğunu bunun ipotek şerhi karşılığında 460.000,00 TL’lik senet verildiğini, aynı zamanda 50.000,00 TL nakit 150.000,00 TL araç değeri olmak üzere toplam 200.000,00 TL ve 5.000,00 TL tapu devir masrafı üzerinde anlaşıldığını iddia etmiş ise de bu iddiasını ispat edecek her hangi bir delil ibraz etmemiştir.
Aynı zamanda davalı taraf tapudaki satışın geçerli olması için resmi şekilde yapılması gerektiğini, bu resmi şeklin gerçekleşmediğini iddia etmiş ise de, tapuda satışı gösteren davacının ibraz etmiş olduğu delilde … tarafından 26.10.2018 tarihinde … ve … tarafından taşınmazın devredildiği ve böylece resmi şeklin yerine getirildiği belirlenmiştir.
Davacının ibraz etmiş olduğu 12.10.2018 tarihli temliknamelerde, temlik sözleşmesiyle hisse devrinin yapılacağına ilişkin anlaşma yapıldığı belirlenmiş olup bu anlaşma bedelleri sözleşmede yer almamıştır. Sadece ibraz edilen ve noterlikçe düzenlenen satış bedellerinde … için 124.750,00 TL … için ise 192.250 TL hisse satış bedelinin yer aldığı belirlenmiştir.
Bu satışlar karşılığında Ticaret Sicil Müdürlüğünde işlem yapılmış ve 24.10.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin 9688 sayısında …’ın …’ın, …nın, …in, …’nun ve …’un hissesinin davalıya devrettiği, böylece hissedarların …, …, …, …, … ve …’tan oluştuğu belirlenmiştir.
Taraflar arasında yapılmış olan protokole göre satışın gerçekleşmesi karşılığında davalının 6 aylık süre içerisinde ipoteği kaldırmayı taahhüt ettiği, aksi halde 700.000,00 TL ödemeyi sözleşme ile vadettiği belirlenmiştir.
Davacının dava dilekçesinde talebinde 700.000,00 TL bedelin ödenmesi ihtiyati haciz konulması ve zorunlu ve faydalı giderleri talep ettiği belirlenmiştir.
Davacının talebini daha sonra ıslah yoluyla değiştirmediğinden ve HMK m. 141/2 ye göre “İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” Karşı tarafın da bu konuda açık muvafakati olmadığından davacının kalan kredi borcunun tespiti ve borç miktarının müvekkillerine ödenmesi talebi kabul edilememiştir.
Mevcut durumda davacılardan …in hisse devrine ilişkin yapmış olduğu hisse devir sözleşmesi ile taraflar arasında yapılan 19.10.2018 tarihli protokole göre alacaklı olduğu yine, …’ın da hissesini devreden … adına vekâleten 12.10.2018 tarihinde hisseyi devrettiği ve ayrıca …’ın alacağını da …’ın 12.10.2018 tarihinde temlik sözleşmesi ile temlik aldığı böylece 19.10.2018 tarihli protokolde alacaklı olan … ve …’ın (…) bu belgeye göre alacaklı olduğu ve …’ın da … adına alacağa temlik aldığı belirlenmiştir.
Ayrıca tapuda devredilen taşınmaz bu alacağın temliki sözleşmesi ile ve neticesinde taşınmazda … hisse … üzerine kaydedilmiştir.
… Bankası Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere ile 19.10.2018 tarihli protokolde yer alan ipotek alan yapılan ödemeler sorulmuş ve davalının yapmış olduğu ödeme miktarının 257.718,32 TL olduğu belirlenmiştir. Davacının replik ve bilirkişi itiraz dilekçesinde belirttiği üzere bu protokol kapsamında davalının … Bankasına ödeme yapmadığı takdirde ipoteğin mevcut durumda 460.000 TL’lik kısmını kaldığı belirterek dava açılmış ise de yapılan ödemelere mahsup edilmesi ile mahkememizce kalan kredi borcunun 202.281,68 TL olduğu tespit edilerek bu miktar üzerinden davacılara ödeme yapılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacıların teminat amaçlı almış olduğu 19.10.2018 tanzim tarihli 460.000 TL bedelli senedin de 257.718,32 TL kısmının ödenmiş olduğu tespit edilmekle bu miktar dışında kalan kısım yönünden ise davalının borcunun kalmadığı tespit edilmiştir. Ancak senet halen teminat amaçlı olup kalan borçla sınırlı olarak davalının sorumluluğu devam ettiğinden senedin davalıya iadesine karar verilememiştir.
Buna göre davacının davasını kısmen kabulü ile 202.281,68 TL’nin (… Bankası ipotek bedelini ve borçlarını karşılayacak miktarda) Davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının diğer talebi olan İzmir … Parseldeki zorunlu ve faydalı giderlerin davalıya taşınmazın iadesi söz konusu olmadığından ve bu taşınmazın davacının mülkiyetinde kalması ve faydalı ve zorunlu giderlerin taşınmazdaki değer artışından davacılar faydalandığından bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacıların davasını kısmen kabulü ile
Taraflar arasında yapılmış olan hisse devri sözleşmesine istinaden akdedilen 19.10.2018 tarihli protokolde yer alan ipotek terkinin davalı tarafından sağlanamadığından kalan ipotek miktarı olan 202.281,68 TL nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmesine
Davacıların zorunlu ve faydalı gider alacak taleplerinin şartları gerçekleşmediğinden reddine
Dava konusu olan bu alacağın teminatı niteliğinde bulunan 19.10.2018 tanzim tarihli 460.000 TL bedelli 19.04.2019 tarih vadeli senedin teminat niteliği halen devam ettiğinden davalıya iadesine karar verilmesine yer olmadığına
Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin alacak miktarı olan 202.281,68 TL üzerinden kabulü ile davalıya ait menkul, gayrimenkul hak ve alacakları üzerine İİK m. 257 vd. Göre ihtiyati haciz konulmasına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 13.817,87 TL harçtan dava açılışında alınan 12.095,14 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 1.722,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 54,40 TL ve peşin harç 12.095,14 TL ile yazışma ve tebligat gideri 1983,40 TL, keşif harcı 384,90 TL, keşif araç ücreti 500,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.800,00 TL olmak üzere toplam 15.032,84 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 14.209,34 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacılar taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 22.609,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 42.348,42 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 943,00 TL’sinin davacılardan, kalan 377,00 TL’sinin ise davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08.06.2022

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza