Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/489 E. 2021/319 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/507 Esas
KARAR NO : 2021/342

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 19/11/2019 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı şirket tarafından davalı borçlu şirkete hizmet sözleşmesine istinaden hizmet verilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından verilmiş olan hizmete ilişkin olarak düzenlenen faturaların ödenmediğini, söz konusu fatura bedellerinin tahsili için davalı şirket aleyhine Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibinin başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, davalı şirket tarafından cari hesap ekstresi ve düzenlenen faturalara itiraz edilmediğini, itirazın iptali ile takibin takip tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davalı şirket aleyhine haksız itiraz nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin yanıt dilekçesi sunmadığı, yargılama devam ederken kendilerini vekille temsil ettirdikleri görülmüştür.
Dava, taraflar arasında var olduğu beyan edilen sözleşme uyarınca davacı tarafça davalıya verilen hizmet bedelinin ödenmediği iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosya suretinin dosyamız içine alındığı görülmüş, dosyanın yapılan incelemesinde; Takibin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarası ile başlatıldığı, alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, 136.424,92 TL asıl alacak istemi ile genel haciz yolu ile başlatılan takibe davalı şirket vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile itiraz edildiği, takibe konu edilen cari hesaba ilişkin herhangi bir borcun olmadığı ve yetki itirazında bulunulduğu, itiraz üzerine dosyanın Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve dosyanın … Esas numarası aldığı ve bu numara üzerinden davalı tarafa ödeme emrinin tebliğ edildiği süresi içinde borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Arabuluculuk tutanak aslının dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalandığı beyan edilen 24/06/2011 tarihli hizmet sözleşmesi başlıklı sözleşmesi ve 02/01/2014 tarihli ek protokolün dava dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulduğu, davalı tarafa dilekçeye ekli sözleşme ve protokolün meşruhatlı davetiye ile tebliğ edildiği ve dilekçe altındaki imza yönünden beyanının istendiği, ancak davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı bu hali ile imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından davalıya verildiği iddia edilen hizmetin depo sevkıyat ve forklift operatörlük hizmeti olduğu sözleşme içeriğinden anlaşılmış verilen hizmete ilişkin düzenlenecek belgelerin sözleşmede gösterildiği, çalışma yönteminin açıklandığı ve buna göre işlemlerin denetlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve buna göre davacı tarafından iddia edilen alacağın doğup doğmadığının tespiti yönünden tarafların ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunulması veya bulunduğu adresin bildirilmesi hususunda süre verilmiş, davalı tarafa ve vekiline usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve defterlerin bulunduğu yerin bildirilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yetki sınırları içinde bulunduğu bildirildiğinden dava dosyamız ilgili İstanbul Anadolu ATM’ne gönderilmiş dosyanın SMMM bilirkişiye tevdi istenmiş, yönerge Mahkemesince tevdi edilen bilirkişi tarafından düzenlenen 01/02/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
01/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; Davacı defterlerinin yerinde incelendiği, davacıya ait 2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların HMK mad. 222 hükmüne göre delil niteliği taşıdığı, davacıya ait ticari defter ve kayıtlarda şüpheli alacaklar olarak 09/02/2018 tarihi itibari ile davacının davalıdan 136.424,92 TL alacaklı olduğu, düzenlenen faturaların temel fatura senaryosu ile düzenlenmiş e-fatura olduğu, e-faturaların özelliği gereği düzenlendiği tarihte sunucular üzerinden davalıya iletilmiş olduğu, e-faturaların aynı zamanda irsaliyeli fatura yerine geçtiği, dolayısı ile davacının düzenleyerek sunucu üzerinden yolladığı temel senaryo ile düzenlediği e-faturaların ve muhteviyatının davalı tarafından teslim alındığı, TTK mad. 221/2’ye göre belirtilen 8 günlük süreye uygun olarak geçerli bir yol ile itiraz edilebileceği, davalının icra takibine yaptığı itirazda düzenlenen faturalara karşı itiraz ettiğine dair beyanının olmadığı, davacının düzenlediği faturaların davalı kayıtlarında olup olmadığının tespiti için davalının 2017 yılı BA formlarının ilgili Vergi Dairesinden talep edilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu beyan ettiği ve bu yönde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı tarafça rapora itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı şirket vekili tarafından 22/02/2021 tarihli dilekçe ile her ne kadar vekaletname sunulmak sureti ile dava dilekçesi ve tensip zaptının usulsüz tebliğ edilmiş olma ihtimaline karşılık yasal hakların saklı tutulduğu beyan edilmiş ise de dava dilekçesi ve eklerinin davalı şirkete 12/02/2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, şirket çalışanı tarafından davetiyenin tebliğ alındığı, ayrıca davalı şirketin icra takip dosyasında itiraz dilekçesini sunan vekile uyarılı davetiyenin tebliği sonrası vekilin vekillikten çekilme dilekçesi verdiği ve bu dilekçenin de davalı şirkete yine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı şirketin 2017 yılı BA formlarının bağlı olduğu Kemalpaşa Vergi Dairesinden istenmesine karar verildiği ve formların ilgili Vergi Dairesi tarafından dosyamıza gönderildiği, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların 15 adet olduğu ve 941.811,00 TL beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı … davalı arasında hizmet alımına ilişkin 24/06/2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı ayrıca sözleşmeye ek olarak 02/01/2014 tarihli ek protokolün düzenlendiği, bu sözleşme uyarınca davacı tarafın davalıya verdiğini iddia ettiği hizmet karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesaba dayalı alacağın davalı tarafından ödenmediği iddiası ile icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafça icra takibine itiraz edilmesi üzerine Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı ve itirazın iptalinin istendiği, davalı tarafça davaya karşı herhangi bir yanıt verilmediği, davacı tarafça sunulan sözleşme ve protokoldeki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere davalı şirkete isticvap davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı, bu şekilde sözleşmedeki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabulü gerektiği, davalı şirket defterlerinin ibrazı için usulüne uygun şekilde verilen süreye rağmen davalı defterlerinin dosyaya sunulmadığı, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde Mali Müşavir bilirkişi aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre davacı şirketin temel fatura senaryosu ile e-fatura düzenlediği ve düzenlenen faturaların düzenlendiği tarih itibari ile davalı şirkete sunucu üzerinde iletildiği ve buna göre davacı şirket kayıtlarında davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 136.424,92 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, iletilen faturalara karşı davalı tarafça itirazda bulunulduğunu gösterir herhangi bir belge ve delilin dosyada olmadığı, sunucu üzerinden iletilen faturaların usulüne uygun şekilde itiraz edilmemesi halinde TTK mad. 21/2’ye göre davalı tarafından kabul edildiğinin kabulü gerektiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafça 2017 yılı itibari ile ilgili Vergi Dairesine beyan edildiği, davalı taraf defterleri denetlenememekle birlikte düzenlenen beyannamelerle davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, davalı tarafça icra takibine konu borcun ödendiğine veya sona erdiğine ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu hali ile icra takibine itirazında haksız olduğunun kabulü gerektiği, alacağın niteliği itibari ile likit olduğu ve icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği, bu hali ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin kaldığı yerden 136,424,92 TL Asıl alacak üzerinden devamına,
İcra İnkar Tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 9.320,00 TL harçtan, peşin alınan 1.647,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.672,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 16.910,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.698,48 TL başvuru harcı, 500,00 TL Bilirkişi ücreti, 166,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.891,68 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/04/2021

Yazman …
E-İmza

Yargıç …
E-İmza