Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/160 E. 2021/280 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/160
KARAR NO : 2021/280

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin çamaşır kurutmalığı, radyatör kurutmalığı, ütü masası ve bunun gibi metal ev gereçleri üreten Türkiye ve yurt dışında bulunan büyük hiper marketlere ve alışveriş merkezlerine bu ürünleri sattığını, davalının da Türkiye’deki şubelerine bu mallardan tedarik ederek teslim ettiğini, ancak davalının bu ticari ilişkiden kaynaklı borçlarını ödemediğini, bu nedenle İzmir … Noterliğinin 20/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile çeşitli faturalardan kaynaklı borcunun davalıya tebliğ edildiği, tebliğe rağmen borcun ödenmemesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ticari ilişkiyi inkar etmediğini ancak takibe, yetkiye, borca ve borcun ferilerine yönelik 01/03/2019 tarihinde itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, davalının yetki itirazına istinaden uyuşmazlık konusu para borcu olduğundan müvekkili şirketin ikametinin bulunduğu yer İzmir İcra Daireleri ve Mahkemelerinin iş bu takip ve uyuşmazlıkta özel yetkiye sahip olduğunu bu nedenle yetki itirazının yersiz olduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak arabuluculuk ile de çözümlenemediğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 09/03/2020 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesinde iki adet davalı adı yazılı olduğunu, ancak davalı taraflar arasında göstermiş oldukları … Alışveriş Hiz.Tic. Ltd. Şti İzmir Şubesi’nin dava dilekçesine sehven yazıldığını, davanın tek davalısının … olduğunu ve bu davalı yönünden işlem yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında özetle; davacı şirketin merkezinin … mahallesi … sokak No: … adresinde olduğu ve … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … dosya no ile kayıtlı olduğunu, davalı müvekkilinin şirketin tescilli adresinin ise İstanbul … olduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin …. Alışveriş Hizmetleri Ltd.Şti İzmir Şubesi şeklinde tescilli şubesi bulunmadığını, müvekkili şirketin mağazalarının yetkililerinin tek başına karar verme , mal alım sözleşmesi yapma ya da muhasebe tutma ya da para ödeme gibi bir yetkisi olmadığını, mağaza müdürlerinin Limited Şirket adına hareket ettiklerini, mağaza gelir gider kayıtlarının … adresinde tutulduğunu ve ödemelerin sadece bu merkezden yapıldığını, bu nedenle davacı yanın para borcunun ifa yerinin İzmir olduğu ve bu nedenle İzmir İcra daireleri ile mahkemelerinin yetkili olduğuna dair iddialarını kabul etmediklerini, yetkili yerin Bakırköy icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, yine müvekkili şirket merkezinin yurtdışı olan uluslararası bir market mağaza zinciri olması sebebiyle tüm işlemlerin kayıt altında olduğu, yapılan işlemlerin aksine bir kayıt yapılması ya da davacı aleyhine bir takım işlemler yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davacı şirket ile uzun yıllar ticari ilişki içinde bulunduğunu ancak sözleşmeler , mal alım-satımları ile bunlara ilişkin faturalar ve cari hesaba yönelik olarak davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkacağını hatta aksine müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin cari hesaplarına göre; davacının, müvekkil şirkete 13.807,47 TL borçlu olduğunun görüldüğünü, yine davacının tanık deliline dayandığını, davanın HMK gereğince tanıkla ispatı mümkün olmayan davalardan olduğunu, bu nedenle tanık dinletme talebini kabul etmediklerini,açıklanan nedenlerle öncelikle … Alışveriş Hizmetleri Lld. Şti. İzmir Şubesi şeklinde şube bulunmadığından taraf olarak gösterilmeksizin kayıtlardan silinmesini ve böyle bir şirket ya da şube bulunmadığından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davanın yetki nedeniyle reddine , bilahare esas yönünden reddine karar verilerek, % 20 den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, 20/11/2018 tarihinde İzmir … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, müvekkilinin ticari defterleri ve kayıtları, muhasebe kayıtları, faturalar, sevk irsaliyeleri, sözleşmeler, tarafların ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, satışlara dair vergi kayıtları, BA-BS formları, banka kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, davalı taraf ile olan yazışmalar, mail, mesaj,faks vs. İsticvap, yemin, ihbar ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İcra takip dosyası , taraflar arasında imzalanan 01.01.2017 tarihinden geçerli … no’lu ve … no’lu sözleşmeler , davacı şirketin … Üretim ve Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini devralmak suretiyle birleşmesine dair Yönetim Kurulu kararı ve buna ilişkin ticaret sicil kayıtlarının gerektiğinde celbi, davacı ve davalı müvekkil şirket ile davacının devraldığı şirkete ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dayanak fatura sevk irsaliyesi vb. dayanak ve ekleri , tarafların ticaret sicil ve gerektiğinde vergi kayıtları , taraf şirketler kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi, gerektiğinde keşif yapılması ve yasal her türlü delile dayandığı görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde ; alacaklı … San. ve Tic. A.Ş tarafından borçlular … Alışveriş Hiz.Tic. Ltd. Şti İzmir Şubesi ve … aleyhine faturalardan kaynaklı alacağa dayalı 163.716,80 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin her iki borçluya da 25/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin takibe, yetkiye, borca ve tüm ferilerine 01/03/2019 tarihinde itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 02/03/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:Dava; faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İ.İ.K.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
Davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve mahkememiz dosyasına verdiği cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
İİK’nun 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HMK’nin 6. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi ve icra dairesi yetkilidir. Davacının istemi sözleşmeden kaynaklanan para alacağı ise Türk Borçlar Kanunu 89. maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, para borcunun ifa yeri olan davacının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesi de yetkili olacaktır.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında geçmişten itibaren süregelen bir ticari ilişki olduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacının davalıya sattığı mal karşılığında düzenlediği faturalara dayalı olarak icra takibinde bulunduğu, takip konusunun belgeden kaynaklanan bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, dolayısıyla davalının ikametgahı olan …/İstanbul icra dairesi yetkili olduğu gibi para borcunun ifa yeri olan alacaklının ikametgahı olan Torbalı icra dairelerinin de yetkili olduğu, oysa icra takibinin yetkisiz İzmir icra dairesinde yapıldığı, davacı tarafça davalının İzmir şubesine mal satımında bulunulması nedeniyle İzmir icra dairesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de, HMK’nun 14.maddesi uyarınca bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir hükmünün uygulanması için uyuşmazlığın şubenin işleminden kaynaklanması gerektiği oysa davacı tarafça davalının İzmir Şubesi’ne mal teslim edildiği iddiasının davalıya yönelik açılan iş bu davada şubenin bulunduğu yeri yetkili hale getirmeyeceği anlaşılmakla yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davacının itirazın iptali davasının, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından, dava şartı yokluğu nedeni ile HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 1.977,30 TL’den mahsubu ile bakiye 1.918‬,00-TL ‘nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dava usulden reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır