Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/586 E. 2021/605 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/586
KARAR NO : 2021/605

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 29/05/2009 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Bulvarını takiben … Meydanı istikametine seyir halinde olan müşteki … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin ön tekeri ile çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yolcu olan müvekkilin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilin İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın sefahatinde rapor alındığında müvekkilinin maluliyet oranının açığa kavuşacağını, söz konusu trafik kazasının İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davasının görüldüğünü, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında kusur oranı bulunmadığı için kusur durumunun yargılama aşamasında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ZMSS poliçesinin olduğunu, müvekkilinin 23/10/2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde başvuruya herhangi bir cevap verilmediği için zorunlu yazılı başvuru şartını yerine getiren davacı müvekkilin iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydı ile, 100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranından tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile teminat altına alındığını, işbu dava ile; müvekkil şirkette sigorta teminatı altına alınmış aracın karıştığı kaza neticesinde sakat kalan davacı tarafından maddi tazminat talepli dava açıldığını, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp … İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, aktüeryal hesabın yaptırılması açısından dosyanın aktüer bilirkişilere verilmesini, sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davacının kaza esnasında kask kullanmadığı tespit edildiği takdirde müterafik kusuru bulunduğunu, dava konusu trafik kazasında davacının, sigortalı araçta yolcu olarak bulunması sebebiyle, söz konusu olayda hatır taşıması bulunduğunu, davacıya herhangi bir tazminat ödeme sorumlulukları olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkilin tazminat sorumluluğuna hükmedilecekse, hesaplama yapılırken hatır taşımasının varlığı dikkate alınarak tazminat miktarında indirime gidilmesi gerektiğini, gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, davacı tarafın taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak kaydıyla faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, manevi tazminat sorumluluklarının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER : Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; tedavi evrakları, İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar numaralı ceza dosyası, kaza ile ilgili tutanaklar, poliçe, yemin ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; hasar dosyası, ZMSS poliçesi, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, trafik kayıtları, Yargıtay Kararları, tanık, bilirkişi incelemesi, karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Kazanın oluşumunda tarafların yüzdelik kusur oranını gösterir dosya kapsamına uygun denetime elverişli rapor düzenlemesi hususunda dava dosyasının trafik bilirkişisi …’E tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 14/08/2018 tarihli kusur raporunda özetle; … plaka sayılı araç sürücüsü …, … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …’un kazanın oluşumunda %65 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü … … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ün ise kazanın oluşumunda %35 oranında tali kusurlu olduğu, davacı …’in ise şayet kaza anında kendi can güvenliği için takmak zorunda olduğu aparatları takmadığının anlaşılması halinde %10 oranında mütefarik kusurlu olacağını rapor ettiği görülmüştür.
Davacının trafik kazasından dolayı yaralanıp yaralanmadığı, yaralanmış ise iş bu yaralanmadan dolayı davacıda oluşan daimi ve geçici iş gücü kayıp oranının tespiti gerektiği, mahkememizce iş bu hususta Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan rapor aldırılmasına karar verildiği, bu hususta 13/11/2018 tarihinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na müzekkere yazıldığı, ilgili hastanece rapor düzenlenmesi için davacının muayenesi gerektiği, bu hususta davacıya 06/12/2018 tarihinde randevu verildiğini ancak randevu tarihinde muayene için müracaat eden olmadığı için rapor düzenlenemediğinden dosyanın iade edildiği görülmüştür.
Davacı vekilince, müzekkerenin iadesi üzerine, müvekkilini verilecek randevu gününde hazır edeceğini beyan ile yeniden rapor aldırılması talebinde bulunduğu, mahkememizce de 19/02/2019 tarihli ara kararı ile, davacının maluliyet raporunun alınması hususunda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na müzekkere yazılmasına, davacı tarafın hastanece verilecek randevu gün ve saatinde hazır olmadığı takdirde, davacı tarafın iş bu delilden vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat ve kesin süre verildiği ancak davacı tarafın hastanece davacıya verilen ve davacı vekiline bildirilen 08/03/2019 tarihli randevuya da iştirak etmediği, iş bu nedenle dosyanın rapor düzenlenmeksizin iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 14/05/2019 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararla davacının söz konusu kazadan dolayı yaralanıp yaralanmadığı, yaralanmış ise iş bu yaralanmadan dolayı davacıda oluşan daimi ve geçici iş gücü kaybı oranı ve süresinin belirlenmesi gerektiği, ancak davacı tarafın kesin süre ihtaratına rağmen maluliyet raporunun tanzimi hususunda sevk edildiği hastaneye muayene için müracaat etmediği, iş bu nedenle davacının maluliyet delilinden vazgeçmiş sayıldığından davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 11. HD’nin 29/11/2019 tarih 2019/2727 Esas, 2019/1779 Karar sayılı karar ile “Mevzuatımızda avukatların müvekkillerinin hastaneye sevklerini sağlama görevleri bulunmamaktadır. Mahkemece bizzat davacı asile maluliyet raporunun tespiti amacıyla ilgili sağlık biriminde hazır olması hususunda Tebligat Kanunu hükümlerine göre kesin süre ihtaratlı usulünce tebligat yapılması gerekirken davacı vekiline bu yönde süre verilip bu ihtarata uyulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece öncelikle davacının maluliyet raporunun alınması için bizzat davacı asile usulünce kesin süre ihtaratlı tebligat yapıldıktan sonra bu ihtara rağmen davacı asil tarafından hastaneye başvurulmaması halinde dosyadaki doktor raporları ve tedavi evraklarına göre davacının müracaatı olmadan kalıcı maluliyet durumunun tespitinin mümkün olup olmadığının ve her halükarda anılan belgelere göre meydana gelen kaza neticesi davacının uğrayabileceği geçici iş göremezlik süresinin bildirilmesi için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığı’na yazı yazılması, gelen yazı cevabı doğrultusunda aktüerya raporu alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı şekilde karar verilmesi yerinde değildir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verildiğinden, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.” hükmü uyarınca verilen kaldırma kararı sonrası dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir rapor düzenlenmesi hususunda dosya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan maluliyet raporunda; davacının sol femur boyun kırığı nedeniyle sol kalça eklem hareketlerinde kısıtlılığa bağlı meslekte kazanma gücündeki azalma oranını şahsın olay tarihindeki yaşına göre %16 (on altı) ve bugünkü yaşına göre de % 18,2 (on sekiz virgül iki) olarak bulunduğu, davacının tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı belirtilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi Sevgi Kanyılmaz tarafından düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda;
PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi uyarınca geçici iş göremezlik zararının davalı sigortalısının kusurunun %75 olarak kabulü halinde 3.839,88 TL, davalı sigortalısının kusurunun %65 olarak kabulü halinde 3.327,90 TL sürekli iş göremezlik zararının davalı sigortalısının kusurunun %75 olarak kabulü halinde 114.388,76 TL davalı sigortalısının kusurunun %65 olarak kabulü halinde 99.136,92 TL olduğu, maddi zarar toplamının davalı sigortalısının kusurunun %75 olarak kabulü halinde 118.228,64 TL, davalı sigortalısının kusurunun %65 olarak kabulü halinde 102.464,82 TL olduğu, TRH 2010 Mortalite Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi uyarınca geçici iş göremezlik zararının davalı sigortalısının kusurunun %75 olarak kabulü halinde 3.839,88 TL, davalı sigortalısının kusurunun %65 olarak kabulü halinde 3.327,90 TL, sürekli iş göremezlik zararının davalı sigortalısının kusurunun %75 olarak kabulü halinde 140.865,35 TL davalı sigortalısının kusurunun %65 olarak kabulü halinde 122.083,30 TL olduğu, maddi zarar toplamının davalı sigortalısının kusurunun %75 olarak kabulü halinde 144.705,23-TL, davalı sigortalısının kusurunun %65 olarak kabulü halinde 125.411,20 TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili 17/06/2021 tarihli dilekçesi ile, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davacı … için talep ettikleri 200 TL maddi tazminatı 92.411,34 TL artırmak suretiyle 92.611,34 TL olarak arttırdıklarını ve temerrüt tarihi olan 24.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekiline bedel arttırım dilekçesindeki daimi ve geçici iş göremezlik tazminat kalemlerini ayrıştırması hususunda beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verildiği, davacı vekili 19/07/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; davacı … için talep ettikleri 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 2.457,52 TL artırmak suretiyle 2.557,52 TL’ye çıkardıklarını, davacı … için talep ettikleri 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 90.153,82 TL artırmak suretiyle 90.253,82 TL’ye çıkardıklarını, 2.557,52.TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 90.253,82. TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 24.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME : Dava; trafik kazasından kaynaklı sürekli ve geçici iş göremezlik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
29.05.2009 günü saat 00.05 sıralarında davalıya ZMSS sigortasıyla sigortalı … plaka sayılı aracı kullanan dava dışı sürücü … aracı ile … Bulvarını takiben … Meydanı istikametinden … sokak kavşağı istikametine seyirle bahse konu … sokak kavşağına geldiğinde, seyir istikametine göre yolun sol tarafına dönüş yaparken aracının sağ yan taraflarına bu sırada dönüş istikametine göre yolun sağ tarafından ve düz istikamette seyreden dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısımları ile çarpması neticesinde motosiklet sürücüsü ile yine aynı motosiklet üzerinde yolcu olan davacı …’in yaralanmalarıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği,
Kaza tespit tutanağı ve mahkememiz dosyası kapsamına göre kazanın oluş şekline uygun 14.08.2018 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre trafik kazasının meydana gelmesinde, davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın asli derecede % 75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’in ise tali derecede %25 oranında kusurlu olduğu, olay sırasında davacı …’in kendi can güvenliği için takmak zorunda olduğu aparatları takmadığının anlaşılması halinde %10 oranında müterafik kusurlu olacağının belirtildiği,
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 10.02.2021 tarihli raporda; davacı …’in trafik kazası nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslckte Kazanma Gücü kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca meslekte kazanma gücündeki azalma oranının olay tarihindeki yaşına göre %16 ve bugünkü yaşına göre %18,2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Somut olayda davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın denetime ve hüküm kurmaya elverişli kusur bilirkişi raporundaki tespitlere göre asli derecede % 75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’in ise tali derecede %25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, olay sırasında davacı …’in kendi can güvenliği için takmak zorunda olduğu aparatları(kask, dizlik ve kolluk gibi) takmadığının tespit edilemediği gibi davalı tarafça bu hususu ispatlayan delil de sunulmadığından davacı hakkında müterafik kusur indirimi yapılmamış, 2918 sayılı KTK’nun 87/1. maddesinde “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir.
Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 6098 sayılı TBK’nın 51. (818 sayılı BK’nın 43.) maddesi uygulama alanı bulacaktır. Davaya konu trafik kazasında, davacı davalıya trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunmadığından somut olayda hatır taşıması bulunmadığı, meydana gelen kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, Yargıtay 17.D’nin 21.01.2021 tarihli 2019/4517 Esas ve 2021/34 Karar sayılı kararında “.. Desteğin ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Frarısa’dan alınan 1931 tarihli PMF cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmalık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla ,TRH 2010“ adı verilen Ulusal Mortalite Tablosu hazırlanmış olup; Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların kullanılmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayanan bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer Kurumlar ile Yargıtay Dairçleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de 2020 Aralık ayı itibariyle tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek, (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alımarak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki içtihatı uyarınca 26.04.2021 tarihli aktüerya raporundaki TRH 2010 Mortalite Yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi uyarınca yapılan hesaplama yöntemi hükme esas alınmış, TRH 2010 Mortalite Yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi uyarınca yapılan hesaplama yöntemine göre, davacının geçici iş göremezlik zararının davalı sigortalısının %75 kusurlu oluşuna göre 3.839,88 TL, sürekli iş göremezlik zararının 140.865,35 TL olduğu, somut olayda müterafik kusur ve hatır taşımacılığı bulunmadığından Mahkememizce tazminattan indirim yapılmadığı, davacı vekilinin fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla bedel arttırım dilekçesi sunarak davacı … için talep ettikleri 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 2.457,52 TL artırmak suretiyle 2.557,52 TL’ye 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 90.153,82 TL artırmak suretiyle 90.253,82 TL’ye çıkardıklarını, 2.557,52.TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 90.253,82. TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 24.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce davacı tarafça 2918 sayılı yasanın 97.maddesi uyarınca 24.10.2017 tarihinde başvuru yapıldığı, davalı sigorta şirketinin başvuru tarihini izleyen 8 iş günü sonrası 02.11.2017 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 2.457,52 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 90.153,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 92.611,34 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihi olan 02/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
2.457,52 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
90.153,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
olmak üzere toplam 92.611,34 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihi olan 02/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.326,28-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.294,88‬-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı,316.00-TL tamamlama harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 121,30 istinaf kanuna yoluna başvuru harcı, 44,40 istinaf karar harcı, 1.622,46-TL tebligat, posta gideri, bilirkişi ücreti, 485,00 TL Ege Üniversitesi Adli Tıp poliklinik ücreti olmak üzere toplam 2.625,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 12.748,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır