Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/234 E. 2022/1142 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/234
KARAR NO : 2022/1142
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle;takibe konu borcun davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaptan doğan borç olduğu, davalının davacının satış ve dağıtımını yaptığı muhtelif ürünleri satın aldığını, bu ürünler ve ürünlere ilişkin düzenlenen irsaliyeli faturalarla davalıya teslim edildiğini, davalının 8 gün içinde faturaya itiraz etmediğini, ancak davalının ürün bedellerini ödemediğinden alacağının tahsili amacıyla İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlunun takibe borçlu olmadığını iddia ederek yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz ettiğinden takibin durduğunu, borçlunun itirazı haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olup, tamamen alacaklı şirketin alacağını geç almasını sağlamaya yönelik olarak yapıldığını, takibe konu olan borç, borçlu ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaptan doğan bir borç olduğunu, müvekkili şirketin davalıya satış ve dağıtımını yapmış olduğu muhtelif ürünleri için düzenlenmiş olan irsaliyeli faturaların imza karşılığı borçluya teslim edildiğini, borçlu icra takibinde talep edilen toplam alacağın tamamına ve fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve ayrıca % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirketin Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ ne kayıtlı ve Antalya’ da faaliyet gösteren bir firma olduğunu, dava dosyasından da görüleceği üzere; alacaklı tarafından ödeme emrinde belirtilen ve müvekkil şirkete tebligat yapılan adresin de Antalya’ da olduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Genel Yetkili Mahkeme başlıklı 6. Maddesi gereğince söz konusu itirazın iptali davasında yetkili yer Antalya Mahkemesinin yetkili olduğunu, İzmir Mahkemelerinin yetkisini kabul etmediklerini yetki itirazında bulunduklarını, müvekkil şirketten talep edilen alacak gerçek ve mevcut bir alacak olmadığını, gerçek ve mevcut bir alacak olmadığı için bu konuda takip açılması ve ardından dava açılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca gerçek ve mevcut bir alacak olsaydı dahi müvekkil şirkete herhangi bir borç bildiriminde bulunulmamış olduğu için takip başlatılması usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; takip dosyası, cari hesap dökümün sureti, irsaliyeli fatura suretleri, Direkt Satış Noktası Sözleşme sureti, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık, yemin, bilirkişi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; her türlü belge ve delile dayandığı görülmüştür.
İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı … Satış ve Dağıtım A.Ş. vekili tarafından, borçlu … Gıda Tur. Tic. A.Ş. aleyhine cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline dayalı olarak 4.121,54 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 23/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili tarafından sunulan 23/12/2019 tarihli dilekçe ile yetkili icra dairesinin Antalya İcra Dairesi olduğunu belirterek müvekkilinin böyle bir borcu olmaması nedeniyle takibe, borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Takibe ve davaya dayanak Direkt Satış Noktası Sözleşmesi’nin okunaklı bir sureti eklenerek davalı şirket yetkilisine tebliği ile sözleşme ve imzaya itirazı olup olmadığı, varsa itirazlarını bildirmek üzere HMK 171.maddesine uygun şekilde düzenlenecek ihtaratlı isticvap davetiyesi tebliği ile beyanının alınması hususunda Antalya ATM’ye talimat yazılmış, davalı şirkete çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalı tarafından beyanda bulunulmadığı, bu nedenle sözleşme altındaki imzaların davalıya ait olduğu kabul edilmiştir.
Davacı defterleri üzerinde inceleme yapılarak, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise iş bu ticari ilişki kapsamında davacının davalıya mal ve hizmet satış ve tesliminde bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise ne miktarda ve hangi bedelle mal sattığı, satılan iş bu mal bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise takip tarihi itibariyle davalının davacıya ödemesi gereken bakiye borç miktarının tespiti hususunda İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesi tarafından dosyanın SMMM Bilirkişi …’e tevdii edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 08/08/2021 tarihli raporda; A) DAVACI ALACAĞI: Tacir olan taraflardan davacının defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğu, takip konusu faturanın kayıtlarında yer aldığı huzurdaki itirazın iptali davasında, davacının “… Satış Ve Dağıtım A.Ş.’nin 17.12.2019 takip tarihi itibariyle ticari defterleri incelendiğinde Davalı firma … Gıda Tur.Tic.A.Ş.’nin cari hesabında Davacıya BORÇ bakiye tutarının 4.121,54 TL olarak, davacının asıl alacağının olduğu görülmüş; B) FAİZ: Sayın Mahkeme’nin kısmen
ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, 819,50 avans faizi işletilebileceği değerlendirilmiş ve asıl alacak bakiyesinin olması hasebiyle 295,06 TL faiz tutarına ait hesaplama, başlama tarihi 17/12/2019, bitiş tarihi 29/04/2020, gün sayısı 134, oran (%) 19,5, tutar 295,06 TL şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için Antalya ATM’ye talimat yazıldığı, talimat mahkemesi tarafından dosyanın SMMM Bilirkişi …’a tevdii edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 05/01/2022 tarihli raporda; davacı şirketin, davalıya 2 adet fatura ile ticari mal sattığı, davalıdan 4.121,54 TL bakiye alacağı iddiası ile İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden icra takibine başlandığı, davalı vekili aracılığı ile takibe itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşıldı. Dava dosyası kapsamında talep edilen davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılması hususu ile ilgili, davalının belirtilen adresinde olmadığı, davalı adresi olarak belirtilen … Mah. … Cad. No;… … adresinde belirtilen cadde üzerinde 1 nolu bina olmadığı, davalı şirket belirtilen adresinde olmadığı, dolayısıyla ticari defterleri de incelenemediği için talep edilen hususlar yönünden rapor hazırlanamamış olup, davalının 2019 yılı ticari defterlerinin bulunduğu yerin bildirilmesi durumunda gerekli inceleme ve rapor hazırlanabilecektir şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalı vekiline bilirkişi incelemesi için davalıya ait ticari defter ve kayıtları sunması veya bilirkişi incelemesine esas olmak üzere bulunduğu yeri bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak davalı vekili tarafından davalıya ait ticari defter ve kayıtların sunulmadığı gibi bulunduğu yerin de bildirilmediği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; ticari satış sözleşmesinden doğan cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği, taraflar arasında yapılan Direkt Satış Noktası Sözleşmesinde HMK’nın 17.maddesine göre yetkili mahkemelerden İzmir Mahkemesinin de yetkili olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmakla yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde ise, taraflar arasında yapılan direkt satış noktası sözleşmesinde HMK’nın 17.maddesine göre yetkili mahkemelerden İzmir Mahkemesinin de yetkili olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında yapılan Direkt Satış Noktası Sözleşmesi kapsamında cari hesaptan kaynaklanan bakiye 4.121,54 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ise borcun tamamına itiraz ettiği, davaya dayanak Direkt Satış Noktası Sözleşmesi’nin isticvap davetiyesi ile davalıya gönderildiği, gerekli meşruhatı taşıyan davetiye tebliğine rağmen davalı tarafından beyanda bulunulmadığı, bu nedenle sözleşmedeki davalı şirket kaşesi üzerindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabulünün gerektiği, davalı tarafından ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, söz konusu rapora göre dava konusu cari hesaba dayanak faturaların davacı defterlerinde kayıtlı ve takip tarihi itibariyle davacının alacağının 4.121,54TL olduğu, 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 4.121,54 TL asıl alacak için iptaline, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 4.121,54 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 824,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 281,54-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 227,14-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 3.166,50-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.283,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 4.121,54-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava konusunun miktar ve değeri istinaf sınırının altında olması nedeniyle kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.01/12/2022

Katip

Hakim

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.