Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/216 E. 2021/258 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/216
KARAR NO : 2021/258

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Restaurant Hizmetleri Ltd Şti vekili 12.02.2016 tarihli dava dilekçesiyle; Müvekkilinin davalı … Elektronik Dağıtım Ltd Şti’den 150.000,00 TL’lik toptan kontör satın aldığını, mal bedelinin müvekkiline ait kredi kartı ile davalı şirket temsilcisi …’da bulunan şirkete ait mobil post cihazı yoluyla 13.07.2015 – 14.07.2015 tarihinde tahsil edildiğini, ancak malın müvekkili şirkete teslim edilmesi gereken 17.07.2015 tarihinde teslim edilmediğini, davalı tarafın uyarılmasına rağmen kontör teslimi yapılmadığını ve bedelin iade edilmediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, bu bedel nedeniyle finans açığını kapatabilmek için temsilcisi aynı olan … Grup Ltd Şti üzerinden … Bankasından 13.11.2015 tarihinde 250.000,00 TL rotatif kredi kullandığını, rotatif krediye ilişkin dosya masrafı ve faizlerin de 31.12.2015 tarihinde ödediğini, HMK m. 10 gereğince sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceğinden malın bedelinin davalıya ait mobil post cihazı yoluyla müvekkili şirketin iş yeri olan İzmir’den tahsil edilmesi nedeniyle yetkili mahkemenin İzmir olduğunu belirterek 150.000,00 TL’nin 17.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile iadesi ve kredi kullanmak zorunda kaldığından faiz ve dosya masrafı olan 5.322,23 TL’lik zararının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Elektronik Ltd Şti vekili 29.03.2016 tarihli cevap dilekçesiyle; Müvekkili ile davacı arasında hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkili şirketin adresinin Denizli olduğunu, Denizli mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, dava dilekçesinde ekli kredi kart sliplerinde … isimli bir şahsın isminin yazdığını, davayı tüzel kişinin açtığını, aktif dava ehliyeti olmaması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı şirkete kontör satışı yapılmadığını, hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, davacının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip de yaptığını, bu takipten de yeni haberdar olduklarını, müvekkilinin davacıya kontör satmadığını, davacı şirketin ticari unvanının … Restaurant Ltd Şti olup bu şirketin faaliyet alanı içerisinde kontör satın almanın bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 19.04.2016 tarihli dilekçesiyle; davalının beyanını talep etmediklerini …’ın davacı şirketin yetkilisi olduğunu, davalı dava dışı … İletişim LTD ŞTİ ile kart işlemlerinin yapıldığını ileri sürdüğünü, müvekkilinin … LTD ŞTİ ile ilişkisi olmadığını belirterek davanın … LTD ŞTİ’nin ihbarını ve kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekilinin 11.05.2016 tarihli replik dilekçesiyle; Eski bayanlarını tekrar ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; davacı tarafın davalı ile yaptığını iddia ettiği satım sözleşmesinden doğan bedelin malın teslim edilmemesine dayalı olarak iadesine ilişkindir.
Davalı tarafın davacı ile arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını ve yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olmadığını, müvekkilinin ikametgâhı mahkemesi olan Denizli mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek süresinde yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Yetki ilk itirazı HMK m. 116/1 ve 117/1 gereğince süresinde ileri sürülmesi halinde mahkemece değerlendirilmesi gerekli olan itirazlardandır.
Taraflar arasında davacının dilekçesine eklediği slip kayıtları dışında herhangi bir kaydın bulunmadığını, bu kayıtlarda da davalı şirkete yapılan ödemenin dava dışı … tarafından kredi kartı yoluyla yapılan ödemeler olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişkinin bulunmadığı, mevcut durumda yetki hükümlerinin incelenmesi ile HMK m.10’a göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğu, diğer hallerde genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgâh yerinin yetkili mahkemesi olduğu belirlenmiştir.
Somut olayda taraflar arasında başka bir uygulanacak yetki hükmü bulunmadığı tespit edilmekle, taraflar arasında sözleşmenin varlığı ve buna ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığı/bulunduğu ispatlanamadığı, bu halde davalı şirketin sicil kaydının bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğundan yetkisizlik kararı ile dosyanın yetkili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinde müvekkili şirkete ait ticari kredi kartıyla şirket yetkilisi …’ın ödeme yaptığını, kredi kartının bireysel değil ticari kredi kartı olduğunu, temsil ve ilzam yetkisi kapsamında ödeme yapıldığını belirterek yetkisizlik kararının kaldırılmasını talep etmiş, Yargıtay … HD ise 12.11.2018 tarihli … Esas … Karar sayıyı kararıyla “Dava konusu bir miktar para alacağına ilişkindir. TBK m. 89/1 maddesi gereğince ifa yeri açıkça belli olmadığından para borçları alacaklının ödeme zamanında ki yerleşim yerinde ifa edilir. Davacı tarafından dava konusu teşkil eden alacağa ilişkin olarak sunulan ödeme sliplerinde davalı şirketin isim ve unvanı bulunmaktadır. Davalı tarafından taraflar arasında ki sözleşme ilişkisinin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Bu durumda davacının delil olarak dayandığı ödeme slipleri ve diğer deliller incelenmek suretiyle taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı hususu ön sorun gibi incelenip aralarında ticari ilişki bulunduğu anlaşıldığında, 6098 sayılı TBK m. 89/1 uyarınca para borçları, aksine anlaşma olmadığı hallerde alacaklının ödeme zamanında ki yerleşim yerinde ifa edileceğinden davacı-alacaklının ikametgâhı mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek yetki itirazının reddini karar verilip, işin esasını incelenmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerekmiştir.” Gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur. Davalının karar düzeltme talebi de 30.01.2020 tarihli … Esas … Karar sayılı kararla reddedilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyularak taraflar arasında ki ticari ilişki incelenmiş; davacı ile davalı arasında kontör satımına ilişkin bir sözleşme olup olmadığı, bu sözleşme kapsamında ifa yapılıp yapılmadığı, kontör tesliminin yerine getirilip getirilmediği, davalı şirket tarafından bu kontör satışının yerine getirilip getirilemeyeceği, davacının sözleşmeden döndüğü iddiasına dayanarak sözleşmede borçlunun temerrüdünün oluşup oluşmadığı, davalının iddia ettiği üzere kontör satışının davacı ile dava dışı … Ltd Şti arasında olup olmadığı konularında tarafların defter ve kayıtları da incelenerek rapor alınmıştır. Davalının defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde Bilirkişi SMMM …’den alınan 10.11.2020 tarihli raporda; davalı … Ltd. Şti.’nin 2015 yılı defter ve kayıtlarının incelendiği, dava dışı … Ltd. Şti. ile olan ticari ilişkisinde davalının 2015 yılı temmuz ayında … Ltd. Şti.’ne 3.555.523,00-TL’lik kontör satışı yapıldığı, karşılığında 3.173.719,40-TL pos cihazı ile ödeme yapıldığı, davacının kredi kartı ödemeleriyle davalı şirket defter ve kayıtlarının karşılaştırılmasında 13.07.2015-14.07.2015 tarihlerinde … Ltd. Şti.’ne 382.768,00-TL fatura kesildiği, davalıya ait pos cihazından 150.000,00-TL’lik kontör satış işlemi karşılığında davalı tarafın dava dışı … Ltd. Şti.’ne kontör teslimi yaptığı, davalıyla … arasında pos makinası kullanım hakkı sözleşmesine göre davalı şirketten her türlü ürün, hizmet ve diğer katma değerli servislerin satımının … Ltd. Şti.’ne 3. kişilere bu ürünlerin satışının bu kişilerden tahsil ettiği ücretin nakden veya banka havalesi ile davalı şirkete ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığı, davacı ile davalı arasında doğrudan kontör satışına ilişkin bir sözleşme olmadığı, davacının dava dışı … Ltd. Şti. ile arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının kredi kartı ile davalıya ait pos cihazından 150.000,00-TL’lik kontör satış işlemi karşılığında davalı tarafından … Ltd. Şti.’ne kontör tesliminin gerçekleştirildiği, davalının herhangi bir kontör borcu bulunmadığı belirlenmiştir.
Bu rapora karşı davalı … vekili 01.12.2020 tarihli dilekçesiyle; bilirkişi raporuna karşı bir diyeceklerinin olmadığını, müvekkili şirket ile pos makinesi kullanım hakkı devir sözleşmesi kapsamında müvekkili şirkete ait pos makinesinin dava dışı … Şirketine verildiğini, davacıyla aralarında ticari ilişki bulunmadığını, davacı iddialarının doğru olmadığını, muhatabın … Ltd. Şti. olması gerektiğini beyan etmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 10.12.2020 tarihli dilekçesiyle; 10.11.2020 tarihli bilirkişi raporu son bölümünde internet üzerinden kredi kartı ve banka kartı ile yapılan ödemelerde 3D Securite ile ödeme yaparken cep telefonuna bir onay kodu gönderildiğini, bu onay kodu gönderilmeden işleminin yapılamadığını, ödemenin internet aracılığıyla yapılmadığını, 150.000,00-TL’lik kontörün davalıdan satın alındığını, müvekkilinin dava konusu kontör bedellerini öderken kredi kartı şifresini kullanmış ise bunun sorumluluğunun belirtilmediği, pos devir sözleşmesi ve kontör alışverişlerine ilişkin … Ltd. Şti. ile davalı şirket arasındaki ilişkinin müvekkilini bağlamadığını, pos siliplerine göre ödemeyi tahsil eden tarafın davalı olduğunu belirterek davacı ve davalıya ait ticari defter kayıtlarının birlikte incelenmesini talep etmiştir.
Davacının defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde Bilirkişi …’den alınan 05.01.2021 tarihli raporda; davacı şirket ticari kayıtlarına göre davaya konu alacağı ilişkin taraflara ait yapılan ticari defter incelemelerinde, taraflar arasında herhangi bir mal alımı, kontör satışı / alımı sözleşmesinin bulunmadığını, ancak davacının defterlerinde Ortaklara Borçlar Hesabında …’ın 150.000-TL alacaklı görüldüğünü ve …’ın şirket adına yaptığı ödemeden dolayı davacı şirketin … Elektronik Ltd. Şti.’nden alacaklı olarak defterlere kayıtlandığını, davacı şirket ticari kayıtlarına göre 31.12.2015 tarihi (dava tarihi olan 12.02.2016 tarihi) itibariyle davalı şirkete verilen “sipariş avansı ödeme” bedelinin kapatılmadığı, mal teslimine ilişkin verilen avans hesabının 150.000-TL açık bakiye şeklinde (davacıdan alacak olarak) kayıtlar yer aldığı belirlenmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 08.01.2021 tarihli dilekçesiyle; Bilirkişi raporunda davacı firmaya kontör tesliminin ispatının değerlendirilmediğini, davacı şirketin restaurant işletmesi olduğunu, davacı şirketin kontör ticareti faaliyet alanı olup olmadığının değerlendirilmediğini, davacı şirketin … bayisi olmadığı için müvekkili şirketten kontör almasının fiilen mümkün olmadığını, davacı şirketin … sistemde kayıtlı ve tanımlı silver- shop-bayi- alt bayi olmadığını, müvekkilinin şirket ege bölge dağıtıcısı (distribitör) şirketi olduğunu, dava dışı … bayisi sistemde tanımlı ve “… Ltd. Şti”nin müvekkili şirkettin davacıya ait kredi kartı ile satın aldığı ürünlerin (sanal kontör) bedelini ödemediğini, bilirkişi raporunda davacı firmaya kontör tesliminin ispatının değerlendirilmediğini beyan ederek itirazda bulunmuştur.
Bu rapora karşı davacı vekili 22.01.2021 tarihli dilekçesiyle; raporda uyuşmazlığın tespitine yönelik hatalı değerlendirme yapıldığını, dava konusu malı teslim etmekle yükümlü olan tarafın dava dışı firma değil davalı şirket olduğunu, davalı şirkete, davacı şirkete ait kredi kartı ile peşin olarak 13.07.2015-14.07.2015 tarihleri arasında 15.000-TL’lik kontör beledinin davalıya ait pos cihazından çekilmek suretiyle yatırıldığını, ürünlerin tesliminin vaadedilen 17.07.2015 tarihinde ürün tesliminin yapılmadığını ve temerrüde düştüğünü, sonrasında da tüm sözlü uyarılara rağmen kontör teslimi ve bedel iadesinin gerçekleştirilmediğini, bu hususların bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, raporun sonuç kısmında maddi hata yapıldığını, sliplerde, kontör bedelini (semeni) tahsil edenin … Ltd. Şti. olduğunu, … Ltd. Şti.’nin haberdar olması haline dahi davalı yanında müşterek ve müteselsil sorumluluğunun söz konusu olacağını beyan ederek bilirkişilerden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
18.02.2021 tarihli duruşma tarafların beyanları alındığında davacı vekili müvekkilinin … Ltd. Şti.’nden kontör satın aldığını, … Ltd. Şti.’nin davalının alt bayisi olduğunu, sliplerde parayı alan tarafından davalı şirket olarak görüldüğünü beyan etmiştir.
Davalı vekili de 18.02.2021 tarihli duruşma sırasındaki beyanında davacı ile ticari ilişkilerinin olmadığını, … Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketin alt bayisi olduğunu, müvekkilinin … Ege Bölge distribütör olarak çalıştığını, müvekkilinin … bayilerine satış yaptığını, bunun dışında üçüncü kişilere doğrudan satış yapmadığını, … Ltd. Şti.’ne kontör sattığını ve bu kontörleri bu şirket tarafından davacıya satıldığını, kendisinin satış yapmadığını, ödemelerin ise banka kartıyla davacının … Ltd. Şti.’ne yaptığını, müvekkilinin dava dışı … Ltd. Şti. ile “Pos Kullanım Hakkı Sözleşmesi” olduğunu, bu sözleşme gereğince üçüncü kişilerin yaptıkları ödemelerin … Ltd. Şti. tarafından müvekkiline bu yolla gönderildiğini ve … Ltd. Şti.’nin borcundan mahsup edildiğini, 02.01.2015 tarihli sözleşme ile bunu kararlaştırdıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde Bilirkişi SMMM …’den alınan raporda davacının defter ve kayıtlarında davalıdan 150.000-TL alacaklı olarak defter ve kayıtlarda yer aldığı ve ödemelerin davacı şirket ortağı … tarafından yapılması neticesinde “Ortaklara Borçlar” hesabında …’ın adına 150.000-TL borçlu olarak görüldüğü, yani ödemelerin davacı şirket tarafından değil dava dışı … tarafından yapıldığının belirlendiği açıklanmıştır. Davalının defter ve kayıtlarının incelemesinde davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise … Ltd. Şti.’nin, davalı … Ltd. Şti. ile olan ticari ilişkisinde davalının ticari defterlerine göre … Ltd. Şti.’ne göre 2015 yılı Temmuz ayında 3.555.523-TL’lik kontör satışı yapıldığı, karşılığında ise … Ltd. Şti. ile davalı arasındaki pos cihazı sözleşmesine istinaden verilen pos cihazında 3.173.719,40-TL’lik ödeme yapıldığı, davacının kredi kartı ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin 150.000-TL’lik ödeme yaptığı, davalı tarafından da dava dışı … Ltd. Şti.’ne kontörlerin teslim edildiği, davalı ile “… Pos Makinesi Kullanım Hakkı Sözleşmesi” gereğince … Ltd. Şti. ile anlaşmalarında … Ltd. Şti.’nin … Ltd. Şti.’nden temin ettiği her türlü ürünü üçüncü kişilere satıp ücretini tahsil ettiğini ve aynı gün ödemeyi, ödemenin madde-2’de yer alan “Mobil Kredi Kartı Pos Cihazı” ile yapılacağının kararlaştırıldığının belirlendiği, buna göre davacının kredi kartı ile yapmış olduğu ödemenin … Ltd. Şti.’ne olduğu ve … Ltd. Şti. tarafından Davalı … Ltd. Şti. ile arasındaki “Pos Cihaz Sözleşmesi” ile bu ödemenin davalıya gönderildiği, buna göre davalının, davacı ile arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı belirlenmiştir.
Kaldı ki davacı taraf yapmış olduğu ödemenin … Restoran Ltd. Şti. tarafından yapılmış olduğunu belirtilmiş ise de, bu ödemenin davacı tarafından değil davacı şirketin ortağı olan … tarafından yapıldığı, (davacının ibraz etmiş olduğu sliplerde de parayı ödeyen olarak …’ın yer aldığı, davacı şirketin yer almadığı) böylece davacının defterlerinde şirket ortağına borçlu olarak kayıtlandığı, ancak ödemenin şirket adına ve onun hesabından yapılmadığı, böylece davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğuna ilişkin defter ve kayıtlarda herhangi bir kayıt bulunmadığı, buna istinaden aktif taraf sıfatının da bulunmadığı belirlenmiştir.
Sonuç olarak davacı aktif taraf sıfatı olmayan davacı … Ltd. Şti.’nin yine pasif taraf sıfatı bulunmayan davalı … Elektronik Ltd. Şti. ile sözleşme yapmadığı, bu sözleşmenin alt bayi olan ve davalıya ait pos cihazını kullanım hakkı devir sözleşmesi ile kullanan … Ltd. Şti.’nin yaptığı, bu nedenle davalının distribütör olarak doğrudan davacıyla kontör alım-satım konusunda bir anlaşması bulunmadığından pasif davalı sıfatının da bulunmadığı tespit edilmekle davacının davasının hem aktif hem de pasif sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının hem aktif hem de pasif sıfat yokluğu nedeniyle reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan dava açılışında alınan 2.652,52 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 2.593,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri olarak yapılan yazışma ve tebligat 31,69 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 25/03/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır