Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/164 E. 2021/397 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/164
KARAR NO : 2021/397

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Sanayi A.Ş. vekilinin 09.12.2019 tarihli İzmir …. Tüketci Mahkemesine açtığı davada dava dilekçesiyle; müvekkilinin … proje kapsamında İzmir ile Bornava ilçesi … parselde kayıtlı birinci kat bodrum … nolu bağımsız bölümü 02.12.2016 tarihinde satın aldığını, taşımazda ipotek bulunduğunu, satışta ipoteklerin kaldırılacağının taahhüt edildiğini, ancak ipoteklerin bu tarihe kadar kaldırılmadığını, davalı …Ş nin kullanılan kredi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosya ile satış işlemine başlandığını, davalı … Emlak A.Ş nin ipoteğin kaldırılması için görüşmelere rağmen herhangi bir işlem yapmadığını, taşınmazın satış tehdidi altında bulunduğunu, tapu devrinin yapıldığını ancak eksiksiz teslim yapılmadığını, Bakırköy … Tüketici Mahkemesinin … E. … K. Sayılı 16.07.2019 tarihli kararıyla taşınmazın takyidatsız olarak pürüzsüz şekilde devrinin sağlanması konusunda karar verildiğini, tedbiren icra dosyasındaki (İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E.) işlemlerin durdurulmasına ve İzmir ili Bornava İlçesi … parselde kayıtlı birinci kat … nolu bağımsız bölüm üzerinde ki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin 27.12.2019 tarihli cevap dilekçesinde; davanın görevsiz mahkemede görüldüğünü, dava konusu taşınmazlar için davalı bankanın Kadıköy şubesiyle diğer davalı … A.Ş. arasında 15.000.000,00 TL bedelli 06.06.2014 tarihli GKS imzalandığını, bu sözleşmeyle diğer davalıya kredi kullanıdırıldığı, taraflar arasında ki sözleşmede şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağının belirtildiğinden uyuşmazlığın İstanbul mahkemelerinden çözülmesi , davanın esası yönünden ise diğer davalı … A.Ş ile davacı arasında imzalanan sözleşmeyle taşınmaz satıldığı ve davacının ipoteğin kaldırılmasını istediğini, ancak sözleşmenin 3.2.1 m. De “Bankaca müşteriden alınacak olan teminatlar belirli bir kredi için verilmiş olduğu açıkça belirtilmedikçe müşterinin bankaya olan borçlarının tümü için teminat teşkil edecektir.” Hükmü bulunduğunu, davalıya kullandırılan kredinin teminatı olarak verilen taşımzalardan birisinin davaya konu taşınmaz olduğunu, tüm taşınmazların kaydına birinci dereceden 22.000.000,00 TL bedelle 01.07.2014 tarihinde ipotek konulduğunu, davaya konu taşınmazın davacı tarafça 02.12.2016 tarihinde satın alındığını ve tapuya tescil edildiğini, taşınmazın ipotek şerhi mevcutken satın alınması nedeniyle davacının durumu bildiğini, müvekkilini 21.12.2018 tarihinde kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmesini talep ettiğini, teminat olarak verilen taşınmazların el değiştirmesi üzerine davacının da aralarında bulunduğu yeni maliklere ihtarnamenin gönderilerek ipotek limiti kadar borçtan sorumlu olduklarını, borcun ödenmesi gerektiğini, aksi halde yasal yollara başvuralacağının bildirildiğini ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, TMK m. 705 gereğince taşınmazın mülkiyetinin tescille kazanılacağının, 02.12.2016 tarihinde taşınmazın üzerinde ki ipotekle birlikte satın alındığını, dolayısıyla davacının ipoteği bildiğini, TMK m. 881 gereğince rehin edilecek taşınmaz malikiyle alacaklı arasında rehin sözleşmesi yapılması ve rehin sözleşmesinin TMK m. 856 ya göre tapu siciline tescil edilmesi ile kurulacağını, ipotekli taşınmazın devredildiğinde devir alan yeni malikin taşınmaz mülkiyetini üzerinde rehin hakkıyla devir alacağının TMK m. 888/1 de yer aldığını, bu madde gereğince devrin aynı zamanda borcun nakli sözleşmesi niteliği taşıdığını, TBK m. 195 gereğince davacı ipotek kısıtlı olarak taşınmazı satın aldığını, taşınmazda ki fekkinin banka tarafından Tapu Müdürlüğüne bildirilerek ipotek şerhinin geçerli olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla işlem yapabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Emlak A.Ş. vekilinin 23.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde; davacının delillerini dosyaya sunmadığını, bu delilleri dosyaya sunmadığı takdirde davadan vazgeçmiş sayılacaklarına ilişkin ihtarname gönderilmesini istediklerini, bu nedenle savunma yapamadıklarını, müvekkilinin ekonomik kriz nedeniyle inşaatları çok zor şartlar altında yaparak bitirdiğini ve davacıya teslim ettiğini, davacının taşınmazlardan aktif olarak yararlandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 06.04.2020 tarihli replik dilekçesinde; yetki itirazını tekrar ettiklerini, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esas yönünden de taşınmazın üzerinde ki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebin 06.06.2014 tarihli 15.000.000,00 TL bedelli GKS ye dayandığını, GKS nin m. 3.2.1 gereğince tüm taşınmaların müşterinin bankaya borçları için teminat teşkil ettiğini, ipotek bedeli olan 22.000.000,00 TL nin ödenene kadar ipoteğin devam edeceğini, davacının da bu durumu bildiğini, bu nedenle ipoteğin kaldırılması için şartlar oluşmadığından davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir.
Davalı …A.Ş. vekilinin 27.07.2020 tarihli beyan dilekçesinde; dava konusu ipoteğin fekkine konu teşkil eden taşınmazın davalı şirket tarafından 24.12.2019 tarihinde … bu kişi tarafından da 17.01.2020 tarihinde …a devredildiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İzmir …. Tüketici Mahkemesi … E. … K. Sayılı ve 10.12.2019 tarihli kararla; tarafların tacir olmasına istinaden Tüketici sıfatına sahip olmadığı ve bu nedenle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmayıp, Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği ve bu kararın 19.02.2020 tarihinde kesinleştiği, davacının süresi içerisinde tahrik dilekçesi vererek (02.01.2020) dosyanın mahkememize gönderilmesini talep ettiği, dosyanın mahkememize gönderilerek 2020/164 E. numarasını aldığı belirlenmiştir.
Dava; dava konusu olan taşınmazın üzerinde ki ipoteğin fekkine ilişkin davadır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, kredi sözleşmeleri, ipotek senedi, ödeme makbuzları, banka kayıt ve defterleri, tapu kaydı ve ipotek belgesi incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … A.Ş nin takip borçlusu … … A.Ş. ile rehin hakkı sahibi olan …, … …, …, …, …., …., … A.Ş aleyhine 17.09.2019 tarihinde İzmir ili Bornava ilçesi … Köyü … nolu parselde kayıtlı, …, …, …, …., …, …., …., …, …., …., …., …. nolu bağımsız bölümlerin üzerinde birinci derece 22.000,00 TL ipotek bulunduğundan ipotek konusu taşınmaz malikleri dahil olarak 6.712.584,81 TL üzerinden (asıl alacak, işlemiş faiz, %5 BSMV dahil olmak üzere) ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiği, borçlulara ödeme emrinin gönderildiği, bu arada icra dosyasına davacı … A.Ş. vekilinin 25.12.2019 tarihli dilekçesiyle taşınmazın üçüncü kişiye (…) sattığından bahisle beyanda bulunmasıyla 25.12.2019 tarihinde taraf kaydının silindiği, … ın bu taşınmazdan dolayı kayıtlandığı, daha sonra … vekilinin de 20.01.2020 tarihli dilekçesiyle taşınmazın ipotek şerhiyle birlikte …a satıldığı ve borçlu sıfatının silinmesini talep ettiği belirlenmiştir.
Davacı tarafın dava konusu ipoteğin fekkini istemesi nedeniyle ipotek bedeli kadar harç yatırılması gerektiğinden eksik harcın tamamlanmamı ipoteğin fekkine ilişkin talebin ise, ipotek değeri olan 22.000.000,00 TL (üst sınır ipoteği) ile sınırlı olduğu, bu nedenle 492 Sayılı Harçlar Kanunu m. 27, 30 gereğince eksik harcın tamamlanması aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinden 09.12.2020 tarihli celsede ipotek bedeli olan 22.000.000,00 TL yönünden eksik harcı tamamlaması için süre verildiği, dava değerinin takip çıkışı 6.712.584,81 TL ve ipotek bedeli 22.000.000,00 TL olması nedeniyle toplam 28.712.584,81 TL olması gözetilerek davacı tarafa süre verilmiş, ancak bu eksik harç yatırılmamıştır.
Yine davacının ihtiyati tedbir talebide ancak yatırılacak olan eksik harca bağlı olarak değerlendirileceğinden bu yönde ki talebide kabul edilmemiştir.
Dava dosyasında davacının HMK m. 125/2 gereğince dava konusunu devretmiş olması nedeniyle “(2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. (Ek cümle:22/7/2020-7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” yeni devir alan …ın davaya devam etmesi ve talebinin sürdürmesi gerekli olduğu halde davaya devam etmemiş ve takip etmemiştir. Bu nedenle dosya 10.02.2021 tarihli duruşmada işlemden kaldırılmıştır.
Davacının alacağını temlik ettiği ve davayı takip etmediği, temlik alan tarafında davayı ve duruşmayı takip etmediği, aynı zamanda 09.12.2020 tarihli celse 3 nolu ara karar kapsamında eksik harcın yatırılmadığı ve dosyanın işlemden kaldırılacağının taraflara ihtar edildiği halde bu eksikliğin giderilmediği ve davalılar tarafından davanın takip edilmeyeceğinin bildirildiği tespit edilmekle HMK m. 150/5 gereğince dosyanın işlemden kaldırıldığı 10.02.2021 tarihinden itibaren 3 aylık sürenin dolduğu da tespit edilmekle davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Mahkememize ait iş bu dava dosyası müracaata kaldığı tarihten itibaren üç ay içinde taraflarca yenilenmediğinden ve herhangi bir başvuru yapılmadığından; HMK 150/5. maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına ,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın temlik edenler ve temlik alan davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar vekilleri için AÜTT 7/1. maddesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin temlik edenler ve temlik alan davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır