Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/499 E. 2022/278 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/499
KARAR NO : 2022/278

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen 26/07/2019 tarihli dilekçe ile, 11/03/2019 tarihinde davalılardan …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın dava dışı … plakalı araca çarması sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi …’ün hayatını kaybettiğini, davacılardan …’ın murisin babası, …’in murisin annesi, …’in ise murisin kız kardeşi olduğunu, … araç malikinin davalı … olduğunu ve aracın … no’lu ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas tarafından Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporuna göre, davalı …’nin kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza sırasında uyuşturucu madde etkisi altında olduğunun belirlendiğini, davanın halen derdest olduğunu, davacıların murisinin kaza tarihinde henüz 27 yaşında olduğunu, ailenin tek çalışanı olduğunu, murisin geride kalan mirasçılarının hiçbir gelir kaynağının olmadığını, davacı baba …’ın sağlık sorunları nedeniyle çalışamadığını, davacı anne …’in ev hanımı olduğunu, davacı kardeş …’in ise öğrenci olduğunu, davacıların kaza nedeniyle çok mağdur durumda kaldıklarını, murisin anne babası olan davacıların böyle bir elim olayda oğullarını kaybetmiş olmaları nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, konuyla ilgili davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yapıldığını, başvurunun 25/06/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ancak dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını ve yanıt verilmediğini, murisin hayatının tazmini mümkün değil ise de yaşadığı elem ve manevi eksikliğin tazmin edilmesinin gerektiğini, haksız fiile ilişkin alacakların haksız fiilin meydana geldiği tarih itibariyle muaccel hale geldiğini, davalı araç maliki …’nin trafik kazasından 3 gün sonra aracını sattığını, bu durum göz önüne alınarak davalıların malvarlıklarını başka şahıslara devretmesi ihtimalinin yüksek olduğunu bu nedenle Mahkemece belirlenecek miktarda geçici ödeme yapılmasına karar verilmesini, davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olabilecek gayrimenkul ve araçlara 3.kişilerde ki hak ve alacakları üzerine dava değerini karşılayacak miktarda ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle Mahkemece uygun görülecek bir miktarda geçici ödemenin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasıyla davacılara ödenmesine, davalı gerçek kişilerin adına kayıtlı gayrimenkul, araç, banka hesapları ve 3.kişilerde ki hak ve alacaklarının dava değeri kadar ihtiyati haczine, davacı … için 10.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi, davacı … için 10.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi, davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden teminat miktarıyla ve maddi tazminatla sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/07/2019 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, kararın 31/10/2019 tarihinde kesinleştiği ve dava dosyasının Mahkememizin 2019/499 Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Mahkemece verilen kararın 06/08/2019 tarihinde tebliği sonrası davacılar vekili tarafından süresinde, 08/08/2019 tarihinde Arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, tarafların anlaşamadığına ilişkin 03/09/2019 tarihli son tutanak aslının dosyaya sunulduğu, başvuru, son tutanak tarihi ve dosyanın Mahkememizde esas numarasını aldığı 14/11/2019 tarihi dikkate alındığında Arabuluculuk dava şartının dosyamız yönünden gerçekleştiğinin kabulü gerektiği görülmüştür.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde 12/12/2018-12/12/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacılardan …’ün yasal olarak destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkının bulunmadığını, davacıların murisinin kaza sırasında sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğunun ve taşımanın hatır taşıması olup olmadığı hususunun araştırılmasının gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile teminatın tek zarar görenini birden fazla olması durumunda KTK Md. 96 gereğince teminatın paylaştırılmasının gerektiğini, kaza sonrası meydana gelen vefat nedeniyle davalı şirketten çok sayıda tazminat talebinde bulunulduğunu, talepler sonucu belirlenecek toplam tazminat miktarının kişi başı teminat limitini aşması halinde taleplerin hepsinin kişi başı limitle oranlanarak davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında ödenmesi gerektiğini, toplam tazminat tutarının maksimum kişi başı teminat limiti olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti sınırlı olduğunu, manevi tazminat isteminin ZMS Sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, bu nedenle manevi tazminat talebinin reddinin gerektiğini, açıklanan nedenler ile haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istedikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin tebliğ edildiği davalı gerçek kişiler tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dava, 11/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’ün hayatını kaybetmesi nedeni ile davacıların destek zararının oluştuğu ve manevi yönden zarara uğradıkları iddiası ile davalı araç maliki, davalı araç sürücüsü ve aracın ZMS Sigortacısı davalı sigorta şirketi aleyhine maddi ve manevi tazminat istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın trafik kayıtları, davalı sigorta şirketinden … plakalı araca ilişkin … no’lu ZMS Sigorta poliçesi ile davacılar için düzenlenen hasar dosyası ile davacılara kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda SGK İl Müdürlüğü ile yapılan müzekkere yanıtı, davacıların ve davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durum araştırmaları için Emniyet Müdürlükleri ile yapılan müzekkere yanıtları celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağının, veraset ilamının, murise ait transkript, hizmet döküm cetveli, ölü muayene tutanağı ve epikrizler ile kaza yerine ait video kayıtlarının dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu görülmüştür.
İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde, 11/03/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu kaza nedeniyle kamu davası açıldığı, sanığın dosyamız davalısı … olduğu, müştekinin … olduğu, katılanların …, … …, …, … ve …’ın olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan … ile dava dışı yaya …’ın vefat ettiği, davalı sürücü …’nin kırmızı ışık ihlali, aşırı hız ve bilinçli taksir durumları nedeniyle kazaya sebebiyet verdiği, TCK Md. 85/2, 22/3, 53/6 ve 63 uyarınca tutuklanmasına karar verildiği, Mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporunun alındığı, Mahkemece Adli Tıp Kurumu tarafından alınan raporda 11/03/2019 tarihinde davalı sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile kırmızı ışıkta hızını düşürmeyerek kavşağa girmesi sonucu sol taraftan gelen diğer dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarptığı ve yoldan çıkarak yol dışında ki dava dışı yaya …’a ve elektrik direğine çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaya …’ın ve yolcu
…’ün vefat ettiği, sanık …’nin kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğu, sürücü …’ün kusuru olmadığı, Maktül yaya …’ın kusurunun olmadığı, maktül …’ün kusuru olmadığının belirlendiği görülmüştür.
İzmir 23. Ağır Czea Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile sanığın birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık vekili ve katılan vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda 24/01/2020 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının reddine karar verildiği, bu kez taraf vekilleri tarafından kararın temyiz edildiği, Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından verilen …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ilamı ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün bozulmasına karar verildiği, dosyanın İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından bulunulan geçici ödeme istemi Mahkememizce incelenmiş, yargılama aşamasında davacı vekili tarafından istemin açıklandığı görülmüş ve buna göre, her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00 TL geçici ödeme yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken yapılan yazışmalar sonucunda davalı …’nin İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine …’nin vasi olarak atandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen tanıkların Mahkememizce dinlendiği, tüm belge ve bilgiler ile dosyanın davacıların her birinin ayrı ayrı destekten yoksun kalma zararlarının hesaplanması için aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/09/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ;davacıların murisinin SGK hizmet döküm cetvellerine göre 2011 yılı 5. Ayı ile 2017 yılı 8. Ayına kadar sigortalı olarak çalıştığı, bu tarihten sonra ve kaza tarihi itibariyle sigortalı çalışmalarının bulunmadığı, davacılar ile tanık anlatımlarına göre kaza tarihinde kuyumcu da çalıştığının beyan edildiği ancak kazanç konusunda bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, bu nedenle hesaplamalarda net asgari ücretin esas alındığı, genel kurallara uygun olarak murisin kendi anne ve babasına olan destek katkısının … ve sürekli olacağı, yapılan hesaplamaya göre davacılardan … için 188.947,00 TL, … için 112.672,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, toplam 301.619,00 TL zararın davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe teminat limiti içinde kaldığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından istem sonucunu artırma dilekçesinin sunulduğu, harcın tamamlandığı ve taraflara tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 10/03/2022 tarihli dilekçe ile, dava dilekçesinde ileri sürülen manevi tazminat talepleri yönünden her bir davacı için 550,00 TL’lik kısmından feragat ettiklerini, davacı … için 74.450,00 TL, davacı … için 74.450,00 TL ve davacı … için 49.450,00 TL açısından manevi tazminat taleplerinin devam ettiği yönünde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 11/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacılardan … ve … …’nin ortak çocukları, davacı …’ün ise ağabeyi olan …’ün hayatını kaybetmesi nedeni ile davacı anne ve babanın destek zararının oluştuğu, ayrıca tüm davacıların manevi yönden zarara uğradıkları iddiası ile davalı araç maliki, davalı araç sürücüsü ve aracın ZMS Sigortacısı davalı sigorta şirketi aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı, davalı araç maliki ve araç sürücüsü aleyhine ise manevi tazminat istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Meydana gelen kazada davalı …’nin asli ve tam kusurlu olduğu, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılamada alınan 16/07/2019 tarihli İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapor ile belirlendiği anlaşılmış, Mahkememizce kusur yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek olmadığı görülmüştür.
Davacıların ortak murisi … ile davalı …’nin kazadan önce arkadaş oldukları, beraber gezmek üzere araçta bulundukları, bu nedenle muris yönünden hatır taşıması indirimi yapılmasını gerektirir bir hususun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacıların murisinin davalı …’nin uyuşturucu madde kullandığını ve aracı o esnada uyuşturucu maddeyi almış şekilde kullandığını bildiğini gösterir herhangi bir delilin dosyada tespit edilemediği, bu nedenle müterafık kusur indirimi yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı takdiren anlaşılmış ve müterafık kusur indirimi yapılmasına yer olmadığı görülmüştür.
Ortak muris …’ün gelirine ilişkin olarak yapılan araştırmada net gelirinin belirlenememesi nedeni ile bilirkişi tarafından da belirlendiği üzere asgari ücret kat sayısı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı Sigorta şirketi tarafından düzenlenen … no’lu ZMS Sigorta poliçesine göre, hazine müsteşarlığı tarafından ölüm ve sakatlık halleri için belirlenen poliçe teminat limitinin kaza tarihi itibariyle kişi başına 360.000,00 TL olduğu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine 25/06/2019 tarihinde başvuruda bulunulduğu, bu tarihe eklenecek 8 iş günü sonrasında 08/07/2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüdünün oluştuğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Dava konusu kazaya ilişkin dayanak alınan poliçenin başlangıç tarihi dikkate alındığında poliçe genel şartlarına göre hesaplama yapılması gerektiği görülmekte ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas 2020/K sayılı kararı ile ilgili hükmün iptal edilmesi nedeni ile KTK ve TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümleri ile Yargıtay hükümlerine göre belirlenen ve bilinmeyen dönem peşin değer hesaplarında %10 artış %10 iskonto esasına dayanan progresif rant yönteminin uygulanması gerektiği ve bakiye ömür hesabı yönünden TRH 2010 tablosunun hesaplamada dikkate alındığı ve bu hususun son yüksek yargı kararlarına göre dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut verilere göre düzenlenen aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, raporun denetlenebilir şekilde düzenlendiği anlaşılmıştır. Buna göre, davacılardan … yönünden 112.672,00 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu, davacılardan … … yönünden ise 188.947,00 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu tespit edilmiş, bu bedellerden her bir davacı için hükmolunan 10.000,00 TL geçici ödemenin mahsubu sonrası davacı … yönünden 102.672,00 TL, davacı … yönünden ise 178.947,00 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu anlaşılmıştır. Hükmolunan toplam zararın davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçede gösterilen limiti aşmadığı ve davalı sigorta şirketinin maddi tazminat istemi yönünden davalılar ile birlikte zararın tamamından sorumlu olması gerektiği, bu bedellere işletilecek yasal faizden davalı … ve …’ın kaza tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinin ise 08/07/2019 tarihinden itibaren sorumlu olmaları gerektiği anlaşılmıştır.
Davacıların manevi tazminat istemi yönünden yapılan incelemeye göre, davacıların ortak murisi …’ün kaza tarihinde 27 yaşında olduğu, çalışma hayatı içinde bulunduğu, ailesi yönünden desteğinin gerek maddi gerekse manevi yönden yeri doldurulamayacak şekilde bulunduğu, davacılar … ve …’ın çocuklarını kaybetmiş olmaları nedeniyle bilhassa evlat sevgisinden ve psikolojik desteğinden mahrum kalacakları, davacı …’in ise ağabeyini kaybetmiş olmasından kaynaklı olarak hayatı boyunca bu eksikliği hissederek yaşayacak olması dikkate alındığında davacıların manevi tazminat istemlerinin değerlendirilmesi gerektiği ancak hükmolunacak manevi tazminatın bir tarafın tamamen mahfına neden olmaması gerektiği gibi, diğer tarafından zenginleşme aracı olmamasının sağlanması gerektiği, buna göre manevi tazminat isteminin her bir davacı yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Maddi tazminat istemi yönünden ;
Davanın KABULÜNE,
112.672,00 TL Destekten Yoksun Kalma tazminatından yapılan 10.000,00 TL geçici ödemenin mahsubu ile 102.672,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 08/07/2019 tarihinden itibaren, diğer davalı gerçek kişiler yönünden kaza tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
188.947,00 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatından yapılan 10.000,00 TL geçici ödemenin mahsubu ile 178.947,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 08/07/2019 tarihinden itibaren, diğer davalı gerçek kişiler yönünden kaza tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 20.603,60 TL harçtan, peşin alınan 1.713,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.890,19 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 21.676,29 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütesilsen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 14.653,84 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütesilsen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 875,31 TL başvuru harcı, 962,00 TL tamamlama harcı, 650,00 TL Bilirkişi ücreti, 647,10 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 3.134,41 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat istemi yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 6.831,00 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine,
Davalı gerçek kişilerin kendilerini vekille temsil ettirmedikleri görülmekle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır