Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2021/408 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/550
KARAR NO : 2021/408

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 25.10.2016 günü müvekkili …’un yolcusu olduğu sürücüsü … olan … plakalı araç ile sürücüsü … malik sıfatı ile işleteni … olan … plakalı araçların çarpıştığı, kazanın sürücüsü …’in … plakalı araç … … istikametinden gelerek dönüş kurallarına uygun şekilde … sokağı takiben … sokağa dönüş yaparken sürücüsü … olan … plakalı araç … sokağı takiben … sokağa, 2918 sayılı yasanın 53. maddesine aykırı olarak sola dönüş yapması neticesinde gerçekleştiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, maddi ve manevi zarar uğradığını, kaza neticesinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan … soruşturma dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda sürücü …’in asli tam kusurlu olduğunu, İzmir Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünce İzmir Uzlaştırma bürosunun ilgili yazısı üzerine düzenlediği raporda, müvekkili …’un vücuttaki kemik çıkık ve kırıkları hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun bildirildiğini, söz konusu kaza nedeniyle soruşturma sonucunda kamu davası açıldığını, İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinde … nolu dosyasında sanık …’e CMK nın 231/5. Maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması ceza hükmü verildiğini, verilen ceza hükmünün itiraz sonucu İzmir … Ağır Ceza Mahkemesince görülen … D. İş olan itirazı ret edilerek kararın kesinleştiğini, müvekkilinin aylık 5000 TL -6000 TL geliri varken kazadan kaynaklı çalışamamaktan hem geçici hem de kalıcı rahatsızlığı bulunması nedeniyle zararı bulunduğunu, kaza anında sürücü …’in kullandığı aracın davalı … Sigortaya 13.09.2016-13.09.2017 tarihleri arasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin kazadan önce yıllık 60.000-TL 80.000-TL kadar yönetim gideri olarak şirket tarafından para ödenmekteyken, müvekkil ağrıları nedeniyle aktif olarak işini yapamadığını, müvekkil …. yetkilisi olup, işinin inşaat işi olması sürekli çalışanları ve iş yerini denetlemesi gerekmesi, sürekli ayakta olmasını gerektirir bir iş olmasına rağmen bu süreçte ve halen işini yapamadığını, kazadan sonra kendi işlerini göremediğini, bu süreçte kendisine Mardin’den gelen annesi baktığını, annesinin yol ve yemek masrafları, kendisine bakması nedeniyle verdiği harçlıklar bakıcı yardımı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin kalıcı maluliyeti olduğunu, burnundan da ameliyat olduğunu, tüm bu zararlardan davalıların sorumlu olduğunu, dava konusu alacakların tahsili sebebiyle arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, davalıların arabuluculuk sürecinde taraf vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, 750 TL arabuluculuk taraf vekalet ücreti olarak davalıdan tahsili gerektiğini belirterek davaya konu … plakalı araç ve davalı malları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50 TL geçici iş görmezlik zararı, 10 TL kalıcı iş gücü kaybı zararı, 10 TL tedavi giderleri ve sayir gider ve masrafları 10 TL bir süre bakıma muhtaç olması nedeniyle bakıcı gideri olmak üzere toplam 100 TL maddi tazminat ile 15.000 TL manevi tazminat olmak üzere genel toplam 15.100 TL tazminatın şahıslar yönünden kaza, sigorta yönünden temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan … Sigorta A.Ş. den poliçe limiti ile sınırlı olmak ve manevi tazminat talebinden sadece şahıslar sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, 750 TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 13.09.2016/2017 tarihleri arasında … sayılı ZMS (Trafik) poliçesiyle sigortalı olduğunu, 2918 sayılı trafik kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine göre temin edildiğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi talepleri poliçe teminatı dahilinde olmadığını, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiği davacının sürekli sakatlığı Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesinden erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkında yönetmelik kapsamında alınacak raporlar ile ispatlanması gerektiğini, geçici iş görmezlik talebinden SGK’nın sorumlu olduğunu müvekkil şirketin sorumlu olmadığını bakıcı giderinin tamamından sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını tedavi giderlerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu müvekkil şirket dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu davacıların müterafik kusurunun bulunup bulunmadığını müterafik kusur tespiti halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca hatır taşıması indirimi de yapılması gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkillerinden …’un … plakalı aracın sahibi, …’in ise 25.10.2016 tarihli kazada aracı kullanan kişi olduğunu, İzmir .. Asliye Ceza Mahkemesinin …E- …K nolu dosyasında davalılardan …’e CMK nın 231/5. Maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına karar verildiğini ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığını, ceza mahkemesindeki kusur oranlarını kabul etmediklerini, bilirkişi marifetiyle tarafların kusur oranlarının tespiti gerektiğini, davacıya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını ve gelir bağlanıp bağlanmadığını araştırılmasını talep ettiklerini davacının talep etmiş olduğu 15.000 TL manevi tazminat miktarını kabul etmediklerini talep edilen miktarın fahiş olduğunu tarafların ekonomik durumları kusur oranları ve davacının maruz kaldığı yaralanma karşısında talep edilen tazminat miktarı afaki olduğunu ekonomik ve sosyal durum araştırılması yapılması halinde bu hususların ortaya çıkacağını belirterek açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER: Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; ceza dosyası, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası, adli muayene raporu, ATK raporu, kaza tespit tutanağı, sürücü belgeleri, sigorta poliçesi, 16/12/2016 tarihli bilirkişi raporu, masrafa ilişkin belgeler, davacının gelirine ilişkin belgeler, tedavi evrakları, tanık, bilirkişi ve sair yasal delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; sigorta poliçesi,tarfik sigortası genel şartları, ceza dosyası, hasar dosyası, ATK incelemesi yasal ve hukuki her türlü delillere dayandığı görülmüştür.
Davalılar … -… vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; sigorta poliçesi, ceza dosyası,tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması, kaza ile ilgili davacıya yapılmış ödeme ve gelir bağlama evrakının SGK’dan celbi, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve sunulması mümkün diğer yasal delillere dayandığı görülmüştür.
İzmir … ASCM’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası incelendiğinde; sanığın …, katılanların … ve …, suç tarihinin 25/10/2016, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu olduğu, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 23/01/2019 tarihinde sanık …’in taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan TCK’nın 89/4 maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/1 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği, verilen kararın 11/02/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dosyanın bir bütün olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na gönderilerek, davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir rapor düzenlenmesi talep edilmiş, Ege Üniversitesi ATK tarafından dosyaya sunulan 21/09/2020 tarih ve … sayılı maluliyet raporunda; davacının trafik kazasına bağlı yararlanması nedeniyle oluşan engellilik oranının Engellilik Ölçütü sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den faydalanılarak hesaplandığında engelilik oranının %2 (iki), meydana gelen kemik kırıklarına bağlı tıbbi iyileşme süresinin ise 6 (altı) hafta olarak belirlendiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin İPTALİNE karar verilmiş olup, iptal kararının RG’de yayınlanmış olması ve gerekçesi göz önünde bulundurulduğunda zarar hesaplamasının genel şartlara göre yapılamayacağı, dosyada alınan 21/09/2020 tarihli maluliyet raporunun genel şartlara göre alındığı anlaşılmakla, davacının 25.10.2016 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasından kaynaklanan; geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının, geçici iş göremezlik süresinin ne olduğu,tespit edilmesi halinde geçici iş göremezlik/sürekli iş göremezlik ile gerçekleşen kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, çalışma gücü kaybı var ise, sürekli iş göremezlik oranının haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespiti amacıyla heyet raporu düzenlenmesi için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na müzekkere yazılmış, ATK tarafından dosyaya sunulan 11/12/2020 tarih ve … sayılı raporda; adı geçen yönetmeliğe göre davacının meslekte kazanma gücündeki azalma oranının olay tarihindeki yaşına göre %5,1 (beş nokta bir), bugünkü yaşına göre de %5,2 (beş nokta iki), tıbbi iyileşme süresinin ise 6 hafta olarak tespit edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından Mahkememize sunulan 20/02/2020 tarihli dilekçesi ile davacı … ile dava konusu hukuki ihtilaf üzerinde anlaşmaya varıldığını, bu nedenle de davanın konusuz kalması sebebiyle vazgeçtiklerini, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, karşı tarafa herhangi bir vekalet ücreti kararına hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 25/02/2020 tarihli dilekçe ile davalı … ile müvekkilinin maddi tazminat talebi yönünden sulh olduklarını ve sulh anlaşmasını yerine getirdiklerini, anlaşma gereği davalı … şirketine karşı talep edilen maddi tazminata ilişkin istemlerinden vazgeçtiklerini ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini, diğer davalılar yönünden ise manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan ettiği ve 30.12.2019 tarihli “ibraname, feragatname ve makbuz” isimli sulh protokolünün onaylı dosyaya sunduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, dosyanın konusunda uzman kusur bilirkişisi …’na tevdii tevdii ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, kazanın meydana geliş şekli, dosyadaki bilgi ve belgeler, olaya ilişkin fotoğraflar değerlendirilmek suretiyle kazada sürücülerin yüzdelik kusur oranları yönünden dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması talep edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan 03/03/2021 tarihli raporda; 1-) Davalı … Sigorta A.Ş ne nezdinde 13.09.2016/2017 tarihleri arasında davalı … dına … sayılı Z.M.S. (Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2014 model … marka otomobil sürücüsü davalı …’in kazanın oluşumunda %100 asli tam kusurlu olduğu, 2-) Dava dışı … plakalı 2011 model ticari taksi sürücüsü …’in kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, 3-) davacı …’un kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, kaza esnasında … plakalı ticari taksinin arka koltuğunda yolculuk ederken ve emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda dosyada herhangi bir veri, tespit ve bilgi olmadığından müteraffik kusur değerlendirmesine gidilemediği şeklinde rapor edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Dava; trafik kazasından kaynaklanan kalıcı ve geçici iş göremezlik bedeli, tedavi gideri ve bakıcı giderinden doğan maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
25/10/2016 tarihinde saat 23:15 sıralarında, davacının yolcusu olduğu dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … adına kayıtlı, davalı … Sigorta A.Ş’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçların karıştığı trafik kazasında, kaza tespit tutanağı, ceza dosyası ve mahkememiz dosyası kapsamına göre kazanın oluş şekline uygun 03.03.2021 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile İzmir-… ilçesi … mahallesinde, … Koop istikametinden … sokağı takiben seyrederken … sokak ile … sokağın kesiştiği üç yönlü (T) kontrolsüz kavşağa geldiğinde, sol tarafa … Pazar yeri istikametine doğru … sokak üzerine dar kavisle dönüşe geçtiği sırada aracının ön ve sol yan kısımlarıyla, karşısından … Pazar yeri istikametine doğru … sokağı takiben gelen ve sağa … sokağa normal olarak dönüş yapmakta olan dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı 2011 model ticari taksinin ön kısımlarına çarptığı, davalı sürücü …’in idaresindeki … plakalı otomobil ile olay günü ve saatinde olay mahalli üç yönlü (T) kontrolsüz kavşağa sola dönüş yapacağını belirten dönüş lambalarını yakıp, aracının hızını asgari düzeye düşürerek dikkatli yaklaşması ve kendi şeridi üzerinde uygun pozisyonda durması, … sokağın sağ ve sol tarafından gelen araç trafiğinin hız ve mesafesini kontrol etmesi, sol tarafa … sokağın … Pazar yeri istikameti şeridi üzerine dönüşünü geniş bir kavisle yapması gerektiği halde kurallara aykırı dikkatsiz ve özensiz davranış davrandığından 2918 sayılı yasanın diğer sürücü kusurlarından 53/B (Sola dönüş kurallarına riayet etmemek) ile sürücü asli kusurlarından 84/F (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) kurallarını ihlal ettiğinden %100 asli tam kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in idaresindeki … plakalı ticari taksi ile olay mahalli üç yönlü (T) kontrolsüz kavşağa sağa dönüş kurallarına uygun olarak dar bir kavisle dönüşe geçmek istediği esnada, … sokaktan mevcut seyir hızıyla gelip sola dönüş kurallarına aykırı bir şekilde dar bir kavisle kontrolsüz dönüşe geçen davalı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazaya katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediği gibi alabileceği her hangi bir önlemde bulunmadığından kusursuz olduğu ,kaza esnasında … plakalı ticari taksinin arka koltuğunda yolculuk eden davacının emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda dosyada her hangi bir veri, tespit ve bilgi olmadığı ve taksi sürücüsünün seyir düzenin bozacak, kazaya katkı sağlayacak kurallara aykırı davranış faktörü görülmediğinden kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun anlaşıldığı ,
Davacının kaza nedeniyle yaralandığı, Ege Üniversitesi ATK tarafından dosyaya sunulan 21/09/2020 tarih ve
… sayılı maluliyet raporunda; davacının trafik kazasına bağlı yararlanması nedeniyle oluşan engellilik oranının Engellilik Ölçütü sınıflandırması ve Engelllilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den faydalanılarak hesaplandığında engelilik oranının %2 (iki), meydana gelen kemik kırıklarına bağlı tıbbi iyileşme süresinin ise 6 (altı) hafta olarak belirlenmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin İPTALİNE karar verilmiş olup, iptal kararının RG’de yayınlanmış olması ve gerekçesi göz önünde bulundurulduğunda zarar hesaplamasının genel şartlara göre yapılamayacağı, dosyada alınan 21/09/2020 tarihli maluliyet raporunun bu kapsamda iptal edilen genel şartlara göre alındığı anlaşılmakla, kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 11/12/2020 tarih ve … sayılı raporunun hükme esas alındığı, bu rapora göre davacının gerçekleşen kaza nedeniyle meslekte kazanma gücündeki azalma oranının %5,1 (beş nokta bir), tıbbi iyileşme süresinin ise 6 hafta olarak tespit edildiği,
Davacı ile davalı … arasında yapılan 30.12.2019 tarihli “ibraname, feragatname ve makbuz” isimli sulh protokolüne göre davalı … şirketinin 35.000,00 TL asıl alacak, 100,00 TL faiz, 4.200,00 TL vekalet ücreti, 500,00 TL yargılama gideri 2.000,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 41.800,00 TL’nin davacıya ödenmesi hususunda sulh anlaşması yapıldığı ve davacının davalı … ile tazminat talebi yönünden sulh olduklarını ve sulh anlaşmasını yerine getirdiklerini, anlaşma gereği davalı … şirketine karşı talep edilen maddi tazminata ilişkin istemlerinden vazgeçtiklerini ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini,davalılar … ve … aleyhine açtıkları maddi tazminat davasından diğer davalı … ile sulh olmaları nedeniyle feragat ettiğini, ancak davalılar … ve … aleyhine açtıkları manevi tazminat davasına devam ettiklerini beyan ettiği, davalı … vekili de davacı ile dava konusu hukuki ihtilaf üzerinde anlaşmaya varıldığını, bu nedenle de davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden davacı tarafından açılan maddi davasında davacı ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat edildiği, davacı vekilinin davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat etmiş olması ve vekaletnamesinde feragat konusunda yetkisinin bulunması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş,
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, kaza esnasında … plakalı ticari taksinin arka koltuğunda yolculuk eden davacının emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda dosyada her hangi bir veri, tespit ve bilgi olmadığından davacı hakkında bu yönüyle müterafik kusur değerlendirilmesine gidilemediği, davacının sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücü …’ın asli ve tam kusurlu olması, davacının %5,1 oranında maluliyeti ve 6 hafta tıbbi iyileşme süresi olacak şekilde yaralanması, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının, yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacının, davalı sürücü … ve davalı malik … hakkındaki manevi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 331.maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder düzenlemesinin bulunduğu, davacının açtığı maddi tazminat davasının davalı … şirketinin de taraf olması nedeniyle dava şartı olan arabuluculuğa tabi olduğu,maddi tazminat davasında davacı ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından davalı … Sigorta A.Ş ile yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden, arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne 750,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmemiş, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan maddi davasında davacı ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacı tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 51,58 TL harcın mahsubuyla bakiye 7,72 TL karar ve ilam harcı için Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
Davacı vekili tarafından davalı … Sigorta A.Ş ile yargılama sırasında sulh olmaları nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
Davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile,
15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafça yapılan 44,40 TL Başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 396,90 TL tebligat-posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 526,00 TL Ege Üni. ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1.573,70 -TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır