Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2022/849 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/165
KARAR NO : 2022/849

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu şirket ve müşterek borçlu müteselsil kefil davalılar arasında 12/05/2008 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi ve Hızır Hesap Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden …hesap nolu, …… referans nolu ticari kredi mevduat hesabına ilişkin geri ödeme sürecinde temerrüde düşülmesi nedeniyle kredi borçlusu şirket ve müşterek borçlu müteselsil kefil davalılara Beşiktaş 11. Noterliğinden 06/03/2018 tarihli ve …yevmiye nolu ihtarname ile hesabın 30/11/2017 tarihi itibariyle kat edildiğine ilişkin ihtarnameler keşide edildiğini, borçluların verilen sürede de borcunu ödememesi üzerine haklarında İzmir 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalıların takibe haksız olarak itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı borçluların itirazının iptaline, takibin devamına, borçluların takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilleri aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile müvekkillerin verilen sürede borçlarını ödememesi üzerine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, müvekillerine ödeme emri tebliği sonrası, 06.12.2019 tarihinde yazılan itiraz dilekçesi ile dosyanın borcuna, imzaya, alt ilişkiye, faize ve tüm ferilere itirazda bulunarak icra takibinin durdurulduğunu, davacı bankanın asıl borçlu müvekkil şirketin 30.11.2017 tarihi itibari ile 8.715,43TL. Alacağı olduğundan bahisle Beşiktaş 4. Noterliği’nin 6.3.2018 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarı ile bildirdiğini, bu ihtarnamede 8.233,30TL. Ana para 459,17TL. Faiz 30.11.2017 ila 6.3.2018 tarihi olsa gerek 22,96TL. BSMV 8.715,43TL. Olarak ihtarname gönderildiğini, bu hususlara ek olarak ödeme emrinde ise, 369,40-TL İhtar gideri, 264,17TL. BSMV 4.817,28-TL İşlemiş temerrüt faizi ile birlikte 14.150,29TL. Takip girişi hesaplaması yapıldığını, öncelikle, müvekkillerinin genel kredi sözleşmesinde müvekkil imzaları dışında kendilerinin doldurduğu bir kısım bulunmayıp, sözleşme tarihi olarak 12.5.2008 tarihi olarak nazara alındığında, sözleşmenin 8 punto olarak basılmış olması karşısında okunması ve müzakere edilmesi bile mümkün olmayan 8 sayfalık sözleşmede, matbu olarak sözleşmenin 45/2. Maddesinde yer alan %225 temerrüt oranının gerçekçi bir yönü bulunmadığından, bunun o tarihte tartışılıp müzakere edilmediği, davacı bankanın kendi iradesi ve üstün konumu ile sözleşmeye matbu olarak yazıldığı açık olmakla, bu oranın fahişliği zaman içerisinde anlaşılmış olmakla birlikte, 27.1.2011 tarihli yazı ile %125 olan faiz oranı %90’a, 09.10.2014 tarihli yazı ile de %50’ye indirildiği kendi banka şubelerine bildirilmiş ve bu şekilde işlem yapılmasının istenildiğini, hal böyle olunca davacı bankanın bile kendi sözleşmesindeki temerrüt faiz oranlarını uygulamadığı/ uygulayamadığı düşünüldüğünde, sözleşmenin 45/2. Maddesin de yazılı faiz oranı taraflar arasında geçersiz hale geldiği gibi, davalı bankanın sözleşmedeki faiz oranını değiştirdiği veya uygulayacağı faiz oranları konusunda müvekillerine herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, bunun yanında anapara olarak bildirilen 8.233,30-TL’nin içine konulan diğer alacak kalemlerinin neler olduğunun davacı banka tarafından açıklanması gerektiğini, bu para anapara borcu olmayıp, süreçte faizlendirilmiş tutar olmakla asıl borç miktarının açıklanması gerektiğini, müvekilleri … ve …’ın sözleşmede kefil olarak bulunmakta olup, bu sözleşmede imza dışında kendilerine ait bir yazılı kısım bulunmadığından dolayı TBK. 583. Maddesi gereğince bu müvekillerinin sözleşmeden dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını, bunun yanı sıra, sözleşme tarihi olarak 12.5.2008 tarihi gösterilmiş ise de, bu sözleşmenin tarihinin bilerek geriye çekildiğinin düşünüldüğünü belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; 12.05.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi ve hızır hesap sözleşmesi, ihtarname, banka faiz genelgesi örneği, ihtarnameden geriye dönük hesap özetleri, takip dosyası, tanık, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; icra dosyası, sözleşme aslı, ihtarname -tebliğ şerhli, bilirkişi incelemesi, imza ve yazı örnekleri, nüfus kayıtları, yemin ve tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı banka tarafından davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesi ve ihtarnameye dayalı olarak 8.233,30 TL asıl alacak, 369,46 TL ihtar gideri, 691 TL işlemiş faiz, 264,17 TL %5 BSMV , 459,17 TL işlemiş akdi faiz ve 4.817,28 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere 14.150,29 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların takibe imzaya,borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine süresinde itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben, davacı banka ile, davalı şirket arasında yapılan 12/05/2008 tarihi olarak belirtilen genel kredi sözleşmesinin işbu tarihte yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sözleşmedeki hükümlerin taraflarca müzakere edilip edilmediği, bu kapsamda sözleşme hükümleri ile davalı şirketin bağlı olup olmadığı, davalılar … ile …’ın davalı şirket lehine olan kefaletlerinin yürürlükteki mevzuata uygun olup olmadığı, davalı şirketin sözleşme kapsamında sağlanan krediyi geri ödeyip ödemediği, ödememiş ise takip tarihi itibariyle ödemesi gereken bakiye borcu bulunup bulunmadığı, var ise miktarı ile iş bu miktarın davalı kefillerden istenip istenemeyeceği, talep edilen faiz miktarının sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığıırı tespiti hususunda İstanbul ATM’ye talimat yazılmış, bilirkişi ………. tarafından hazırlanan 18/11/2020 tarihli raporda; davacı bankanın Hızır Hesap Ek Sözleşmesinin 1. Maddesinde hangi tarihli GKS’nin eki olduğu ve hangi tarihli kredili hesap için alındığı netleştirilemediğinden ve ek sözleşmenin de GKS’den bağımsız ayrı sayfalardan oluşan bir form şeklinde olması onu bağımsız kıldığından sebeple tam ve kesin ileri değerlendirmeye gidilmemekle birlikte, belirtilen eksiklik haricinde GKS’de tutar, tarih, borçlu firma ve kefiller tam ve eksiksiz doldurulmuş olu, hızır hesap ek sözleşmesinin de borçlu firma ve kefillerin isim, ünvan, kaşe ve imzaları tam ve eksiksizdir. Hızır hesabın ilk kullanım eksiye düşme tarihi ile GKS tarihi 12/05/2008 uyuşmaktadır. Davalı firma kredili hesap limiti borcunun tamamını ödememiş olup, davacı bankanın talep ettiği tutarlar ve faiz oranlarının makul olduğu şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan ihtar masrafına ilişkin belge ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek ek rapor tanzimi hususunda İstanbul ATM’ye yeniden talimat yazılarak dosyanın Bankacı Bilirkişi …………a tevdii edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 15/06/2021 tarihli ek raporda; Davalı firmanın kredili hesap limitinin 30/11/2017 tarihindeki son bakiyesi olan -8.233,30-TL ‘nin tamamı ödemesi gereken asıl borçlarıdır. İşleyen faizler ve …yevmiye nolu ihtar gideri ve faiziyle birlikte davacı bankanın toplam 13.172,84-TL toplam alacağı olduğu şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalılar vekili tarafından davalılara ait imza örneklerinin bulunduğu kurumların bildirilmesi üzerine sözkonusu kurumlardan belge ve evrak asılları getirtilerek Mahkememiz kasasına alınmıştır.
İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesinin 27/12/2021 tarihli ön raporunda davalılar … ve …’a huzurda inceleme konusu belge kendilerine gösterilmeden belge içeriğinin aynı tip harflerle büyük küçük harflere dikkat edilerek dikte suretiyle ve normal yazma hızıyla eksiksiz birçok kez yazdırılması ile elde edilecek tutanakların temini, … ve …’ın başka amaçlarla yazmış olduğu samimi yazılarını içerir; mektup, kartpostal, dilekçe, okul defteri, sınav kağıtları, adres ve telefon fihristi vb… belgelerin temin edilerek mevcutlar ve adli dosya ile birlikte kuruma yeniden gönderilmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizin 27/09/2022 tarihli duruşmasında davalılar … ve …’ın yazı imza örnekleri alınarak dosyaya eklenmiştir.
Davacı vekili Av. ……….tarafından 30/09/2022 tarihli dilekçe sunularak davadan feragat ettiklerini ve davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan edilmiştir.
Davalılar vekili Av. ……… tarafından 30/09/2022 tarihli dilekçe sunularak ile davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı beyan edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilecektir. Karşı taraf ile mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan feragatın kayıtsız ve şartsız olması gerekecek ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracaktır.
Somut davada; davacı vekilinin davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat etmiş olması ve vekaletnamesinde feragat konusunda özel yetkisinin bulunması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü gereğince karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve alınması gereken harç 53,80TL olduğundan peşin alınan 170,91 TL harçtan mahsubu ile 117,11 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00- TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-İmza incelemesi için kurumlardan temin edilen belge asıllarının karar kesinleştiğinde ilgili kurumlara iadesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza