Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/156 E. 2022/435 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/156
KARAR NO : 2022/435

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2011
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalının 16/04/2008 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkilinden 90 gün süre ile yapı elemanları kiraladığını, kira süresi bitiminde bir kısmının geç iade edildiğini, bir kısmının ise hiç iade edilmediğini, iade edilenlerin bir bölümünün arızalı ve betonlu olarak teslim edildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranış nedeni ile müvekkili tarafından hesap dökümü hazırlanarak ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibinin başlatıldığını, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini, itirazı iptali ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :Davalı …’nın cevap dilekçesi sunmadığı, aşamalarda sunduğu beyan dilekçesinde ise,davacı şirket ile kendisi arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını,uyuşmazlığın davacı şirket ile diğer davalı …. Ltd. Şti. arasında olduğunu,kendisinin meyve ve sebze toptancılığı alanında faaliyet yürüten şirketinin bulunduğunu,sözleşmede isim ve imzası bulunan …’i tanımakla beraber ne bu şahıs ne de sözleşmenin diğer tarafları ile bir ilişkisi bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Davalı …. Ltd. Şti,14/04/2008 tarihli sözleşmenin tarafı olmadıklarını ve bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını,davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşmede yer aldığı iddia edilen imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını ve imza inkarında bulunduklarını savunarak,davanın reddini istemiştir.
MAHKEMEMİZ KARARI: Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 30.12.2014 Tarih …/… Esas ve …/… Karar sayılı karar ile; davalı …. Ltd. Şti yönünden, davalı şirket kaşesi altında yer alan …’in davalı şirketi temsile yetkili olmadığı gibi şirkette çalışan sigortalı işçi konumunda da olmadığı,söz konusu imzanın davalı şirket yetkili temsilcisine de ait olmadığı;diğer davalı … yönünden ise,bu davalı ile gerek diğer davalı şirket, gerekse davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının açık olduğu,bu davalının diğer davalı şirketin çalışanı da olmadığı,kaldı ki dosyaya ibraz olunan faturalarda ve teslim belgelerinde bu davalı adına yapılan bir teslimat veya düzenlenen bir fatura bulunmadığı gibi davacı ile davalı … arasında ticari ilişkinin varlığına yönelik herhangi bir iddia veya delilin de ibraz edilmediği, davacı tarafından ispat yükü kendisinde olmasına rağmen ticari ilişkinin varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine;davalı … … Ltd. Şti’nin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA KARARI:
Mahkememizin 30.12.2014 Tarih …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3.HD’nin 11.02.2019 tarih …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararı ile davalı …. Ltd. Şti yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davalı …’nın 14/04/2018 tarihli kira sözleşmesi altındaki imzasını inkar etmediği de gözetilmek suretiyle, bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken,hatalı değerlendirme ile bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle davalı … hakkında verilen hükmün bozulduğu, bu karara karşı davalı … vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulduğu, Yargıtay 3.HD’nin 26.12.2019 tarih …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararı ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı …. Ltd. Şti vekilinin 09.10.2020 tarihli dilekçe ile davalı … Ltd. Şirketi hakkında verilen davanın reddi kararının Yargıtay tarafından onandığından davalı yönünden kararın kesinleştirilmesini talep ettiği, Mahkememizin 30/12/2014 tarihli …/… Esas ve …/… Kararının Yargıtay 3.H.D.nin …/… E. …/… K. Sayılı 11/02/2019 tarihli kararı ile sadece davalı … yönünden bozulduğu, diğer davalı … Ltd Şti yönünden bozulmadığı, Yargıtay ilamının davacı vekiline 19/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça davalı … Ltd Şti yönünden karar düzeltme yoluna gidilmediğinden hükmün davalı … Ltd Şti yönünden 04/04/2019 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhinin düzenlendiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; icra takip dosyası, kira sözleşmeleri, fatura, sevk irsaliyeleri, iade tutanakları, ticari defter ve kayıtlar ve bağlı evraklar ve bilirkişi delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 7. İcra Müd…./… sayılı takip dosyası incelendiğinde ; davacı alacaklı tarafından, borçlular … .. Ltd. Şirketi, … ve … aleyhine 12/04/2010 tarihinde 16/04/2008 tarihli kira sözleşmesi ve 04/06/2009 tarihli ihtarnameye istinaden ilave kira, temizleme bedeli, arızalı ürün tadilat bedeli, ihtar masraflı alacağı için davalı borçlular hakkında toplam 22.316,00TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu …’ya 15.04.2010 tarihinde, borçlu …. Ltd.’ye ise 13.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’e ise tebliğ edilemediği, borçlular … ve … .. Ltd. Şirketinin borca itiraz etmesi üzerine takibin bu borçlular yönünden durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kira sözleşmesinde yer alan imzalar ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve imzaların hakkında verilen hüküm kesinleşen davalı … .. Ltd. Şirketinin yetkili temsilcisi …’in eli ürünü olmadığı, sözleşmenin imzalandığı tarihte davalı şirket temsilcisinin … olduğu, oysa sözleşmede davalı şirket adına … isimli şahsın imzasının bulunduğu ve …’in davalı şirket temsilcisi veya çalışanı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça ibraz olunan teslim tutanaklarında davalı şirket adına …, … isimli şahsıların davalı … Ltd. şirketinin temsilcisi olmadığı, SGK kayıtlarında göre de davalı … .. Ltd. Şirketi çalışanı olmadıkları anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı şirkete ait ticari defterlerin bilirkişi heyeti tarafından incelendiği 22.01.2013 tarihli kök raporda davalı tarafa ait ticari defter kayıtlarında davacının düzenlediği 2008 yılı faturalarına ya da davacıya ait başka kayıtlara rastlanmadığı, teknik değerlemelere göre yetinilip bir sonuca gidilmesi gerekirse takibe konu olabilecek bakiye alacak miktarının 13,080,07 TL miktarında olabileceği, mali açıdan davacı tarafından 2008 vea 2009 yılları yevmiye ve envanter defterlerinin ibraz olunduğu 2008 yılı envanter defteri hariç kasvanış tasdiklerinin yapıldığı, bu defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 84,83 TL borçlu olduğu, davalı tarafından 2008 yılı yevmiye ve kebir defterleri ibraz olunduğu yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini bulunmadığı, davalı tarafa ait ticari defter kayıtlarında davacının düzenlediği 2008 yılı faturalarına ya da davacıya ait başka kayıtlara rastlanılmadığı, defter incelemelerine göre yetinilip bir sonuca gidilmesi gerekir ise; 84,83 TL miktarında olabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11.11.2013 havale tarihli ek raporda ise ; davalı tarafın 17.03.2009 tarihli Şekerbank’a ait kasadan çek ödeme dekontunu sunmuştur. Dekonta göre lehtarı … olan … nolu … nulu hesaba bağlı 2.000,00-TL bedelli çek müşteri … Ltu. Şti. tarafından ödenmiş gözükmekte olup, davacı taraf metinde güzükmemektedir. Bu halde banka dekontundan ödemenin davalı şirket ile ilişkisi anlaşılamamakta olup, çek süreti incelenemediğinden davacı şirketin çekte ciranta olarak yer alıp almadığı anlaşılamamaktadır. Ancak defter kayıtlarına göre bu ödeme bedeli davalı … Ltd, Şti. açık hesabından düşülmüş gözükmektedir. Sunulan delillere göre 2.000,00-TL’lik bu ödeme ve dekontunun sözleşme konusu işle ilgili olduğu açıkça ortaya konulmuş nitelikte olmayıp, bu durumun detaylı değerlendirmesi için varsa çekteki ciro zincirinin de incelenmesi gerekmektedir. Davacının ikrar ettiği 21,706,00-TI. Kısmi ödeme ise yine delter kayıtlarında yer almamaktadır. Yukarıda detaytarı sonulduğu üzere dava konusu iddiaların kabulü halinde davacının asıl alacağı 11.458,99-TL asıl alacak ve 1.264,64-TL işlemiş faiz alacağı gözükmektedir şeklinde belirtildiği görülmüştür.
Yargıtay bozma kararı sonrasında yeni esasa dosyanın kaydedilmesinden sonra, Mahkememizin 14/07/2020 tarihli duruşmasında, davacı vekilinin bilirkişi heyetine bozmadan önce yapmış olduğu itiraz da dikkate alınarak dava dosyasının bilirkişi heyetine tevdii ile, itirazları karşılar dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılması için dava dosyası bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, İnşaat Mühendisi … ile SMMM Bilirkişi … tarafından yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan 14/09/2021 tarihli ek raporda; bozma sonrasında tekrar inceleme yapıldığı takdirde faiz ve masraflar da dikkate alındığında, davacının asıl alacağı 13.298,99 TL asıl alacak ve hesaplamaya dayanak talebinde belirttiği 12/04/2010 tarihine kadar 1.264,64 TL işlemiş faiz alacağı olabileceği, davacının ise takipte işlemiş faiz talep etmiş gözükmemektedir şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
Davalı … vekilinin 16/02/2022 tarihli dilekçe ile davanın dava dışı … ‘e ihbar edilmesini talep ettiği, talep üzerine davanın …’e ihbar edildiği, ihbar olunan …’in HMK’nın 63. Maddesi gereğince davaya katılmadığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; kira sözleşmesine dayalı ilave kira, temizleme bedeli, arızalı ürün tadilat bedeli ve ihtar masrafına dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacı taraf, davalı ile yapılan 16/04/2008 tarihli kira sözleşmesi ile davalının 90 gün süre ile davacıdan yapı elemanlarını kiraladığını, kira süresi bitiminde bir kısmının geç iade edildiğini, bir kısmının ise hiç iade edilmediğini, iade edilenlerin bir bölümünün arızalı ve betonlu olarak teslim edildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranış nedeni ile müvekkili tarafından hesap dökümü hazırlanarak ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibinin başlatıldığını iddia ettiği, davalı … ise aşamalarda sunduğu beyan dilekçesinde davacı şirket ile arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını,uyuşmazlığın davacı şirket ile hakkında verilen hükmün diğer davalı …. Ltd. Şti. arasında olduğunu,kendisinin meyve ve sebze toptancılığı alanında faaliyet yürüten şirketinin bulunduğunu,sözleşmede isim ve imzası bulunan …’i tanımakla beraber ne bu şahıs ne de sözleşmenin diğer tarafları ile bir ilişkisi bulunmadığını savunduğu, kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfetinin davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düştüğü, davalı …’nın 16/04/2008 tarihli kira sözleşmesi altında imzası bulunduğu, davalı …’nın imza inkarında bulunmadığından davalının kira sözleşmesi gereği sorumlu olacağı, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli 14.09.2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre, davalının kira sözleşmesi kapsamında davacıdan aldığı (60*2000*48*2500) 503 adet açık tip kiriş altı teleskobik dikmenin 340 adedini sağlam olarak, 7 adedini arızalı ve veya betonlu olarak davacıya teslim ettiği, 156 adeti ise teslim etmediği, (60*3000*48*2000) 102 adet adet açık tip kiriş altı teleskobik dikmeyi teslim etmediği, (500*1000) 700 adet döşeme panosunun 217 adedinin sağlam olarak, 60 adedinin de arızalı ve veya betonlu olarak davacıya teslim ettiği, neticede davalının 423 adet yapı ekipmanını davacıya teslim etmediği, iadesi yapılmayan yapı ekipmanlarının rayiç bedelinden, yıpranma bedeli düşülerek, bedel tazmini ile hasarlı teslimlerin de düzeltme/beton temizleme bedeli kesilerek hesaplama yapıldığında ve kirada kalan sürelere göre kira bedeli hesaplandığında davacının 13.298,99 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, böylece davacının davalıdan kira sözleşmesi kapsamında 13.298,99 TL alacaklı olduğu, davalının takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline karar verilmiş, davacı ile davalı arasında yapılan kira sözleşmesinde faiz oranının belirlenmediğinden davacı tarafça takipte talep edilen %19 faiz oranının uygulanamayacağından asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalı …’nın, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 13.298,99 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 908,45-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 219,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 688,55-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE gelir kaydına,
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 2,90 TL vekalet suret harcı, 575,77-TL tebligat posta gideri, 950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.528,67 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 910,93 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 18,40 TL başvurma harcı, 219,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.149,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.