Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/97 E. 2021/349 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/97 Esas
KARAR NO : 2021/349

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 19/04/2019 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı kurum ile davalı kredi borçlusu … Arasında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmesi için Beyoğlu … Noterliği’nini 25/10/2018 Tarih, … Yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini, Arabuluculuk nezdinde anlaşmazlık tutanağının imzalandığını, davalının itirazlarının takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, davacı kurum kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile alacağın tespit edileceğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu alacak kalemlerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik alacağın 3.100,00 TL’lik kısmi ile ilgili olarak borçlunun itirazının iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalı …’in İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’inin … Esas … Karar sayılı kararı ile kısıtlanmasına karar verildiği ve eşi …’in davalıya vasi olarak atandığı anlaşılmış, dava dilekçesinin vasiye tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı şirketin dosyamızda temsil edilmediği ve herhangi bir yanıt vermediği anlaşılmıştır.
Dava konusu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde; Alacaklısının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçluların dosyamız davalıları olan şirket ve gerçek kişi oldukları, 3.174,90 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 3.425,89 TL alacağın tahsili isteminde bulunulduğu, genel haciz yolu ile başlatılan takibe her iki davalının itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı şirket ile davalılardan … Arasında imzalanan 26/12/2016 tarihli ticari kredi sözleşmesine dayalı olarak borcun ödenmediği iddiası ile davalı şirket ve sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı bulunan davalı … aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça taraflar arasında imzalanan sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı kullandırılan krediden kaynaklı alacak isteminin olduğu iddiasında bulunulmuştur.
Dava dilekçesine ekli Ticari Kredi Sözleşmesinin yapılan incelemesinde, sözleşmenin 26/12/2016 tarihli olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalandığı, Otomotiv Kredisi olarak kullandırılan kredi bedelinin 30.602,91 TL olduğu ve aynı zamanda rehin tutarının da bu bedel ile aynı olduğu, rehinin kapsamının araç olarak gösterildiği, davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığı, geri ödeme planının da ekli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dayanılan kayıtlar ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, ve bilirkişi tarafından düzenlenen 03/02/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Raporun yapılan incelemesinde; Davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca yapılan ödemeler sonrası icra takibine konu alacağın hesaplanması ve tespiti noktasında takip tarihi itibari ile (05/11/2018) 3.174,90 TL asıl alacak 13.038,00 TL Faiz, 0,66 TL BSMV, 230,99 TL İhtarname masrafı olmak üzere toplam 3.419,93 TL alacağın tespit edildiği, davacı tarafın talebini 3.100,00 TL olarak gösterdiği, ayrıca davalı şirketin asıl borçlu sıfatı ile sorumlu olduğu asıl borç yönünden krediye konu araç rehininin bulunduğu, davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile 3.100,00 TL banka alacağından müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu, sözleşme hükümlerine göre davacı şirketin yıllık %18 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu yönünde kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı şirket tarafından davalı şirkete kullandırılan araç satışından kaynaklı kredi nedeni ile imzalanan 26/12/2016 tarihli Ticari Kredi Sözleşmesine dayalı olarak kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davalı şirket ve davalı … aleyhine Genel Haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan Ticari Kredi Sözleşmesinde davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile ve 30.602,91 TL limitle kefil olduğu ve sözleşmede bu şekilde imzasının olduğu anlaşılmıştır. Davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatının bu sözleşme yönünden kabulünün gerektiği anlaşılmıştır. Davalı şirkete kullandırılan kredinin geri ödemesinin tespiti ve icra takibine konu edilen ayrıca dava konusu edilen alacağın hesaplanması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki verilere uygun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, buna göre davacının takip tarihi itibari ile 3.174,90 TL asıl alacak 13.038,00 TL Faiz, 0,66 TL BSMV, 230,99 TL İhtarname masrafı olmak üzere toplam 3.419,93 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın talebini 3.100,00 TL olarak gösterdiği, ayrıca davalı şirketin asıl borçlu sıfatı ile sorumlu olduğu asıl borç yönünden krediye konu araç rehininin bulunduğu, davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile 3.100,00 TL banka alacağından müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu, sözleşme hükümlerine göre davacı şirketin yıllık %18 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu, istemle bağlı kalınmak sureti ile davalıların takiben itirazlarında haksız olduklarının kabulü gerektiği, ayrıca alacağın sözleşmeye dayalı olarak doğduğu ve belirlenebilir olduğu görülmekle likit olduğu, bu nedenle icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar kısa kararda verilen kararın yasa yolu açık olduğu belirtilmiş ise de hükmolunan bedelin istinaf sınırının altında kaldığı, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği dikkate alınarak bu hususta herhangi bir düzeltme yapılmadığı anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KABULÜNE,
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalıların itirazının dava konusu edilen bedel üzerinden iptaline,
Tahsilde tekerrür edilmemek kaydı ile, takibin 3.100,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren sözleşme hükümleri gereği %18 oranında temerrüd faizi ve faizin %5 gider vergisinin uygulanmasının istenebileceğine,
İcra İnkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hüküm olunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 211,76 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 167,36 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 3.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 95,20 TL başvuru harcı, 450,00 TL Bilirkişi ücreti, 275,90 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 824,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/04/2021

Yazman …
e-imza

Yargıç …
e-imza