Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/215 E. 2022/909 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/215
KARAR NO : 2022/909

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 09.11.2017 tarihinde davacının … Bulvarı üzerinde karşıya geçmek isterken plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpıp olay yerini terk etmesi neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkilinin Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, söz konusu kazanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma numarası ile soruşturmasının yürütüldüğünü, kazaya sebebiyet veren sürücünün tespit edilememesi nedeniyle daimi arama kararı verildiğini, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün tespit edilemediği için husumeti Güvence Hesabı’na yönelttiklerini, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı Güvence Hesabı’ndan tazminini talep ettiklerini, davalı Güvence Hesabı’na 08/11/2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından müvekkilinin İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık kurulu raporu için başvuru yapılmasının istendiğini, müvekkilinin tüm işlemlerini gerçekleştirdiğini, davalı tarafından SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 08/01/2020 tarihli raporda müvekkillinin herhangi bir vücut fonksiyon kaybının olmadığı belirtilerek taleplerinin reddedildiğini, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 26/07/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile, 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatını 31.267,79 TL ‘ye, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatının 3.037,08 TL ‘ye yükselterek toplam 34.304,87 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı tarafından iddia olunan ve ileri sürülen hususun faili meçhul bir kazaya ilişkin olduğunu, davacı tarafın ileri sürmüş olduğu hususları ve kazanın plakası tespit edilemeyen aracın varlığı ve kusuru ile meydana geldiğinin somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, kaza tarihinde de bir belirsizlik olduğunu, İzmir CBS tarafından düzenlenen 16.02.2018 tarihli Basmane Polis Merkez Amirliğine yazılan tekit yazısında kaza tarihi 09.11.2017, iken İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Basmane Polis Merkez Amirliği’ne kamera kayıtları ile ilgili verilen cevap yazısında kaza tarihi olarak 09.12.2017 belirtildiğini, kaza tarihinin 09.11.2017 olduğunun tespit edilmesi halinde davacı bir ay sonra 09.12.2017 tarihinde Polis Merkezine şikayette bulunduğunu bunun da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kazaya dair herhangi bir kanıt bulunmadığını, davacının karşıdan karşıya geçeceğini, telefon geldiğini, o sırada araba çarptığını beyan ettiğini, karşıdan karşıya geçişlerde yaya geçidi bulunmayan yerden geçilmesi ve trafik ışıklarına riayet edilmemesinde de davacının %100 kusurlu olduğunu gösterdiğini bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, İzmir CBS’nin … Soruşturma sayılı dosya kapsamında alınmış bir rapor mevcut ise raporda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, rapora karşı itiraz haklarını saklı tuttuklarını, soruşturma ya da kovuşturma safhasında, savcılık ya da ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranının hukuk mahkemesi için bağlayıcı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili kurumun meydana gelen zarardan sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde olduğunu, kusur oranında belirlenen bir sorumluluk olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun tespiti için tarafların kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının trafik kazası ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumundan almış olduğu veya alacak olduğu ödemelerin peşin sermaye değerinin hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı ve sürekli iş göremezlik tazminatının hesabı için, aktüerya konusunda uzman bilirkişilerden aktüerya raporu alınması gerektiğini, davacının dava konusu tazminat talepleri için başvuru tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğini ancak bu taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili kurum aleyhine bir değerlendirme yapılması durumunda yasal faizin başvuru tarihinden değil ancak dava tarihinden itibaren uygulanması gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle usul yönünden yapmış oldukları itirazların dikkate alınarak davanın usulden reddine, usul yönünden yapmış oldukları itirazların kabul görmemesi durumunda haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan tedavi evrakları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası, kaza ile ilgili tutanaklar ,poliçe, yemin, bilirkişi, hastane raporları fotokopileri, kaza ile ilgili evraklar, 6704 Sayılı Yasa Gereği Yapılan Başvuru Evrakları delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; 146609 Hasar numaralı dosyası, Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer kurum ve kuruluşlardan kaza ile ilgili bilgi ve belgeler, bilirkişi İncelemesi delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; müştekisinin İsmet Çolak olduğu, şüphelisinin FM olduğu, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu olduğu, suç tarihinin 09/11/2017, suç yerinin İzmir olduğu, İzmir CBS’nin 10/04/2018 tarihli kararı ile şüpheli veya şüphelilerin yakalamadığı, kimliklerinin tespit edilemediği ve bu konuda bir gelişme kaydedilemediğinden, soruşturmanın daimi aramaya alınmasına karar verildiği ve 09/11/2025 tarihine kadar daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir rapor düzenlenmesi hususunda dosya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan 09/09/2020 tarihli maluliyet raporunda; Engellilik Ölçüt Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğe göre davacının 10/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının % 3 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 ay olduğu belirtilmiştir.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, itirazları karşılar mahiyette, tarafların yüzdelik kusur oranlarını gösterir, dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda uzman kusur bilirkişisi Yasin Uğurtaş ‘a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 12/10/2020 tarihli düzenlenen raporda ;meydana gelen kazada yaya mağdur … karşıdan karşıya geçme kuralına uymadığı, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen …….. plakalı otomobil sürücüsü mücavir alan sınırları içerisinde dikkatsiz ve özensiz davranarak kazadan aktif kaçınmamış ise de takdirin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 günü Resmi Gazetede yayınlanan………… Esas ve………Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda, davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir rapor düzenlenmesi hususunda dosya yeniden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan 26/02/2021 tarihli maluliyet raporunda; Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının 10/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının olay tarihindeki yaşına göre % 3, bugünkü yaşına göre de %3,1 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 ay olduğu belirtilmiştir.
Meydana gelen kaza nedeniyle kaza tespit tutanağının düzenlenmemiş olduğu, davacı vekili tarafından kazanın 09.12.2017 tarihinde … Bulvarı ……….Sok. …Bayinin tam önündeki ızgaralıklar olduğunun belirtildiği, kazanın gerçekleştiği beyan edilen bu adreste 08/04/2021 günü Mahkememizce kusur bilirkişisi …refakatinde keşif yapılmıştır.
Keşifte davacı asil kazanın meydana geldiği yeri mahkememize göstererek “Olay günü ben mahkeme heyetine göstermiş olduğum …Bayı önündeki bu ızgaralıkların olduğu yerden yolun karşısındaki durağa geçmek için beklediğim esnada bir anda benim sağımdaki yoldan hızla doblo cinsi olduğunu tahmin ettiğim renk ve plakasını göremediğim bir araç aniden gelip benim sağ ayağıma vurup geçti ve araç hızla oradan uzaklaştı ben çarpmanın etkisiyle sol kol üzerine düşüp başımı yere çarptım. çarpmanın etkisiyle kalkmaya çalıştım ancak kalkamadım o esnada çevrede olanlar bana yardıma geldiler bana çarpan araç çarptıktan sonra durmayarak olay yerinden uzaklaşmış bana yardıma gelen kişilerin söylediklerine göre araç doblo cinsi bir araçmış ancak plakasını görememişler, o gün benim üzerimde koyu renkli kıyafetler vardı beklediğim yerde sokak aydınlatması vardı. ancak bulunduğum yer itibariyle aracın beni görmemesi mümkün değildi. Kaza saat 22:00- 24:00 arası olduğunu tahmin ediyorum, O dönemde yol aynen şu anki gibi tek yönlü idi ve orta refüj de bulunmamaktaydı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kusur bilirkişisi …tarafından düzenlenen 29/04/2021 tarihli raporda; Davacının beyan ettiği otobüs durağında yolun diğer tarafına geçişini kabulü halinde; davacı yaya … kazanın oluşumuna %75(yüzde yetmiş beş) oranında hatası ile kusurlu olduğu, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü kazanın oluşumuna %25(yirmi beş) oranında hatası ile kusurlu olduğu; davacının keşif esnasında belirttiği 1362 Sokak kavşağında yolun diğer tarafına geçişini kabulü halinde: davacı yaya … kazanın oluşumuna %25(yüzde yirmi beş) oranında hatası ile kusurlu olduğu, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü kazanın oluşumuna %75(yüzde yetmiş beş) oranında hatası ile kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda itirazları karşılar mahiyette, tarafların yüzdelik kusur oranlarını gösterir, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınması hususunda dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, alınan 23/11/2021 tarihli kusur raporunda ; kazanın konumu hususunda kesin kanaate varılamamış olduğundan bu hususun Mahkememizin takdirine bırakılarak olay iki durumda incelendiği, olay birinci durumda davacı yayanın kavşak mahalli ilerisinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada meydana gelmiş ise; davacı yaya …’ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu, plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsünün %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, şayet olay ikinci durumda davacı yayanın kavşak mahallinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada meydana gelmiş ise; davacı yaya …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürüsünün %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda itirazları karşılar mahiyette, önceki bilirkişi raporlarının ve ATK kusur raporu da değerlendirilmek suretiyle, meydana gelen trafik kazasında tarafların yüzdelik kusur oranlarını gösterir, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılması hususunda dosya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, Karayolları Fen Heyetinden seçilen bilirkişi……………..,…..’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/04/2022 tarihli raporda ; Davacı yaya …’ın, olay yerinde yolun karşı tarafına geçmek istediği sırada telefonun çaldığı ve tam ayağını attığı anda hızla gelen bir aracın çarptığı şeklindeki ifadesinden de anlaşılacağı üzere, tek yönlü yolu karşıdan karşıya geçmek için taşıt yoluna girmeden önce taşıt trafiğini hiç kontrol etmeden sağından gelen ve plakası tespit edilemeyen aracın önüne kontrolsüzce çıktığı dikkate alındığında, müteveffa yayanın kurallara uygun olarak karşıya geçtiğini söyleme imkanı bulunmamaktadır. Bu bakımdan; davacı yaya …’ın olay yeri kavşak mahallinde, tek yönlü yolu karşıdan karşıya geçmek için taşıt yoluna girmeden önce dikkatli ve tedbirli davranmamakla, karşıya geçiş yapmak için taşıt yoluna gireceği sırada çalan telefonuna dikkatini verip taşıt trafiğini dikkatle kontrol etmemekle, olay yeri kavşak mahallinde her ne kadar ilk geçiş hakkına sahip ise de, yaklaşan araçların uzaklık ve hızlarını dikkate alması, emniyetle durdurulamayacak kadar yaklaşmış bulunan araçların geçmesini beklemesi gerekirken, aksine taşıt trafiğini hiç kontrol etmemekle, adımını attığı anda çarpıldığı yönündeki ifadesinden de anlaşılacağı üzere tamamen dikkatsiz ve tedbirsizce taşıt yoluna girdiği sırada sağından gelen ve kendisine çok yakın mesafede bulunan plakası tespit edilemeyen aracın önüne kontrolsüzce çıkmakla, kendi can güvenliğini sağlamak yönünden hiçbir tedbir almamakla, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68. Maddesi hükümleri ile adı geçen kanuna bağlı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. Maddesi (b-3) bendi hükümlerine aykırı dikkatsiz ve tedbirsizce davranmıştır. Meydana gelen olayda eş değer kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsü; yönetimindeki araç ile meskun mahalde seyir halinde iken, dikkatli ve tedbirli davranmamakla, ön ilerisine azami dikkatini vermemekle, meskun mahal içinde bir kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamakla, aracının hızını; aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamakla, kavşak giriş ve çıkışından karşıya geçiş yapmak isteyen yayaların geçiş hakkına haiz olduğu hususunu dikkate almamakla, seyir yönüne göre yolun solunda bulunan yayayı gördüğü ilk anda ses cihazı ile etkili şekilde uyarıp, etkili fren tedbirine başvurmamakla, böylelikle kavşak mahallinde seyir yönüne göre yolun solundan kontrolsüzce taşıt yoluna giren yayaya frensiz şeklide çarpmakla, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52. Maddesi (a) ve (b) bendi hükümleri ile bu Kanuna bağlı olarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109. maddesi (d) bendi hükmüne aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranmakla, meydana gelen olayda eş değer kusurlu bulunduğu, buna göre plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsünün, meydana gelen olayda % 50 (yüzde elli) oranında, eş değer kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın, olayda % 50 (yüzde elli) oranında, eş değer kusurlu bulunduğu rapor edilmiştir.
Davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik kaybından doğan maddi zararının belirlenmesi, hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik kaybından doğan maddi zararının miktarının hesaplanması, bilirkişinin Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar 17/07/2020 tarihli iptal kararı nedeniyle zarar hesaplamasının genel şartlara göre yapılamayacağı anlaşılmakla ZMMS genel şartları ve eklerindeki hesaplama yöntemleri dikkate alınmayarak; Türk Borçlar Kanunu hükümleri ve Yargıtay tarafından benimsenmiş tazminat hukuku ilkeleri ile hesaplama yöntemi çerçevesinde, Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararına göre bakiye ömrün belirlenmesinde “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması için dosya aktüer bilirkişi ……… ‘a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/07/2022 tarihli raporda ; ” Engellilik Ölçüt Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik” hükümleri esas alınarak düzenlenen maluliyet raporuna göre 09.11.2017 tarihli trafik kazasında yaralanarak %3 oranında engelli kalan davacı …’ın kusur oranının % 25 olarak kabul edilmesi halinde 4.555,62 TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 46.901,70 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; davacının kusur oranının % 75 olarak kabul edilmesi halinde, 1.518,54 TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 15.633,89 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; davacının kusur oranının % 50 olarak kabul edilmesi halinde, (3.037,08) TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 31.267,79 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, hesaplanan tazminatların Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmiş teminat limitleri içerisinde kaldığı rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlık tazminatının davalı güvence hesabından tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
5684 sy Sigortacılık Kanunun 14. maddesi uyarınca, zorunlu sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak yasayla belirlenmiş olan koşulların gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak olan zararların, bu sigortalar ile belirlenmiş olan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturmuştur.
5684 sy Sigortacılık Kanunun 14/2. maddesi ve 26.07.2007 tarihli, 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-a maddesi uyarınca riziko tarihinde sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararların Güvence Hesabının sorumluluğu altında olduğu belirlenmiştir.
Yapılan yasal düzenlemeler ve toplanan deliller kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, 09.11.2017 tarih ve saat 23:30 sıralarında, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki aracı ile … bulvarını takiben Basmane istikametine doğru seyir halinde iken ………Sokak kavşağına geldiğinde aracının sol ön ve yan kısımları ile yolun diğer tarafına geçmek isteyen davacı yaya …’a çarpıp yaralayarak olay yerini terk etmesi neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli Karayolları Fen Heyeti heyeti tarafından düzenlenen 18/04/2022 tarihli rapora göre, plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsünün, meydana gelen olayda % 50 (yüzde elli) oranında eş değer kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise olayda % 50 (yüzde elli) oranında eş değer kusurlu bulunduğu rapor edildiği,
Yargıtay 17.HD’nin 01.03.2021 tarih 20/7120 Esas ve 21/2627 Karar sayılı emsal kararına göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin ” Engellilik Ölçüt Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” olduğu anlaşıldığından bu yönetmelik kapsamında düzenlenen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 09/09/2020 tarihli raporuna göre davacının trafik kazası nedeniyle % 3 oranında sürekli maluliyet oluştuğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) ise 4 ay olduğunun rapor edildiği,
Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341 Karar sayılı 21/01/2021 tarihli; 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, bu kapsamda denetime ve hüküm kurmaya elverişli aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, davacının kusur oranının % 50 olarak kabul edilmesi halinde, ” Engellilik Ölçüt Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik” hükümleri esas alınarak düzenlenen maluliyet raporu esas alınarak 3.037,08 TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 31.267,79 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacı tarafın bedel arttırım dilekçesiyle geçici iş göremezlik bedelini 3.037,08TL’ye, geçici iş göremezlik talebini 31.267,79 TL’ye yükselttiği, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-a maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğu,
Yargıtay 4.HD’nin 2021/9102 Esas ve 2022/2749 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, Güvence Hesabı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9, 14. ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren Güvence Hesabı’nın temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise Güvence Hesabı’nın temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerektiği, davacı tarafından davalı Güvence Hesabına davadan önce 26/03/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu ve davalı Güvence Hesabı tarafından ödeme yapılmadığından davalının 26.03.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, Yargıtay 4.HD’nin ……… Esas ve………Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davacıya çarpan aracın ticari veya hususi araç olup olmadığı tespit edilemediğinden yasal faize hükmedilmiş ve davacının davasının kabulü ile 3.037,08 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 31.267,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 34.304,87 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
3.037,08 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 31.267,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 34.304,87 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.343,36-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 170,89TL (54,40 TL peşin harç+116,49 TL ıslah harcı)’nin mahsubu ile bakiye 2.172,47-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 116,49 ıslah harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 419,90 TL keşif harcı, 485,00 TL Ege Üniversitesi poliklinik ücreti, 5.848,94 TL tebligat, posta gideri, araç ücreti ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 6.986,93‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza