Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/558 E. 2022/149 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/558
KARAR NO : 2022/149

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 09/12/2019 tarihli dilekçe ile, 03/09/2019 tarihinde dava dışı …’a ait ve dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın davacıya ait yine davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra olay yerine gelen emniyet görevlilerinin davacının ve araç içindeki yolcuları dinlemeden itirazlarını dikkate almadığını ve kazanın oluş şekline aykırı bir şekilde çarpma noktası belirleyerek kaza tespit tutanağı tuttuklarını, tutanakta yer alan ve kazadan sonra ki araçların konumlarına ve hasarlı bölgeleri ile çelişen tutanak tespitlerinin mümkün olmadığını, KTK Md. 52/a hükmüne göre sürücülerin kavşaklara girerken hızlarını azaltmak zorunda olduklarını, yine aynı kanunun 84/h hükmüne göre kavşaklarda geçiş önceliğine uyumamanın trafikte asli kusur sayıldığını, buna göre sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, karşı taraf aracın davalı sigorta şirketinde 31/08/2019-31/08/2020 tarihleri arasında geçerli … no’lu ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin maddi zararlardan teminatları dahilinde sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve dava şartının yerine getirildiğini, davacıya ait Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafının Almanya’da bulunan
… Servis Merkezi tarafından düzenlenen 24/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile KDV dahil tamir maliyetinin 10.899,899 Euro olarak belirlendiğini, davacının aracının rayiç değerinin 3.800,00 Euro, hurda değerinin 255,00 Euro olarak tespit edildiğini, aracın pert-total kabul edilerek gerçek zararının 3.545,00 Euro olduğunu, davacının zararının Euro üzerinden hesaplanması gerektiğini ve fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketine davacı adına 04/11/2019 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak ihbarın süresi içinde yanıtlanmadığını, ihbarı izleyen 8 iş günü sonu olan 15/11/2019 tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile 3.545,00 Euro maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih olan 15/11/2019 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Satış Kuru karşılığı TL olarak tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı sigorta şirketine tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davacının davalı sigorta şirketine başvuru üzerine dava konusu kaza nedeniyle …-… no’lu hasar dosyası açıldığını, yapılan inceleme neticesinde sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun tespit edildiğini ve davacının başvurusunun olumsuz değerlendirildiğini, meydana gelen olayda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddinin istendiği görülmüştür.
Kaza tarihi itibariyle … plakalı araca ait trafik kayıtları, davalı sigorta şirketinden … plakalı araca ilişkin … no’lu ZMS Sigorta Poliçesi ile davacıya ait … plakalı araç için düzenlenen …-… no’lu hasar dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Davacıya ait olduğu belirtilen ve dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın Almanya resmi makamları nezdinde davacıya ait olduğunu gösterir sahiplik belgesi ve Almanya’da tamirine ilişkin servis kayıtları ve çevirilerinin davacı vekili tarafından dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava, 03/09/20219 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Davacı vekili tarafından dava konusu kaza ile ilgili görgüsü ve bilgisi olan tanık isimlerini bildirildiği görülmüş, Mahkememizce Giresun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yönerge yazılarak davacı tarafından bildirilen tanıkların olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin sorulması istenmiş, Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tanıkların dinlendiği görülmüştür.
Yönerge yanıtı döndüğünde, dosyada düzenlenen kaza tespit tutanağı ile tanık beyanları birlikte değerlendirilmek sureti ile meydana gelen kazada tarafların eylemlerinin ve kusur durumlarının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 21/01/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; davacı sürücü …’in kavşak mahallinde ilk geçiş hakkına sahip olan sürücünün hareket alanını kapattığı için gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğu, karşı taraf araç sürücüsü …’ın kavşak mahallinde ilk geçiş hakkına sahip olarak girdiği ve hareket alanının kapatan araca çarpması nedeni ile olayda kusurunun bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen zararın 3.545,00 Euro olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüş, dosya mevcut kaza tutanağı, ATK raporu, alınan tanık beyanları, kaza yerine ilişkin fotoğraflar birlikte değerlendirilmek sureti ile rapor düzenlenmesi için Karayolları Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetine tevdi edilmek üzere Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 27/04/2021 havale tarihli raporun Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulduğu ve dosyanın Mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ; davacı sürücünün … plakalı aracı ile tali yoldan ana yola çıktığı esnada ana yoldan gelen … plakalı araca geçiş hakkı vermeyerek aracına çarpması sonucu meydana gelen kazada, KTK Md. 57/b-5 ve 84/h hükümlerinde belirlenen kuralları ihlal etmesi nedeniyle %100 oranında asli kusurlu olduğu, karşı taraf araç sürücüsü dava dışı …’ın kavşak mahalline ilk geçiş hakkına sahip olarak girdiği ve kazada kusurunun olmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Fen heyetinden alınan raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi verildiği ve keşif incelemesi yapılmasının talep edildiği görülmüş, dosya olayın oluş şeklinin zeminde tespiti için kaza mahallinde keşif yapılması için Giresun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından keşfin yapıldığı, 01/11/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve dosyanın Mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …, dönel kavşağa giriş yapmak için işaret levhasıyla işaretlenmiş olan … nolu Tali Yoldan çıkış yaparak, anayoldan gelen trafiği sağlıklı bir şekilde kontrol etmeden çıkış yapmak suretiyle kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 57 (Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olanı araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar. Tali yoldan anayola/bölünmüş yola çıkacak olan sürücüler, anayoldan gelen araçlara yol vermek zorundadır) kuralını ihlal ettiğinden dolayı tam ve asli kusurlu olduğu, Bulancak İlçesi istikametinden Giresun Merkez istikametine, 10.5 metre genişliğindeki yolun orta şeridinde kurallara uygun olarak seyir halinde bulunan … plakalı araç sürücüsü …’ın, Çarpma Noktasına yakın bir mesafedeyken, sağ tarafında bulunan Tali yoldan ani şekilde çıkış yapan aracı fark etmek suretiyle sol şeride doğru kaçmaya çalışmış olduğu, fakat kazanın oluşumuna engel olamadığından dolayı kusurunun olmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora itiraz dilekçesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 03/09/20219 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta hasar oluştuğu iddiası ile kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı davalı şirketten tazminat istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür. Öncelikli olarak meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti gerektiği anlaşılmış, Mahkememizce bu yönde rapor düzenlenmek üzere uzman bilirkişiler nezdinde inceleme yaptırıldığı anlaşılmıştır. Gerek İstanbul Adli Tıp Kurumu nezdinde düzenlenen rapor gerek Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde Karayolları Fen Heyeti tarafından düzenlenen rapor ve gerekse Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Talimat no’lu dosyası nezdinde düzenlenen rapor dikkate alındığında davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tali yoldan ana yola çıktığı sırada anayoldan gelen ve davalı şirket tarafından ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araca geçiş hakkı vermediği ve bu araca çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, bu nedenle asli kusurlu sayılması gerektiği, davalı şirket tarafından ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilemediği, bu yönde düzenlenen tüm raporların birbirini doğrular şekilde olduğu, davacı tarafça her ne kadar kazada davacıya ait aracın döner kavşağın içinde olduğu ve ışıklarda beklemekte olduğu yönünde beyanlarda bulunulmuş ise de, gerek mahallinde yapılan keşif ve bu keşifte hazır bulunan bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve gerekse alınan beyanlara göre düzenlenen raporların içeriğine göre davacı sürücünün kusurlu olduğu kabul edildiği, yapılan incelemeye göre dosya içeriğinden bilirkişi raporlarında açıklanan hususların aksini gösterir bir durumun tespit edilemediği, bu nedenle davacının dava konusu kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Tespit edilen bu duruma göre, davacıya ait araçta oluşan hasarın TBK ve TTK hükümlerine göre, davalıdan tahsili istemine ilişkin hakkın doğduğunu gösterir bir hususun bulunmadığı, kişinin kendi kusuruna dayalı olarak oluşan hasarın karşı taraftan tahsili talebinin Mahkememizce dinlenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Peşin yatırılan harcın red harcına mahsubu ile bakiye 306,86 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022

Yazman …
(e-imzalıdır)

Yargıç …
e-imzalıdır