Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/570 E. 2022/275 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/570
KARAR NO : 2022/275

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 12/12/2019 tarihli dilekçe ile, davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin bu ilişki nedeniyle davalı şirkete pek çok kez halı sattığını ve faturalar düzenlendiğini, ancak davalının fatura gereği ödemeleri yapmadığını, davalının ödeme yapmaması üzerine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının haksız itirazınnı iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile davalı şirketin perakende halı satışı yaptığını, davacı şirketin ise toptancısı olduğunu, davalının 1 yıl içerisinde satma ihtimali olan ve davacı satıcıdan alabileceği tahmini miktar üzerinden sözlü olarak mal bağlantısı yaptığını, karşılığını peşin olarak sıralı çekler halinde verdiğini, yıl içerisinde de peyder pey bağlantı kurduğu malları aldığını, aralarında ki ticari ilişkinin bu şekilde devam ettiğini, yani davalının henüz almadığı ürünün bedelini daha önce çek düzenlenmek sureti ile ödendiğini, davalının almış olduğu tüm malların bedelini ödemiş olduğundan borcunun bulunmadığını, davacının 2016 yılında … Halıcılık San. Tic. Ltd. Şti olarak ticari faaliyetlerine başladığını, 2018 yılında … Halıcılık San. Tic. Ltd. Şti. olarak devam ettiğini, 2018 yılında alacağı ürünlerin bedelini 2017 yılında … Halıcılık San. Tic. Ltd. Şti. Olarak düzenlemiş olduğu çekler ile ödediğini, davalıya 2018 yılında mallar … Halıcılık olarak faturalandırıldığını, davacı şirketin elektronik hesabından davacının elektronik hesabına gönderilen ekstrede de gönderilen tüm faturaların … Halı ve … halı olarak gönderildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava, davacı şirketin davalı şirketten fatura ve cari hesaba dayalı olarak alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 16 adet faturaya dayalı olarak toplam 12.917,60 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı şirket yetkilisi tarafından borca ve ferilerine süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların defter ve kayıtlarının bulunduğu adresleri bildirdikleri davacı şirket defterlerinin Gaziantep adresinde olduğu görülmüş, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dosyanın yönerge yolu ile gönderildiği, dosyanın davacı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılarak davalı şirketi ile davacı arasındaki ticari ilişkinin icra takibine konu alacak yönünden değerlendirilmesi için SMMM bilirkişiye tevdi edilmesinin istendiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 25/12/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunduğu ve dosyamızın Mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, Davacının dava dosyasına yerinde 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye, envanter ve kebir defterlerini ibraz ettiği, davacının dava dosyasına yerinde ibraz ettiği bu yasal defterlerinden 2019 yılına ait yevmiye ve kebir defterlerini e-defter olarak, 2018 yılına ait yevmiye, envanter, kebir ve 2019 yılına ait envanter defterlerini basılı defter olarak tuttuğu, basılı olarak tuttuğu yasal defterlerinin noter açılış tasdiklerini zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırdığı, ancak basılı olarak tuttuğu 2018 yılı yevmiye defterinin Türk Ticaret Kanununda belirtilen noter kapanış tasdikinin yapılmadan önce yapılması gereken son muhasebe kapanış kaydının yapılmadan noter kapanış tasdikinin yaptırıldığı yani davacının incelenen bu 2018 yılı yevmiye defterinde yapılması gereken son kapanış muhasebe kaydının olmadığı gibi noter kapanış tasdikinin yapıldığı 289. sayfadan bir önceki 288. sayfanın boş olduğu ve ayrıca 287. sayfada yapılan en son muhasebe kaydının 31.12.2018 tarihli 228 yevmiye numaralı muhasebe kaydı iken 289. sayfada yapılan ilk muhasebe kaydının 235 yevmiye numaralı muhasebe kaydının olduğu, yani 228 ile 235 arasındaki yevmiye numaralı muhasebe kayıtlarının incelenen davacının 2018 yılı yevmiye defterinde olmadığı, bu nedenlerden dolayı davacının incelenen 2018 yılı yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırılmadığı, bunun yanında davacının e-defter olarak tuttuğu 2019 yılı yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin yerine geçecek olan e-defter beratının yine yapılması gereken son muhasebe kapanış kaydının yapılmadan sistemden alındığı, davacının incelenen 2019 yılı e-yevmiye defterinde de son kapanış muhasebe kaydının olmadığı, bu nedenlerden dolayı 2019 yılı yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin yerine geçecek olan e-defter beratının da usulüne uygun olarak sistemden alınmadığı, 2018 ve 2019 yılları yasal defter ticari muhasebe kayıtlarına göre, davacı tarafın davalı tarafla dava dosyasına konu icra takibine dayanak faturalar haricinde de ticari münasebetlerinin olduğu, davacının davalıyla yapmış olduğu tüm ticari muhasebe kayıtlarının yukarıdaki tabloda belirtilen gibi olduğu, davanın davalıyla yapmış olduğu bu tüm ticari muhasebe kayıtlarına göre, davacının davalıdan 2017 yılından 2018 yılına devir eden 1.643,65 TL alacağının olduğu, 2018 yılında davacının davalıya yukarıdaki tabloda belirtilen faturalarla toplamda 46.835,23 TL tutarında satış yaptığı, yaptığı bu satışların 3.640,04 TL tutarını davalıdan tekrardan geri iade aldığı ve davalıdan herhangi bir tahsilat yapmadığı, böylece davacının incelenen bu 2018 ve 2019 yılları yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan (1.643,65 + 3.640,04 – 44.838,84) = 44.838,84 TL alacağının kaldığı kaydının olduğu, davalının davaya cevap dilekçesinde belirttiği, dava dışı … Halıcılık San. Tic. Ltd. Şti.’ne davalının verdiği çeklerin davalının ve dava dışı anılan şirketin yasal defterlerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında tespit edilebileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, dosyanın bu kez davalı şirkete ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak davacı şirkete ait kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ile birlikte değerlendirilmek sureti ile davalı şirketin ürün satın aldığı ve ödeme yaptığı şirket bilgileri ile ürünü teslim eden şirket bilgileri ve adreslerinin ayrı ayrı karşılaştırılarak iddia edilen alacak yönünden inceleme yapılması için SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/10/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, davalı tarafça ibraz edilen 2018 hesap dönemine ait sunulu ticari defterlerin zorunlu Noter Açılış ve Kapanış Tasdiklerinin yapılı olduğunun tespit edildiği, davalı taraf ticari defterlerinde davacı tarafından keşide edilmiş tüm faturaların kapalı olarak işlendiğinden davalı tarafa ait cari hesap bakiyesi olmadığını, aynı zamanda 31/12/2018 tarihli kapanış fişinde de borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, ancak davalı tarafından sunulan ön muhasebe kayıtlarına göre davacı tarafa 13.156,04 TL borç kaydının olduğu, davacı taraf ticari defterlerini inceleyen bilirkişinin tespitlerine göre davacı ticari defterlerinin de kapanış bakiyesinin kontrol edilemediği, ancak davacının davalıdan 44.838,84 TL alacaklı olduğunun belirlendiği ancak davacının takip talebinin 12.917,60 TL olarak tespit edildiği, davalı tarafın ön muhasebe de takip ettiği davacı taraf cari hareketlerine göre davalının davacı tarafa 13.156,04 TL Borç Kaydının bulunduğu, her iki taraf ticari defterlerin de özentisiz tutulduğundan dava konusu bakiyenin tespit edilmesinin mümkün olamayacağı, dolayısı ile her iki taraf ticari defterleri ile dayanak belgelerin birbirini doğrulamadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davalı tarafından iddia edilen hususlar yönünden dava dışı şirket tarafından davalıya ürün gönderildiği iddia edilmiş ise de, buna ilişkin kayıtların denetlemeye olanak sağlar şekilde davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, bilirkişi tarafından ilgili kayıtların denetiminin sağlanamadığı, davalının iddia ettiği şekilde davacı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağın olduğuna ilişkin hususun tespiti yönünden incelemenin ve iddianın ispatını sağlar şekilde kayıtların tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça dava konusu ticari ilişki de çeklerin peşin olarak teslim edildiği beyan edilmekte ise de, alacağa ilişkin olarak davacı tarafa veya organik ilişkide olduğu iddia edilen tarafa çek teslim edildiğine ilişkin herhangi bir kayıt veya belgenin dosyaya sunulmadığı, bilirkişi tarafından incelenen kayıtlarda da buna ilişkin bir hususun tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacı firmadan takibe konu alacağa dayanak ürünlerin alınmadığı veya alacağın doğmadığı yönünde bir iddia da bulunulmadığı, dava dışı şirket eli ile ticaretin gerçekleştiği ve çek ile ön ödeme yapıldığı hususunun bildirildiği, bu şekilde bir çalışma yönteminin açıklandığı görülmekle birlikte bu hususu ispatlar şekilde bir alışverişin olduğu, çeklerin teslim edildiğini ispatlar herhangi bir kaydın da davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, bu haliyle ödeme iddiasını da ispatlamamış sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların düzensiz olduğu, kapanış tasdiklerinin olmadığı ve bu nedenle dayanılan defterlerin davacı lehine delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ancak davalı defterlerinde davacı ile aralarında olduğu iddia edilen ticari ilişkinin tespit edildiği ve ön muhasebe kayıtlarında davalının davacıya 13.156,04 TL borç kaydının bulunduğu, davacı defterlerinde alacak miktarının düzenlenen rapora göre, 44.838,84 TL olarak gösterildiği, bu bedele itibar edilmemekte ise de davalı şirketin kendi defterlerinde ön muhasebe kayıtlarında alacak hususunun davacı lehine varlığının tespit edildiği, davacı tarafça 12.917,60 TL bedelin icra takibine konu edildiği, taleple bağlı kalınmak sureti ile değerlendirmenin yapılması gerektiği ve buna göre, davalı taraf defterlerinde de alacak hususunun gösterildiği ve ödemenin ispatlanamadığı dikkate alınarak davalının itirazının haksız olduğunun kabulü gerektiği, alacağın niteliği itibariyle likit olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatı isteminin de kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin 12.917,60 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 885,81 TL harçtan, peşin alınan 154,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 731,17 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 190,64 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL Bilirkişi ücreti, 197,40 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.588,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır