Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/473 E. 2023/70 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/473
KARAR NO : 2023/70

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİH : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 12/01/2018 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı Yapı Denetim şirketi ile yapı denetim hizmeti sözleşmesi yaptığını, parsel üzerinde yapılan inşaatın beton döküm aşamasında döküm yapılan inşaatın çöktüğünü, zararın oluştuğunu, inşaatın çökmesinde inşaat kalıbında kusur olduğunu, yapı denetim şirketinin gerekli kontrolü yapmadan gerekli kontroller yapılarak beton dökümüne izin verilmemesi gerektiğini, inşaatın çökmesi sebebiyle zarara uğradığını, uğramış olduğu zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunarak Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, esasa ilişkin olarak davacı ile yapı denetim sözleşmesi yaptığını, davacının çalışmasının halen devam ettiğini, mevcut zararın davacı yanca karşılandığına ilişkin delil ve belgelerin bulunmadığını, dosyaya sunulan raporu kabul etmediklerini, denetim şirketinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yükümlülüklerin İş Sağlığı ve Güvenliği firmasına ait olduğunu belirterek davanın usülden ve esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen 15.04.2016 tarihli Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi, Bornova Belediyesince tasdiklenmiş bulunan betonarme projesi, mimari proje vs. tüm tasdikli projeler, inşaat tuhsatı, tapu kayıtları, İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile bu dosyaya sunulan 20.02.2017 tarihli bilirkişi raporu, tanık, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 15.04.2016 tarihinde Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi, Beton Döküm Kontrol ve Döküm Tutanağı, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizin 13.12.2018 tarih, … Esas – … sayılı kararı ile İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı ile dosyanın İzmir 15. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, İzmir 15. Asliye Hukuk Mahkemesi 23.05.2019 tarih, … Esas – … sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verdiği, yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 09.09.2019 tarih, … Esas – … Karar sayılı ilamı ile ”İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermiş olup, dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin 2019/473 Esasını alarak yargılamaya devam olunmuştur.
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 15.02.2022 tarihli oturumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 27.04.2022 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak,
Alternatif 1;
Taraflarca imzalı 10.10.2018 tarihli taahhütname ile davacının, İzmir ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, 1 parsel
üzerindeki inşaatın denetimi için … Yapı Denetim Şirketiyle
15.04.2016 tarihli Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir hak ve alacağın kalmadığı, … Yapı Denetim Şirketini kesin suretle ibra ettiği, Yapı Denetim Firmasından başkaca herhangi bir nam altında talepte bulunmayacağını, sair uyuşmazlıklara sunabileceğini kabul beyan ve yapının proje ve eklerine uygun olarak bitirildiğini, yapı kullanmaya hazır olduğunu da taahhüt ettiği dikkate alınarak, bu
taahhüte rağmen oluşan zarardaki talebin dikkate alınmaması gerektiği görüşüne ulaşılması durumunda davalının meydana gelen hasardan bir sorumluluğunun taahhütnameye göre olmayacağı görüşüne ulaşılmasının mümkün olduğu,
Ancak sayın mahkemece taraflar arasında imzalanan taahhüttün, davalı yapı denetim firmasının, yapı denetim uygulama yönetmeliğinde davalıya yüklenen kusurların sorumluluğunu kaldırmayacağı görüşüne itibar edilmesi
durumunda ise;
Alternatif 2;
Madde 5/4-Ç fıkrasında düzenlenmiş olup , ….. kalıp imalatında kullanılan malzemenin istenilen nitelikte, kalıp işçiliğinin iyi ve takviyelerinin yeterli olduğu, ölçü, kot, yatay ve düşey düzlemlere uygunluk açısından kalıbın projesine uygun yapıldığının kontrol sorumluluğu ”davalı Yapı Denetim Firmasına ait olacağından hesaplanan 51.432,80 TL’den davalının sorumlu tutulmasının mümkün olabileceği,” hangi alternatifin değerlendirileceğine ilişkin nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili 17.05.2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 24.05.2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 17.11.2022 tarihli oturumunda taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 21.12.2022 tarihli ek raporunda, kök rapora göre herhangi bir değişikliğin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili 16.01.2023 tarihli rapora beyan dilekçesinde itirazları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf rapora karşı beyan vermemiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı alınan bilirkişi raporları ve istinaf ilamına göre; davacının, davalı yapı denetim şirketi ile yapı denetim hizmeti sözleşmesi yaptığını, parsel üzerinde yapılan inşaatın beton döküm aşamasında döküm yapılan inşaatın çöktüğünü, zararın oluştuğunu, inşaatın çökmesinde inşaat kalıbında kusur olduğunu, yapı denetim şirketinin gerekli kontrolü yapmadan gerekli kontroller yapılarak beton dökümüne izin verilmemesi gerektiğini, inşaatın çökmesi sebebiyle zarara uğradığını, uğramış olduğu zararın davalıdan tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında düzenlenen 10/10/2018 tarihli taahhütnameye göre değerlendirme yapıldığında, davalının sorumlu tutulamayacağının belirtilmiş olduğu, taahhütname esas alınmadığı takdirde davacının 51.432,80 TL zararın tazmininden davalı denetim firmasının sorumlu olduğunun belirtilmiş olduğu, davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 10.10.2018 tarihli protokole göre, davalının sorumluluğunun sona erdiğini belirtmiş ise de, davacı vekili, davalının bu savunmasını kabul etmediği ve dosyamıza verdiği yazılı beyanları ve … tarihli, … yevmiye nolu ihtarname ile bu hususu belirttiğinden davalının protokol sebebiyle sorumlu olmadığı iddiası yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında düzenlenen yapı denetim sözleşmesinde sözleşme amacının davacının yapacağı yapının yapı denetim kuruluşu tarafından projelerinin incelenmesi ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasını denetlenmesi hizmetine ilişkin sözleşme olduğu ve sözleşmenin 6. Maddesi kapsamındaki denetim firmasının yapması gereken hizmetler ve 6. Maddenin c bendi ve diğer alt bentlerdeki yükümlülüklere göre davalı denetim firmasının inşaatın her aşamasında denetimle mükellef olduğu, denetimsiz iş yapılmasının söz konusu olamayacağı anlaşıldığından;
Davanın kısmen kabulü ile, 51.432,80-TL’nin, 12.01.2018 dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı … Yapı Denetim Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 51.432,80-TL’nin, 12.01.2018 dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı … Yapı Denetim Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ait istemin reddine,
2-Alınması lazım gelen 3.513,37-TL harçtan, peşin alınan 2.049,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.464,07-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 10.970,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 2.090,40-TL, bilirkişi ücreti 1.000-TL, posta ve müzekkere gideri 420,50-TL olmak üzere toplam 3.510,90-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre taktiren 1.504,79-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı