Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2021/441 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/482
KARAR NO : 2021/441

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … İnşaat Ltd. Şti. vekili tedbir istemli 08.11.2019 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Metal A.Ş. ile … olarak bilinen altın madeni kurma, işletme işine yönelik olarak 50.000.000 USD bedelli 19.06.2006 ve 14.05.2009 tarihli anlaşmalar yaptığını, davalı tarafın çalışmalar başladıktan bir süre sonra işin iptalini talep ettiğini, bu amaçla 16.10.2009 tarihli protokolün imzalandığını, 19.06.2006 ve 14.05.2009 tarihli sözleşmelerin fesih edildiğini, imzalanan bu protokolle sözleşmenin iptal edilmesi nedeniyle 6.500.000 USD bedelli tazminat, başlamış ve tamamlanmış işlerin kalan hak ediş, kesin hesap alacakları için 917.206 TL + KDV alacak bedelinin ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığını, toplam tazminat alacağından 2.000.000 USD + KDV lik bölümünün çeşitli tarihlerde yatırıldığını, ancak 4.500.000 USD + KDV lik tazminat alacağının halen ödenmediğini, müvekkili firmanın davalı firmaya kalan tazminat ödemesini yerine getirmesi konusunda 26.11.2014 tarihinde ihtarnameyi gönderdiğini, davalının 02.12.2014 tarihli ihtarla cevap verdiğini, buna rağmen sonuç elde edilemediğini, tazminat bedelinin ödenmeyen kısmı hakkında arabuluculuk görüşmesi için başvuru yapılmasına rağmen 07.11.2019 tarihinde anlaşma yapılamadığından dava açmak durumunda kaldıklarını belirterek 4.483.000 USD kalan tazminat bedelinin 16.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ve KDV siyle birlikte tahsiline, davalının taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Metal A.Ş. vekili 15.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafın Ankara …. ATM nin … Esas sayılı dosyasında ki kısmı alacak davasını gizlediğini, davacının bu mahkemede 100.000,00 TL lik kısmı alacak davası açtığını, mahkemenin davayı ret edeceğinden davacının kötü niyetli olarak davadan feragat ettiğini, akabinde bu davayı açtığını, 16.10.2009 tarihli ibra protokolü ile geçmişe dönük tüm iş anlaşmalarının iptal edildiği, protokolün 8. Maddesi uyarınca müvekkili şirketin danışmanlık ve kiralık iş makinesi hizmetlerinin alınmaya devam edildiği, bu hizmet bedellerinin 16.10.2009 tarihli fatura bedellerinin ödendiği, protokolün 5-b, 6-a, 6-b maddelerinden kaynaklanan 4.500.000,00 USD + KDV tazminat tutarının ödenmediğinden bahisle dava açıldığı, bu davada 10.08.2016, 19.04.2018, 19.11.2019 raporlarının alındığı, bu raporlarda müvekkili şirketin davacıya ödeme yapmasını gerektirecek bir iş ve işlem olmadığının belirlendiği, davacının taleplerinin uydurma olduğu, davacının bu davasının TMK m. 2 e aykırı olduğunu, yine davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili şirketin Ankara’da iş merkezinin bulunduğunu, sözleşmenin ifa üyelerin de Ankara’da olması nedeniyle davanın Ankara’da açılması gerektiğinden yetkisizlik kararı verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin hiçbir borcunun bulunmadığını, yetkili mahkemenin Ankara olmasının gerektiğini, TBK m. 147 gereğince 5 yıllık zamanaşımının dolduğunu, davacının tümüyle gerçeğe aykırı ve protokole aykırı taleplerinin kabul edilemez olduğunu, ayrıca davacının İzmir … ATM … Esas sayılı dosyasında iflas erteleme davasında bilanço ve alacaklar listesinde alacağının bulunmadığının belirterek davanın öncelikle usul yönünden olmadığı takdirde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 04.08.2020 tarihli replik dilekçesinde; davalının usule ilişkin itirazlarını kabul etmediklerini, alacak zamanaşımının 10 yıl olduğunu, yetki yönünden de itirazlarının reddinin gerektiğini, iş ilişkisinin ifa yerinin İzmir olduğunu, davalının şubesinin Alsancak İzmir’de bulunduğunu, davalının protokolde belirtilen bedelleri ödediğini ve tarafların birbirine ibra ettiğine ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, davalının ödeme defini ileri sürdüğünü, bunu ancak yazılı belge ile ispatlayabileceğini, sözleşmenin ikinci maddesi kapsamına giren ödemelerin diğer protokollerden doğan kesin hesap alacakları ve devam eden işlere ait hak ediş alacakları hariç olmak üzere tarafların birbirine ibra edeceğinin açıklandığını, yapılan ödemelerin diğer protokollerden doğduğunu, davalı tarafın soyut borç ikrarıyla ödeme yapılması konusunda anlaştıklarını, sözleşmenin karma sözleşme niteliği taşıdığını, 19.06.2020 tarihli … diye bilinen projenin müteahhitlik işlerinin yapılması konusunda anlaşma yapıldığını, toprak kazımı, istinat duvarı gibi işlerde makinelerin davalıya kiralandığını, yapılan her işlemin ayrı ayrı protokollere bağlandığını, müvekkilinin bazı makinalarının davalı tarafından kullanıldığını, 5. Maddede yukarıda sözü edilen hususların sağlanması amacıyla anlaşma yapıldığını, davalı tarafın müvekkiline ait iş akdinin sonlandırılma tazminat bedeli olan 2.000.000,00 USD yi ödemediğini belirterek 4.483.000,00 USD’nin davalıdan tahsiline ve taşınmazlar üzerinde tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 24.03.2020 tarihli düplik dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin İzmir’de şubesinin bulunmadığını, sözleşmenin ifa yerinin Ankara olduğunu, davacının bunu kabul ettiğini, önceden açtığı davada da bunu belirttiğini, 16.10.2019 tarihli ödeme ibra protokolünde tüm ödemelerin yapıldığını, feragat nedeniyle reddedilen kısmın alacak davasının bu dava için kesin delil niteliği oluşturduğunu, davanın ispat yükünün davacıda olduğunu, alacağın 5 yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek önceki beyanlarını tekrar etmiştir.
Davacı vekili 21.07.2020 tarihli beyan dilekçesinde; davalının 24.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde davaya açıklık getiremediğini, protokol gereği müvekkil ile anlaşmasının sona erdiğini, ancak davalı tarafın soyut borç ikrarıyla ödeme yapılması konusunda anlaşmaya rağmen borcu ödemediğini belirterek davalıdan 4.483.000,00 USD nin 16.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ve KDV si ile birlikte tazmini ve taşınmazları üzerinde tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 15.09.2020 tarihli beyan dilekçesinde; davacı tarafın protokolden kaynaklandığı belirtilen alacak iddiasının doğru olmadığını, maddi gerçeklerin çarpıtıldığını, Ankara …. ATM de ki bilirkişi raporlarının yok sayıldığını, davacının bu mahkemede ikrarlarının bulunduğunu, Nisan 2015 – Aralık 2019 sonuna kadar 5 yıllık süreçte yargılamanın devam ettiğini, 4 ayrı bilirkişi raporunda alacağın bulunmadığının tespit edildiğini, Ankara …. ATM de davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde m.6 da yapılan ödemelerin 16.10.2009 tarihli protokolden önce yapılmış işler karşılığı olduğunu kabul ettiğini, protokolün m. 2 kapsamında yapılan ödemeler olmadığını, şimdiki dava dilekçesinde ise bu şekilde bir iddiada bulunduğunu, davacının bu çelişkiyi gidermesi gerektiğini, ihtiyati tedbir talebinin de şartlarının oluşmadığını ve reddinin gerektiğini, 16.10.2009 tarihli protokolün soyut borç ikrarı içermediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 01.10.2020 tarihli beyan dilekçesinde; 16.09.2020 tarihli ara karara istinaden 19.06.2006 ve ….05.2009 tarihli sözleşmelerin henüz bulunamadığını ve ibraz edilemediğini, 16.10.2009 tarihli protokolde soyut borç ikrarını içeren bir anlaşma yapıldığını, davalının 6.500.000,00 USD borcunun 2.000.000,00 USD lik kısmını yatırdığını, geri kalanını ödemediğini belirtmiştir.
Davacı taraf 30.09.2020 tarihli beyan dilekçesinde; her iki sözleşmenin (19.06.2006 ve ….05.2009 tarihli sözleşmelerin) davacı tarafça ibraz edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davacının tedbir talebi mahkememizce ….11.2019 tarihinde değerlendirilerek; alacağın para alacağı olduğu ve ihtiyati tedbir konusu olamayacağı, ihtiyati haciz konusu olabileceği, ayrıca taraflar arasındaki alacak miktarının ve ödenmesinin ihtilaflı olduğu, tespit edildiğinden talebin yaklaşık ispat kurallarına göre ispatlanamadığı belirlenerek reddedilmiştir.
Dava; taraflar arasında yapılmış olan 16.10.2009 tarihli protokol gereğince davalının davacıya yapacağı ödemelerin gerçekleşip gerçekleşmediği ve davacının bu protokol kapsamında alacak hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında yapılmış olan 19.06.2006 ve ….05.2009 tarihli sözleşmeler, 16.10.2009 tarihli protokol ve 16.09.2006 tarihli ve 16.10.2009 tarihli sözleşmeler incelenmiştir.
Taraflar arasında yapılmış olan 16.09.2006 tarihli sözleşmede, bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerini yetkili kıldıkları belirlenmiştir. Bu sözleşmeye istinaden yapılan ve davamıza konu teşkil eden … – … İbra Protokolü m.1’de 19.06.2006 tarihinde imzalanmış olan İşbirliği Taahhüt Protokolü ile ilgili olarak tarafların delillerini ibra ettiği, ancak m. 2’de bu protokollerle ilgili olarak doğacak kesin hesap alacakları ve devam eden işlere ait hak ediş alacakları hariç olmak üzere tarafların birbirlerini ibra ettikleri belirtilmiş olup, mevcut durumda diğer alacakların bulunup bulunmadığı konusu yargılamamızın yani davamızın konusunu teşkil etmiştir. Bu nedenle mevcut protokolün tarafları bağlayan bu hükmünün uygulanması gerekmektedir. Kaldı ki davacı tarafta feragat ettiği ve açtığı ilk kısmi davada da Ankara Mahkemeleri yetkili görerek Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır. Bu nedenle taraflar arasında yapılmış olan sözleşme hükümlerine göre Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığı belirlenmiştir. Taraflar tacir olup sözleşme ile bağlıdırlar. HMK. m. 17 gereğince düzenlenmiş sözleşme münhasır yetki sözleşmesi olup, davanın yetki şartında belirtilen yerde açılmış olması gereklidir. Bu nedenle davacının yapmış olduğu davanın yetkili mahkemede açılmadığından yetkisiz mahkemede açılmış bir dava bulunduğundan, davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının taraflar arasında yapılmış olan sözleşmelere istinaden açılan davada;
Davacı tarafın 16.10.2009 tarihli protokol ve protokolden önce düzenlenmiş olan 14.05.2009 ve 19.06.2006 tarihli sözleşmelere ilişkin olması ve son protokolde bu sözleşmelerin kesin hesap alacakları ve devam eden işlere ilişkin hak ediş alacakları hariç tutulmuş olduğundan 16.09.2006 tarihli sözleşmede yer alan yetki şartı nedeniyle davalı tarafın süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu da gözetilerek HMK m. 19’a göre zamanında ileri sürülmesi nedeniyle HMK m.116/1-a ve m. 117 gereğince ileri sürülen yetki itirazının kabul edilmesiyle yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirlendiğinden Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Bu nedenle davanın usulden REDDİNE,
Değer itibariyle karar gereğince dosyanın talep halinde (HMK m. 20’ye göre) içerisinde Yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Yargılama giderleri konusunda HMK m. 331/2 bent gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemece, aksi halde; yani dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde ise mahkememizce (HMK m. 20/1-son cümleye göre) davanın açılmamış sayılmasına ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02.06.2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
Muhalif

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır

MUHALEFET ŞERHİ

Dava konusu alacak taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamına göre … mevkiinde yapılacak k azı işlerinden kaynaklanan alacağın asıl kısmı ve ferilerine ilişkin kısmı ilgilendirdiği, taraflar arasında yetki sözleşmesini içeren 16.09.2006 tarihli sözleşme ve daha sonra yapılan 16.10.2009 tarihli protokolle yeniden düzenlenip, yetki konusu gündemden çıkartılmış olduğundan HMK m. 10 ve BK m. 89 kapsamına göre İzmir Ticaret Mahkemeleri davaya bakmaya yetkili olduğundan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Üye …
E-İmzalıdır